nehir'den
Bu gün hava oldukça güzeldi bunu değerlendirmek lazım deyilmi bence de değerlendirelim .Dışarı çıkıp gezmek istiyorum ama bunu tek başıma yapamak istemiyorum , hem sıkılırım ben tek başıma en iyisi yasemini aramak canım arkadaşım eminim ki beni yanlız bırakmayacaktı .Telefon edip fikrini alayım ,
telefonu elime alıp yasemini aradım ,telefonu kısa bi süre sonra telefonu açtı gül yüzlüm .
Alo yassemin çiçeğim napıyorsun ?
"Vallaha abim olucak öküzle uğraşıyordum o da az önce çıktı ,ev de oturuyorum gelsene bana ,"
Benim daha iyi bi fikrim var yasemin çiçeğim bence dışa çıkalım hem hava almış oluruz ,evde otur otur bunaldım duvarlar üstüme üstüme geliyor .
"Olur aslında ben abime haber verip sana dönsem olurmu nehirim ."
Olur çiçeğim ben de o sürede hazırlanırım. dedikten sonra telefonu kapatıp odama gididp hazırlanmaya başladım .Aslında etek giymek istiyordum ama rahat edemem düşüncesiyle pantolon giymeye karar verdim .
Siyah bir kot pantolon ve üzerinede siyah bir thişot giydim ne olur ne olmaz diye yanıma giri hırkamı da aldım havalar burda biraz kurnazdı ,günlük gülistanlıkken birden fırtına çıkabiliyordu önlem her zaman hayat kurtarır .
hazırlandıktan sonra evden çıktım .Yasemin mesaj atmıstı hazırlanıp çıkacağına dair , ben de bu süre zarfında kahveciye yürümeye karar verdim çünkü kahve manyağı bi arkadaşım vardı .O söylemeden kahveleri almam onu çok mutlu edcekti buna adım kadar eminim .
Kahvecinin önüne geldiğimde fazla bi sıra yoktu onumde iki kişi vardı ,aslında sıra olmaması çok iyi oldu çünkü çüçeğimin gelmein eaz kalmıştı bi iki dakikaya burda olurdu .
Önümdeki iki kişi kahvelerini aldıkları için sıra bana gelmişti .Bende hızla iki kahve alıp yaseminle buluşacağımız yere gidicektim ama bana çarpıp sıcak kahvenin elime dökülmesiyle durmak durumunda kalmıştım .
Kahvenin sıcaklığıyla yanan elimden dolayı küçük bi inleme çıkmıştı ağzımdan .Kafamı kaldırdığımda karşımda 1.90 boylarında sarışın mavi gözlü bi çocuk vardı gerçi çocuk demem biraz saçma oldu çünkü çoçuk denilmeyecek kadar devdi .
"Hanım efendi sizin önüze bakmak gibi bi adetiniz yok her halde ,gerçi olsa kahveyi üzerinize döküp haşlanmazdınız ."
Tam da üstüne bastın ben önüme bakmam kitabıma ters de sizinde öyle bi huyunuz var gibi .
"Ne demek istiyorsunuz anlamadım"
Diyorum ki önüne bakmama adeti olan yazlız ben değilim çünkü sizde önüze bakmıyorsunuz
"Ha benim suçlu öyle mi ?"
Tam da üzerine bastınız
"Ben gayet önüme bakıyordum önüne bakmayan sensin ,bu durumda suçluya sensin "
La havle çatık ya sabır Allah'm sabır yoksa delirecem az kaldı.
Bakın beyfendi suçlu sizsiniz beni suçlamak sizi kurtarmaz ,çırpınmanızın mantı da yok .
"Sizinle uğraşmaya vaktim yok "
Ha benim var biliyormusun sabaha kadar burda seninle uğraşabilirim .
"Seni dışarıdan gören biri ne hanım hanımcık kız der ama çirkeflik senin eline su dökecek birini görmedim bu güne kadar"
Biliyor musun bende senin gibi öküzünü görmedim dedim ve yeni kahveler alıp hızla ordan ayrıldım.
