24. Bölüm

24

Kafadeniizz
kafadenizz

Hastaneden çıktıktan sonra hala kendimi toparlayabilmiş değildim.

Uzun zamandır uğramadığım için durumumun nasıl olduğu hakkında bilgi almak için hastaneye gelmiştim. Benim doktorumun başka bir şehre tahini çıktığı için yerine farklı bir doktor gelmişti. Yeni Doktor resmen dobralık abidesiydi. Bu durum biraz canımı sıksa da beni kendime getirmişti.

Bankın üzerine oturduğumda ellerimle yüzümü kapatmıştım. Doktorla konuştuklarım istemsizce gözümde canlanmaya başlamıştı.

...

 

"Siz bazı şeyleri tam olarak algılayamamış olmalısınız ela hanım ama durum açıkçası beklediğinizden daha kötü ! Size benden önce ne söylenildi bilmiyorum ama acilen kematorapiye başlamalısınız !"

"Sadece Birkaç hafta aksattım ,durumumun bu kadar hızlı ilerlemes-..." dediğimde bıkkınca sözümü kesmişti.

"Ela hanım ! Bu hastalık ciddi bir hastalık her dakika hatta ve hatta her saniyesi bizim için çok önemli ! Ne zaman fark edersiniz bilmiyorum ama bu hastalık bir kaç haftada adamı öldürür bile ! Bence kendinize çeki düzen vermelisiniz bir an önce ve artık şu tedaviye başlamalısınız ." öldürür kelimesi resmen içimi ürpertmişti.

"Tamam başlayalım ."

"Pekala size randevu ayarlayacağım." dediğinde dalgınca kafamı sallamış ve tam çıkmak için oturduğum yerden ayağa kalktığımda ,konuşması beni durdurmuştu.

"Ela hanım ! Bunu siz kötü olun diye söylemedim . Gerçekten bu hızlı ilerleyen bir hastalık ama merak etmeyin kemoterapiden sonra iyi olacağınıza eminim .Sadece biraz gayret göstermenizi rica ediyorum."

"Öyle düşünmeyin lütfen aslında böyle konuşmanız beni kendime getirdi teşekkürler doktor bey . " dedim ve hafifçe gülümseyip odadan çıktım.

...

 

Gözümden bir damla yaş düşmesi ve telefonuma bildirim gelmesi aynı zamanda olmuştu resmen .

Hızlıca telefonu cebimden çıkarıp baktığımda mesaj gizemdendi. Bu durum buruk bir gülümseme bırakmıştı yüzümde.

Hala ve hala onu mu düşünüyorsun Ela kaç hafta oldu ?!

Gizemilettom : Ela Harun amcaya yemek götürmeyi unutmadın değil mi aşkım?

Hadi be !

Vallahi unutmuştum ben onu bugün . Hastane işi olunca kafam hepten uçmuştu. Gizeme hızlıca unutmadığıma dair bir mesaj atmış ve Harun amcanın evine gitmek için yola koyulmuştum.

Kapıya anahtarı soktuğumda sessiz olmak için ekstra bir çaba sarf ediyordum. Çünkü bazen bu saatlerde öğle uykusuna yatıyordu.

Kapıyı açtığım anda Harun amcanın bana seslenmesi bir olmuştu.

"Ela sen mi geldin kızım ?"

Bu adam Asker falan olmalıymış

"Benim Harun amca , ben geldim !" Üstümdeki hırkayı askılığa asmış ve hızlıca ayakkabılarımı çıkarıp Harun amcanın yanına gitmiştim.

"Hoş geldin." gülümseyerek konuştuğunda bende hızlıca yanına gitmiş ve elini öpmüştüm.

"Hoş buldum ." dedim ve yanına oturdum.

"Hayırdır erkencisin bugün ?" Televizyonun kanallarını değiştirirken aynı zamanda da benimle konuşuyordu.

"Bugün burada yapacağım yemeği ne istersin ?" dedim ve ona doğru eğildim ki dikkatini bana versin .

Bu sırada bir haber kanalında durmuş ve kumandayı bırakmış, bana bakmıştı.

"Bugün yemek yapma , bizim mekandan yiyelim ne dersin ?" demesiyle garipçe ona baktım.

"Valla bana uyar "

"Niye öyle baktın" dedi gülerek

"Sen niye oradan yemek getirmelerini istemiyorsun ki ?" diye sordum

"Ne oldu sıkıldın mı bu yaşlı adama bakmaktan?" demesiyle anında mahcup oldum aslında ben o anlamda söylememiştim.

"Öyle deme-..." kendimi açıklamaya çalışıyordum ki. Gülme sesi beni durdurmuştu. Bu adam gerçekten çok garipti.

