7

Bir günde iki bölüm hehehe. Rica etsem diğer kitabım zeyrek'e de bir şans verirmisiniz ? Beğeneceğinizi düşünüyorum. Askeri bir kurgu.

İyi okumalar...

Ertesi gün olduğunda bizim grubu zar zor ikna etmiş ve Adem'in mekan diye adlandırdığı yere gelmiştik. Gamzenin anlattığına göre burası ademin babasının yeriymiş ve burası bildiğin kebapçı dükkanıydı . Bende mekan derken daha uçuk birşey bekliyorken zort olmuştum.

Hepsi isteksiz bir şekilde bana eşlik ederken ben halimden açıkçası çok memnundum. Adem'e haber vermemiştik geldiğimizi.

Sonuçta gelin demişti bir kere gelmezsek ayıp olurdu !

Tabi biraz öylesine söylemiş gibiydi ama olsun. Davetin geri çevrilmemesini büyüklerimden böyle öğrenmiştim.

"Ela başkan bak bu adamı başımıza musallat etmesek mi ki ?" Diye sordu Engin

Dünden beri susmamışlardı!

" Off ne korkaksınız be ! " Dedim bıkkınlıkla

"Bizden iki kat daha korktuğuna eminim ama kanıtlayamam kanka " Ece'nin gülerek konuşmasıyla yürürken aynı zamanda ona baktım.

"Korksam bile bu salaklar gibi belli etmiyorum !" Dedim göz devirerek

Yeni fark ediyorum ama bende baya kinci bir insan çıkmıştım. O adamı görmezden gelmeden içim rahat etmiyecekti. Sabaha kadar o anı düşünüp sinir olmuştum. Pardon kendi kendimi dolduruşa getirdim demem daha makul olurdu.

İçeriye girdiğimizde beklediğimden daha büyük bir mekan ile karşılaşmıştık.

Boş olan bir yere geçtiğimizde dikdörtgen masada bir başta Ali bir başta Gizem oturmuştu. Ben masanın geniş tarafına otururken Engin ve Ece karşıma oturmuşlardı.

Gözlerim, o şahısı arıyordu ama onu burada bulamamıştım.

Yanımıza gelen garson ne istediğimizi sorunca hepimiz birşeyler isteyerek geçiştirmiştik. Tabi ece hariç

"Abi masayı donat bize ama hiçbirşeyin içinde acı olmasın dikkat edin !" demesiyle hepimiz ona bakmıştık.

Garson ona gülümseyerek kafa sallayıp gidince gülümseyerek Eceye bakmıştım. Bu kızı çok seviyordum.

"Şaşıramıyorum artık sana ece ! Masayı donat ne Allah aşkına ?" deyip göz deviren gizeme hepimiz bıyık altından gülmüştük.

Ece ise kimseyi umursamadan mezeleri yemeye başlamıştı.

"Burada değil gibi?" Gizemin konuşmasıyla onu onaylar anlamda kafamı salladım.

"Mesaj atsana ona ?" Diye sordu engin bana

"Saçmalama oğlum ne diyeceğim ? " Dedim şaşırarak

"Kızım boşu boşuna gelmedik herhalde yaz birşeyler ." dedi o da tersçe

Garson yemeklerimizi getirip önümüze koyarken bende cebimden telefonumu çıkardım. Dün gece bir sürü mesaj atmıştı. Ne yaptım falan diye ard arda mesaj atıp durmuştu ama hiçbirisine cevap vermeyip telefonu komple kapatmıştım.

Şimdi ise galiba ona mesaj atmam gerekiyordu. Kendimle çelişirken bir yanım mesaj at diyordu diğer yanım ise hiç bulaşma o adama diyordu.

Derin bir nefes vermiş ve ona tam cevap veriyorken masanın altından ayağıma birisinin vurmasıyla acıdan dizimi tutmuş ve hafifçe çığlık atmıştım.

"Ne yapıyorsun gerizekalı !" diye sinirle konuştuğumda Engin ve Ece karşımda özürlü gibi arkamı gösterek garip hareketler yapıyorlardı.

"Çarpıldınız mı lan ne bu hareketler ?" dedim sinirle dizimin acısı yüzünden onları parçalamak istiyordum.

"Selamün aleyküm gençler ?"

Bu sesin sahibi ? Elim dizimde gözlerim kocaman olmuş bir şekilde karşımdakilere bakıyordum. Tam arkamda ademin sesini duymam beni şaşırtmıştı.

Dün telefondan atıp tutmak iyiydi de karşılıklı olunca biraz garip oluyordu. Elimi dizimden çekip arkama yaslandım. Bugün de ben onu umursamayacaktım.

Sanki adamın çok umrundaydın ya ela!

Bizimkiler onun selamını alırken ben hiç ondan tarafa dönmemiştim. Adem yanımdaki boş sandalyeyi çekip oturduğunda yan gözle ona bakmıştım. "Sormadan oturdum ama ?" demesiyle gizem hemen atlamış ve ona cevap vermişti.

"Yok yok hiç sıkıntı değil oturabilirsin. Hem sohbet ederiz ! "

Cebimden telefonumu çıkarttığımda engin ayağıma hafifçe tekrardan vurmasıyla ona ne var dercesine bir bakış atmıştım. O ise gözleriyle onu işaret edince . Ona karşılık olarak gözlerimi devirdim .

"Tanışalım o zaman ben adem "

"Çok meraklıydık seninle tanışmaya !" dedim fısıldayarak. Duymuş muydu bilmiyorum ama sadece gülümsüyordu.

Harbi bu adam neden gülümseyip duruyordu ?

" Ben engin , bu da obur ece !" deyip kendi kendine gülmesiyle ece koluna sertçe geçirmişti.

"Engin yeter artık ! Şakada bir yere kadar !" diye sertçe çıkışmasıyla engin şaşkınca ona bakmıştı.

"Şaka kızım sen alın diye söylemedim ." demişti telaşla

Onu kırmaktan korkuyordu. Onlar kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı. Ben ise gözlerimi telefonumdan ayırmadan reels videosu izliyordum. Nedense Ademin bana baktığını hissediyordum ve bu beni acayip derecede geriyordu.

"Şey o da Ela ." dedi gizem benim yerime ama kafamı kaldırıp bir kere bile bakmadım. Ademin kini neki arkadaş benim kinimin yanında ?

"Telefon bağımlısı mısın küçük?" diye alayla sormasıyla bir kaç saniye kime dedi diye sorguladım . İnşallah bana dememişsindir adem diye aklımdan geçirirken kafamı kaldırıp ona baktığımda onunda bana baktığını görmüştüm. Bana demiş!

Küçük mü ? Tam ağzımı açıp ona cevap verecekken sözümü kesmişti.

"Şu manevi abinin adı ne ? " Artık alışmıştık onun bu soruyu sormasını ama benim gözlerimin içine bakarak sorması açıkcası beni germişti.

Kendine gel kızım bulamaz o seni Hem numara bana ait değildi ki ? Nasıl bulabilirdi ki beni ? konuştuğu kişiyi erkek olarak biliyorken beni bulması biraz zordu!

"Eren ! Manevi abimin adı Eren ! Adem kusura bakma o günki olay için haberim yoktu benim . O tamamiyle yanlış anlamış olayı bu yüzden sana yazmış ." dedi gizem

" Demek eren ! " Demiş ve gülmüştü.

"Neyse gençler muhabbetinize doyum olmuyor" deyip beni göstermesiyle tersçe ona baktım .

"Seninde olmuyor ! Her geldiğinde aynı muhabbet " dedim bende kinayeyle. O ise ayağa sakince kalkmış ve sandalyesini intizamla ittirmişti. İki elide sandalyenin üzerindeyken bana bakıyordu.

"Dedi geldiğimden beri telefon oynayan kız . Muhabbetimden hoşlanmıyorsan benimle uğraşmazsın " dedi o da

"Seninle kim uğraşır be ! " dedim bende sinirle.

"Özü boş olanın sözüde boştur . "dedi Bunu demesiyle gözlerim şok içinde açılırken tepkilerimin önüne geçemiyordum . Anlamıştı! Ona mesaj atanın ben olduğumu anlamıştı!

" Afiyet olsun hepinizee." demiş ve hepimize gülümseyerek gitmişti. Bir yaşlı adamın yanına doğru ilerlerken gözlerimi hala ondan ayırmıyordum . Nasıl anlamıştı?

" Ona bakmayı kesermisin artık ? Ne konuştunuz siz az önce hiç anlamadım ?" dedi gizem

"Neyini anlamadın içini boşalttı ve gitti pislik herif !" dedim bende sinirle . Ne olmuş öğrendiyse ? Dövecek hali yoktu ya ! Sıkıyorsa gelsin !

Önümde hiç dokunmadığım yemeğimi görünce çatalımı almış ve salatama batırmıştım. Sinirli olunca hep yemek yediğimi söylemiş miydim ?

Salatanın yanındaki kebabımı almış ve kocaman bir ıssırık almıştım. Hızlı hızlı çiğnerken Aynı zamanda da gözlerim o pis mahlukattaydı. Sinirimi resmen yemekten çıkarıyordum. Daha tam tadı alamadan yutup tekrar bir ıssırık almıştım.

Ağzımda garip bir tat oluşmasıyla aniden gözlerim açılmış ve anında ayağa kalkmıştım.

"Noldu ? " Hepsi bir anda ayağa kalkmış ve telaşla bana bakıyorlardı .

Onları umursamadan masanın üstünden bir sürü peçete alarak kimseyi umursamadan yarısını yutup yarısını yutmadığım kebabı çıkartmıştım.

"Biber mi geldi kızım ne oldu söylesene ?!" diyerek Alinin yüksek sesle konuşmasıyla kafamı sallamıştım. Masanın üstündeki suları tek tek içerken gizem de benim için su şipariş ediyordu. Hepsi bir ağızdan iyimisin iyimisin diye soruyorlardı ama onlara cevap veremiyordum.

İçtiklerim bana fayda etmezken gözlerim sulanmaktan beter hale gelmişti. Yanımıza gelen ademin gülen yüzünü görünce şaşkınca ona baktım.

"Noldu yandın mı Eren bey ?" demesiyle şaşkınlıkla ona baktım. O mu yapmıştı yani bunu ?

Boğazımdaki yanma büyürken soluk almam zorlaşıyordu. İki elimle boğazımı tutarken hırıltılı bir ses tonuyla "Allahın belası herif !" dedim. Öksürüklerim benim nefes almamı engellerken. Bir süre sonra kendimi yerde bulmuştum.

Düşmeden önce en son duyduklarım "Gizem arabayı hazırla çabuk !" diye alinin bağırmasıyla bir hengamenin oluşmasıydı.