Bir bağırışla uyandım. Bağıran atlastı " kalksana kızım iki saattir sana sesleniyorum" kapalı gözlerimi yavaşca açtım. Uykulu sesle " ne oldu? Ne bağırıyorsun" dedim atlas üstünde beyaz tişört altında siyah eşofman vardı. Depemde dikilmişti. " Ne mi oldu geç kalıcaz servis yarım saat sonra gidiyoruz sen burda uyukluyorsun" dedi. " Sen saat kaçta uyudun " saat kaçta uyuduğumu bilmiyordum ama geç uyumuştum. " Niye halla yataktasın acaba hazırlansana" dedi. Cevap vermeden çıktım yataktan. Atlas eski haline geri dönmüştü. Banyoya girdim elimi, yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım. Banyodan kıyafetlerim için çıktım. Atlas koltukta oturmuş telefonla ilgileniyordu. Çantamla beraber banyoya girdim. Çantamdan siyah baskılı tişört altıma da beyaz bol eşofman giydim. Banyodan çıktığımda atlas hala telefonla uğraşıyordu. Hazırlanmıştım ve telefonda kızlarla beraber mesajlaşıyorduk.
Asel = hazırlandınız mı?
Gamze= ben hazırım
Işıl= ben daha hazır değilim çok güzel uyanmayı bekliyordum. Erkenden gitmek için dua ediyorum.
Öykü= bende güzel uyanmayı bekliyordum o pislik buz gibi suyla uyandırdı neymiş " kalk artık çok uyudun" ya sanane benim uykumdan kardeşim
Ben= bende öykü gibi uyandım ama suyla değil carcar başımda bağırdı.
Şirin= yok ya ben çok güzel uyandım. Yaa kızlarrrr beni nasıl uyandırdı bilemezsiniz agagagaggagaga
Işıl= bu Allah'tan aşık olmus he nasıl uyandırdı şirincim
Şirin= saçlarımla oynayalarak ve dediki ' hadi kalk şirine birisi senin gözlerini özledi' dedi. Buna inana biliyor musunuz? Gözlerimi özlemiş aggagagagagag
Gamze= aman aman ne romantik🙄
Şirin= sen sus bence gamze Emire nasıl baktığını gördümmmm 😈😈
Ben= nasıl bakmış şirin
Gamze= aynen nasıl bakmışım
Şirin= ondan gözlerini ayırmıyorsun canım yemekte yemek değil gözlerinle yedin çocuğu -----
Bunu gördüğüm gibi gülme aldı beni sinirim bozulmuştu. Atlas " neye gülüyorsun bu kadar " dedi. Gülmekten kıpkırmızı olmuştum. " Hiçbir şeye" dedim.
Gamze= ne alaka be bakmadım bile ona
Asel= gamze ne alaka derse ve eminimki gözde devirmiştir. Bunu dediyse kesin yapmıştır.
Işıl= ooooooğ yeni ship agaggagag
Öykü= emgam shipppppp
Gamze= saçma sapan konuşmayın yok öyle birşey
Ben= aynen kanka aynen
Şirin= inanmış gibi yapıcam
Asel= bende inanmış gibi yapıcam
Işıl= yoo vallah ben inanmadım şirinden sonra gamze gagaga
Işıl= ay pardon gamze değil aselllll şirin sonra Asel sonra gamzeeeeee
Asel= ben ne alaka ya
Ben= Asel ışıl seni Berke shipliyor bacım
Işıl= Ha ha ha haaa😈😈😈
Asel= ışıl vallaha parçalara ayırırım seni
Gamze= nasıl bir duyguymuş aselcim
Asel= şimdi anladım seni bacım ama seninki gerçek sonuçta
Gamze= yok lan öyle birşey yok
Ben= tabii canım tabii kesin yoktur
----_------_------_---
Kızlarla güzelce eğlenmiştik. Yani Asel ve gamze dışında gitme vaktimiz gelmişti. Atlas " seni bekleyemem çabuk ol" dedi ve kapıya doğru yürüdü. Şarj aletimi çantama koydum ve kapıya doğru ilerledim. Kapıdan çıktığımızda gamze ve emirle karşılaştık. Gamze bana çok kötü bakıyordu. Emir ve atlas tokalaştıktan sonra emire baktım " ee emir nasılsın iyi uyudun mu?" Dedim. Bunu sorduğumda atlas bana baktı ve kaşlarını çattı. Emir " iyim çok güzel uyudum deniz sen nasılsın?" Dedi. Gamzeye baktım. Sonra geri Emire döndüm " çok iyiyim" dedim. Arkadan ışılın seni geldi. " Günaydın arkadaşlar" dedi. Emir " günaydın" dedi. Işıla bakışıp güldük. Işıl " emir ve gamze'nin arasına girdi" nasılsın emir güne nasıl uyandın?" Dedi. Gazme ışılın kolunu cimcikledi. Emir" iyiyim ışıl çokda güzel uyandım" dedi. Işıl" hımm tamam tamam e hadi gidelim o zaman " dedi. Gamze'nin ışıldan bugün çok çekeceği var. Otel görevlilerden ve Hakan ve cerenden teşekkür edip vedalaştık. Serviste eskisi gibi oturduk.
