27. Bölüm

25.bölüm Kelebek hissi

İREMM
iremkchnn

( Öykü ve Arda'nın bölümü bitene kadar şarkıyı dinleyin - şarkı biterse baştan açınız-)

Hemen üstünden kalktım. "Özür dilerim çok özür dilerim" dedim telaşla o konuşmadan üst üste " yanlışlıkla oldu gerçekten, isteyerek olmadı" Allah kahretsin ya. "Öykü" utanç içinde ona bakıyordum.

Ama o benim yerime gayet rahattı. "Efendim?" Elimden tutu." Otur şuraya" oturdum. " Anlat" diye sordu. "Neyi?" Diye sordum. Elimi hala tutuyordu. Elimi eliyle kendine çekti.

Ona daha yaklaşmamı sağladı. Omzum omzuna değdi. " Neden yanlız kalmak zorundasın? Anlat yoksa bırakmam seni" dedi gülümsedim.

Derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım. " Bugün bu saatte sokağa atıldığım gün çünkü ve eğer eskisi gibi yanlız kalmazsam bir şey olacakmış gibi hissediyorum" Arda'nın tüm dikkati bendeydi. " Evet benim annem ve babam yok yani varda hiç istenmedim. Hem dövüldüm. Hor gördüler beni bir yemeği bile çok gördüler."

Konuşurken ağlamaya başladım." Ve 29 Aralık da beni bilmediğim bir yerde tekme Tokat dönüp sokağa atıldığım gün " sustum derin bir nefes aldım." Arda hatırlıyor musun? Bana Zorbalık ettiğin o gün saçımı kesmeye çalışmıştın. Neden o kadar ağlamıştım biliyor musun? Çünkü o gün saçımı kesmişlerdi. Hemde senin tutuğun bölümdü. O günün aynısını olacağını düşünüyordum. Ama olmadı iyiki de olmadı." Arda hem dinlerken hemde baş parmağı ile elimin yerini Hafifçe Okşuyordu.

Midemde hareketlik hissetim " bu kadar anlattım işte, ee sen bişey anlatıcaktın?" Dedim. Arda " aynıyız ben terk edilmedim ama " Arda ya baktım onunla konuşmak iyi gelmişti. " Ne yaşadın?" Diye sordum

Arda telefondan saate baktı. " 4 -3 -2" diye saymaya başladı. " Ve 1 bu gün bu saate annemin ölüm günü"

Şok içinde Arda ya baktım. " Hep tek başıma girerdim bu gün bu saate ama bir değişiklik olsun dedim ve seninle girmek istedim "

Bu sözüyle iyice heyecanlanmıştım belli etmemek için hemen konuştum " annen nasıl oldu özel değilse" dedim. "Senden birşey saklamam öykü"

" Annem daha bizim yaşlarımızdayken babama aşık olmuş ama dedem annemi başka biriyle evlendirmiş düğün günü babam annemi kaçırmış 1 yıl babam ve annem bir çiftlikte yaşamış o sırada ben doğmuşum 2 yılın sonunda annemi bulmuşlar ve adam düğünden annemin kaçmış olmasına çok sinirlendiği için annemi 5 yerinden silahla vurmuş annem de babamdan sadece bana iyi bakmasını söylemiş ve orda son nefesini vermiş"

Derin nefes alıp verdi" o günden sonra babam beni ölesiye koruyor hatta atlas,Alp ve Berk babamdan bazen yalvararak izin alıyor. Ayrı eve çıkmanıza izin vermesi 1 hafta sürmüştü. Ayrıca o adam beni küçükken kaçırmıştı işkenceler falan" dedi.

Arda'nın normal bir hayat tarzı olduğunu düşünmüştüm. Ama öyle değilmiş acaba annesi nasıl biriydi. Aklıma sadece annesinin mezarının nerde olduğu geliyordu. " Annenin mezarı nerede?" Dedim. " Benim eve uzak ama sizin eve yakın olan mezarlık ta neden sordun?" Dedi " öyle merak ettim sadece" dedim

" İstersen bir gün seni götürebilirim" dedi. " Olur gelmek isterim"

"Terk edildiğinde kimde kaldın?" Diye sordu. Hüzünlü bir şeklide nefes verdim. Başımı omzuna koydum " ilk saatler kaldırımda oturarak geçirdim. Hava karardığında caddeye doğru yürüdüm orda çiçekçi menekşe diye bir yer vardı kadın yaşlı biriydi. Onda kalmıştım. Çok da iyi bakmıştı bana hala da görmeye gidiyorum. O beni büyüttü çalışacak duruma geldiğimde yanından ayrılmıştım tam yanında küçük bir evdi ama bana yetiyordu."

Arda eliyle tutan elimi bıraktı ve sağ eliyle tutu. Sol koluyla beni sıkıca kavramıştı. Rahatsız olmadım daha çok rahatlamıştım.

Telefonum çaldı.
Arayan= turuncu havuç 🥕
Telefonu açtım ve hapörler e verdim. " Öykü kanka dur sana neler anlatcam bak şimdi bu çirkin efe varya, yok çirkin değil ki o günahını almayalım şimdi" hızlı hızlı konuşmaya başladı. Ben Göz devirirken arda da sesizce dinliyordu.

