Bugün arkadaşlarımla buluşmuş ve bu malum konuyu konuşmak için hepsini bir cafeye davet etmiştim. Sonuçta bu sorunun üzerine yanımda duracak birilerine ihtiyacım vardı bu kişiler ailem olmasa bile arkadaşlarımın yanımda duracağından emindim.
İlk ben gelmiştim ve cam kenarı bir yere oturmuştum. Anlatacağım şey yüzünden heyecan bütün vücudumu esir almıştı. Ellerimi masamın üzerinde birleştirdiğimde titrediklerini fark etmiştim.
Gözümden bir damla daha yaş düşerken anlatıp anlatmamak konusunda tekrar bir düşünce sardı içimi .
Anlatmasa mıydım acaba ? diye düşünürken , Kulağıma gelen yüksek seslerle kafamı giriş kapısına çevirdim. Gelen tabi ki de bizimkilerdi hepsi birlikte geliyorlardı. Bu halleri beni mutlu ederken gözümü onlardan ayırmıyordum .
Beni gördüklerinde masama doğru gelirlerken arkalarından gelen adem ile gözümü devirmeden edemedim . Bu adamın burada ne işi vardı kim davet etmişti onu buraya !
Sinirime hakim olmak adına derin bir nefes almış ve onu görmezden gelmeye çalışmıştım.
Sinir olduğum nokta ademin burada olması değildi! Haberimin olmaması sinirimi bozuyordu. Bugün önemli bir şey paylaşacaktım sonuçta onlara. Tabi bundan onların haberi yoktu o da ayrı bir meseleydi!
Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışmam gerekiyordu. Ayağa kalktığımda adem hariç ! hepsiyle sarılmış ve ayaküstü birkaç günün özlemini gidermiştik. Yerlerimize oturduğumuzda adem karşıma otururken gizemde onun yanında oturuyordu ece yanımda otururken sağ baş köşede yani yan tarafımda ali diğer baş köşede gizem ve ecenin arasında ise engin oturuyordu.
Bir süre hepsi bana bakmış ve bende onları inceleyip durmuştum. Bu durum Çok uzun sürmeden "Hayırdır kanka niye çağırdın bizi apar topar buraya ? " Diye gizemin sormasıyla gözlerim onu bulmuştu. Bir yanım söyle diye bas bas bağırırken diğer yanım ademe koz verme daha onu tanımıyorsun diyordu.
"Bir şey yok özlemiş olamaz mıyım yani sizi ? Kötü mü yaptım ?" dedim anlatmayı es geçerek.
"Biz de seni özledik başkan da niye cafede yani bizde buluşurduk ? Bir şey mi var ?" Diye tekrardan Enginin sormasıyla ellerimi masanın üzerinden indirmiş ve aşağıda sıkmaya başlamıştım . Neden bilmiyorum ama feci derecede stres olmuştum .
Bu cafe bizim ciddi konular konuştuğumuz yer olurdu genellikle eğer birisi buraya çağırıyorsa onun bir sıkıntısı olduğunu ve bizimle paylaşmak istediğini anlardık . Bu yüzden çok fazla üzerime geldiklerini anlıyordum ama ademi gördükten sonra söylemek için olan cesaretim kaçmıştı.
Gözlerim ademi bulurken ne söyliyeceğimi düşünüyordum .
"Lan dedim size bir şey anlatacak ve siz bu iti de getirdiniz buraya anlatamıyor kız sırf şunun yüzünden !" diye sinirle alinin ademe yönelik konuşmasıyla şaşkınlık geçirdim .
"Aliii!!! Düzgün konuş !" gizemin sinirle Aliye yönelik konuşmasıyla sadece şaşkınlıkla onları izliyordum.
Gizemin aliye bağırmasına mı şaşırayım yoksa ademi onların getirmesine mi şaşayım bilememiştim.
"Ne var yanlış mı söylüyorum !" diye alinin de daha yüksek sesle konuşup ayağa kalkmasıyla cafedeki herkesin bize bakması bir olmuştu.
Ademe baktığımda ise sadece aliye bakmakla yetiniyordu.
"Ali sinirliysen eğer çık dışarıya bir hava al, Germe şu ortamı !" Gizemin tekrar aliye yönelik konuşmasıyla Olaya bir el atmaya karar vermiştim.
"Ne oluyor gençler bir sakin olun ! " kendimi gülümsemeye zorlayarak konuşmaya çalışmam biraz acınası duruyordu galiba, Kimse farkında değildi ama her an ağlayabilirdim .
"Bir şey anlatmayacaktım . Sizi bu kadar telaşa soktuğum için üzgünüm ! Sadece sizinle biraz dışarıda vakit geçirmek istemiştim . Kaç günden beridir evden dışarıya çıkmadığım için ev dışında bir yer tercih etmek istedim ." demem ile Alinin tekrar sertçe konuşması beni germişti.
"Neden burası o zaman başka yer mi yok kızım ?"
