15. Bölüm
İREMM / Okuldaki  zorbalar / 14. Bölüm
Orman oyunları

14. Bölüm Orman oyunları

İREMM
iremkchnn

Gözlerimi araladığımda güneş yüzüme çarpıyordu. Bir dakka ne!? Atlas başını boynuma gömmüş kolu belime sarılı bir bacağı iki bacağımın arasındaydı. Atlasın nefesi boynuma değdiğinde iyice kasıldım. Hemen çığlık atarak ittim üstünden atlas uykulu sesle " ne oluyor be?" Dedi. " Yapışmışsın daha ne olsun" dedim atlas kapalı gözlerle " bunun için mi çığlık attın" dedi " evet ne için olabilir" dedim ve ayağı kalkıp şarjda olan telefonuma baktım saat 7:27 geçiyordu. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım ve banyodan çıktım. Koltuğa oturdum. Telefonda gezinirken atlas "baksana bi beni saat 8 gibi uyandır"dedi bende "tamam"dedim atlasa bakıp " kahvaltı saati kaçta " dedim atlas " özel günlerde 5-6 gibi açıyorlar ama normalde 7de açarlar" dedi Kafamı salladım " anladım" dedim atlas gözlerini açıp " acıktın mı? İstersen telefondan odaya getirmelerini söyliyim" dedi. " Hayır acıkmadım." Dedim. Atlas kısık sesle " tamam acıkırsan söyle" dedi. " Tamam" dedim.

Saat 8'e geliyordu. Ayağı kalktım. Atlasa doğru yürüdüm " atlas hadi kalk saat 8'e geliyor" dedim. Atlas gözlerini açıp"tamam kalktım sende hazırlan kahvaltıya inelim" dedi atlas banyoya girdi bende üstümü değiştirdim. Altas siyahlara bürünmüştü. Siyah eşofman mavi bol tişört giymişti. Bende ten renginde kargo pantolon ve beyaz tişört giymiştim. Atlasla beraber kahvaltı alanına gittik. Işıl dışında Diğerleride ordaydı. Asel "günaydın" dedi. Aselin yanına gidip" günaydın ne zamandan beri buradasınız" dedim. Can " bizde yeni geldik zaten"dedi. Alp'e döndüm " Alp, ışıl nerde" dedim. Alp bana dönüp. " Güzellik uykusundan uyandı birazdan gelir" dedi gibi ışıl geldi " günaydın gençler" dedi gamze " günaydın" dedi. Berk " hadi gelin " dedi. Cenk hoca geldi yanımıza geldi" günaydın gençler. Sizin için bahçede güzel bir kahvaltı hazırlatım" dedi. Bahçeye çıktığımızda büyük bir sofra karşıladı. Sandalyeyi çektim. Tam oturucakken. Atlas oturdu. " Sağol" dedi. Göz devirip yanındaki sandalye oturdum.

Kahvaltımız bitmişti. Cenk hoca " gençler sizi bahçede bekliyoruz" dedi ve gitti. Kızlarla bahçeye indik. Herkes ordaydı. Cenk hocanın yanında iki kişi vardı. Biri kadın biri erkekti. Kadının upuzun siyah saçları vardı ve sımsıkı toplamıştı. Erkek ise büyük yemyeşil gözleri ve siyah saçlıydı. Yeşil gözlü erkek " selam beyler ve bayanlar ben hakan" dedi. Siyah saçlı kız" merhabalar gençler bende ceren" dedi. Cenk hoca" evet buradaki oyunları özenle ceren ve Hakan hazırladı. Size iyi eğlenceler" dedi. Öykü" hocam siz gelmicekmisiniz?" Dedi. Cenk hoca" maalesef gençler benim işlerim var" dedi ve gitti. Hakan bey " size çok güzel oyunlar hazırladık gençler hazırsanız buyurun ormana" dedi. Aylin" Hakan bey bireysel mi olucaz yoksa takımlarla mı oynayacağız" dedi hakan bey tatlı bir gülümsemeyle" bana bey demenize gerek yok hakan deseniz bile olur ayrıca evet takımlarla oynuyacaksınız" dedi. Ormana doğru yürüken. Can ve ışıl cerene sorular soruyordu. Ceren ve Hakan önden yürüyordu. En arkada Alpler vardı. arkadan çığlık sesi geldi. Zeynep Berkin kolunu tutmuştu. Berk " ne oluyor be?" Dedi. Zeynep " büyük bir böcek vardı berkçim" dedi Asel göz devirirek" pick me işte ne beklersin" dedi Berk kolunu çekip " dokunma bana" dedi ve Arda'nın yanına gitti.

