12. Bölüm Mavi boya

Saat 6'da uyanmıştım. Yatakta otururken birden ayak sesleri geldi. " Buda kimdi?" Dedim kapıya doğru yürüdüm kapıyı açıcakken durdum ve etrafıma baktım. masaya doğru ilerledim ve elime camlı şişeyi aldım.

Kapıyı açtım ve etrafıma bakarak yürüdüm. Kızların odasına baktım ama onların kapıları kapalıydı.

Aşağıdan garip sesler geldi. Yavaşça aşağıya indim. Salona doğru ilerlediğimde birden bir ses geldi " deniz ne yapıyorsun?" Dedi korkudan Çığlık attım.

Bu kişi :asel'di

Kocaman gözlerle asele bakarken Asel elinde bardak bana bakıyordu. " Deniz elindeki şişeyle ne yapıyorsun?" Dedi. Öykü ve ışıl aşağıya doğru koştuğunu gördük. Daha doğrusu düştüğünü.koşarken ikiside yere kapaklanmıştı. Öykü "ne oldu ne oldu?" Dedi birden Asel " birşey olmadı. Deniz evde biri olduğunu sandı galiba" dedi

Işıl " nasıl yani sen bunun için mi çığlık çığlığa bağırdın deniz?" Dedi

Bende " ne ya korkmuş olamaz mıyım?" Dedim öykü " madem uyandık hazırlanalım " dedi.

Hepimiz hazırlanmıştık. Okula doğru yürüken ışıl " acaba bugün neler olucak" dedi Asel " yine onlarla uğraşmak zorunda kalmak istemiyorum" dedi öykü " 4'dü oldu bize 8 kişi " dedi sonra devam etti " ben hocayla konuşucam kardeşim olmuyor böyle " dedi. Bende " ne diceksin ki hocaya "dedim. Öykü bana bakıp " benim yerimi değiştirsin ben o salakla aynı sırada oturamam " dedi

Konuşa konuşa okula gittik. Sınıfa çıkarken can ve emirle karşılaştık.

Can " günaydın kızlar" dedi ışıl " günaydın can, nasılsınız?" Dedi emir " iyiz siz nasılsınız?" Dedi bende " şuanlik iyiyiz sonrasını bilemem" dedim. Asel " can kerem ve emre nerde?" Dedi can " onlar sınıfta" dedi. Asel " he tamam " dedi

Sınıfa girdiğimizde herkes sınıftaydı. Zorbalar öykü ve ardanın sırasında toplanmış konuşuyorlardı. Şirin ve gamze ayakta gülerek konuşuyordu.

Kerem ve emrede bir telefona bakıp birşey hakkında konuşuyordu.

Aslı ve arkaşlarıyla Alp efelere dikkatlice bakıp konuşuyorlardı.

Can " günaydın gençlik" deyip sırasına oturdu.

Sınıf cana günaydın deyip konuşmalarına geri döndü. Sırama oturduğumda öykünün sesi geldi. " Kalkıcak mısınız? yerimden" dedi atlas " bilmem kalkacak mıyız acaba "dedi öykü sinirle " kalıcaksın tabiki hala duruyorsun birde kalksana " dedi atlas kaşlarını çatıp " kalkmıyorum" dedi.

Atlas iyileştiği gibi eski moduna dönmüştü.

Berk " öykücüm amma istekliymişsin ardanın yanına oturmaya " dedi. Öykünün gözleri kocaman oldu. Birden atağa geçip " ne alaka be kendine gel" dedi ve atlasa döndü " tamam sen burda otur bende senin yerine oturum" dedi ve yanıma oturdu. Öyküye baktım " öykü boş ver onları" dedim