"Ali ben başka yer mi biliyorum ? Bak böyle düşünmenize sebep olduğum için özür dilerim ama gerçekten bir şey yok bir sıkıntı olsa anlatmaz mıyım hem ?" diye onu ikna etmeye çalışarak konuştuğumda biraz inanmış gibi duruyordu ama hala ademe sinirle bakması beni geriyordu. Kavga etmelerini istemiyordum .
"Biz biraz ikimiz dışarıda konuşalım mı ali ?" diye sormuştum . Kendimi çok kasmıştım bu yüzden her an ağlayabilirdim ve ben kesinlikle burada ağlamak istemiyordum .
Ali bir süre bana bakmış ve bir şey söylemeden hızlıca dışarıya çıkmıştı.
"Ben bir konuşup geleyim ." demiş ve gülümsemeye çalışarak dışarıya doğru yürümeye başlamıştım . Sanırım onlara anlatma isteğim tamamıyla sona ermişti.
Bence ben bunu kendi başıma da üstesinden gelebilirdim . Anlatmasına anlatırdım ama alinin tepkisinden sonra bir de daha fazlasını çekmek istemiyordum . Bu seferde 'bize bu zamana kadar neden anlatmadın 'diye de kızabilirdi.
Her şeyi geçtim Galiba ben çoğu şeyi kendi başıma yaptığımdan dolayı bir nevi yanlızlığa alışmıştım.
Alinin yanına geldiğimde sigara yakması beni kızdırsa da öfkesinden dolayı bir şey diyememiştim.
"İyimisin kardeşim ?" diye sormam ile gözleri beni bulmuştu.
Elindeki sigarayı sertçe yanındaki çöpün üstüne bastırarak söndürmüş ve yarıdan fazla olan sigarasını çöpe atmıştı.
"Sen niye yalan konuşup duruyorsun Ela ?" demesiyle korkuyla yutkunmuştum. Yoksa öğrenmiş miydi hasta olduğumu iyi ama nereden bilecekti ki ?
"Sana diyorum salak mıyım ben ? Neden Ademin burada olduğundan dolayı rahatsız olduğunun dile getirmiyorsun ? Salak gizem de o adamı savunup duruyor ona da ayrı bir ayar oluyorum?! " demesiyle derin bir nefes bırakmıştım. Hasta olduğumu Bilmiyordu.
"Ali neden kuşkulanıp duruyorsun hala ?" bıkkınca konuşmam ile tersçe bana bakmış ve yüksek sesle konuşmaya başlamıştı.
"Bu adam seni öldürmeye çalıştı saf mısın kızım sen nasıl hemen unutabilirsin ?"
"Ali hala orada mısın kaç gün geçti ya !" demem ile ali bu sefer bana şaşkınlıkla bakmaya başlamıştı.
"Kızım siz harbi safsınız adama dibiniz düştü diye her şeyi unutun !" demesiyle bu sefer ben sinirlenmiştim . Ne demek istiyordu bu?
"Ali harbi saçma konuşmaya başladın bilmediğin şeyler var ! Üstüme gelip durma kalbini fena kırarım !" Ali söylediklerimden sonra ne dediğinin farkına varmış olmalıydı ki yüzündeki değişimi an be an izlemiştim. Ağzını açıp tam bir şey söyleyecekti ki arkamızdan öksürük sesi gelmesiyle ikimizde o tarafa bakmıştık . Öksürük sesi çıkartan Ademdi .
"Bölüyorum konuşmanızı ama telefonunu içeride unutmuşsun birader. Birisi 3 seferdir arıyor önemli olabilir ." diyerek çalan telefonu aliye uzatmıştı. Ali ise görgüsüzce elinden hırsla alıp bizden uzaklaşmıştı .
Alinin bizden uzaklaştığına emin olunca "Adem burada ne işin var ?" diye sormaktan alı koyamamıştım kendimi.
"Yolda gizemle karşılaştık seninle aramızı düzeltmek için çabalıyor. Ona aramızın düzeldiğini anlatmaya çalışsam da beni dinlemedi . Ve anlarsın ya o kadar ısrar karşısında da onu kıramadım ve kendimi burada buldum . " Uzun uzun kendini açıklamasıyla bir garip hissetmiştim .
"Anladım ben gizemle konuşurum gidebilirsin sen istersen ." dedim bende karşılık olarak. Kovmuş gibi mi olmuştu acaba bu cümlem.
"Benim yüzümden mi anlatmaktan vazgeçtin gerçekten ?" Benim söylediğimi umursamamış ve bambaşka bir soru sormuştu. Beklemediğim bir yerden sorduğu için şaşkınlığımı gizleyememişti.
"Bakma sen aliye o hep böyle anlatacak bir şeyim yok benim onlar kafasında büyütmüşl-..." alayla onu ikna etmeye çalışarak konuşurken bir anda sözümü kesmesiyle durmak zorunda kalmıştım .
"Biliyorum ."
"Anlamadım ? Neyi biliyorsun ?" Ne dediğini anlamadığım için tekrardan ona sormuştum .
"Hastalığını diyorum biliyorum !" demesiyle büyük bir şok yaşamıştım.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |