48. Bölüm

-37- Gecenin Sonu

uranüs
justtbirisii

Kirli - Ah Aman Aman

@barkinates: sing for the moment 🎙

 

89 beğeni, 3 yorum

 

@aryaparlak: sana ayrı, sesine ayrı bitiyorum🤍

@barkinates: duygularımızın karşılıklı olduğunu belirtmek isterim @aryaparlak

@aryaparlak: kesinlikle haberim olmayan bir detaydı jslbslsbsls @barkinates

🍂

•Barkın'dan•

Bu gecenin sonunda sesimin kısılacağından yüzde yüz emindim. Çünkü yaklaşık bir saattir neredeyse hiç ara vermeden şarkı söylüyordum ve artık boğazım acımaya başlamıştı. Yine de buna değerdi, çünkü bu bizim hayallerimize ulaşacağımız yolun başıydı.

Bir şarkı daha bittiğinde tekrardan biraz nefeslenmek ve su içmek için birkaç saniyelik bir ara istedim. Köşede bir yerde duran su şişelerinden kaçıncısı olduğunu bilmediğim bir tanesini alıp tek seferde yarısı içtim. Ancak iyi gelebiliyordu.

Kendimi daha iyi hissedebildiğimde tekrar mikrofonun başına geçtim. Melodi başladıktan sonra girmem gerekn yerde ben de söze girmiştim.

"Gönül ister her gece seni

Hayal eder, bulamaz kimseyi

Arar yerde gökte

Bulamaz inan senin gibisi nerde?"

Gözlerimi açıp her şarkıyı söylerken düşündüğüm kişiye, Arya'ya, baktım. Gülümseyerek beni izliyordu. Göz göze geldiğimizde öpücük atmıştı.

Kalbim saçma bir şekilde teklerken ona gülümseyerek karşılık verdim ve söylemeye devam ettim. Normalde bir şey çalmasam da bugün saçma bir şekilde elime bir akustik gitar tutuşturmuşlardı. Arada bir çaldığım birkaç nota haricinde herhangi bir katkısı yoktu ama görünüş olarak güzeldi.

"Kaldı elimde boş bir şişe

Deli ruhum serzenişte

Düşünür dururum kendimce

Duymaz duyamaz beni kimse"

Nakarata ikinci defa geçtiğimizde gözlerimi kapayıp söylemeye öyle devam ettim. Zaten benim için bir şey fark etmiyordu, her türlü karşımda aynı güzel yüzü görüyordum.

"Yüreğim yanar

Ah aman aman

Seni bulamam inan

Gözlerim kanar

Ah aman aman

Seni de yoramam inan"

Şarkı bitti ve ilk seferden şimdiye kadar azalan alkış seslerini dinledim birkaç saniye. Zaten her seferinde alkışlayanlar bizimkilerin olduğu masaydı, belki de diğerlerinden birkaç kişi vardı ama dikkat ettiğim yer hiçbir zaman o masadan başka bir yer olmamıştı.

"Araya girdiğim için kusura bakmayın," diye söze başladım. "Birazdan çalacağımız şarkı, hem bugünün son şarkısı hem de bizim bir yerde söyleyeceğimiz ilk şarkımız." Umursamayan bazı insanların bu sözlerimden sonra bize dikkat kesildiğini gördüm salonu tararken. "Başlamadan önce, bu şarkıyı sizlere ithaf ediyoruz." Elimle az ilerimizdeki masada oturan altılıyı işaret ettim. Samet kendisinin bu ithaftan ayrı kaldığını bildiği için çok umursamasa da kızların hem sevindiğini hem de şaşırdığı belli oluyordu. Bu şarkıdan haberleri yoktu ve şimdi ilk defa dinleyeceklerdi.

Bu yaptığım ithaf meselesini de bana diğerleri söylemişti. Ben başta hiç böyle bir işe girişmememizi, kızları boş yere utandıracağımızı söylesem de onlar güzel bir jest olacağını söyleyerek beni de ikna etmişlerdi.

Şarkıyı çoğu zaman olduğu gibi gözlerim kapalı halde söyleyip bitirdiğimde bir öncekinden daha da yüksek olan alkış sesleri eşliğinde gözlerimi açtım. Diğerlerine de yanıma gelmeleri için işaret ettim. Performans boyunca göz önünde olan hep bendim ve bu işte sadece benim değil, hepimizin emeği vardı.

Herkes yan yana geldikten sonra mikrofonu tekrardan elime aldım. "Bugünlük bize ayıracağınız süre bu kadardı, dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyoruz. Minevra, hepinize iyi geceler diler."

Yine yüksek bir alkış furyası koparken biz de yavaş yavaş sahne olarak kullandığımız platformdan inmiş ve arka taraftaki odaya girmiştik.

"Heyecandan geberen tek ben miyim yoksa siz de mi öylesiniz?" diye sordu Ulaş kapıyı kapattığım saniye.

"Fifti fifti," diye cevapladım. İlk başta fazlasıyla heyecanlıydım, hatta belki bir iki kez sesim çatlamıştı ama şimdi alışmıştım sanırım.

"Ben de aynı," dedi Mustafa kendini odadaki tek koltuğa bırakırken.

"Eymen?" Sadece öylece durup duvara baktığı için ona da soru yöneltme ihtiyacı duymuştum.

"Sadece yorgunum," dedi iç çekerek.

"Hayvan gibi vurdun davullara, tabii yorgunsundur."

"Musti sus Allah aşkına, kaç tane nota kaçırdığını ben gördüm."

"Kimse duymadı sonuçta."