Oyun alanına girdiğimizde herkes merakla etrafına bakıyordu. ceren " evet geldik gençler" dedi aslı " hocam ilk oyun ne?" Dedi. Hakan " ilk oyun tamda karşınızda" dedi. Karşıya baktığımda oyunun başlangıç yerinde bir sürü, uzun odunlar vardı. Odun taşıyacağımız kesindi. Odunlardan sonra upuzun bir yol vardı. Bu yollarda da engeller vardı. İlk önce halatların içinden geçiyorsun, sonra büyük kare yerlerin üstünden geçiyorsun. Üçüncü engelde ise büyük uzun borunun içinden geçiyorsun. Sonda testere ve orta boylarda kutu vardı. Odunları kestikten sonra kutunun içinde koyuyoruz. Hakan hoca oyunu anlattıktan sonra " oyunu anlattım size şimdi ise takım kurmada" dedi ve ceren elinde küçük siyah poşetle geldi. Ceren " burda isimleriniz yazıyor takımları kurmaya başlıyoruz." Dedi hakan" ilk siyah takım Belirlenecek" dedi ceren poşeti salladıktan sonra içini açtı. Bir tane kağıt seçti ve baktı. Baktıktan sonra da hakana verdi. Hakan" mavi takımım ilk oyuncusunu açıklıyorum. Arda" dedi ve eline mavi fular gibi birşey çıkardı. Ardaya verdi. Sonra devam etti.
Mavi takımda olanlar
Arda
Kerem
Aylin
Asel
Can
Gamze
Emir
Defne
Zeynep
Kırmızı takımda olanlar

Berk
Öykü
Atlas
Emre
Şirin
Deniz
Işıl
Alp
Aslı

Ceren " evet takımlar oluşturulduğuna göre herkes kendi sıralarına geçsin lütfen" dedi herkes sırasına geçti. Hakan" gençler simdi 5 dakka süreniz var eşleşmeler için" dedi iki takımda yuvarlak şekli aldı. Alp" kim kimle eşleşmek ister?" Dedi. Aslı direk " ben atlasımla olurum" dedi. Atlas sırıtarak" seninle eşleşiceğimi mi sandın gerçekten ne kadar ezikçe" dedi. Aslı sinirle " bu kızla mı olucaksın?" Dedi. Atlasa baktım. Atlas bana baktı ve sırıttı aslıya döndü " aslına güzel fikir, evet civcivle olucam."dedi ışıl ve emre aynı anda kıkırdadılar. Aslı sinirle ışıl ve Emre'ye döndü. Aslı" neye gülüyorsunuz siz" dedi. Emre " senin salaklığına gülüyorum" dedi. Öykü " yeter senin dırdırını çekemem atlas denizle eşleşmek istedi bu kadar" dedi Alp" bu oyuna kaç kişi çıkıyor?" Diye sordu. Alp'e bakıp " bilmem bekle sorucam" dedim ve cerenin yanına gittim " ceren bu oyun kaç kişi katılıcak" dedim. Ceren gülümseyerek" 3 kişi olucak sizi daha fazla yormamam için" dedi. Teşekkür edip takıma geri döndüm. " 3 kişi olucakmış" dedim berk " tamam o zaman sen zaten atlaslasın" dedi göz devirip ofladım atlas sırıtarak bana baktı. Emre "ben ve şirin olucaz" dedi. Şirin" benim niye şimdi haberim oluyor" dedi. Emre " haberin oldu şimdi" dedi. Alp" ben bu oyunda oynamıcam" dedi. Berk " ben oynarım benimle eşleşmek isteyen" dedi. Aslı " ben atlasla eşleşirsem oynarım" dedi. Berk " seninle eşleşmem zaten sinir krizine sokarsın beni" dedi. Işıl " Berk seninle oynardım ama öykü benden daha hızlı koşuyor öykü kazanmanızı sağlar" dedi. Alp " niye sen kaplumbağamısın?" Dedi. Işıl " ne alakası var bende koşabilirim ama benden daha hızlı olan varsa neden değerlendirmeyelim" dedi. Öykü" tamam sıkıntı yok ben olurum" dedi. Alp " tamam o zaman atlas ve deniz Berk ve öykü şirin ve emre siz çıkıcaksınız" dedi. Hakan "5 dakka doldu" dedi. Karşı takım çoktan konuşmalarını bitirmişti. Ceren " evet gençler şimdi bu oyunda yarışıcaklar bir adım öne alalım" dedi. Mavi takımdan arda ve gamze Asel ve can defne ve kerem çıkmıştı. Hakan " şimdi ilk önce mavi takım olmak üzere yarışmak için seçin" dedi. Asel ve can kendi aralarında konuştular ve " emre ve şirin" dediler. Ceren" kırmızı takım sıra sizde " dedi. Alp " atlas siz çıkın " dedi. Atlas" kimi seçelim" dedi. Karşı takıma Baktım gamze ve arda gözüme uygun göründü. Ama gamze voleybol geçmişi olduğu için hızlı olabilir. Arda da spor konusunda çok ciddiydi özellikle basketbolu çok iyidi. O yüzden ikiside oyuna bağlanır diye düşündüm. Ama bizde boş değildik. Anlaşa bilirdik. Yani inşallah ama yine de " gamze ve arda nasıl" dedim. Atlas " ikiside iyiler sporlada ilgileniyorlar muhtemelen tek beyin iki göz olacaklar" dedi ve devam etti " onları seçelim" dedi. Kararsız kaldım " korkma yenilmeyiz bizde iyiyiz" dedi ve elini havaya kaldırdı. " Gamze ve arda" dedi. İkiside gülerek bir adım öne geldiler bu sonuçlada defne ve kerem öykü ve Berk kaldı. Hakan " Asel ve can şirin ile emre sizi oyun alanına alalım" dedi.

