Sabah olduğunda öksürüp duruyordum. Hadi onu geçtim kalkıp bir şey yapcak dermanı bile kendimde bulamıyordum . Resmen uykumda birisi beni dövmüş gibi hissediyordum .
Bugün sonuçlar çıkmış olması gerekiyordu, yani doktorun yanına gitmem lazımdı. Bunu yapabilmem için de kendimi toparlamalıydım .
Yataktan zar zor oturur pozisyona geldiğimde bir yandan da gözlerim telefonumu arıyordu. En sonunda bulduğumda elime almış ve mesaj var mı diyerekten kontrol etmiştim . Maskeli beşler fitili ateşler grubundan ve yine ademden mesaj vardı. Grubu boşverip ademin attığı mesajları bir merakla açtığımda kalbimin hızlandığını hissediyordum.
Kinciadem: Hayatımda yemediğim kadar görüldüyü senden yedim kızım !
Neyse buna da alışırız :)
Nasılsın biraz daha iyimisin merak ediyorum.
Ela: Görüldü.
Tekrardan ona görüldü attığımda . Telefonu da yatağa fırlatmıştım . Birde hiçbir şey olmamış gibi konuşması yok mu !
Bence de diğerlerinin dediği gibi ademle muhattap olmamak en iyisiydi.
Kendimi biraz daha toparladığımda giyinmiş ve herşeyimi hazırlayıp dışarıya çıkmıştım. Arabayla gitmem belki iyi olabilirdi ama kullanacak hali kendimde bulamadığım için ondan anında vazgeçtim. Taksi çağırsam iyi olacaktı. Taksi durağını arayacağım sırada siyah modelli bir arabanın önümde durmasıyla anında oraya bakmıştım. Niye dibimde durmuştu bu araç ?
Garip garip araca bakarken aracın sahibi benden taraftaki camı indirmesiyle bu kişinin adem olduğunu görmek beni bir hayli şaşkınlığa sokmuştu. Ona şaşkınca bakarken "Atla hastaneye ben götüreceğim seni ." demesiyle içimden ne münasebo diye haykırıyordum resmen. Ayrıca bu adama kim söylemişti. Kimsenin haberi yoktu ki ! Nasıl öğrenmişti hastaneye gideceğimi ?!
"Burada ne işin var bilmiyorum ama hiçbir kuvvet beni senin arabana bindiremez !" dedim sinirle . Tam cevap verecekti ki onu umursamadan geriye dönmüş ve arabama doğru ilerlemiştim. İyiki arabamla gitmeyeceğim demiştim. Arabama bindiğimde dikiz aynasından da istemsizce ona bakmıştım. Dik dik bana baktığını görünce onunla bakışmayı kesip arabamı çalıştırmıştım. Onun yanından geçip gittiğimde ona söylenmeden de duramıyordum.
Bir süre sonra cadde üzerine çıktığımda sabit hızla bir süre ilerlemiş ve kırmızı ışıklarda durmuştum . Sağ şeritte dururken kafamı sol tarafa çevirdiğimde Ademin arabasını görmem ile sinirlenmiştim . Beni mi takip ediyordu bu ! Ne hakla ?!
Benim ona baktığımı fark etmiş olmalı ki sol camını açmıştı. Camları filmle kaplı olduğu için camını açmadan onu göremiyordum ama onun beni net görebilmesi mümkündü. Çünkü benim arabamın camları filmsizdi.
Açtığı camdan sonra tek gözünü kırpmış ve Yeşil ışık yanmasıyla patinaj çekerek yanımdan hızla gitmişti. Bu adamın tam olarak amacı neydi ?
Bir süre daha bu şekilde arabayı kullanmış ve hastaneye varmıştım. Hafif bir öksürük krizi yaşamış ama çok şükür başka bir sıkıntı yaşamadan hastaneye sağ salim varabilmiştim. Tabi Ademi sıkıntıdan saymazsak ! Bence o adam başlı başına sıkıntıydı.
