•Eymen'den•
Bugün yine kaykay pistinde buluşacaktık ve ben de beraber gidelim diye anlaştığımız için Helin'in evinin önüne, onu almaya gelmiştim. Ben buraya geleli ve onu arayıp haber vereli on dakikadan fazla olmasına rağmen kimse ortalarda yoktu.
Ceketimin cebinden telefonumu çıkarttım ve onu bir daha aradım. Telefon çaldı, çaldı ve kapandı.
Böyle olmayacağına kanaat getirip kendim çıkmaya karar verdim. Tam apartmanın kapısını açmaya davranmıştım ki biri benden önce açmıştı. Kim olduğuna baktığımda Helin olduğunu gördüm.
"Kusura bakma, beklettim seni de. Abime beni de kaldır demiştim ama kaldırmamış işte."
Konuşarak kapıdan çıkarken ben sadece onu izliyordum. Bir haftadır onu hiç görmemiştim, çünkü tatil olduğu için babası iş seyehatlerinde onu da götürüyordu. Haliyle bir hafta görmeyince de fazlasıyla özlemiştim.
Bir anda onu kendime çekip sarıldım. Bunu beklemediğinden olsa bir an duraksadı ama sonrasında elleri sırtımı buldu.
"Nereden çıktı bu şimdi?"
"Bir haftadır ortalarda yoksun, özledim haliyle."
"Ben de seni özledim." Kolları bedenimi daha sıkı sardı bunu dedikten sonra.
Sevgili olmamızın en sevdiğim yanı buydu. Eskiden olduğu gibi o yanı başımda olduğu hâlde uzakta kalmıyorduk. İstediğim her an ona sarılabiliyor, kokusunu içime çekebiliyor ve öpebiliyordum. Dahası, artık gözlerinin içinin gülmesindeki sebebin ben olduğumu artık biliyordum.
"Hadi, gidelim artık." Sarılmayı bırakıp elimi tuttu ve beni ileri doğru çekmeye başladı. Adımlarım ondan daha büyük olduğu için ona yetişmiştim ve beni sürüklemesi çok sürmemiş, yan yana yürümeye başlamıştık.
Yaklaşık yarım saat sonra artık piste gelmiştik. Artık iyice yazın ortasına geldiğimiz için bu civardaki herkes buradaydı ve etraf çok kalabalıktı. Yine de her zaman oturduğumuz yerde oturan bizim ekibi bulmamız çok uzun sürmemişti.
Biz hariç herkes buradaydı zaten. Kaykayları bir kenara koyup biz de onların yanına geçtik.
"Oo, hoş geldiniz. Hiç gelmeseydiniz daha iyiydi." Bizi görür görmez dalga geçmeye başlayan Mustafa'nın ensesine yurup öyle oturdum.
"Helin dün yoldan geldi, yorgun olunca da kalkamamış. Ne yapalım yani?"
"İyi be, bir şey demedik size de."
"E hadi, başlamıyor muyuz?" Arya bu sefer garip şekilde ilk ayaklanan olmuştu. Aramızda en kötü olan ve kaybeden hep o olduğu için şaşırmıştım.
"Başlayalım da, senin bu hevesin ne?" Deren onu garipsediği her hâlinden belli olan bakışlarla süzerken ayağa kalktı.
"Bu sefer idmanlıyım, Barkın çalıştırdı beni."
"Hadi bakalım, görelim." Helin de ayaklandığında ben de onun peşine kalktım.
Hepimiz hazırdık ve yazları hep aynı cezayı koyduğumuz için konuşmaya da gerek duymadan başlamıştık. Kaybeden tüm gruba dondurma ısmarlardı, hem de kim ne kadar isterse.
Biz kaymaya devam ederken sürekli Helin'in yanında dolanan biri dikkatimi çekmişti. Helin pek oralı olmasa da çocuk resmen gözleriyle yiyordu sevgilimi.
Kaykayın rotasını o yöne çevirip çocuğun yanına gittim kenarda durmuş, hâlâ arsızca Helin'i dikizliyordu.
Tamam Eymen, sakin ol ve çocuğun yüzünü dağıtma.
Ya da dağıtalım, en fazla ne olabilir ki?
Oraya vardığımda yanındaki arkadaşına Helin hakkında pek de hoş olmayan şeyler söylerken duymuştum maalesef. Hadi bakalım, katil olacağız bu genç yaşta.
"Şuradaki kızı mı kesiyorsun?" diye yanına yanaştım. Ses tonum sakin olsa da içimden o gözlerini oyasım geliyordu.
"Evet. Taş gibi kız valla." Ve gözleri hâlâ benim sevgilimi süzüyordu. Benim. Sevgilimi.
Daha fazla dayanamayıp karşımda pişmiş kelle gibi sırıtarak Helin'i izleyen dalyarağı ensesinden tutup kendime çektim. "Senin az önce pislik zihnine malzeme ettiğin kız benim sevgilim oluyor yalnız."
