29

“Seninle her yere gelirim Bulut.” dedim. Beni kendine kaçırıyormuş beyefendi, sanki çok umrumda! ONUNLA HER YERE GİDECEĞİM Kİ…

”Sana öyle güzel şeyler hazırladım ki, nutkun tutunacak Mel.” dedi. Heyecandan ölmek üzereyken ellerini sıkıca tuttum.

“Beni neler bekliyor Bulut?”

“Sürpriz.”

”Beni sinir etmeye bayılıyorsun değil mi?” Gülümsedi, dünyanın en güzel tablosuna bakıyormuş gibi bakakaldım. Ruhunu hissettim. “Isıracağım seni.” dedim. Romantik anlara balıklama dalma gibi bir huyum vardı. Sağ elimi tuttu ve öperek beni hayatımın en güzel gecesine götürdü…

Yarim saatten fazladır yoldaydık ve yol ilerledikçe beni götürdüğü yeri tahmin ediyordum. Lunapark.

İki genç aşık ve onların hayalleri.

”Lunaparkı çok severim.” dedim.

”Senin sevdiğin her şeyi, çok severim.” dedi.

Lunaparka doğru ilerlerken elimi bir an bile bırakmamıştı. Önce pamuk şeker almış ve ardından direkt dönme dolaba doğru ilerlemişti. Beni de kendi ile sürüklemişti.

”Şimdi bana yaptığın gibi gözlerini bağlayacağım, anlaştık mı?”

“Anlaştık.”

Sağ cebinden çıkardığı, benim daha önce gözlerine bağladığım bandanayı bu sefer o gözlerime bağlamaya başladı. Onun yanında güvende ve iyiydim. Sadece ona teslim olacaktım, ki bu da pek zor değildi.

“Şimdi Melciğim, ellerimi asla bırakmamanı ve komutlarıma uymanı istiyorum.”

“Tamam.” Beni yönlendirmesi ile dönme dolaba binmiştik. Dolabın hareket ettiğini anlıyordum, ona daha fazla sokulmuştum. “Şimdi karşıya oturacağım, tutunmaya devam et.” dedi. Bir şey demeden komutlarına uymuştum.

Bulut önce boğazını temizledi ve konuşmaya başladı. “Melodi, senin o mesajı attığın gün nasıldım biliyor musun? Dünyanın en boktan gününü yaşıyordum. Her şeyden bıkmış ve uzaklaşmıştım. Senin sesin beni hayata geri döndürdü Mel, sen bir bakıma kurtarıcım oldun.” Nefes alamadım. Bunları bilmiyordum.

”Daha önce sesimi duyduğunu söylemiştin, nerede duydun ki?” diye sordum.

“Geçen sene, okulların kapanmasına yakın müzik odasında şarkı söylediğini duydum. Herkes okuldan ayrılmıştı ancak çantamı okulda unuttuğum için geri dönmüştüm. Zuhal hoca ile çalıştığını, şarkı söylediğini o zaman duydum.” Müzik hocamız Zuhal, bir zamanlar gireceğim şarkı yarışması için beni hazırlıyordu ancak geçen sene olacak yarışma bu yıla ertelenmişti. Önümüzde ki hafta olacaktı.

“Bunu bilmiyordum. Emin ol bilsem sesimi atmazdım, çünkü seni sevdiğimden bile çekiniyordum.” Gözlerim hâlâ kapalıydı, bunun sorun etmiyordum. Aynısını bende ona yapmıştım.

”Kader mi bilmiyorum ama iyiki o gün bana sesini atmışsın Mel.” dedi. Bir şeyler yaptığını duyuyordum ancak sonucu beklediğim için ona belli etmiyordum. “Katılacağın şarkı yarışması haftaya olacak değil mi?”

“Evet, ve şeninde orada olmanı istiyorum.”

”Davet etmezsen bile gelirim ki.” Yiyecektim onu…

”Şimdi yanına geliyorum, ürkme olur mu?”

”Tamam tamam, sakinim.” Usulca yanıma geldi ve tek eliyle bandanamı çıkardı. Gözlerimi kırpıştırıp açtığımda elinde ufak bir pasta ile bana bakan Bulut’u gördüm. “İyiki doğdun Mel.” Minik pastamızın üzerinde sadece iki mum vardı, gözlerine baktım. Yeşilleri adeta heyecandan titriyordu…

”Üflemeden önce dilek dileyeceğim. Sonsuz olmamızı ve hayatımda hep olmanı isteyeceğim.” dedikten sonra mumlara doğru üfledim. Umarım Tanrım, umarım o hep hayatımda var olsun…

Pastayı aramızdan çekip usulca dudaklarıma yaklaştı. İzin istiyordu, gözlerime bakıyordu.

Başımı olumluca salladım.

Dudakları dudaklarımı buldu.

Ve o an dünya orada sonsuzluğa karıştı…

Bebeklerrrrr selammm…

Sadece bir bölümümüz kaldı🥹 30. Bölümde onlara ve aşklarına veda edeceğiz…

Bunları final bölümünde yazmayı istiyordum ancak, sizlerde benim iyikilerimsiniz🥲❤️🥹

Nice sizli bizli kitaplara🌝🩷