Hoca sınıfa girdi " günaydın gençler" dedi herkes sırasına geçerken atlas geldi. Atlas" kalk yerimden " dedi öykü sırıtarak atlasa döndü " kalkmıyorum" dedi atlas kaşlarını çattı " kalkıcaksın benim yerim burası" dedi Asel arkasını döndü ve atlasa baktı ve Berke baktı. Asel " atlascım ammada istekliymişsin denizin yanına oturmaya" dedi gülerek aselle birlikte ben ve öyküde gülmüştük. Atlas sırıtarak " hemde çok istekliyim bu civcivin yanına oturmaya" dedi öykü bana bakıp sonra atlasa baktı. Arkadan bir ses geldi " tatlım sen benim yanıma oturabilisin aylin de ardanın yanına oturur" dedi bu kişi tabiki de aslıydı. Atlas göz devirip geri öyküye baktı. Öykü oflayarak sırasına oturdu. Atlas sıraya oturur oturmaz defterimi yere fırlattı. Atlas" Çok yer kaplıyor" dedi göz devirirken defterimi yerden aldım.

Derste Asel ve Berk kavga edip duruyordu. Asel " bana bak berk benimle uğraşırsan seni ikiye bölerim" demesiyle hoca arkasını döndü. " Ne oluyor orda?" Dedi Asel " hocam beni rahatsız ediyor" dedi hoca Berke baktı. Asel " hocam benim yerimi bugünlük degiştirir misiniz?" Dedi hoca " tamam ne yere oturmayı istiyorsun" dedi Asel daha konuşmadan Berk " hiçbir yere burda oturucak" dedi hoca " oğlum kız demekki rahatsız olmuş bu derslik başka yere otursun" dedi Asel " sanane acaba hocam siz niye ona açıklama yapıyorsunuz" dedi Berk hocaya baktı " sizde beni çok rahatsız ediyorsunuz " dedi sırıtarak. Hoca Asele baktı " kızım zaten az dakka kaldı teneffüse yerinde kal sen" dedi Asel ne kadar itiraz etse de yerinde kaldı.

Teneffüste gamze ve şirin le berber kantinde sohbet ediyorduk. Yanımıza emreler geldi. Kerem " napıyorsunuz kızlar " dedi Asel " hiç havadan Sudan konuşuyoruz otursanıza" dedi. Işıl " kerem emre nerde?" Dedi kerem " emre birazdan gelir" dedi. Konuşurken emre geldi. Şirinin yanına oturdu. Emre " ne konuşuyorsunuz"dedi gamze " aylin ler hakkında konuşuyoruz" dedi emre yüzünü buluşturdu ve " ıyy hiç sevmiyorum o kızları " dedi bende" aynen ya egoları bilmem kaçta" dedi can'a bir bildirim geldi. Emir "kimden?" Dedi can " ev sahibi işlemleri başlatmış" dedi kerem " oh sonunda" dedi şirin " taşınıcak mısınız?" Dedi emre " evet taşınıcaz" dedi Asel " neyere taşınıcaksınız. Burdan gidicek misiniz?" Dedi. şirin hemen Emre'ye baktı. Emre gülümseyerek" hayır burdan gitmiyoruz sadece evi taşıyacağız" dedi şirin " neyere?" Dedi. Emre " büyük oyun parkın karşısında mavi evler varya orada bir tane bulduk." Dedi ben ve kızlar direk şirin ve gamzeye baktık. Neden mi? Şirin ve gamzenin evi ordaydı. Gamze " bizim evde orda " dedi. Emir " hangi ev" dedi gamze " buz mavisi c blok " dedi. Kerem " bizim bulduğumuz evde buz mavisi b blok " dedi

Evleri yan yanaydı. Asel Emre'ye bakarak" niye oralarda ev seçtiniz?" Dedi emrede " okula yakında ondan" dedi Asel sırıtarak" hıı anladım" dedi aselin neyi ima ettiğini anladım.