Elemanın yüzündeki korku ifadesine şahit olmuştum. Boyu belki benim kadar olsa da cüsse olarak hiçbir şeydi ve tek bir tokadımla yere serilirdi.
"Abi valla özür dilerim, bilmiyordum senin sevgilin olduğunu."
"Lan sence sorun burada benim sevgilim olması mı? Sen herhangi bir kız için öyle sikik hayaller kuramazsın." Çocuk korkudan birazdan altına edecek gibi duruyordu ve bu benim sadistçe hoşuma gidiyordu. Eh, sonuçta bundan sonra havalı olduğunu düşünüp kadınlara oyuncak gibi bakmamayı öğrenirdi. "Bir daha yapma böyle şeyler yoksa dalağını sikerim senin."
"Tamam abi, emrin olur."
Onu orada bırakıp az önce beni izlediğini gördüğüm sevgilim yanına döndüm. Ayaküstü dangalağın tekine de had bildirmiştim, iyi olmuştu.
"Ne yapıyordun sen öyle?" diye sordu yanına geldiğim an.
"Boşver güzelim." Ona çocuğun kendisi hakkındaki iğrenç düşüncelerini söyleyecek değildim elbette.
"Neden çocuğun yakasına yapıştın?"
"Çünkü hak etmişti."
"Anlat, Eymen." Aslında bana her şeyi yaptırabilirdi ama bunu onu düşündüğüm için söylemiyordum.
"Anlatamam, Helin. Yoksa biliyorsun, bizim gizlimiz saklımız mı var?"
"İyi. Öğrenirim nasıl olsa sonra."
Harika. Bir de trip yiyecektim.
Helin kaykayıyla beraber uzaklaşırken ben de gönlünü almak üzere onun peşinden gittim.
🍂
Helin: Eymennn
Helin: Gel çabuk buraya
Helin:
Eymen: Ne oldu güzelim
Helin: Sen bana belki parkta çocukla neden tartıştığını söylemedin ama ben de derin bir insan olduğum için öğrendim
Eymen: Nasıl öğrendin
Helin: Arya'dan
Eymen: Arya nasıl öğrenmiş
Helin: Sen niye soruyorsun ya bunları
Eymen: Meraktan?
Helin: Of be
Helin: Seni çocuğun yakasına yapışırken görüp yanınıza gitmiş
Helin: Sonra da duymuş
Eymen: Bence burada asıl derin olan kişi Arya oluyor
Eymen: Bir şey diyim mi
Eymen: Ben korkuyorum ondan
Helin: Aaa
Helin: Konuyu saptırdın şu an
Helin: Ben seni ne güzel tebrik edecektim
Eymen: Ne alaka
Helin: YA SEN BÜYÜDÜN DE SEVGİLİNİ Mİ KISKANIYORSUN YA SEN
Helin: YERİM BEN SENİ
Eymen: Olur
Helin: Ama bak ne güzel sana sulanıyorum sen araya giriyorsun
Eymen: Ama bu önemliydi
Eymen: Beni istediğin zaman yiyebilirsin yani
Eymen: Benim de işime gelir
Helin: Sus be
Helin: Neyse ben devam ediyorum
Helin: YA SEN GİDİP DE BENİM İÇİN ÇOCUĞU TEHDİT Mİ ETTİN
Eymen: Böyle yazınca hiç güzel gelmedi biliyor musun
Helin: Evet
Helin: Onu ben de fark ettim
Helin: Neyse sen görmedin say
Eymen: Görmedim sayıyorum
Eymen: Ayrıca bizim bi piknik işi vardı ya ne oldu ona
Helin: Çarşamba yapalım dedik ya aşkım
Eymen: Biliyorum ama kesinleşsin dedim
Helin: O kesin zaten
Helin: Hem Yoda'yı getiririm görürsün oğluşunu
Eymen: İyi olur
Eymen: Özledim keratayı
Helin: O da seni özledi bence
Helin: Biz telefonda konuşurken falan mazlum mazlum bakıyor telefona
Eymen: Deme öyle ya
Eymen: Evinize gelirim birden, görürsün
Eymen: Hem sen hem de Yoda benim için çok büyük etkenlersiniz
Helin: Gelmen senin yararına olmaz
Helin: Şu an hem babam hem abim evde
Eymen: Bak konuşmaya devam edersek benim oraya gelme ihtimalim artacak
Eymen: O yüzden iyi geceler güzelim
Helin: Tamam jslsnsşsns
Helin: İyi geceleeerrrr
🍂🍂🍂
Kıskanan erkek karakterleri yazarken çok eğleniyorum, çok güzel oluyor. Ayrıca Arya'daki derinlik kimsede yok, kız maşallah ne varsa biliyor.
Ay bu arada acaba kitap finale ermeden 15k olur muyuz 🥹
Kendinize çok iyi bakın canlarım, sonraki bölümde görüşmek üzere <3
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
23.94k Okunma |
2.3k Oy |
0 Takip |
48 Bölümlü Kitap |