İki takımda yerlerine geçmişti. Emre şirini çağırıp birşeyler söyledi. Şirinde başını salladı ve yerine geçti. Hakan " iki takımda hazırsa düdükla başlıyoruz." Dedi. Çaldı düdüğü. Asel ve şirin düdükle beraber ellerine odunu alıp koştular. İkiside engelleri çok güzel geçiyordu. Ama birden görevli kişiler yere yapışkan birşey döktüler. Şirin ordan geçerken ayağı kaydı ve yere düştü. Emre " hadi şirine kalk hadi" diye bağırdı. Bizde şirin'e kalkması için bağırdık. Şirin hemen kalkıp eline odunu almıştı. Ama odun şirinin ellerinden kayıyordu. Şirin zar zor Emre'ye odunu vermişti. Emre hemen odunu testereyle kesip kutunun içine koymuştu. şirin ve Asel koşarken ortak engelde çarpıştılar. İlk şirin girdi. Ve hemen bir odun daha aldı. Şirin koşup tüm engelleri geçicekken yine yapışkan yerde kaymıştı. Şirin ayağı kalktı ve odunu Emre'ye verdi. Asel cana şimdiye kadar 3 odun vermişti. Şirin ve Asel yavaş yavaş aynıydı. İkiside koşarken görevliler işi daha da zorlaştırdı. İki görevli başka yere yapışkan boşaltırken iki görevli daha büyük balonlar fırlattı. Oyun gidikçe zorlaşıyordu. Hakan " düdükle iki odun daha taşıyacaksınız" dedi. Bu sefer iki odun taşıdılar. Ceren" son 5 dakka" dedi. Süre bittiğinde Asel ve şirin kendilerini yere attılar. Ceren ve. Hakan oyun alanına girip odunların yanına gitti. Odunları saydıklarından sonra yanımıza geldiler. Ceren " kazan takım az bir farkla kazandı" dedi ve sonra devam etti. " Kazan takım kırmızı takım" dedi. Şirin koşup Emre'ye sarıldı. Emre " iyi iş çıkardın şirine" dedi ve başını okşadı. Şirin ve emre yanımıza geldi. Alp " güzel iş çıkardınız" dedi ışıl " aferin böyle devam" dedi. Hakan " diğer çiftler hazırlansın birazdan başlayacak yarışma" dedi. Aslı " bunlardan çift mi olur" dedi. Berk " çok güzel olur" dedi. Aslı göz devirip"sen niye sürekli bana laf atıyorsun acaba?"dedi. Berk" keyfim ve kahyam öyle istediği için" dediğinde öykü kısık sesle " ben bu çocuğa boşuna idol demiyorum." Dedi. Alp " tamam yeter bu kadar deniz ve atlas siz hazır mısınız?" Dedi. Tabikide hayır atlasa baktım. Atlas bir bana baktı sonra Alp'e baktı. " Hazırız biz" dedi. Alp başını salladı. Işıl " sen niye bu kadar ciddisin?" Dedi. Alp " şuana sana karşı herkese ciddiyim neden mi? Çünkü seninle uğraşmak bana keyif veriyor." Dedi. Işıl " gıcık " deyip göz devirdi. Atlas bana baktı" hadi gidelim " dedi. Tedirgin gözlerle atlasa baktım. Atlas bana yaklaşıp " kazanıcaz niye bu kadar korkuyorsun?" Dedi. Ona cevap vermeden bakmaya devam ettim. " Ne oldu civciv?" Dedi atlas gözlerimi kaçırıp" birşey yok hadi gidelim" dedim. Oyun alanına doğru yürüdüğümde atlas durmuş beni izliyordu. Arkamı döndüm " yürüsene davetiye mi bekliyorsun" dedim ve arkamı dönüp oyun alanına girdim.

Yerlerimizi almıştık. Ceren "düdükle" dedi. Düdüğü çaldığı gibi elime odunu aldım ve koşmaya başladım gamze benden önde gidiyordu. Biraz daha hızlandım. Atlas bağırarak " hızlanma yavaş ol nefesin biter" dedi. Onu dinlemedim. Çünkü kaybetmek istemiyorum atlasa odunu eline vermek yerine fırlattım. Evet fırlattım. Atlas arkadan " yavaş yavaş " diye bağırdı. 3. Odunu götürürken yukarıdan buz gibi su döküldü. Gamze " buneydi şimdi" dedi. Arda " hadi gamze hadi hızlan" dedi. Gamze sendeleyerek yere kapaklandı. Ona bakarken önümdeki engeli görmediğim için yeri boyladım. Hızla ayağı kalktım ve odunu alıp koştum. Odun ellerimi çizmişti. Atlasa yine vermek yerine fırlattım. Atlas arkamdan bana söverken arkamı dönüp koştum. Arda ve gamze gayet iyi gidiyorlardı. Odunu elime alıcakken odunun keskin tarafı elimi derinden kesti. Acıyla bağırdım. Elimin kanamasını umursamadan odunu alıp koştum. Engelleri geçerken bu seferde yanlardan büyük kovalar halinde çamurları üstümüze doğru attılar. Gamzede benim gibi kaymıştı. Düşen odunu elime alırken bu seferde yukarıdan yine buz gibi su döküldü. kendi kendime " bu yarış değil eziyet" dedim. Hakan" bazı engellere dikkat edin" dedi. Bune demek oluyordu şimdi. Atlasa odunu fırlatmak yerine verdim. Atlas " Allah razı olsun" dedi. Ceren " son 5 dakka kaldı." Dediğinde arda gamzeye " şimdi" dedi. Şimdi mi? Gamze bir anda jet hızıyla fırladı. Hızını sona saklamıştı.lanet olsun daha hızlanmaya başladım. Odunu elime alıp engelleri geçerken bir engelde yapışkan vardı. Bu yapışkan önceki oyundan kalmaydı. çamur kısmında yere düştüm. Ama gamze dikkatlice çamurlu yerden geçmişti. Odunu elimle tutamıyordum. Ceren " son 1 dakka" dedi. Donup kalmıştım. Zaman durmuştu. Kazanabilirmiydim. Atlasa baktım atlasın sözleri geçti aklımdan "​​​​​​korkma yenilmeyiz bizde iyiyiz" "kazanıcaz niye bu kadar korkuyorsun" kaybedersem atlasta aynısını bana yapar mı? Atlas dudaklarını oynatarak " kazanıcaz hadi gel yanıma" dedi. Hızla ayağı kalktım elime odunu lanet odunu alıp tüm gücümle koştum. Ceren " son 30" diyerek geri sayıma başladı. Sonund atlasa odunu vererek yere kapaklandım hakan "3-2-1 oyun bitti." Dedi. Kapalı gözlerimi açarak atlasın odunu kesip kesmediğine baktım. Kesmişti. Atlas yanıma gelerek bana doğru eğildi. " Kazandık mı?" Dedim kısık sesle atlas ilk defa bana öyle baktı. Çok garip bir bakıştı. " Kazandık civciv kazandık" dedi. Gülümseyerek gökyüzüne baktım.

