58.Bölüm

Hayattaki en acı şey nedir ? doğru bildiğiniz yalanlar mı yoksa sizden saklanan gerçekler mi?

Benim gördüğüm neydi hayal miydi yoksa gerçek miydi kestiremiyordum .En son hatıradığım tek şey kapı çalmıştı ve ben kapıyı açtığımda karşımda anne ve babam duruyordu .Onları görmemle şaşkına uğramıştım sonrası ise yoktu saf bi karanlıktı ,gözlerimi yavaş yavaş açtığımda salonda koltukta uzanır vaziyetteydim .Ben bayılınca biri beni muhtemelen koltuğa yatırmıştı.Koltuktan kalkıp oturur pozizyona gelince karşımdaki koltukta oturan annem ,babam ,amcam ,fatih ve amcamla gelen o adam vardı .Burda ne dönüyördü bilmiyorum ama neredeyse üç yıldır öldü bildiğim annem ve babaamın bunu neden yaptığğıydı .Neden öldüklerini söyleyip yaşadıklarını bizden gizlemişlerdi ve bunu kimlerin bildiğiydi.

Siz siz yaşıyordunuz ve bunu bizden sakladınız neden ,neden yaptınız bunu umarım gerekli bi açıklamanız vardır aksi taktirde sizi asla affetmem asla anne ve babam olsanız bile .

"Kızım herşeyi anlatacaz ama öndan önce şu hayinin fişini çekmemiz gerekiyor .." demişti babam çok uzun zamandır duymuyordum sesini ve bunu çok özlediğimi fark ettim .İnsanlar ailesin kıymetini çoğu zaman yaşarken anlamazlar ama kaybetiklerinde ise birden kıymete binerler çünkü insanoğlu varken değil yokken kıymet bilir .

"Abi ne hayini ,ne diyorsun sen "demişti hayin olduğunu bile bile amcam

"Ne hayini öylemi , ne hayini cengiz sen ne yaptığını çok iyi biliyorsun merak etme elimizde sana karşı yeterince delil var.Anlayacağın yolun sonuna geldin nefesini boşa tüketme" .demişti babam

"Beni asla ifşalayamasınız buna izin veremen ,ben cengiz bozkurtum ve kimse beni yıkamaz sen bile "demişti amcam .

"Bu kadar emin konuşma birazdan üst mercilerdeki komutanlar gelicek ve hakketin gibi cezanı çekiceksin.Önce meslekten ihraç edileceksin zaten çok önceden hakkında tutanak tutuldu " demişti babam .

"Nasıl tutunak tuldu benim bundan haberim yani yalan söylüyorsun öyle birşey olsa haberim olurdu ,biliyorsunki hakkında tutanak tulan askerler ve komutanlara ön bilgi geçilir ." demişti amcam .

"Hakllısın ön bilgi geçildiği konu da ama senin durum biraz farklı ve biz sana haber verilmesini uygun bulmadık çünkü haber verseydik kaçacaktın ve yaptığın önca şey yanına kar kalacaktı bu nedenle böyle bi önlem aldık ."

demişti babam.

"Hayır ben kaybetmem asla buna izin vermem , kaybetmemi bekliyorsanız çok beklersiniz " demişti amcam daha sonra belindeki ruhsatlı silahı çıkarıp namluyu başına dayayıp tam tetiğe basacaktıki fatih hızla buna engel oldu .Silah patladı ama kime isabet ettiği meçuldu .Hızla kafamı kaldırp etrafı inceledim kimsede bişey yok gibiydi .Kurşunun hala nereye isabet ettiğini anlamamıştım taki karşımdaki duvara bakana kadar kurşun duvara girmişti .

Yaman'dan ;

Kapının önündeydik fıratla birlikte ama ikimizin de içine korku düşmüştü çünkü içerden silah sesi gelmişti .fırat hızla kapıya koşup kapıyı kırar gibi vurmaya başladı ,kapıya o kadar çok vuruyorduki neredeyse kapı kırılacaktı ve kırmıştı .

Hızla içeriye doğru koştuk koşmasına ama içeride gördüğümüz manzra karşısında adeta şok olmuştuk daha doğrusu sanki şaşıran sadece bendim çünkü fırat hiçte şaşırmışa benzemiyordu .Fıratla birlikte kırılan kapıdan içeri girdik .

içeri girdiğimiz de asena koşarak fırata sarıldı fırat ise asenanın sarılışına karşlık vermişti .

"Abi benim gçrduğumu sen de görüyormusun onlar yaşıyormuş ve bunu bizden gizliyorlarmış hem de biz o kadar acı cekerken " demişti asena .

