Gamze'nin sesiyle uyandım"deniz hadi kalk, okula geç kalıcaz" gözlerimi yavaş yavaş açtım Ve etrafıma baktım. Herkes kalkmıştı. Öykü ve şirin hazırlanmıştı. Gamze,Asel daha hazırlanıyordu bende hemen kalkıp hazırlanmaya başlamıştım.
Herkes hazırdı. Şirin" herkes hazırlandıysa çıkalım"dedi
Hepimiz okula giderekken keremlere karşılaştık. Şirin kısık sesle "ay emrede orda kızlar güzelmiyim," ışıl gülerek "çok güzelsin şirin" şirin ışıla döndü "teşekkürler ama şuan heyecadan altıma yapıcam." dedi hepimiz gülerken keremler yanımıza geldi. Kerem" günaydın kızlar" dedi ışıl "günaydın kerem" dedi emre " okula beraber gidelim mi?" Asel şirine döndü "bilmem şirin gidelim mi?" Şirinin yüzü kıpkırmızı olmuştu. "G-gidelim" dedi.
Hep beraber okula doğru gittik. Asel "öykü bak sana bişey göstericem"dedi ve öykünün yanına gitti. Aselin derdi şirin ve emrenin yanyana olmasıydı. Emre şirine baktı " şirin iyi misin? Yüzün kızarmış"dedi şirin "İ-iyim allıktır o" dedi. Emre gülümseyerek "bence allık kullanmasan da olur, normalde de yanakların kızarık"dedi hepimiz Emre'ye baktık. Şirin bu sözle dahada kızardı. Işıl"sen şirinin normalde de kızarık olduğunu nerden biliyosun emre" dedi emrede haklı çünkü şirinin doğaldan olan kızarık yanakları vardı. Emre" çok belli oluyor doğaldan kırmızı olduğu" öykü konuştu bu sefer" iyide sen nasıl fark ettin?" Emre Şirine baktı sonra öyküye baktı " derste ona izlediğimde fark ettim" dedi şirin Emre'ye şaşkın gözlerle baktı ve " sen derste beni mi izliyorsun ?"dedi emre kalakaldı.büyük pot kırmıştı. Sonra cevap verdi " yani şey derste sıkılmıştım, çaprazımdada sen vardın sonuç, bende dalmışım öyle" dedi erkekler sırıtarak Emre'ye bakıyorlardı. Yanımda emir olduğu için sesi bana geliyordu." Ama nasıl dalmak" dedi Emire bakıp kısık sesle "ondan hoşlanıyor değil mi?" Dedim emirde " hemde nasıl hoşlanmak, her ders kızı izliyor" dedi bende "şirinde ona karşı boş değil" dediğim anda gamze "siz neye gülüyorsunuz ,bize de söyleyin bizde gülelim" dedi.emirle bakışıp yine gülmeye başladık.
Sınıfa girmiştik. Herkes yerine otururken zorbalarda gelmişti. Bakışlarımı Berke çevirmiştim. Gözleri kan çanağına dönmüştü.
Merakımdan ölmemek için atlasa sordum. "Şey Berke ne oldu gözleri kıpkırmızı olmuş " atlas bana dönüp "çok mu merak ettin " dedi başımı salladım. Atlas" o zaman öylede devam et." Göz devirip" sana soran ne kabahat" dedim oda sırıtarak ardayla konuşmaya başladı. Asel kaçamak bakışlar atarak Berke bakıyordu. Bir ses geldi. Evet yine Alp ve ışıl kavga ediyordular "yeter be yeter seninle mi uğraşıcam ben her zaman ,bu sıra sadece senin değil tamam mı" Alp sinirli bir şekilde " kes lan sesini bağırma bana, ayrıca evet bu sıra benim" herkes onlara bakarken ışıl" asıl sen bağırma bana" diye bağırdı. Alp ona doğru yaklaşıp kravatını tutu ve kendine doğru çekti. Resmen burun burunaydılar. Alp onun dudaklarına bakarak " o sesini kes yoksa ben susturmasını bilirim kızıl" dedi ışıl ondan uzaklaşmaya çalıştı ama Alp efe bırakmıyordu ışıl" bırak beni, aptal çocuk "dedi Alp efe sırıtarak bıraktı kravatını bıraktı,sonra yerine geri oturdu. Işılda yerine oturdu.
Dersimiz matematikti. Hocanın telefonu çaldı" gençler ben hemen geliyorum" deyip sınıftan çıktı. Arkama baktığımda Emre'nin şirini izlediğini gördüm. Emirde Emre'ye bakıp gülmemek için kendini zor tutuyordu. Emirle göz göze geldik ve ikimizde gülmeye başladık. Herkes bize bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Atlas " neye gülüyorsun yine "dedi bende " çok mu merak ettin?" Dedim oda sırıtarak başıyla onayladı. Bende cevap olarak" o zaman öyle kal"dedim. Atlas gülerek önüne döndü.