Bir odun farkla kazanmıştık. Takımın yanına gittiğimizde bizi tebrik etmişlerdi. Aslı yine gıcıklık yapıp konuşmuştu. " Çok sevinme sarı kız 1 odun farkla kazandın ben olsaydım aradaki fark daha çok olurdu." Dedi. Aslıya döndüm " evet aradaki fark daha çok olurdu çünkü onlar kazanırdı." Dedim. Emre " yeter didişmeyin artık atlas ve deniz siz oturun dinlenin" dedi. Başımı salladım ve oturdum. Kazanmıştım eğer kazanmasaydım atlas birşey yaparmıydı. O çocuklar gibi. Atlas yanıma geldi ve elindeki su şişesini bana uzattı. Alıcakken elini çekti ve kendisi içti göz devirip yanda duran sulardan aldım ama kapağını açamadım. Atlas elimdeki su şişesini aldı açıp geri verdi. Atlasa bakıp " teşekkürler" dedim. Atlas karşıda yarışanlara bakıyordu Berk ve öykü defne ve kerem yarışıyordu. Atlas"niye oyunlarda kaybetmekten korkuyorsun?" Dedi. " Anlamadım?" Dedim. Atlas hala karşıya bakıyordu. " Gayet iyi anladın kaybetmekten korkuyorsun neden?" Dedi. " Hayır korkuyorum sonuçta bir oyun kazanan da olucak kaybeden de " dedim. Atlas " anlat " dedi. " Neyi?" Dedim ona bakarak. " Birşey yaşamış olmalısın yere düştüğünde gözlerindeki o duyguyu gördüm. Anlat" dedi. Neden bilmiyorum ama anlattım. ​​​​​​" Ben daha 7-8 yaşlardayken sokakta oynuyan çocukları izliyordum sürekli onların grubu vardı ve beni almazlardı. Bir gün dayanamadım ve yanlarına gittim. O gurubun bir lideri vardı ona dedim ki " bende oynamak istiyorum benide oyununuza alır mısınız?" Dedim" anlatırken gözlerim dolmuştu. " Onlarda bana bakıp gülmüştü. Aralarından biri liderlerinin kulağına birşeyler dedi. Liderleride oynamama izin vermişti. O zaman çok sevinmiştim ilk defa oynayacak arkadaşlarım olduğuna yani ben öyle zannediyordum." Gözümden bir damla yaş düştü. " İki takım olmuşlardı. her iki takımdan birer kişi seçiyordular takımda olduğum kişiler beni seçmişti. Demişlerdi ki " sen yeni geldin sen oyna" Oyun caddeye çıkıp arabaların yanındaki büyük taşları toplayıp uzun bir yol koşup ağacın altına koymaktı. Tabiki orada arabalar hızla geçiyordu. Karşı takımdan bir erkekti bense kızdım ama bunu umursamadım. Oyun başlamıştı. Taşlar çok ağır olduğu için yavaşlamıştım. Takımdaki bir kişi " hemen hızlan kaybedersek bir daha oynayamazsin bizimle" dedi. Bende hızlanmaya çalıştım ama. Pek fark yoktu çünkü taşlar beni yavaşlatıyordu. Az daha bir araba bana çarpıyordu. Ama durmadım koşmaya devam ettim." Dedim atlas bana bakıp " sana yavaş ol dediğimde o yüzden mi daha hızlandın?" Dedi. Başımı salladım atlasın tüm dikkati benim üzerimdeydi artık karşıya bakmak yerine beni izliyordu. Anlatmaya devam ettim." Karşı takım kazanmıştı. Takımın yanına gittiğimde bir tane çocuk beni ittirmişti o sıra çok zayıftım o yüzden yere taşların üzerine düşmüştüm. Ellerim dizlerim kan içindeydi canım çok yanmıştı takımın lideri saçlarımdan tutup çekmişti demiştiki " senin yüzünden kaybettik ve bunun cezasını çekeceksin" sonrada takımdaki herkes beni sıkıştırmış dövmüşlerdi. Onlar gittiğinde orada hüngür hüngür ağlamıştım. Bir çocuk geldi yanıma saçlarımı okşadı " iyi misin? Ağlama onlar kötü çocuklar onlarla oynama" dedi. ellinde yara bantları vardı. Açıp yaralarımı sarmıştı. Gitmedende " kendini koru , ölme, yaşa, ve büyü ​​​​​​" demişti. Gittiğinde amcam geldi erkeklerle konuştuğum için beni eve götürüp dövmüştü bir daha aslada sokakağa çıkıp onları izlemedim" konuşmayı bitirdikten sonra ağlamaya başladım. Atlas elini saçlarıma götürdü saçlarımı okşadı. Şaşkınlıkla ona baktım. " Çocuğun sözleri güzelmiş" dedi. Ayağı kalktı ve karşıma geçti. Önüme eğildi yaralı elimi tuttu diğer elini cebine koydu ve içinden yara bandı çıkardı. Yaramı sardıktan sonra bana baktı" kendini koru, ölme, yaşa ve büyü" dedi. Ayağı kalktı ve arkasına doğru yürüdü. Sonra arkasını döndü " hadi gel kimin kazandığını öğrenelim " dedi. Göz yaşlarımı silip atlasın arkasından yürüdüm. Işılın yanına gittim " kim kazandı?" Dedim. Işıl konuşmadan arkadan biri bana sarıldı bu kişi kırmızı boyayla boyanmış öyküdü. " Tabiki ben kazandım ben kaybetmem" dedi. Berk " bende vardım oyunda ben olmasam kazanamazdın " dedi. Öykü Berke baktı" evet doğru senin de yardımın dokunmuş olabilir o yüzden gelde sana sarılayım oyun arkaşım" dedi ve Berke doğru yürüdü Berk elini kaldırarak " yok yok istemez heryerim boya" dedi. Öykü dudak büktü sakte bir üzgünlükle "peki " dedi. Berk elini uzattı." Ama iyi oyun arkadaşısın " dedi. Öykü Berkin elini tutup sıktı. Ceren " diğer oyuna geçiyoruz" dedi.