Yola çıkmıştık. Bu sefer atlas cam kenarındaydı. Ya ama ben cama kafamı gömecektim belki. Kaç saatir yoldaydık bilmiyorum etrafa baktığımda herkes gözlerini kapatmış uyuyordu. Atlasa baktım kulağında kulaklık kısık gözlerle dışarıyı izliyordu. Hava sıcak olmasına rağmen titreme gelmişti. Ayağı kalkıp en arka yere doğru yürüdüm. En arka yer birleşik 5 kişilikti. Gamze, şirin, emre ve can oturuyordu. Şirinin başı Emre'nin omzundaydı.emrede şirinin bileğinden hafif tutmuştu. Onları böyle görünce tebessüm ettim. Telefonumla fotoğraflarını çektim. Sonra telefonu cebime koydum. Atlas yanıma gelmişti ama ben fark etmedim kısık sesle " napıyorsun " dediğinde irkildim geriye doğru giderken ayağım birbirine dolandı ve tam düşücekken atlas belimden yakaldı beni kendine çekti. Yüzü bana çok yakındı. Diğerlerininde nasıl bir uykusu varsa uyanmak bilmediler. Atlas " niye burdasın" dedi. Kısık sesle " ş-şey üşümüştümde h-hırka alıcaktım şirinden" dedim. Yavaşça başını salladı. Beni bırakıp geri yerine oturdu. Şirinin çantası Allah'tan ayağının dibindeydi. Çantasına asılmış hırkasını aldım. Geri yerime oturdum. Giymek yerine üstüme örttüm. Kulaklık takıp müzik dinlemeye başladım. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Uykuya dalıcakken atlasın kokusu geldi burnuma kokusuyla daldım uykuya
Uyandığımda başım atlasın omzundaydı. Atlas başını başıma koymuş uyuyordu. Gözlerim cama doğru kaydı. Şehre gelmiştik üzerimde atlasın ceketi vardı başımı hafif çevirdim. Yan tarafta oturan ışıl ve Alp'i gördüm. O sıra gülmek istedim çünkü ışıl ona ne kadar sataşsada Alp ona ne kadar zorbalık yapsada çok iyi ikililerdi. Işıl başını Alpin boynuna doğru koymuş şekilde uyuyordu. Işılın burnu Alpin boynuna değiyordu. Alp ayaklarını öne uzatmış rahat şekilde uyuyordu. atlasın başı başımda olduğu için zor hareket edebiliyordum. Yavaşça telefonumu aldım ve açtım. fotoğraf kısmına girdim elimi yan tutarak fotoğraflarını çektim. İki üç kez tuşa bastım. Şimdi bittin sen ışıl telefonu kapattım ve kucağıma koydum. Dışarıyı izlerken atlasın başı oynadı. Aha vallaha uyandı başını başımdan kaldırdı. Gözlerimi kapadım. Biraz durduktan sonra parmağıyla yanağıma dokundu. Derin bir nefes verdi. Elini çekti yanağımdan kısık sesle " has siktir " dedi. Ne oldu ne oldu " bune lan" ne lan ne kısık sesle güldü. Bana mı gülüyor o şahıs tuş sesi geldi fotoğraf çekiyordu benim mi fotoğrafımı çekiyor o cani kısık sesle " normalde birbirini yerler şimdi dipdibeler" dedi. Hee alp ve ışıldan bahsetti. Berkin sesi geldi. " Atlas kimi çekiyorsun" dedi. Berk ne zaman uyanmıştı?. Benim uyumadığım biliyormu? Atlas " sen ne zaman uyandın?" Dedi. Berk " az önce" dedi. Ayak sesi geldi buraya geliyordu. " Şakamı bu oğlum" dedi. Atlas güldü " değil kardeşim değil" dedi. Berk " ışıl yapışmış lan" dedi. Bizimde böyle bir bokluğumuz vardı. Atlas " Asel uyandı mı?" Dedi. Berk " yok daha uyanmadı oğlum küçücük yapmış kendini bana yaslanmış zarzor çıktım ordan" dedi. Atlas " bu civcivde