Benim şansımızı bilinmez ama hayata ne kadar manyak varsa beni bulurdu mıknatıs gibiyim çekiyorum sanki .
Çiçeğimle buluşacağımız yere geldiğimde bankta oturduğunu gördüm telonuyla ilgileniyordu. Tam ona sesleneceğim ki telefonumun melodisi buna engel oldu .Yasemin telefonun sesiyle kafasını çevirmişti karşısında beni görünce yüzünde sanki güller açmıştı.
"Ay kahve mi aldın biliyor musun çok seviyorum şu şeyi "
Bilmezmiyim
Elimdeki kahveyi ona uzatim daha sonrada kahve dikkat ederk kocaman sarıldım cucegime sanki çok uzun süredir görmüyorduk bir birimizi .
"Nehirim seni çok özlemişim be bunu yanına gelince anladım "
Vallaha bende çok özledim seni be çiçeğim.
Uzun bi süre sarıldıktan sonra ayrılarak bankta oturduk Tam ben neden geç geldiği anlatacaktim ki yasemin elimdeki kızarıklığı görmüş olmalı ki beni soru yağmuruna tuttu.
"Senin eline ne oldu,nasıl becerdin kendini yakmayı be gülüm halbuki çok dikkatlisindir bu konuda sakar olan benim sanada bulaştırdım galiba ."
O mu ya gelmeden önce öküzün biriyle çarpıştık ve elimdeki kahve elime döküldü anlayacağın yanlışlıkla oldu .
"Anladım nehirim arasaydın beraber döverdik ,alırdı dersini benim arkadaşımı yakmak neymiş gösterirdik. "
Aman boş ver be çiçeğim dediğim gibi öküzün tekiydi kendini yorumuna değmezdi.
"Sen öyle diyorsan öyledir "
E hadi kalkalım gezelim oturmaya mı geldik .
Yaseminle o gün baya bi gezmiştik taki abisi onu arayana kadar ,abisi görece çıkacağı için onu aramış vedalaşmak istediğini söylemişti bu yüzden yasemin de eve gitmek zorunda kalmıştı.
O günün üstünden tam bi hafta geçmişti,zaman ne çabuk geçiyordu degilmi şu misali .Şimdi hastanedeyim bu gece nobetim vardı,çalışmayı seviyordum ama nobeten nefret ediyordum işin aslı ama mecburen buna dayanmak zorundaydım inşallah bu gün cok yoğun olazdi .
Şuan saat gece üçe geliyordu ve uyku ağır ağır bakıyordu göz kapaklarıma biraz dinle sem aslında fena olmazdı bu yüzden biz hemşirelerin dinlenme odası olan hemşire odasına gitim koltuğa oturup kollarımı başımın altına koyarak koltuğa yaslandım biraz dinlenmem çok iyi gelicekti.
Gözlerimi açtığımda gün doğmuştu,bu nasıl olurdu en son biraz dinlenmek için uyukladığımı hatırlıyorum sonrası yok .
Hızla önlüğümün cebindeki telefonu çıkarıp saate baktım saat yedi olmuştu dört saattir uyuyordum .
Hızla koltuktan kalkıp lavaboya gittim elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra aynadaki yansımama baktım şuan tam bi öcü gibi duruyordum .Saçım başım darma dumandı
Saçlarımı açıp taradıktan sonra toplamadım dünden beri toplu olduğu için şuan saç diplerim fena halde ağrıyordu kısa bi süre açık kalsa sorun olmazdı hem sonra topladım.
Odadan çıkıp acil servise indim çok şükür sakindi bu gün hem akşam hemde şuan Allah çok şükür ki böyleydi yoksa değil dört saat bi saat bile uyuyamazdım.
Çay ocağına gidip çay almıştım kendime kahveyide seviyordum ama çay benim için bi başkaydı.
Canımdan yudumlaya yudumlaya acil servise indim .
İndiğim gibide ahsen hocasının bana seslendigini duydum .