Yüzündeki kırışıklıklar her bir yaşadıklarının eseri gibiydi. Saçlarındaki ve bıyıklarında çıkan eş zamandaki beyazlıklar ona ayrı bir hava katıyordu. Yüzü resmen ademi andırıyordu. Onun yaşlanmış haliydi resmen!

Acaba bu adamın gençliği nasıldı? Ademden daha yakışıklı olduğu kesin ! Adem zaten yakışıklı değil ki meymenetsizin teki .

Konu ne ara ademe gelmişti ki ?! Kafamı sağa sola sallayarak düşüncelerimden uzaklaşmış ve karşımda gülen adama tersçe bakarak konuşmuştum

"Komik mi neden gülüyorsun ya Harun amca ?" Bu adamın yanında çocuk ruhum dışarı çıkmak için can atıyordu.

"Komik geldi gülemez miyim ?" demesiyle kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Gülmezsin !"

"Pekala gülmem , çatma şu kaşlarını hemen. " Demiş ve söylediklerine tezat bir şekilde tekrardan gülmüştü. "Ayrıca her gün neden kebap yemek isteyeyim ? "demesiyle hak verircesine kafamı salladım.

"Haklısın " demiş ve bende gülmüştüm. Bu adam bana resmen enerji veriyordu.

"Ben arayayım o zaman " demiş ve telefonuna uzanmıştı ki anında onu durdurmuştum

"Şey Benim acı tarzı şeylere alerjim var da ."

"Öyle alerji de mi varmış ? " sesi bir hayli şaşkındı " Ne yani hiç yiyemiyor musun kebap ?" demesiyle anında cevap verdim

"Hayır kebap yiyiyorum ."

"Ee nasıl oluyor o iş ,kebabın içine biz bir hassa acı katıyoruz ?" demesiyle gözlerimi devirdim.

"Öyle değil az acıda hafif reaksiyonlar gösteriyorum o da hafifçe vücudum kızarıyor, kaşınıyor falan ama sonra kendiliğinden geçiyor, çok aşırı acı tarzı şeyler yersem anında nefesim kesiliyor ."

"Bizim mekanda da bir kız sen gibi hastanelik olmuştu. Yeni yeni icatlar " demesiyle içimde buruk bir acı meydana gelmişti.

"Olmuştur." dedim bende dalgınca ,yaşananlar aklıma gelince fark ediyorum ki hafızamdaki ona dair her şey tazeydi.

"Sen şimdi hiç acı biber yiyemiyormusun ?"

"Yiyemiyorum ."

"Yazık sana... peki ya pul biber de mi dokunuyor ?"

"Yani o da acı ya mantıken Harun amca, aşırısı dokunuyor ?" dedim bıkkınca

"Vah vah sen acı turşu da yiyemiyorsundur şimdi."

"Harun amca ben zaten acı sevmem ."

"Peki ya şeyi yiyor musu-..." dediğinde dayanamayıp sözünü kestim yoksa bütün acı şeyleri sayacaktı.

"Harun amca çok acıları yiyemiyorum işte ! Hadi sen çok geç olmadan sipariş ver acısız olsun benimki "

Yoksa geçen ki gibi hastanelik olurum ! diyemedim tabi ki...

...

 

"Hadi başlasana neden yemiyorsun ? " demesiyle önümdeki kebabı elime aldım.

Neden ben bazı şeyleri kolay silemiyordum ? Gerçekten bu durum benim canımı sıkmaya başlamıştı.

"Fark ettim de ben o kadar aç değilmişim ."

"Acı yok merak etme sana özel hazırlattım. İçinde kapya biber hatta biber salçası bile yok sana dokanır diye sade yaptırdım hadi güzelce ye bakayım onu . " demesiyle gözümden bir damla yaş düştü.

"Niye ağlıyorsun bir sıkıntın mı var ?" dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım ve konuşmamak için ağzımı kebapla doldurdum.

"Yavaş ye . Bir şey sormayacağım !" demiş ve kafasını masadaki gazetesine çevirmişti.

Ben ise onu umursamadan ağzımdaki bitmeden tekrardan dolduruyordum. Gözümdeki yaşlar ardı ardına gelirken neden ağladığımı ben bile sorguluyordum ?

Acaba duygu boşalması mı yaşıyordum? Hem de burada ?

Kafamı kaldırdığımda Harun amcanın bana bakmadığından emin olunca tekrardan kafamı eğmiş ve ağlamaya devam etmiştim.

Neden yaptım bilmiyorum ama yemeğimin sonuna kadar ağlamıştım. Gözyaşlarım damla damla süzülmüştü yanaklarımdan.