üşümüştür diye ceketimi koydum üstüne" dedi. Harbi lan niye koydu üstüme atlas " başka uyanan varmı?" Dedi. Berk " arda, kerem, emir onlar uyandı" dedi. Atlas " oğlum savaştan çıktık sanki herkes uyuyor" dedi. Diğerlerini bilmem ama ne kadarda uyusamda uykum hala geliyordu. Atlas o ceketini çekmezse ölmek üzere uyuyacam. Aselin sesi geldi " nerde lan" dedi. Atlas " uyandı" dedi. Asel " he orda mısın?" Dedi. Atlas" seni arıyor kardeşim" dedi. Berk " beni mi arıyorsun kedicik tamam sakin ol inince vericem mamanı" dedi. Gülmek istedim orda Asel " kes lan sesini " dedi. Yavaş yavaş herkes kalkıyordu. Gözümü açtığımda atlas telefonla uğraşıyordu. Aslı çantasını üstüme fırlattı. " Sen hangi hakla ona yaklaşıyorsun" başımı atlasın omzundan kaldırdım. Aslının çantasını tam yüzüne attım. " Sen fazla olmaya başladın. Hangi hakla bana bağırıyorsun" dedim. Aslı " sen sevgilisi olan birine nasıl yaklaşıyorsun kızım orospuysan söyle" dedi. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Aslının üstüne doğru yürüdüm. Herkes ayaklanmıştı. Işıl aslı yılanın arkasına geçmişti. Bana başını salladı ve güldü. " Sensin lan orospu takıntılı manyak" dedim ve devam ettim " sana yüz vermeyen birini rahatsız etmek en çok sana yakışır zaten sülük gibi sürtüksün" sesler yükseldi. Berk " tamam yeter bu kadar" dedi. Aslı " ne diyorsun be sen" diye carladı. Tam üstüme atılıcakken ışıl aslının saçına dolandı. Defne ışıla doğru yürüdü öykü defnenin suratına geçirdi. Arkadaşlar bir dakka kavgada olan benim ama kavga eden ben değilim Zeynep " sen birde sırıtıyor musun?" Dedi havada olan elini kaldırdım yüzüne güzlece yapıştırdım. Erkekler ayırırken kızlar dahada hırslanıyordu. Emir bir koluyla gamzeyi tutarken diğer koluyla aylini itekliyordu ki ayrılsınlar. Atlas bıkmış bir şekilde " yeter artık" diye bağırdı. Atlas " sen gel şuraya hele" deyip belimden kaldırdı çanta gibi taşırken bıraksın diye çırpınıyordum 44 kiloyu nasıl taşıyordu. Kenaraya koydu " dur artık dur" dedi ben durur muyum tabikide kolundan ısırıp diğer tarafta geçtim gözlerimle aslıyı aradım. Buluğum gibi yapıştım saçına kerem sabır dilerken can " oğlum bu servis niye durmuyor" dedi. Alp " yemin olsun amale sümüğü gibi yapışıcaz yakında" dedi. Alpin sözüne gülme krizine girdim.aslı" bırak saçımı" diye carladı yılan " yok ya başka " dedim. Şirin defneye bir yapıştırdı varya offf emre " şirine azcık şirin mi olsan " dedi. Emre iki koluyla şirini tutmaya çalışıyordu. Atlas öyküyü kolundan tuttuğu gibi kenara aldı. Servis durduğunda neredeyse herkes düşecektik. Arda öyküyü belinden tutup indirdi servisten herkes inerken bile kargaşa vardı. Alp " yeter yeter Allah için yeter" diye bağırdı. Arda " kavga eden siz hasar gören biz" dedi. Atlas "şimdi herkes dağılıyor" dedi. Emre " Meryem hoca mesaj atmıs gruba" dedi. Gamze " e ne demiş söylesene" dedi. Emre "yarın etüte gidiyoruz"
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
11.28k Okunma |
1.22k Oy |
0 Takip |
31 Bölümlü Kitap |