-18- Hoşça Kal

Mor ve Ötesi - Cambaz

•Eymen'den•

Son iki gündür kafamı meşgul eden şeyleri resim yapmak bile uzaklaştıramamıştı. Bu yüzden bana gereken şey, bateri ile agresif bir şarkı çalmaktı.

Barkın sevgilisiyle olduğu için bugün o yoktu, sadece acil diyerek topladığım Ulaş ve Mustafa vardı. Bir de nereden çıktığını bilmediğim Samet vardı.

Gerçekten, Samet'in burada ne işi vardı?

"Ee, ne yapıyoruz?" diye sordu Ulaş ortaya.

"Çalıyoruz, her zamanki gibi."

"İyi de çalıyoruz? Ayrıca bizi niye acil diye topladın?"

"Kafamıza ne eserse onu çalarız, ayrıca acil dememin sebebi çabuk gelmenizi sağlamaktı."

"Keyfinin kahyası için topladın yani bizi buraya?"

"Evet," diye onayladım Mustafa'yı. "Ama isterseniz gidin, ben tek de çalarım."

"O zaman bizi niye çağırdın başta?"

"Anahtarlar bende olmadığı için?"

Mustafa derin bir of çekip kendini arkasındaki koltuğa bıraktı. "İyi bari, o kadar geldik madem çalalım."

İkisi gitarlarını akort ederken ben de bagetleri rastgele vurarak vakit öldürüyordum. Bir anda ensemde biten varlıkla irkilerek yerimde sıçradım. "Ben senin amına koyayım Samet, birden gelinir mi öyle?"

"Gelinir, gelinir."

"Hem sen niye geldin? Barkın'ın yerine mi?"

"Musti'nin yanındaydım sen ona mesaj attığında, ben de dedim geleyim bari."

"Canım sıkıldı ve sen de geldin yani, öyle mi?"

"Tam olarak öyle."

Samet'in işlerine akıl erdirmeye çalışmak yerine bagetlerle uğraşmaya geri döndüm.

O sırada diğerleri de gitarları akort etmiş ve çalacağımız şarkıyı bulmaya çalışmaya başlamıştık. Kimse gelen öneriyi kabul etmiyordu.

"Mor ve Ötesi - Cambaz?"

Ulaş'ın önerisi herkes tarafından kabul görünce çalmaya başladık. Bu sefer Barkın olmadığı için Ulaş söylüyordu.

Biz tam melodiye girdiğimiz sırada Samet'in telefonu çalınca üçümüz de aynı anda ona tip tip bakmıştık.

"Özür dilerim, bir daha olmaz."

Onun mahcubiyetini ilk defa gördükten sonra tekrardan çalmaya başlamıştık.

"Bütün dünya izler durur

Afetiazam bekler durur

Hedefini al, piyasanı al, her şeyi al

Yandı dertler, bitti tasa

Ben kurbanım bu cambaza

İki gözüm kadar eminim, sen yoksun"

Tüm hisletimi, hırsımı, öfkemi bagetlerle davullara vuruyordum ve rahatladığımı hissediyordum.

Bir kaç kez doğru çalamayıp bölmemizden sonra en sonunda düzgünce çalmayı başarabilmiştik.

Şarkı bitse de ben biraz daha vurmaya devam etmiş ve öyle bitirmiştim. Nefes nefese elimdeki bagetleri bıraktığımda tüm gözlerin üzerimde olduğunu hissediyordum.

"Sen iyi misin, ne bu haller?"

"İyiyim," diye cabapladım Ulaş'ın sorusunu ezberden.

"Tamam salağız ama o kadar da değil. Anlat işte neyin varsa."

"Bir şeyim yok, sadece babamla tartıştık biraz."

Çok fazla üstelememeyi seçmiş olacaklar ki başka ne çalabiliriz diye tartışmaya başlamıştık. Bir anda telefonuma yağan mesajlar, dikkatimi o yöne çekmişti.

Leia: Şimdi bir anda telefonuna gelen mesajların nedenini sorguluyorsundur eminim ki

Leia: Bu mesajlar benim intihar mektubum

Leia: İlk ve son kez her şeyi filtresiz şekilde burada sana anlatacağım ve gideceğim

Leia: Sana babamdan bahsederken anlatmadığım bir yer vardı ya hani

Leia: O beni seninle tanıştıran kısım

Leia: O adam resmen bana telefon sapıklığı yapıyordu

Leia: Ben de çareyi hattımı değiştirmekte buldum ve yeni hattıma abimin numarasını kaydederken yanlışlıkla senin numaranı kaydettim

Leia: Benim abim üç sene önce intihar etti

Leia: Ben de onun yarım bıraktığı hayali gerçekleştirmek için bu kadar çalışıyordum

Leia: Ama bugün olanlar çok fazlaydı

Leia: O kadar şeyi beni yıkamamışken bu son damlaydı

Leia: O adam bana dokunmaya çalıştı

Leia: Hatta kısmen başarılı da oldu

Leia: Üstelik annem olacak o kadın da tek bir şey yapmadı engellemek için

Leia: Ben o dokunuşlarla daha ne kadar yaşabilirim bilmiyorum

Leia: Hatta yaşayamam

Leia: Son bir liman aradım kendime ama bulamadım

Leia: Çok daha önceden yapmam gereken şeyi yapıp şimdi öleceğim

Leia: Üç senedir yaşayamadığım hayattan şimdi temelli gideceğim

Leia: Sen de benim kim olduğumu öğrenemedin ya

Leia: Neyse

Leia: Ben bu mesajları yazarken internetim kapalı

Leia: Birazdan açıp sana bu mesajların ulaşmasını sağlayıp geri kapatacağım

Leia: Kim olduğumu bilmesen bile en azından öldüğümden ya da kendimi öldürdüğümden birinin haberi olsun

Leia: Ve benim için artık sona geldik

Leia: Hoşça kal, Eymen

Eymen: Ne oluyor? (İletilmedi)

Eymen: Yapma, prenses (İletilmedi)

Eymen: Ben kız kardeşimi bir daha kaybedemem (İletilmedi)

Eymen: Lütfen (İletilmedi)

🍂🍂🍂

Kendinize çok iyi bakın canlarım, sonraki bölümde görüşmek üzere <3