Ders bitmişti. Bahçede oturuyorduk. Okulun bazı yerleri boyalı olduğu için bastığımız yerlere dikkat ediyorduk. Asel " deniz siz emirle neye gülüyordunuz " dedi gülümseyerek " emre ,şirini izliyordu. Emirde onlara bakıp gülmemek için kendini zor tutuyordu. Benimle göz göze geldi. O yüzden güldük" dedim uzun bir sohbetten sonra kalktık. Yürürken atlas ve arkaşlarıyla yanyana gelmiştik, arda öyküye bilerek çarptı ve öykünün boyalı yere düşmesini sağladı. Öykü çığlık atıp "ne yapıyorsun be sen , aklını mı kaçırdın" dedi arda sahte bir üzüntüyle" ah çok pardon, yanlışlıkla oldu" dedi ışılla beraber öyküyü kaldırıcakken arkadan bizide ittiler. Alp efe" ay kusura bakmayın, bugün pek sakarız galiba" dedi ve erkekler güldü. Asel gizlice Alp'i itti ve Alp Işılın üstüne düştü. Hepimiz ışıl ve Alp'e bakıyorduk. Alp olayın şokunda olduğu için tepki vermeden , ışıla bakıyordu.
Uzun bir sessizlikten sonra atlas " acaba ne zaman ayrılmayı düşünüyorsunuz" demesiyle Alp hemen kalktı. Bizde kalktık. Öykü sinirle ardaya doğru yürüyüp onu ittirdi" ne yaptın bana , nasıl çıkıcak şimdi bu bacaklarımdan" dedi arda konuşacakken bir hoca geldi" çocuklar hadi sınıfa girin ders başladı" dedi
Sınıfa girip yerlerimize oturmuştuk. Hoca derse başlamıştı. Dersten sıkılmıştım. Arkamı döndüğümde öykü bacağını temizliyordu. Arda masadaki ıslak mendili aldı. bir tane mendil çıkardı ve öykünün bacağını temizlemeye başladı. Öykü kalakalmıştı. Arda öykünün bacağını temizlerken, öyküde onu izliyordu. Onları izlemeye dalmıştım. Atlas" çok yakışıyorlar değil mi ?" Dedi hemen ona döndüm "anlamadım"dedim atlas gülerek" arda ve öyküden bahsettim , çok yakışmıyorlar mı?" Dedi arda ve öyküye yine baktığımda gerçekten çok yakıştıklarını fark ettim. Atlasa döndüm "evet yakışıyorlar" dedim.
Son 1 dersimiz kalmıştı. Dersimiz fizik olmasına rağmen 2 rehberlik hocası gelmişti. Ayça hoca elindeki kağıtları bize verdi ayça hoca kağıtları dağıtırken barış hocada konuşuyordu " şimdi çocuklar masanızdaki kâğıtlara bir acılı geçmişinizi yazmanızı istiyorum " dedi.ve hepimiz yazmaya başladık.
Kağıdıma yazdığım olay
" O kış günü o lanet adam o sopayla dakikalarca acımadan vurarak canımı yaktı. Ne kadar bağırsam da ağlasam da boştu çünkü o bundan zevk alıyordu. İlk önce demir büyük kaşıkla vurur sonra ise tahta kaşıkla döverdi. Bazen hiç yemek vermez bazen de kaynar yemekleri zarzor verirdi.yemedigimde daha çok acı çektirirdi. En son yaptığı hamle beni sokak ortasında hem büyük elleriyle dövmüştü hemde o pis kemerle döverdi" yazmıştım diğer kızlarında ne yazdığını iyi biliyordum. Ama gözlerim atlasın kağıdına kayıyordu. atlasa baktığımda ciddiyetle kağıdını dolduruyordu ve bir anda konuştu " bana ne zaman bakmayı bırakıcaksın" dedi ona bakmayı bıraktım ve kağıdımı barış hocaya verdim.
Herkes kağıdını hocalara vermişti. Ayça hoca" çocuklar bugün erken çıkabilirsiniz" dedi ve hepimiz hazırlanıp çıktık.
Eve geldiğimizde öykü çalışma salonuna gitmişti.ve saat akşam 9'da gelmişti. Direk uyumuştu
Asel " deniz hadi yatalım" dedi
Ve uyumuştuk...
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
11.28k Okunma |
1.22k Oy |
0 Takip |
31 Bölümlü Kitap |