Oyun alanına girdiğimizde emre " ne yani halat çekme mi oynayacağız?" Dedi. Hakan " evet bu tur halat çekme türü" dedi. Atlas elini kaldırdı " takımca mı olucak yoksa seçili kişiler mi" diye sordu. Ceren " takımlardan iki kişi tek oynamıcak " dedi. Hakan "5 dakkanız var "dedi. Eskisi gibi yuvarlak oluşturmuştuk. Alp " iki kişi oynamıcak istemeyen var mı?" Dedi herkes birbirine baktı. Işıl bir adım geriye gitti " ben oynamak zorundayım diğerinde çıkmadım" dedi. Alpde bir adım geriye gitti " bende oynamak zorundayım " dedi. Şirin" ben oynamak istemiyorum yapışkan yüzünden çok yere düştüm bacaklarım ağrıyor" dedi. Hepimiz onayladık. Atlas bana baktı. Sonra dudaklarını araladı. " Civcivde oynamıyor eli yaralı" dedi. Beni mi düşünmüştü? Gülümseyerek atlasa baktım ama civciv ne ya? İnadına ismimi söylemiyordu. Emre " tamam o zaman şirine ve deniz oyunda yok herkes hazırsa gidelim" dedi. Şirin kulağıma " şirine ne ya?" Dedi. Güldüm. Karşı takımdan Zeynep ve Aylin oyunda yoktu.