"Biliyorum abim ama şuan sırası değil her şeyi anlatınca neden böyle bişey yaptıklarını anlayacaksın ve onlara hak vereceksin.demişti fırat "

"Ne demek biliyorum abi s... sen bunu benden nasıl saklarsın ya herşeyi bilmene rağmen acı çekmem hoşuna mı gitti ha cevap ver " diye bağırdı asena .

"Abim şuan hiç sırası değil herşeyi anlatıcaz ama şuan değil şuan olmaz ."demişti fırat

Asena ise deli danalar gibi salonda ordan oraya volta atıyordu .

"Bana bunu yapmayacaktınız ben hançeri dışardan beklerken en yakınlarım canım dediğim insanlardan yedim "demişti asena

"anne- " diyeceken ömür komutanım asena elini hvaya kaldırıp onu durdurmuştu .

"Bana anlatacağınız hikayeleri dinlemek istemiyorum ."

"O nasıl söz kızım ne hikayesi dedikya her şeyi anlatacağız ama şuan daha önemli bi meselemiz var " demişti cihangir komutanım .

Asena tam ağzını açacaktı ki kırık olan kapıdan içeriye girenlerle sustu. Tuğgeneral mehmet yavuz ,Albay ahmet yıldırım ve Yarbay mustafa çelik .

onların içeri girmesiyle fırat ,cengiz komutanım ,cihangir komutanım ve ben esas duruşa geçmiştik .

"rahat asker " demişti mehmet komutan .

Cengiz komutan sanki kaçaçak bir yer arıyor gibiydi ,

"Komutanım meseleyi biliyorsunuz aslında ben tekrar anlatma gereğine girmek istemiyorum kardeşim demeye utndığım bu adamın yaptıklarından dolayı fazlasıyla utanıyorum .Delliler hazırl bi şekilde dosyalandı size gönderdik iki de kopyası mevcut " demişti cihangir komutanım .

"Dosyayı inceledim biliyorsun ki yaklaşık üç yıl önce tespit etmiştik cengizin hain olduğunu o zaman ifşalayıp ona gereken cezanın verilmesini sağlaya bilirdik ama arkasında kimlerin olduğunu öğrenmek için üç yıldır verdiğimiz çabanın karşılığını alacağız , hem cengiz hemde ardındaki it sürüsü hak ettiğği cezayı en ağır şekilde çekecekler "demişti mehmet komutanım .

Askeriyeden gelen ekip cengiz komutanı ve yanında getirdiği yandaşçısını alıp gitmişlerdi .Cihangir komutanım ,ömür komutanım ve fatih onlarla birliktre askeriye ye gittiler .

Evde asena, fırat ,pera misafir odasındaki nerhir ve ben kalmıştık ,cihangir komutanım askeriyeden sonra buraya geleceklerini söylemişlerdi .

"Asena abim yapma böyle gel yamacıma herşeyi anlatınca sen de hak vereceksin bize " demişti fırat

"Şuan ne seninle ne de onlarla konuşmak istemiyorum şimdi hepiniz gidin yanlız kalmak istiyorum lütfen " demişti asena

Asenanın anlatımıyla

İnsan oğlu ne değişik bi mahlukattı önce yapar sonra nedenlere ve bahanelere sığınarak yaptıkları hatardan sıyrılmaya çalışırdı . Hiç bi neden yalan söyleme gerçeğini değiştirmez ama yaptıkları ve söylediklerine kılıf uydurdukları için af edilmeyi beklerler. Benim için hiç bir neden yada bahane yalan söylemeyi gerektirmemeli çünkü her yalan yeni bir ylana gebe kalır ve yalan yalanı doğrurdu .

Ben şimdi onları af etmek için kendime yeni bahaneler arayacak bulamadıkça en çok kendimi üzecektim .Şimdi ise yaşadığım hayal kırıklığı ile duş aldıktan sonra uyumaya çalışacaktım ama bunu çok iyi biliyorumki sabahı sabah edecekti .

yazardan küçük bi alıntı....

Yalan söylemek için nedenler, sebeler ve bunlara uydurulan kılıflar yeterli mi yalan söylemek için .Bana kalırsa hiç bir neden ve sebep yalan söylemeyi gerektimez .Ama insanlar her zaman kendini aklayacak bahane ve kılıf bulur .Biz her ne kadar buna inanmak istmesekte karşıdaki kişinin kendini af etirmek için sarf etiği çabadan dolayı yenik düşüp ikinci bir şansı hak ettiklerini düşünürüz ama bazen verdiğimiz ikinci şans en büyük hatmız olur ,bazen bittiği yerde noktayı koymamız gerekir her cümle bir sonu hak eder .

"Biz insan oğlulları bazen söylediğimiz yalanlara kendimizi o kadar kaptırız ki doğrulunudan şupehe etmeyip gerçeğe düşman oluruz ."

şimdilik bu kadar oylama ve yorum yapmayı unutmayın :