Telefonum çalmaya devam ederken aynı zamanda da kendimle savaşıyordum. Bir yanım kapat konuşma derken diğer yanım ise ademin söylediklerinden dolayı onunla konuş diyordu. Ademin söylediklerinde gerçekten de haklılık payı vardı. Aniden öğrenmeleri yerine benim ona söylemem belkide daha iyi olurdu. Bunu telefonda yapmak istemesem de başka çarem yoktu. Gözlerimi kapatıp onun bu zamana kadar yaptıklarını görmezden gelmeye çalıştım. Telefon bir kaç çalıştan sonra açılınca öylece kalakalmıştım. Şimdi ne diyecektim ?
"Alo Ela ?"
"Baba ." sesim durgun çıkarken bunun olmasını istemiyordum .
En son konuşmamız ikimiz içinde iyi geçmezken bu düşünceyi kafamdan silmeye çalıştım .
"Ela kızım iyimisin ?" Babamın sorusuna derin bir nefes almış ve dolan gözlerimi yukarıya bakarak geri göndermeye çalışmıştım .
"İyiyim baba sen nasılsın ?" Kendimi toparladığım ilk anda konuştuğumda ,boğazımdaki yumruyuda görmezden gelmeye çalışıyordum .
"İyiyim bende kızım ."
İkimizde konuşmadan öylece duruken gözümden bir damla yaş akmıştı. İşte bizim konuşmamız bu kadardı . Ne o bana bir adım gelirdi ne de ben ona...
Ne diyeceğimi bilemez halde beklerken, onun konuşması için yalvaracak durumdaydım.
"Kızım paraya mı ihtiyacın var onu mu söyleyemiyorsun ? Bunu sıkıntı yapma ben senin için etraftan bulur gönderirim." demesiyle gözümden tekrardan bir damla düşmüştü.
Yatağın üstüne otururken aynı zamanda da ağladığımı belli etmemeye çalışarak konuşmaya çalıştım.
"Paraya ihtiyacım yok baba. Benim sana ihtiyacım var birkaç günlük gelemezmisin buraya ?"
Bu soruyu sormak bile içimi cayır cayır yakarken babamın olumsuz cevap vermemesini diliyordum .
"Gelemem ki kızım. Gülcan işe gidiyor ve seda da küçük evde tek kalamıyor biliyorsun . Onu yanlız bırakamam. "
Artık saklamayarak sesli ağlamaya başladığımda boğazımdaki yumru beni daha da çok ağlatıyordu.
"Tamam sıkıntı yok ." Ağladığım sesimden belli olurken hiç bunu umursamadım.
"Kızım Bir şey mi oldu ?" diye sormasıyla susmadan ağlamaya devam ettim.
"Hiçbir şeyim yok çok iyiyim. Kendim halledebilirim ."
Kendimi ikna edercesine konuşurken Ona bağırıp sesimi yükseltmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Söyle babana beraber halledelim. Bir şey olmuş belli ." babamın da sıkıntılı çıkan sesiyle kendimi daha da kötü hissettim.
"İşimden kovuldum" dedim yalan söyleyerek.
"Ne ? Nasıl ?!" diye sormasıyla büyük bir şok yaşamışa benziyordu.
"Kovuldum işte." dedim
"Tamam sıkıntı yok başka bir iş bulursun önemli değil . Ben para atarım sana ." Demesiyle beni anlamadığı için ağlamaya devam ettim.
"Baba lütfen gel sana ihtiyacım var ." Konuşmaya devam edecektim ki onun sıkıntılı nefes vermesiyle sustum.
"Tamam gelmeye çalışacağım ama şimdi değil sen şimdilik dinlenmene bak olur mu ? Ağlama ve sakinleş ela" demesi yinede kendimi iyi hissetmeme sebep olmadı.
Bir anda yaptığım kafama dank edince ağlamayı kestim . Utanmasam gelmesi için yalvaracaktım . Gelmek istemiyordu işte onu zorla mı buraya getirtecektim.
"Tamam . " Dedim sadece
"Şu aralar gelemem ama bir ara geleceğim tamam mı?" Demesiyle hiç ona inanmadım.
"Tamam sıkıntı yok sonra konuşalım mı ?" dedim durgun sesimle.
"Tamam kızım kendine dikkat et Görüşürüz ." Sözünü bitirdiği anda telefonu kapattım.
Neden ona anlatmak zorundaydım ki ? Anlattıktan sonra yanımda kalıp bana destek mi olacaktı sanki?
Hiç de zannetmiyorum...
Gözlerim ağlamak için can atarken telefonuma gelen bildirim sesiyle dikkatim oraya kaymıştı.
Ademden mesaj gelmişti. Bu gülümsememe sebep olurken vakit kaybetmeden mesajını okumaya başlamıştım.
Kinciadem : Günaydınn olaya direkt girmek istemezdim ama sana ihtiyacım var elacık. (10.03)
Ela: Ne oldu??? Ayrıca elacık ne be ? Ayıcık der gibi ! (10.04)
Kinciadem: Nerede saçma şey var ona takılıyorsun kızım sende !
Kinciadem: Ama ayıcık da güzelmiş hehe
Ela: Aynen adem mükemmel !
Kinciadem: Kızım konuyu değiştirdin unutturdun bana herşeyi !
Ela: Anlat adem ne derdin var !
Kinciadem: Şimdi şöyle babam bana her sabah kahvaltı hazırlıyor. Bugünde işe gitmemiş uyuya kalmış ona kahvaltı hazırlamak istiyorum.
Ela: Hazırla adem ne var bunda ?
Kinciadem: Burası savaş alanına döndü ve herşeyi geçtim kızarttığım patatesin rengi nasıl olması lazımdı?
Ela: Ademm naptın yapacağın tek şey buzdolabında ki kahvaltılıkları çıkarmak!
Kinciadem: Çıkarttım kızım onlar kolay iş. Sorun patates ve yumurtada!
Ela : Ne oldu patates ve yumurtaya ?
Kinciadem: Patatesin rengi biraz şeyimsi...
Kinciadem: Siyahımsı
Ela: kfdklsnsldmkf
Kinciadem : Gülüp durma yardım et diye mesaj attık sana
Ela : Tamam tamam yumurtayı söyle bakalım onu kurtarabilecekmiyiz. Çünkü üzgünüm ama patatesleri kaybetmişiz başımız sağolsun...
Ela: yumurtayı da yaktıysan üzgünüm kötü haberi vermek durumundayım ndndkdkskfn
KinciAdem : Yok yok yumurtayı çok güzel pişirdim mükemmel oldu.
Ela : eee güzelse ye o zaman .
KinciAdem : Tava müsade etse yiyeceğim.
Ela: jdkkfdlfnd ne alakaa
KinciAdem : Tavaya yapıştı çıkmıyor yumurta yağ da döktüm. Neden böyle oldu anlamadım!
Kinciadem: Küfürbaz haydolara döndüm sabah sabah!
Kinciadem : Şu randomu atıp durma bak gelirim yaptığım patatesleri tek tek yediririm sana !
Ela : Adem sabah sabah beni çok güldürdün ama
Adem : Al işte babam geldi gülmekten bir şey yazamadın ki ! Dövecek kesin! (10.06)
Ela : Bence sen bu işi zirvede bırak usta mdkdkoddkknd (10.06)
Adem: Baktı baktı kafasını sağa sola sallayıp kendi kahvaltı hazırlamaya gitti... (10.10)
Ela: Neyse üzülme bir dahakine daha iyisini yaparsın.
Adem: Yapmıyacağım bir daha !
Ela : Etrafı topla da babana kalmasın işler. Bu arada işin bittikten sonra yazda sana anlatmak istediğim bir şeyler var.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |