20.bölüm Eski zorbalar ve geri dönüşler

Atlasın sözüne donup kalmıştım. Konuşsana deniz!? Allah kahretsin ki konuşamıyordum sadece izliyordum onu. Atlas elini saçıma götürdü yüzüme gelen saçlarımı nazikçe geriye attı. Elini yanağıma koydu ama yüzüm onun eline küçük geldiği için kulağımıda kapatmış oldu. Atlas gözlerini yine kapadı.ve uzun sürede açmadı. Gözlerimi kapadım ve hiç açmadım. Kokusuyla daldım uykuya.

Gözlerimi açtığımda tenefüs olmuştu ve atlas yoktu. Işıl " deniz gelsene kantine inicez" dedi. "Yok ya siz gidin ben sınıfta kalıcam" dedim. Işıl " tamam iyi misin ve birşey ister misin?" Dedi " iyim ben birşey de istemiyorum" dedim. Işıl sınıftan çıktı. Kafamı geri sıraya koydum ve gözlerimi kapadım ama uyumadım.
Yanımda bir hareketlik hissettim. Birkaç ses geldi kulağıma bu kim lan? Atlas olsa bilirdim. Yani kokusunu biliyorum sonuçta. Merakıma yenik düştüm ve gözlerimi açtım. Yanıma baktım

Yanımdaki= rüzgardı.
Rüzgar " selam sarı kız" dedi ve elindeki kahveyi uzattı. "Selam" dedim ve elinden aldım kahveyi " sağol " dedim rüzgar " ne demek kendime alırken sana da aldım ama sen iyi misin?" Dedi. " İyim ya derste uyumuşumda onun yorgunluğu var" dedim. Rüzgar" ee biraz tanışalım ne zamandır bu okuldasın?" Dedi. " Uzun zaman olmadı ya ben burdaya para vererek yada bursla gelmedim" dedim. Rüzgar " şey şu 4 yılda bir düzenlenen yetenek yarışmasıyla mı girdin?" Dedi. Başımı salladım " evet yani ben tek değil ışıl, Asel ve öyküyle girdik" dedim. Rüzgar " hadi canım peki senin yeteneğin ne?" Dedi. " Şarkı söyledim." Dedim. Rüzgar " sesin güzel yani e bu çok güzel birşey"dedi ve devam etti" hadi bir şarkı söyle bana" dedi. Şarkı mı şimdi mi " peki ne söyliyim?" Dedim. Rüzgar" bilmem isteğin birşey söyle...ne olursa olsun dinlerim sesini" dedi. Biraz düşündüm.

Sonra aklıma köfn geldi.
Bi' tek ben anlarım
" Tenin üzerinde kayan bi' buzdur uzak bakışların çizmemiş olsaydın bu filmi canımı acıtırdı. Ama seni bilmek seni bilmek. Beynimde bir kurşun ama seni bilmek, seni bilemek. Seni bilmek en büyük ceza"
Rüzgar gülümseyerek beni dinliyordu. Elini yanağına koydu ve dinlemeye devam etti.
" Her anın aklımda her kıvrımın,
Sanmasınlar asla seni benden ayrı
Savrulur suvrulur saçlarında hayatın
Seni sorsunlar benden bi'tek ben anlarım." Sonda sesini bir tık indirdim sonra ise kaldırdım
" Her anın aklımda her kıvrımın, sanmasınlar asla seni benden ayrı, savrulur suvrulur saçlarında hayatın, seni sordunlar benden bi'tek ben anlarım"

Şarkının sonuna geldiğimde rüzgar alkışladı. Rüzgar" mükemmelsin sarı kız "dedi ve devam etti" senden bazen şarkı soylemeni isticem kızım sen şarkıcı çıktın " dedi. Gülümseyerek" teşekkürler "dedim

Ve zil çaldı. Rüzgar " sonra yanına gelicem sarı kız" dedi ve sırasına oturdu. Atlas geldi ve bana bakmadan oturdu sıraya

Birşey olmuş olmalı ki çenesini sıkıyordu.ve ayağını titretiyordu. Ne olmuştu ki " birşey mi oldu?"dedim. Bana baktı kaşları çatıktı. Atlas" sesini duymak istemiyorum" dedi birden. Kalbime bir ağırlık geldi. Nedense nefessiz kalmış gibi hissettim. Daha az önce burun buruna uyuyan biz şimdi niye böyle oldu. Kısık sesle" ne yaptım?" Dedim.

Nedense artık atlasa baş kaldıramıyordum. Atlas sinirle" ne yapmadın ki" dedi. Cevap vermedim başımı yine cama çevirdim. Bir daha da atlasa bakmadım.

Hoca geldiğinde duyuru yaptı " gençler tüm derslerin konuları bitti ve sınav haftası için okula geliceksiniz. Kamp gibi düşünün soru çözümleri olcak" dedi. Herkes kitaplarını çıkardı ve soru çözümeye başladı. Bir türlü odaklanamadığım için kitabın kapağını kapattım.

Aslı geldi ve"aşkım sen sayısalcısın sorumu çözer misin?"dedi. Atlas Aslıya baktı.aptal kız atlas senin sorunu çözer mi? Atlas aslının elinden kitabı aldı ve soruya baktı. Nasıl ya? Aslı bana sırıtarak baktı. Atlasın omzuna dokundu. Atlas neden tepki vermiyordu. Kaşlarımı çattım. Aslı elini Atlasın boynuna doğru götürücekken atlas geri çekildi. Tepki göstermek yeni mi aklına geldi ​​​​​​atlas" cevap B ve bir daha boynuma dokunmaya kalkışma boynuma dokunulmasını sevmediğimi biliyorsun" dedi.

Niye tiki mi vardı? Başımı sıraya koydum. Kendimi çok yorgun hissediyordum. Atlas soru çözerken bende onu izliyordum.

Neden birden bana sinirlenmiştiki? Onu sinirlendirecek birşey yapmadım. Birden böyle bir tavır yapması garibime gitti.

Zil çalınca kızlarla beraber bahçeye çıktık. Öykü" çok yorgunum ya" dedi. Şirin öyküye baktı " bugün dışarı çıkıp gezmeyi düşünüyorduk" dedi. Öykü" acaba ne giysem" dediğinde güldük. Asel " şirin emreler taşındı mı?" Dedi. Şirin " galiba haftaya yada diğer hafta" dedi.

Arka bahçeye doğru ilerledik. Ses geliyordu. Biraz daha ilerledikten sonra atlasları gördük. Atlas birini dövüyordu. Asel" yine mi zorbalık yapıyorlar" dedi. Atlas çocuğun suratına durmadan yumruk atıyordu. Bizim geldiğimizden habersizlerdi. Atlas vurmayı kesti ve Berk çıktı öne bu sefer Berk dövmeye başladı. Asel kısık sesle " yapma ya yapma" dedi. Aselinde bir zorbaya aşık olması. Çocuk " tamam tamam bırakın yeter" dedi. Berk bıraktı çocuğu Alp elinde makasla geldi. Işıl" ne yapıcak o şeyle" dedi. Alp çocuğun saçını tutu ve kökünden kesti. Işıl" hayır " deyip oraya doğru koştu. Alp'i ittirdi ve alp sendeledi. Bizde ışılın arkasından gittik.

Işıl " ne yapıyorsunuz siz?" Dedi. Asel çocuğun omzuna dokundu. " İyi misin?" Dediği gibi Berk bağırarak" dokunma ona " dedi. Asel ürktü Berk oraya ilerledi. " Bir daha dokunma ona" dedi. Alp " ne yapıyorsun? sen niye karışıyorsun?" Dedi. Işıl" asıl sen ne yapıyorsun yetmedi mi bu kadar zorbalık" dedi. Alp ışılın kolunu tutuğu gibi kendine çekti. Birbirlerine çok yakınlardı.

Alp" işime karıştığına göre sıra sende seni unutmuşum ben ya uzun zaman oldu." Dedi ısıl " bırak beni" dedi. Ama Alp bırakmadı ışıl çekilmeye çalışılıyordu" bırak dedim sana" dedi. Işıla doğru yürüken atlas beni kolumdan ittiği gibi duvara yapıştım. Acıdan gözlerim dolmuştu. Öykü " tamam yeter bu kadar bırakın onları" dedi. Arda güldü. Öyküyü süzdükten sonra birkaç adım attı. Sırıtarak" Öykücüm saçların ne kadarda güzel çok kıskandım ama şimdi" dedi. Öykünün gözü korkuyla kaplandı. Geriye doğru adım attı.