Eymen'in bazen gereksiz gergin olduğu hepimizin bildiği bir gerçekti ve genelde Mustafa hariç kimse böyle zamanlarda onun üzerine gitmezdi. Mustafa da sadece insanları kızdırmayı seviyordu, tüm olay bundan ibaretti.

Biz konuşmaya devam ederken kapı açıldı ve içeri kızlar girdi.

"Tebrik ederiz hepinizi," diye cırladı ve boynum atladı Arya. Onun bu hallerine alışık olduğum için ona ayak uydurarak kolumu beline doladım ve yanağından öptüm kısaca.

"Teşekkürler. Beğenmene sevindim."

"Tabii ki beğendim, özellikle o sondaki şey neydi öyle?"

"Şarkıyı mı diyorsun?" diye sordum onu kastettiğini bilsem de.

"Evet! Mekanda sizi gözleriyle yemeye çalışan kim varsa bize bakmaya başladı oradan sonra."

Öyle bir şey mi olmuştu?

"Ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok, hoşuna gittiyse gerisi önemli değil."

"Tabii ki gitti," dedi öpmek için yanağıma uzanırken. Ama ben o an ufak bir yaramazlık yapıp yüzümü çevirdim ve dudaklarının dudaklarıma denk gelmesini sağladım.

Geri çekildiğinde sahte siniriyle yüzüme bakıyordu. "Ne yapıyorsun?"

Sorusuna soruyla cevap vermeyi tercih ettim. "Hoşuna gitmedi mi yoksa?"

"Tamam, gitmiş olabilir ama sana kaç kere dedim şunu birden-" Sözleri onu tekrardan öpmemle bölünmüştü.

"Kusura bakma ama o kadar süre seni izleyip öpmemek benim için çok zordu, acısını çıkartıyorum."

"Yarısından çoğunda gözün açık bile değildi Barkın, atma," dedi göz devirerek.

"Olabilir ama benim için değişen bir şey olmuyor. Gözlerimi açtığımda da kapattığımda da sadece seni görüyordum o an." Aklımdan geçenleri, iyi olduğu müddetçe, olduğu gibi söylemeyi ilişkimizin ilk başlarından beri yapıyordum ve Arya her seferinde karşımda öylece kalıyordu. Aklımdan geçenler onunla alakalıysa çoğunlukla güzel oluyordu ve ona güzel şeyler söyleyince böyle tepki vermesini normal buluyordum, özellikle de onun da beni sevdiğini biliyorken.

"Şunları da aniden söyleme diyorum," diye homurdandı.

"Niye? Kalbine mi iniyor yoksa?"

"Hıhım." Ağzının içinde mırıldandıktan sonra parmak uçlarından inip kollarını boynumdan çekti. "Ne zaman çıkacaksınız?"

"Birazdan, eşyalarımızı yarın alacağız zaten."

Anladığını belirtircesine başını salladı. "Beraber gideriz, değil mi?"

"Tabii ki. Ne zaman buluştuk da seni evine tek gönderdim?"

"Tartıştığımız zamanlar," dedi hiç düşünmeden. Bir anlığına bunu mu bekliyormuş diye düşünsem de bir şey demedim.

"O zamanlar da tek gitmiyorsun, ben arkandan geliyor oluyorum." Yaptığım itirafı ben de beklemiyordum. Bu, Arya'dan uzun zamandır rahatsız olmaması için sakladığım bir şeydi. Çok sık olmasa da bazen aramızda ufak da olsa sürtüşmeler olur ve Arya kalkıp giderdi. Ben de onu tek bırakmak istemediğim için evine kadar beni fark etmeyeceği bir mesafeden takip ederdim.

"Beni takip ediyorsun yani?" diye sordu şaşkınlıkla. "Bunun ne kadar rahatsız edici bir şey olduğunun farkında mısın?"

İşte şimdi sıçmıştım. "Biliyorum, ama..." Ne diyeceğimi bilemediğim için susup kaldım. İçimde büyük bir suçluluk duygusu büyüyordu. Yaramazlık yapmış küçük bir çocuk gibi gözlerimi kaçırdım.

Ben nasıl bir açıklama yapacağımı düşünürken Arya'nın güldüğünü duydum. "Baksan sen bana." Gözlerimi gözlerine çıkarttım. Basbayağı gülüyordu. "Kızmadım, merak etme. Ama bir dahakine lütfen kimseyi takip etme."

"Bir daha tartışmayız umarım demek daha doğru olur."

"Saçmalama, hayal aleminde yaşamıyoruz. Tabii ki aramızda ufak sürtüşmeler olabilir, bunlar zaten olması gerekenler."

Omuz silktim. "Yine de tartışmasak daha güzel olur."

"Herhalde daha güzel olur."

Yanağından öptüm ve onu kolumun altına aldım. Zaten buradan alacağım birkaç ufak eşya dışında bir şey yoktu, onları da aldıktan sonra diğerlerine haber verip çıktık.

Gecenin sonunda, herkes mutluydu ve kimsenin de bugünden şikayet ettiğini düşünmüyordum. En azından benim için bu gece mükemmel geçmişti ve hayatımın geri kalanını da buna benzer şekilde geçirmek istiyordum.

🍂🍂🍂

Sonunda bitti şu performans, mutluyum. Ayrıca bizimkilerin söylediği her şarkıya burada yer veremedim ama Spotify'da kitap için hazırladığım playliste hepsini ekledim, bakabilirsiniz.

Kendinize çok iyi bakın canlarım, sonraki bölümde görüşmek üzere <3

Bölüm : 04.04.2025 17:02 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...