Canlar yanımızdan ayrıldı. Öykü telefona bakarken birden bize baktı. Öykü " kızlar birsey dicem şu zorbalar varya bizle aynı yaşta olması gerekirken neden bizden büyükler" dedi ışıl " nasıl yani onlarla aynı yaşta değilmiyiz?" Dedi öykü " hayır bizden 2 yaş falan büyükler" dedi. Ben" nasıl olur ki sınıfta mı kalmışlar yoksa başka bir şey mi?" Dedim gamze " hayır sınıfta kalmadılar onlar bir ara okulu bırakmışlardı. Ayrıca normalde yaşları 20 ama kayıtta 21 gözüküyor" dedi ışıl" ne saçmaymış" dedi. Gamze " kızlar sınıfa çıkalım mı?" Dedi Asel" tamam çıkalım" dedi sınıfa doğru yürüken Berk bir tane kızı yine zorbalık yapıyordu. Kız " lütfen tamam yapıcam yeterli bırak" dedi Berk" maalesef artık çok geç " dedi elindeki makası kızın gözüne getirdi " saçını mı keselim? yoksa üstünü mü? Sen seç" dedi kız ağlayarak " lütfen bırak beni gideyim" dedi Berk gülerek " biraz daha yalvar hoşuma gidiyor" dedi kız daha çok ağladı. Berk " e hadi seç artık sıkılmaya başladım" dedi Asel hemen koşup Berki ittirdi ve kızı kendine çekti. Bizde hemen Aselin yanına koştuk. Kızı arkamıza aldık. Berk asele bakıp " vay vay vay kimler burdaymış" dedi Berkin arkasından atlas, Alp ve arda çıktı. Işıl" hadi bakalım yine başladık." Dedi öykü kısık sesle " kazamız mübarek olsun" dedi. Berk" uzun zamandır sizinle uğraşmamıştık. " Dedi ışıl" uğraşmayın ya bir kerede uğraşmayın" dedi atlas " biliyor musunuz? Sizinle uğraşınca dahada keyfili oluyor" dedi. Arda sırıtarak " acaba size ne yapsak " dedi öykü " birşey yapmayın ya kimseye birşey yapmayın" dedi atlas" bence şimdilik bırakalım sonra güzel bir sürpriz yaparız" dedi ve gittiler. Gamze " bence aklında birşey var. Normalde bırakmazlardı." Dedi

Sınıfa girmiştik. Işıl yerine otururken defne onun kolunu tutu ve çekti. Işıl " ne yapıyorsun be "dedi defne " çekil şurdan Alpin yanında ben oturucak" dedi ışıl " burası benim sıram ama şimdi yürü git" dedi defne " ben burda oturucam dedim " dedi ışıl " bana bak zaten canım sıkkın seninle uğraşamam" dedi defne " o zaman sende kalk" dedi

Işıl " kalmıyorum ya kalkmıyorum" dedi Alp " defne başımı ağrıdı senin yüzünden yürü git" dedi defne " ya ama aşkım ben senin yanında oturmak istiyorum" dedi. Alp sinirle ayağa kalktı ve defneye doğru yürüdü. Defne'nin kolunu tutup itti. Defne yere kapaklanmasıyla Alp hemen defneye doğru eğildi ve saçını tutup çekti Alp " bir daha bana aşkım dersen seni bitirim anladın mı ? Bırak yakamı" diye bağırdı. Defne acı içinde " bırakmıcam sen benim olucaksın" dedi. Bu kızların nasıl bir inadı var ya. Gamze kısık sesle" olum bunlar nasıl piskopat lan" dedi. Alp bu sefer daha sert çekti saçlarını " nasıl olucakmış he söylesene" diye bağırdı. Defne" öyle güzel olucak ki nasıl olduğunu bile anlamıcaksın" dedi. Alp sinirle güldü ve defnenin saçını bıraktı. Ayağı kalktı. Işıla baktı ve sonra yine defneye baktı. Alp yerine oturucakken defne hemen ayağı kalktı " ben ondan daha güzelim normalde olsa hiç kimseyi yanında oturtmazsın ama o kızı oturtuyorsun ondan bin kat daha iyi olmama rağmen niye o kız" dedi Alp sırıtarak defneye baktı. Berk " ışılla aynı seviyede değilsiniz şimdi şu sesini kes" dedi.

Öykü kısık sesle" yürü be boşuna idolüm demedim bu çocuğu arada seviyorum ama arada" dedi.

Artık son dersteydik. Her derste bir kavga oluyordu. Ama bu derste galiba herkes yorulduğu için kavga yoktu. Rehber hocası gelmişti.