Öykü " yaklaşma" dedi. Arda daha yaklaştı. Çocukla gamze ilgileniyordu. Atlas bana sinirle bakıyordu. Alp ışılı duvara sıkıştırmıştı. Işıl bağırarak " bırak beni " diyordu. Atlas" sana son uyarım bir daha seni onunla görürsem ikinizden canını yakarım"dedi ve beni itti ve yere düştüm. Öykü " yaklaşma bana " diye bağırıyordu. Berk" elin bundan sonra kimseye değmicek aksi takdirde canın yanar" dedi.
Atlas bana bağırıyordu. "Sei solo mio, non di nessun altro"

Her şey karma karışıktı. Ne oluyordu. Birden neden değiştiler. Gamze" yeter bırakın onları"dedi.

Zil çaldı ve herkes sustu. Alp" güzel eğlendik dimi" dedi. Işıl ağlamaya başladı Alp" ne oldu güzelim niye ağlıyorsun"dedi. ışıl" senden nefret ediyorum" diye bağırdı. Alp sırıtmayı kesti. Gözleri başka bir duyguyu andırdı. Arda " Alp yanıma gel"dedi. Berk" hadi Alp" dedi.
Alp birden kendine geldi" seninle. Özel olarak konusucaz güzelim" dedi. Ve gitti. Berk ve arda onu takip etti. Ama atlas halla bana bakıyordu. Bir kaç adım atarak yanıma geldi ve dağılan saçlarımı düzeltti. Sessizce" bir daha görmicem" dedi ve gitti ha? Ne demek istedi şimdi Asel" iyi misiniz kızlar birşeyiniz varmı?" Dedi. Işıl" iyiyim " dedi Asel bana baktı" iyiyim" dedim. Gamze öyküye baktığında öykünün gözleri dolduğunu gördü. Gamze" öyküm tamam sakin ol" dedi. Öykü" iyiyim sadece eskisini yapicak zannettim "dedi.

Nöbetçi hoca geldi" kızlar ne yapıyorsunuz hadi ders başladı" dedi.
Sınıfa çıktık ve yerlerimize oturduk. Sonra zorbalar gelip oturdu yerlerine. Kızlar direk başlarını sıraya koyup uyudular bense sadece dışarıyı izleyip atlasın dediklerini düşünüyordum. Keremin sesi geldi." Deniz bakar mısın?" Dedi başımı çevirdim. Kereme baktığımda elindeki bilekliği takmaya çalışıyordu. " Takar mısın?" Dedi başımı salladım bilekliği takarken"taşınma işlemleri nasıl" dedim. Kerem" güzel, bir haftaya taşınıyoruz"dedi. Gülümseyerek " ee güzel geliriz artık yardıma" dedim. Kerem gülerek " siz gelin yardıma emin olun ilk konuğumuz olursunuz" dedi. Keremle gülüştükten sonra kerem yerinde oturdu

Ders başlamıştı, son dersti. Kapı çaldı ve biri girdi herkes ayağı kalktı. Kimdi ki " merhabalar hocam merhabalar gençler" dedi. Meryem hoca ayağı kalktı " Aa merhabalar Fuat bey" dedi. İlk öne öyküyle bakıştım sonra emirle şirin sessizce "okulun sahibi ve atlasın babası" dedi. Fuat hoca" kusura bakmayın dersi bölüyorum atlasla konuşmam gerek" dedi. Meryem hoca" tabii "dedi.

Atlas babasına doğru ilerledi. Atlas babasının kopyasıydı boyları bile aynıydı. Hoca derse devam etti. 10 dakka sonra atlas kapıyı açtı ve içeri girdi.

Nedense bu aralar çok uykusuz kalmıştım. Uykum geliyordu. Başım düşüyordu. Başım tam sıraya düşücekken birisi başımı tutu ve sakince sıraya koydu. Kendimi yavaş yavaş uykuya bırakıyorken sanki birisi bedenimi sarmıştı.

Rahatlatıcı bir kokuyla uykuya daldım.

yazarın notu= biliyorsunuz ki o kişi atlastı. Fotoğraftaki gibi atlas denizi sarılmış bir şekilde uyuyordu. Akla atlasın dengesiz olduğu geliyor ama ilerki bölümde atlasın neden iyi davranıp sonradan kötü davrandığını anlıcaksınız.