En önde Berk vardı onun arkasında atlas, ışıl ,Alp ,aslı, şirin, emre. Emreyi özellikle arkaya koymuşlardı. Kızlar günü kaybederse emre arkadan destek olucaktı. Atlas herkesi çağırdı ve birşeyler söyledi. Hepsi kafa salladı. Ceren düdüğü çaldı. Mavi takım tüm güçleriyle çekti. Ama bizim takım hareket dahi etmedi. Ne kadar çekseler de bir fark olmuyordu. Şirin " plan kurmuşlar" dedi. " Ne planı?" Dedim. " Atlasın onlara ne söylediğini az çok tahmin edebiliyorum" dedi ve devam etti. " İlk dakklarda hareket etmicekler ayaklarından destek alıyorlar ve bedenlerini geriye doğru duruyor karşı takımı yoruyorlar" dedi. Gerçektende öyle yapıyorlardı. İyi plan kurmuşlardı. mavi takım yavaş yavaş yorulmuştu. Kerem" dayanın" dedi. Arda " daha hızlı çekin" dedi ve takım daha hızlı çektiler. Bizim takım yavaş yavaş titriyordu. Emrede birşey fark ettim emrenin tutuşu hafifti. Sıkmıyordu. Bizim kızların ayakları ileri doğru gidince atlas " emre " diye bağırdı. Emre tüm kuvvetiyle çekti. Mavi takımın kızlarını öne koydukları için direk yere çakıldılar. Işıl atlasın arkasında olduğu için ayakları atlasın ayaklarına yapıştırmıştı düşmemesi için sonra kırmızı takım biranda bir elini öne koyup çektiler ve mavi takımın hepsi yeri boyladı. Şirin " kazandık" dedi. Takıma doğru koştuk. " İyi iş çıkardınız " dedim. Şirin" tebrikler" dedi. Alp " çokda zor değildi" dedi.

Ceren ve Hakan iki takımında dinlenmesini söyledi. Alp " kaç oyun kaldı akşam olmak üzere" dedi. Işıl " bir oyun kaldı" dedi. Berk " hangi oyun" dedi. Işıl" paintball oyunu " dedi.