"Doydun mu ?" diye sorduğunda gözyaşlarımı silip kafamı sallamıştım. Önündeki peçetelikten alıp bana uzattığında yüzüne bakmadan almaya çalışmıştım. Neden böyle bir şey yapmıştım . Adamın gözünün önünde ağlamıştım çok utanıyordum.

Peçeteyi alamayınca eline baktığımda geriye doğru çekmişti.

"Bana bak ela !" demesiyle kafamı kaldırıp yavaşça ona baktım.

"Utanmanı gerektirecek ne var ? Gözlerini benden kaçırma sen benim kızım sayılırsın" dediğinde aynı zamanda da elindeki peçeteyi tekrardan bana uzatmıştı. Peçeteyi aldığımda mahcup bir şekilde konuşmam onun hoşuna gitmemiş gibi duruyordu.

"Özür dilerim Harun amca yemin ederim kendimi tutamadım nedense ."

"Bu Özürü duymamış olayım ela." dediğinde onaylar anlamda kafamı sallamıştım.

"Babanla nasıl durumlar hala o adamlar geliyor mu evinize ?" Bir kaç gün önce tekrardan evimize geldiklerinde dayanamayıp Harun amcaya anlatmıştım. O bu durumu unutmamış ve aklında tutmuştu.

"Yok ben bir daha görmedim ."

"Başka bir sıkıntın yok değil mi ela . Eğer yapabileceğim bir şeyse yardım ederim."

"Yok sıkıntı-..." demem ile Harun amcanın yerinden fırlaması bir olmuştu yaşlı haliyle neden ayağa kalktığını sorgularken o ise telaşlı haliyle bir sürü peçeteyi alıp hızlıca yanıma gelmişti. Ben ne oluyor diye soracakken burnumda bir sıcaklık hissetmem ile elim hızlıca burnuma gitmişti.

Elime baktığımda her zamanki gibi burnum kanıyordu.

"Harun amca telaş yapma-..." dememe kalmadan hızlıca peçeteleri burnuma bastırmıştı. kafamı öne doğru zorla eğdiğinde bir hayli telaşlıydı.

Burnumdaki peçeteyle Konuşmaya çalışmam ayrı bir komediydi. "Harun amca ben iyiy-..."

"Niye kanıyor burnun acı mıydı kebabın, dokandı mı yoksa ? Kafan dönüyor mu ? O kadar da uyardım deyyuz herifleri sen burnunu böyle tut ben hemen ambulansı arıyorum bekle !"

"Harun amca-..." demem ile tekrardan sözüm kesilmişti. Etrafta telaşlıca telefonunu araması beni istemsizce güldürmüştü.

"Dur! sakın telaş yapma bir şey yok ! Çekme o peçeteyi burnundan sıkı tut . Kafanı eğ de kanama dursun saf kız!" Etrafta telefonunu ararken bir yandan da bana laf yetiştiriyordu.

Yavaşça Ayağa kalkıp onun yanına gidip omzuna dokunduğumda bana bakmasını sağlamıştım. "Niye kalkt-..." demesine izin vermeden peçeteyi burnumdan çektim. Çok fazla kanamamıştı bu sefer ve durdurmam açıkçası kolay olmuştu.

"Bak kanamıyor merak etme lütfen bir sakinleş ." dedim onu ikna etmeye çalışarak babam bile benim için bu kadar telaşlanmamıştı.

Kalbini tutup koltuğun üzerine kendini attığında derin bir soluk bırakmıştı. "Kalp krizi geçirecektim galiba." demesiyle kahkaha atmıştım.

kahkaham devam ederken bu sefer ise gülmekten gözümden yaş gelmişti. Harun amca da bana eşlik etmiş ve beraber bir süre gülmüştük. O güldükçe ben daha da çok gülmeye başlamıştım resmen kendimi durduramıyordum .

Harun amca gülmeyi kesmiş ve bana bakmaya başlamasıyla o hali de komiğime gitmişti. Masum masum beni izlemesi hoşuma gitmişti.

Oturduğu yerden kollarını açmasıyla kahkaham anında bıçak misali kesilmişti. Gözlerine baktığımda gözlerindeki acıyı görmüştüm.

Bana mı acıyordu?

Galiba acınacak haldeydim.

Gözleriyle gel der gibi baktığında onu hiç reddetmeden yavaş adımlarla yanına gittim ve koltuğa oturdum o hala kolları açık bir şekilde beklerken ben ağlayarak hafifçe ona sarıldım. O da anında bana karşılık vermesiyle iç çeke çeke ağlamaya başlamam bir olmuştu.

 

Bölüm : 28.06.2025 19:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Kafadeniizz / YANLIŞ ANLAŞILMA (Yarı texting) / 24
Kafadeniizz
YANLIŞ ANLAŞILMA (Yarı texting)

3.15k Okunma

363 Oy

0 Takip
24
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...