Hoca " merhaba gençler size bir duyuru yapmak için geldim" dedi

Hoca" bu aylarda birden çok etkinlikler yapılıcak." Dedi. Can " nasıl etkinlikler hocam" dedi rehberlik hocası" onlar sürpriz olucak. Yarın bir tane etkinlik düzenledik. Bu yüzden size yarınki etkinliği söylüyorum" dedi. Ve devam etti " yarınki etkinlik orman gezisi olucak" dedi gamze " nasıl yani bir kamp gibi mi ?" Dedi hoca gülümseyerek " hayır kamp yapamya gitmiyoruz. Ama kamp fikrinide gözden geçirmiştik. Ormanda bir kaç oyun düzenledik. Oyun için gidiyoruz." Dedi şirin " hocam nasıl giyine biliriz?" Dedi hoca " serbest giyinebilirsiniz ama ormanda olacağımız için eşofman giyseniz sizin için iyi olucak" dedi atlas kısık sesle " bir bu oyun eksikti o da oldu" dedi. Rehber hocası " yarın saat 9 gibi okulda olun, iyi dersler gençler" dedi ve sınıftan çıktı.

Okul bitmişti. Kızlarla eve giderken zorblarla karşılaştık. Alp" ne güzel tesadüf " dedi sırıtarak. Işıl" ne istiyorsunuz" dedi. Alp " hiç sadece seni özledim" dedi sırıtarak ışılın kolunu tutup kendine çekti. Işıl " ne yapıyorsun be " dedi ışıl uzaklaşmaya çalışırken Alp ışılın kafasına mavi boya sıktı. Işıl " ne yaptın ya" diye bağırdı. Alp" bu renk sana çok yakıştı" dedi. Işıl kalan boyayı Alpin elinden aldı ve ayaklarını Alpin ayaklarını koydu ve Alpin kafasına boyayı sıktı. Alp şok içinde ışıla bakıyordu. Işıl bundan yararlanıp yan taraftaki denize itti. Ama Alp kendisiyle birlikte ışılıda götürdü. İkiside denizi boylarken Asel ve öykü. Arda ve Berki denize ittiler. Berk " mal mısın kızım sen beni niye itiyorsun" dedi Asel gülerek " sen bunu hak ettin." Dedi Alp ve ışıl denizde bile kavga ediyordu. Işıl bir anda Alpin üstüne çıkıp Alp'i boğmaya çalıştı.ama bir etkisi olmayınca ışıl Alpin saçını tutup geriye çekti. Atlas arkadan Asel ve öyküyü itti ikiside suya düştü. Öykü " Mal çocuk" diye bağırdı.

Arda ve Berkin arkasına geçip bu sefer ben onları ittim. Onlar suyun içinde kavga ederken başımı atlasa çevirdim sanki o benden daha güçlü değilmiş gibi kolundan tutup iterken atlas düşmesiyle benide yanında götürdü. Ve suyu boyladık.

Ben denizin üstüne çıkamayınca atlas bir elini bacaklarıma diğer elini ise belime koyup denizin yüzeyine çıkardı.

Alp" iyimisiniz la?" Dedi direk atlas başını salladı. Ama garip bir şekilde herkes bize bakıyordu. Öykü "ııı şey siz ne Zaman ayrılacaksınız?"

Hala atlasın kucağında olduğum aklıma geldi. Ben atlasa bakıyorum Atlas bana bakıyor kısa bir bakışmadan sonra beni bıraktı. Alp " iyi oldu şimdi sırılsıklam olduk" dedi. Asel" ben serinledim vala sıcaktı zaten iyi geldi." Dedi.

Işıl" hadi çıkalım artık üşüdüm" dedi. Alp" oy ben sana kıyamam ya" dediğinde ışıl göz devirdi. Herkes teker teker çıkarken yanımda duran atlasın omzundan yardım aldım ve çıktım.

Eve doğru ilerlerken ıslak olduğumuz için arada insanlar bize bakıyordu. Eve doğru geldiğimizde ise direk üstümüzü değiştirmiştik. Ve yarın için hazırlık yapmıştık. Erken kalkmak için erkenden uyumaya karar vermiştik.

Ve herkes odalarına dağılmıştı.