Arabayı park edecek zar zor yer bulmuş ve hastaneye girmiştim. Doktorun odasının yerini öğrendikten sonra hiç oyalanmadan onun yanına çıkmıştım.
Yorgun bir şekilde asansörden inmiş ve doktorun odasını ararken bir odanın önünde oturan ademi görünce şaşıramamıştım bile .
Uğraşmadan duramıyacaktı. Onun yanına sinirle gittim.
"Ne işin var senin burada ?" Beni gördüğünde burukça gülümsemiş ve " Sakin ol ,Yaptığım hatayı telafi etmeye geldim . " demişti.
Bu hatayı telafi edebilmek kolay değildi ama dün gitmeyip yüzyüze benden özür dileseydi bu olayı açılmamak üzere kapatırdım.
"Bir şeyi telafi etmeni istemiyorum, buna gerek yok. İntikamını aldın ve bitti . Sen dilemesen de ben Özür dilerim sana yazdıklarım için ! " dediklerim ile bana karşılık vermezken dahada sinirlenmiş ve tekrardan konuşmuştum "Özür de dilediğime göre Artık benimle uğraşmayıda takip etmeyi de kes!" dedim cılız sesimle. Aslında tam olarak bunları demek istemiyordum ama ağzımdan ne yazıkki bunlar çıkmıştı. Laflarımı Geri alamayacağımı bildiğim içinde kırgın gözlerle gözlerine bakıp hışımla doktorun odasına girdim . Allahtan boştu oda ! Yoksa rezillik.
İnşallah o adam ben çıkmadan önceden de yaptığı gibi çekip giderdi!
"Ela hanım ?" Doktor kapıyı çalmadan girmiş olamama şaşkınca bakarken ben ise mahcup bir şekilde ona bakıyordum.
"Kusura bakmayın çalmadan girdim ." dediğimde sesim gittikçe kısılıyordu. Hepsi o adem yüzünden di bir doktora rezil olmadığım kalmıştı o da oldu çok şükür .
O ise bana gülümsemiş ve "Buyurun oturun "diyerek önündeki koltuğu göstermişti.
"Evet Ela hanım bakalım sonuçlarınız çıkmış mı ? " dediğinde ona gülümseyerek bakıyordum.
Harbiden bu kadın işini severek yaptığı o kadar belliydi ki ! Bunu hastalarına her şekilde belli ettiğine emindim.
"Çıkmışlar " dedikten sonra uzun bir süre sessizlik oluşmuştu. Doktorun İlk tanıştığımızdan beridir hiç düşmeyen suratı aniden bilgisayar ekranına bakmasıyla düşmüştü. Ne olmuştu.
Bana baktığında zorlukla yutkunduğunu fark ettim. "Yanınızda yakınınız var mı Ela hanım ?" diye sorduğunda aklıma adem gelmişti ama yakınım değildi. Bende başımı hayır anlamında salladım. "Hayır yok!" dememle doktor kelimeleri ağzında eveleyip gevelemeye başlamıştı.
"Doktor hanım sizin bu tepkilerinizden anladım bir rahatsızlığımın olduğunu Lütfen söylermisiniz ?" dediğimde
"Ela hanım halsizlik ve yorgunluğunuz çok fazla oluyor değil mi?" diye sorduğunda onu kafamla onayladım.
"Burnum da kanıyor demiştiniz ve bu kanama büyük ihtimalle damarlardan değil ." demiş ve tekrardan duraksamıştı.
"Neyden dolayı ?" diye sormuştum. Vücudumu resmen bir üşüme sarmıştı. Anlıyordum ki duyacaklarım kolay şeyler değildi ama ne kadar kötü bir haber olduğunu kavrayamadığım için duygularımı kontrol altında tutmaya çalışıyordum.
"Çok dolaştırmadan en iyisi ben söyliyeyim Kan kanserisiniz ." demesiyle kapının açılması bir olmuştu.
Ne ? Kan kanseri mi ?
Okur Yorumları | Yorum Ekle |