Uyandığımda herkes hazırlanmış zilin çalmasını bekliyordu. Atlas ise kitaplarını çantasına koyuyordu. Zil çaldı ve herkes okuldan ayrıldı. Şirin " yaaa kızlarrrr derste emre elimi tutu ve elime resim çizdi. Bakın"dedi. Şirinin bileğine çok güzel bir kelebek çizmişti.öykü gibi Emre'ninde çizimi iyidi.
Gamze" bugün çıkıyoruz değil mi?"dedi. Öykü " tabiki çıkıyoruz kombinim aklımda"

Eve geldiğimizde hepimiz formalarımızı çıkarmıştık. Şuanda salonda Asel telefonla oynuyor. Işıl telefonunu bir yere sabitlenmiş şarkı açıp dans videosu çekiyordu. Ben ve öykü beraber film izliyorduk.

Öykü yastığı ışıla fırlattı. " Yeter Yeter beynimizin içine ettin" dedi. Işıl hem dans ediyordu bir yandan konuştu" tamam az kaldı" dedi. Asel " kaçıncı az kaldı deyişin"dedi. Işıla baktım " kaç dakka bu şarkı?" Dedim ışıl telefonunu eline aldı ve koltuğa oturdu ışıl" 4 dakka" dedi.

Öykünün telefonu çaldı Asel " kim?" Dedi. Öykü " gamze" dedi ve açtı ve hoparlöre verdi. Öykü " gamze napıyorsunuz?" Dedi. Gamze" biz hazırlanıcaz haberiniz olsun 20 dakkaya geliyoruz" dedi. Öykü " tamam görüşürüz"dedi ve kapattı telefonu. Herkes birbirine bakıyordu öykü " ne bakıyorsunuz lan kalksanıza"dedi.

Hepimiz hazırlanmıştık ve gamzelerin gelmesini bekliyorduk. Glossumu sürerken " kızlar Asel nerde?" Dedim. Öykü " makyaj yapıyordu gelir birazdan" dedi. Kapı Çaldı. Işıl kapıyı açtı." Hoş geldiniz kızlar" dedi. Şirin " hoş bulduk"dedi. Gamze" ee hazır mısınız? Bebekler" dedi. Öykü"hazırız hadi gidelim"dedi.
Gamze'nin giydiği

Deniz'in giydiği

Aselin giydiği

Işılın giydiği

Şirin in giydiği

Öykünün giydiği


Kafeye gitmiştik ve siparişlerimizi bekliyorduk. Öykü " deniz poz ver"dedi. Poz verdim ve öykü fotoğrafımı çekti. Asel yüzünü buruşturdu. Işıl" iyi misin Asel?"dedi. Asel" iyiyim ya karnıma ağrı girdi"dedi. Şirin" Asel regl'e yaklaşmış olabilir misin?" Dedi. Asel" olabilir" dedi.
İçecekler imiz gelmişti. Işıl" Ee Gamze emirle nasıl gidiyor"dedi. Gamze göz devirip " ne alaka ya"dedi. Işıl " aşık olduğunu niye kabul etmiyorsun"dedi. Gamze " âşık değilim kes sesini"dedi. Işıl" o yüzden mi tüm ders onu izledin"dedi.

Gamze'nin gözleri fal taşı gibi açıldı. Güldüm" ooo yeni ship" dedim. Gamze" y-yok öyle bir şey dalmışımdır"dedi. Asel" aynen kanka aynen" dedi. Gamze" sen kendine bak zorbana aşık oldun" dedi. Asel" ne var bunda? Artık bana Zorbalık yapmıyor." Dedi şirin" ama yine de zorba değil mi?" Dedi. Asel" belki bir gün bırakır zorbalığı" dedi. Öykü" hiç sanmıyorum" dedi. Aselin yüzü düştü

Asel" artık eskisi kadar yapmıyor ki diğerleri yapıyor" dedi. Gamze" onları sizden önce tanıyorum. Adım gibi eminim bırakmaz ayrıca eskisi kadar yapmıyor mu? Lan daha bugün gözlerinin önünde neler yaptı. Hâlâ inkar ediyorsun" dedi. Asel" tamam yeter kapatın konuyu" dedi. Ama moralini bozulduğunu biliyordum.

