34. Bölüm

-27- Sen Sevin Diye

uranüs
justtbirisii

KAMU SPOTU: Özellikle sonradan okumaya başlayan kitlede, Eylül ile Eymen'in olması gerketiğini savunanlar var. Fakat her texting kurguda anonim yazdığı kişiyle olmak zorunda diye bir kural yok, ki zaten ikisi arasındaki tüm konuşmalarda da abi - kardeş ilişkisi var. Yani EYLÜL VE EYMEN BİR ÇİFT DEĞİL VE TASARIDA DAHİL HİÇ ÇİFT OLMADILAR. Leia Eylül olmasına rağmen ikisi birbirine karşı o türden bir duygu beslemiyorlar. Lütfen bunu gözetin ve bu şekilde okuyun.

İyi okumalarrr

___

Eylül: Asıl ben özür dilerim, Samet (23.12)

Eylül: Seni üzdüğüm ve öylece bırakıp gitmeye yeltendiğim için

Samet: Sen suçlu değilsin ki

Samet: Dedim ya, ben seni neyi neden yaptığını biliyorum ve bu yüzden sana kırılamam

Samet: Her neyse

Samet: Bunları daha fazla konuşmasak?

Eylül: Her şeyi öylece bırakıp hiçbir şey olmamış gibi devam edemeyiz

Eylül: Aramızdakileri çözmemiz lazım

Samet: Emin misin?

Samet: Çünkü ben daha fazla konuşursak daha da kötü olacağından korkuyorum

Eylül: İkimiz de aklımızı başımıza aldık bence son olanlardan sonra

Eylül: Adamakıllı konuşup aramızdakileri çözebiliriz bence

Samet: Peki o zaman

Samet: Parka gelsene

Samet: Buradan konuşmayalım

Eylül: Geliyorum on beş dakikaya

Samet: Bekliyorum

🍂

Hava soğuktu ama yine de Samet'le buluşmaya gitiğim için bu soğuğu göz ardı edebiliyordum. Çenemi montumun içine sokup iyice büzüştüketen sonra yürümeye devam ettim. Zaten az bir yolum kalmıştı.

Sokak lambasının aydınlattığı parka geldiğimde Samet'i salıncakların başında gördüm. Adımlarımı hızlandırarak yanına gittiğimde geldiğimi fark edip bana baktı. "Hoş geldin," dedi gülümseyerek.

"Hoş buldum."

Her zaman olduğu gibi bana sarılmamıştı. Aramızdaki soğuklun ikimiz de farkındaydık ve en azından kendi açımdan bir an önce bunu çözmek istiyordum.

"Bak, senin bana neden kırgın olduğunu biliyorum ve bunu çözmek için de elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsin," diye lafa girdim uzun sessizliğin ardından. "Sadece seni değil, kendimi de ihmal ediyorum ve bundaki sebep tamamen bir şeylerden uzaklaşmak. Çünkü uzaklaşırsam çözüleceğini düşünüyordum."

"Ama bunun işleri daha da kötüleştirdiğini fark ettin," diye tamamladı Samet cümlemi.

Sırtını yasladığı dierkten ayırdı ve bana doğru eğildi. "Ben seni çok iyi tanıyorum Eylül, hatta belki senden bile iyi. Diyorum ya sürekli, neyi neden yaptığını biliyorum. Sana kırılmıyorum da zaten, sadece hassas bir anıma denk geldi."

"Bu yine de haksızlığımın üstünü örtmüyor."

"Haksız değilsin, Eylül. Hele suçlu hiç değilsin. Sen bu hikayedeki en masum kişisin ve olanlar hep masumlara olur." Eliyle çenemi kavradı ve yüzümü yukarı doğru kaldırdı. "Senin tek suçun masum olmak, başka hiçbir şey değil. Yaşadıklarından, sana yaşıtılanlardan sorumlu değilsin."

Bana olan yakınlığından ve söylediği sözlerin etkisinden adeta donup kalmıştım. Ama buna rağmen de resmen tüm vücudum alev alıyordu. "Sana bir daha öyle davranmayacağıma söz veriyorum," dedim fısıltıyla.

"Bundan fazla bir şey söylemene gerek yok," dedi yüzüme doğru iyice eğilirken. "Senin sözünü tutacağından eminim."

Nefesi nefesime değecek mesafeye vardığında bu yakınlığın beni öldüreceğini düşünsem de dah sonrasında beni öptüğünde bunun daha hiçbir şey olduğunu anladım. Dudakları dudaklarıma değdiği an eriyip gideceğimi düşünsem de ona karşılık verebilecek kadar ayıktım henüz.

"Seni seviyorum," dedi dudaklarımız ayrıldığı an. Her ne kadar dudaklarımız ayrılsa da alnı alnıma yaslı şakilde durmaya devam ediyorduk. "Seni her şeyden çok seviyorum ve ne olursa olsun hiçbir kavga bunun önüne geçmez."

Gülümsedim hafifçe. "Ben de seni seviyorum," diye fısıldadım olan gücümle. Zira son birkaç dakika içinde yaptıkları ve söyledikleriyle beni remen tuş etmişti.

"Ben da sana bir söz vermek istiyorum," dedi alnını alnımdan ayrırken. "Ne olursa olsun, hep olduğu gibi seni seveceğim ve seni sevdiğim sürece senin üzülmemen için elimden geleni hatta daha fazlasını ortaya koyacağım."

Söylediği sözler fazlasıyla iddialıydı ama ben onun verdiği her sözü tutan biri oldupunu biliyordum. Biz çok küçükken ve şu an içinde bulunduğumuz parkta oynarken bana verdiği sözleri bile unutmamış, tutmuştu. Bu sözlerden en önemlisi de yanımda olacağıydı. Belki o an öylesine söylemişti ama o andan sonra ben Samet'in yanımda olmadığı anlarımı ancak bir elin parmaklarıyla sayabilirdim.

"Ayrıca, sigarayı da bırakacağım," dedi kararlı sesiyle.

Gülümsediğim dediğine. "Sevindim sonunda buna karar vermene."

"Zaten her şey sen sevin diye güzelim." Dudaklarındaki sıcak gülüş beni o an belki yaz güneşinden daha çok ısıtıyordu.

Bir anda bir şeylerin patlama seslerinin duyulmasıyla ikimiz de aynı anda gökyüzüne baktık. Yeni yıla girmiştik ve insanlar bunu kutlamak için havai fişek gösterisi yapıyorlardı. Gökyüzünde parlayan renkli ışıklar içimde çocuksu bir heyecan uyandırıyordu.

"Umarım yeni yıla nasıl girersen öyle geçer sözü gerçektir," diye mırıldandı Samet. "Çünkü ben hep seninle olmak istiyorum."

Ona baktığımda onun da zaten bana baktığını gördüm. Tek elini alıp göğüs kafesimin altında delicesine çarpan kalbimin üzerine götürdüm. "Bu kalp attıkça ben senden ayrılmam."

"Ayrılma da zaten," dedi dudakları tekrar dudaklarıma kapanmadan önce.

Onu öpmenin nasıl bir şey olduğunu yeni öğrenmiş olsam bile şimdiden bu hissi çok sevmiştim. Gerçi, bu sadece bunun için geçerli değildi. Ben onunla alakalı olan her şeyi çok seviyordum.

🍂🍂🍂

Bölüm biraz kısa oldu gibi ama daha fazla uzamıyordu, kusura bakmayın.

Kendinize çok iyi bakın canlarım, sonraki bölümde görüşmek üzere <3

Bölüm : 04.03.2025 19:20 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...