"Nehir hemşire hastalanınca pansumanini yaparmisiniz ?"
Tabi hocam hemen dedikten sonra çayımı danışmadaki masaya bırakıp hastayla ilgilenmeye gittim .Perdeyi çekip hastayı görmemle neye uğradığımı şaşırmıştım,çünkü karşımda okun elime kahve dökülmesine sebeb olan adam vardı hemde üzerinde asker üniformasıyla askerdi demek işin aslı bayada yakışmıştı.
Ona olan bakışlarımı hızla çektim çünkü bakışlarım onu rahatsız edebilirdi.
Perdeyi çekmek için arkama döndüm Perdeyi çektikten sonra ona döndüğümde üzerimde yoğun bi bakış hisetim anlaşılan tek hatırdan ben değildim bireyden emin olmak ister gibiydi .
"Sen " demişti
Evet ben dedim
"O kızsın "
Bu sözlerine cevap vermedim .Bileğindeki tokatı çıkarıp saçlarımı topladım.
Saçlarımı topladıktan sonra eldivenlerimi giydim .
Yarası omzunun biraz altında göğüsüne yakın bor yerdeydi ve sanırsam kurşun yarasıdı ..
Pansuman yapmak için tenderiyortu pamuğa döküp yarasına çok baskı yapmadan uyguluyordum.
Pamuktan tenderiyot bittiği için tekrar pamuğa dökmek istedim ama malesefki bitmişti. Perdeyi çekip danışmadaki ufuğa seslendim.
Ufuk tenderiyot getirebilirmisin rica etsem .
"Tabi hemen getiriyorum "demişti.
İşin aslı ufuktan hiç hoşlanmıyordum hareketleri, tavırları beni rahatsız ediyorsu bana karşı bi ilgisi vardı sanki .
Ufuk tenderiyotu getirmiş içerdeki hastaya bi bakış atmıştı nedense onu görmesiyle kaşlarını çatmıştı.
"Nehir istersen ben yaparım pansumanı "
Gerek yok ufuk ben hallediyorum ve izin verirsen işime dönücem.
"Tamam öyle diyorsan yardıma ihtiyacın olursa danışmadayim. "
Tamamdır.
Neyseki gitmişti hiç hoşlanmıyordum bu çocuktan uyuz ya .
Tenderiyotu pamuğa döküp kalan yerleride pansuman yaptıktan sonra gazlı bezle sanmıştım. Gazle işim bittiğinde kafamı kaldırmakla onunla göz göze gelmiştim.
Neden şuan kalbim depar atar gibi atıyordu.
Hızla gözlerimi ondan çektim .Perdeyi çekip çıkacaktım ki gazli bezin kırmızı olduğunu gördüm .
Yaran kanıyor tekrar pansuman yapmam gerekiyor dedim o ise kafasıyla onaylanmıştır.
Ben onun pansumanını ikinci kere yapıp bitirmiştim ki bağırarak bana dogru koşan birini gördüm.
"Nehirimmm ben geldim " diye bağırıp bacağıma sarılmıştı küçük Taha
Findigim ne demiştim ben sana ,hem ben abinin canını yaka bilirdim yaislikla.
"Özür dilerim ben seni cooook özledim ve seni görünce sana sarılmak istedim ."
Gel buraya küçük yaramaz dedikten sonra onu kucağıma aldım.
Bakıyorum da sen gün gittikçe daha da yakışıklı oluyorsun bak kıskanırım ben ya .
"Niye kıskanıyorsun ki ben zaten sadece seni seviyorum merak etme "
Iyi baru kıskanmayayım ben sen şimdi abimden Özür dile olurmu fındığım
.
"Özür dilerim abicim ben nehirimi görünce çok heyecanlanıyorum "
"Sorun degil yakışıklı " demiş ve gulumsemisti gülümseyince yanağında iki gamze belirdi gülmek bu adama çok yakışıyordu hemde hadinden fazla .
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
101.25k Okunma |
11.04k Oy |
0 Takip |
85 Bölümlü Kitap |