Paintball oyunu için giyinmiştik. Emre ve şirin yanyana olmayı tercih etmişlerdi. Berk ve öykü beraber olucaktı. Zar zor Alp ve ışıl olmuştu. Işıl ne kadar feryat figan etsede bir fark yoktu. Ben, atlas ve aslı beraber olucaktık. Aslı atlasın dibinden ayrılmıyordu. Oyun başlamıştı. Başlar başlamaz Alp ve ışıl kavga etti atlas gidip onları susturdu. Yürüken aslı " bu kız olmasada olurdu ikimiz beraber kalsaydık keşke " dedi. Atlas " seninle olunca can güvenliğim olmuyor" dedi. Benimle oluncada benim olmuyordu. Aslı" ben sana zarar vermem bebeğim" dedi. Bebeğim mi? Göz devirdim Kısık sesle" bebeğimmiş?" Dedim. Atlas "kes sesini " dedi. Dikkatli bir şekilde yürürken Asel ve keremi gördüm" şşt sesiz olun " dedim. Kerem ve aseli gösterdim. Ben keremi nişan alırken aslıda aseli nişan aldı. İkisinide vurduğumuzda acıyla arkalarına döndüler. Asel " hayır ya " dedi. Kerem " kim vurdu lan beni?" Dedi. Elimi kaldırdım " ben vurdum kardeşim seni kusura bakmayın ama bu bir oyun" dedi. Kerem " canın sağolsun kardeşim" dedi. İkiside oyun dışına çıktılar. Son 20 dakkadır kimseyi görmemiştik.aslı " biz kaybolmadık değil mi?" Dedi.atlasa baktım sonuçta o önden gidiyordu bizde onu takip ediyorduk. Atlas"kaybolmadık " dedi. Elini çaprazdaki ağacı gösterdi. " Kaybolmak için ağaçlara işaret koymuşlar" dedi Ve ordaya doğru yürüdü. Arkasından yürüdük. Birazdaha yürüdükten sonra gamze ve emiri gördük. Emir direk gamzeyi arkasına almış ağacın arkasına saklandıkları gibi ateş etmeye başladılar. Ben hemen bir ağacın arkasına geçtim. Ve gamzeyi vurdum. Emir aslıyı vurunca aslı çığlık attı. Atlasta emiri vurdu. Emir kulağını kapatıp " vurduğuma pişman oldum" dedi. Atlas silahı omzuna koydu " sizi oyun dışına alalım" dedi. Gülümseyerek aslı " ama tatlım ben seni bu kızla yalnız birakmak istemiyorum" dedi. Atlas göz devirip " eğer burdan gitmezsen gitmediğine pişman ederim" dedi. Aslı oflayarak giderken Altan bacağına vurdum aslı bağırdı. " Ay pardon ya yanlışlıkla oldu"dedim. Atlasın sırıttığını gördüm. Elimle karşıyı gösterdim. Aslı gittiğinde yürümeye devam ettik. Mavi takımın bayrağını gördük. Atlas başını bana çevirdi. Başımı salladım. İkimizde birer ağacın yanına gitmiştik. Atlas eliyle git işareti yaptığında bayrağa doğru koştum. Bayrağı kapıp atlasın yanına gidikcekken ayağımı burktum. Atlas koşup yanıma geldi. " Nasıl becerdin burkmayı" dedi. Ayağima baktı. Acıdan gözlerim dolmuştu. atlas bana bakınca gözlerimi gördü. Sonra beni kucağına aldı. Hızla ordana uzaklaşacakken ıslık sesi geldi. Alp ve ışıldı. Işıl " deniz iyi misin?" Dedi. Hemen atlasa bakıp " ne yaptın Arkadaşıma" dedi. " Onun suçu yok sadece ayağımı burktum o kadar" dedim. Koşma sesi geldi. Can, defne ve Zeynep buraya koşuyordu. Atlas " bizi koruyun" deyip koştu. Elime silahı alıp atlasın kucağındayken vurmaya çalıştım. Oyun sonuna geldiğimizde atlas beni yere indirip eline mavi bayrağı alıp koştu. Oyun sonuna geldi ve hakeme verdi bayrağı. Ceren düdüğü çaldı " kazanan kırmızı takım" dedi.

Hepsimiz yerde oturmuş dinleniyorduk.ayak bileğimin üstüne buz koymuştuk. Aslı tabi durur mu direk sorguya çekmişti. Berk lafı sokup susturdu. Hakan ve ceren geldi hakan " oyunlarımız bitmiştir. Daha çok oyun var ama karanlık olucak o yüzden burda bitirelim" dedi. Ceren "umarım eğlenmişsiniz dir. Akşam için güzel bir yemek hazırlandı sizin için tekrardan görüşmek üzere gençler" dedi. Hakan " bir sorun olduğunda bir ihtiyaç olduğununda bizi araya bilirsiniz" dedi. Defne " herşey için teşekkürler" dedi. Arda " oyunlarda çok güzeldi. Baya eğlendik. Tekrardan görüşmek dileğiyle" dedi. Vedalaşıp ormanın çıkışına yürüdük. Otele girdiğimizde Cenk hoca " oo hoşgeldiniz gençler isterseniz dinlenin sonra yemeğe inin" dedi.

Odaya çıkmıştık. Atlas buz getirip ayağıma koydu. İkimizde çok yorgun olduğumuz için uyumuştuk.

 

Bölüm : 27.10.2024 20:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...