İçeceklerimiz bitmişti. " Hadi kalkın gidelim" dedim. Deniz kenarında yürüyorduk. Işıl, şirin, öykü fotoğraf çekiyordu. Asel yorgun gözlerle yürüyordu. Aklında Berk olduğunu düşündüm.Gamze" deniz arkadan seni çekicem" dedi. Gamze arkadan fotoğrafımı çekerken ışıl" yoruldum oturalım" dedi. Bankta oturmuştuk karşımızda deniz vardı. Şirin'e baktım. Telefona bakıp gülümsüyordu. " Şirin neye gülümseyerek bakıyorsun?" Dedim. Şirin bana baktı. " He emre hikaye atmış da ona baktım" dedi. Telefonuma girdim ve Emre'nin hikayesine baktım.

Aynada kendini çekmişti ve altına kelebek emojisi vardı. Hikayesine kalp bırakıp, kapadım telefonu

Saat 11'e geliyordu. Şirin" kalkalım mı yarın okul var"dedi. Işıl" tamam kalkalım" dedi.

Eve gittiğimizde üstümüzü değiştirmedik. Hep beraber televizyon izliyorduk. Asel ayağı kalktı. Asel" ben biraz daraldım da dışarı çıkıp gelicem" dedi. Öykü" bu saatte?" Dedi.saat 11:38 geçiyordu. Asel" çok geç kalmam hava alıcam " dedi ve çıktı. Işıl" bugün fazla değişik" dedi. " Regl'i yaklaşıyor olabilir o yüzden anlayışla karşılayalım" dedim.

ASEL ARSLAN

Kendimi çok fazla yorgun hissediyorum. Deniz kenarında yürüken Berki düşünüyordum. Gerçekten kötü biri mi? Zamanla zorbalığı bırakır mı? Bunu düşünürken aklıma bugünkü çocuğun suratını yumrukladığı geldi gözümün önüne ya gizli gizli yapıyordu yada eskisi gibi açtık alanda yapıyordu. Yada ben aşık olduğum için yaptığı kötü şeyleri görmüyordum. Ne yapa bilirdim ki? Aşk gözü kör eder.

Karnıma ağrı girdi yine Allah kahretsin ki ceket de almamıştım. Ve altımda şort vardı. Arkadan bir ses geldi. " Pıst yavrum benim nerden düştün buralara" dedi biri kafamı sesin geldiği yere çevirdim. 27-29 yaş aralığında bir adamdı. Hızlı hızlı yürümeye başladım.

Adam" neyere kaçıyorsun yavrum?" Dedi. Adam kolumdan tutup çekti. " Bırak beni " diye bağırdım. Hayır yine aynı şeyi yaşayamazdım. Olamazdı. Küçük Asele dönemezdim o kız çocuğu olamazdım. Adam" daha eğlenicez, haz alıcaz, arzulicaz" dedi ve başımı tutu kendine çekmeye çalıştı. Saçlarımı pis elleriyle pisletti

Dizlerim titremeye başladı ve karnımdaki acı arttı. Avazım çıktığı kadar bağırarak " bırak beni sapık var" diye bağırdım. Neden etrafta kimse yoktu. Neden? Niye kimse gelmiyordu? Ağlayarak bağırmaya devam ettim. Adam " ama sen zorluk çıkarıyorsun ve ben sinirleniyorum" dedi. Belimden tutu.

Sonra birşey oldu. Birisi adamı tutuğu gibi yumruk indirdi. Yüzü sweatshirt kapşonu kafasında olduğu için gözükmüyordu. Adama sert darbeler indirmeye devam ediyordu. Adamın yüzü kandan gözükmüyordu.

Belinden silah çıkardı ve adamın iki elini de beklemeden, acımadan, düşünmeden vurdu. Adam acılar içinde haykırıyordu.

Galiba bir daha ellerini kullanamıcaktı
Bense hala hıçkırıklar la ağlıyordum.
Adamı vuran kişi durdu ve bana doğru döndü.

Karanlıkta yüzü gözükmüyordu. Elleri ve sweatshirt ve ceketi kanlar bulaşmıştı.

Sweatshirt'in kapşonunu açtı......