" Eee ne olmuş" dedim. " Markete gidiyordum. Aaa bak bakalım kimi gördüm efe yi gördüm" dedi ve sustu. "Gördün sonra?" Diye sordum. " Bu kadar sadece gördüm söyliyim dedim"

" Neyse aşkom bay bay eve erken gel tek başına kalma gece gece" dedi ve suratıma kapattı.

Arda " Sürekli mi böyle bu kız" dedi.başımı salladım" evet böyle" diye cevapladım. " Ha bu arada ışıl çantasını Alp in arabasında unutmuş" dedi. Başımı salladım ve ona baktım " eve giderken fark etti zaten" dedim. O sıra bişey fark ettim arda yla çok ama çok yakındık. Ama o bunu normal karşılamıştı. Sonra aklıma beni nerden bulduğu geldi.

" Benim burda olduğumu nerden biliyordun?" Dedim. İlk önce sustu cevap vermedi. Gözlerimin içine baktı. " Cevap vermicek Misin?" Diye sordum bu seferde

 

Arda içimi kıpır kıpır edecek birşey yaptı. Dudaklarını boynuma bastırdı.

DENİZ AKSOY

"Canım sıkılıyor" diye evin içinde bağırdı ışıl. Sonra ayağı kalktı" neyere?" Diye sordum. " Dans edicem" dedi ve odasına çıktı.

Asel ise televizyon dan hikayeden adamlar izliyordu. Asel " deniz" dedi. Başımı ona çevirdim " efendim aselim" dedim " sen çok güzel çikolata lı pasta yapıyorsun bana yapar mısın?" Dedi. Gülümseyerek " tabiki yaparım karın ağrısı varmı sende?" Dedim başını salladı " yani az bişey ağrıyor" dedi.

Başımı salladım ve mutfağa girdim. Arkamdan da Asel geldi. Ben pastayı yaparken oda çikolata sosunu, sos tavasına koydu. " Geç geldiniz neredeydiniz?" Diye sordu. "Sahildeydik" dedim. Asel sırıttı ona baktım" neye sırıtıyorsun sen?" Dedim.

" Aklıma geldi de sen atlasla baya yakınsınız artık "dedi. Ne? Ben ve atlas mı yakınız. Düşününce bile komik gelmişti. Ama bir garip olmadım da değil " nerden çıkardın birden?" Asel telefonu nu çıkardı ve bişey açıp bana gösterdi. Görmem le şok oldum. Ben derste uyurken atlas ta kolunu omzuma atmış başını boynumun içine yokmuş beraber yatıyorduk.

" Bune be ne zaman çektin bunu?" Dedim. " Siz uyurken, ayy deniz ya çok yakışıyorsunuz ama" dedi. " Asel sus yoksa yapmam pasta falan" dedim. " Tamam tamam sustum."

Işıl " ya sen bize pasta mı yapıyorsun sen ya ben seni yerim he" dediğinde güldüm. Ve kapı çaldı. Asel kapıyı açmaya gitti. Öyküyle mutfağa geldiler. Işıl ve ben " hoş geldin öykü" dedik. Öykü hoş buldum dedi ve sandalye nin üzerine oturdu.

Öykü nün yanakları Kıpkırmızı olmuştu. " Öykü hayırdır, kıpkırmızı olmuşsun?" Dediğim gibi öykü daha çok kızardı ve güldü. Işıl " ne oldu la ne oldu benim bilmediğim ne var?" Dedi.

Öykü" arda beni öptü" demesiyle Asel içtiği suyu püskürttü. Işıl şok içinde kaldı. Ben ise elimdeki kabartma tozlarını düşürdüm. Bunlar aynı anda yaşanırken aynı anda da " NE?" Diye bağırmıştık.

Öykü" sakin olun hem Berk gibi dudaklarıma yapışmadı. Boynumdan öptü hatta öpmedi bile" diye açıkladı. Bunlar daha düne kadar kavga eden kişilerdi.

" Ay bir kız daha gitti elimizden ay " diye isyan etti ışıl. Asel " iyide yanlız değilmiydin sen?" Dedi. Üçümüzde öykünün suratına mal mal baktık. Öykü " hayır arda sonradan geldi. Ve şey ışıl sen aradın ya" dedi ve sustu. Işıl " hayır lan hayır duydu mu?" Dedi. Öykü başını salladı.

Işıl Aselin elindeki suyu alıp öykünün üstüne attı ama içinde su olmadığı için ıslanmadı. " Bir kere de bu bardak dolu olsun"dedi. Güldüm "e hadi yardım edin bana " dedim ve beraber pastayı yaptık.

Biraz soğuması için buzdolabına koyup bekledik. Bu süre içinde öykü olanları anlatmıştı anlatırken de heyecanla konuşmuştu. Kesin Bu kızda aşık oldu.

Aselin ısrarıyla pastayı kesip yedik. Öykü uykusu geldiği için odasına gitti. Işıl da uyumaya gitmişti. Asel bahçede berk le konuşuyordu. Bahçeye çıktım " Asel ben odama gidiyorum" dedim ve odama gittim.

Pembe pijamalarımı giydim ve yatağa uzandım. Gözlerimi kapadım ve uyumaya çalıştım. Tam uykuya dalmıştım bir mesaj geldi. Sonra bakarım dedim ve açmadım

Gizli numaraydı.

Gizli numara= tekrardan görüşmek için sabırsızlanıyorum güzelim...

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 22.02.2025 17:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...