Sıkıcı ve yorucu geçen kimya dersinden sonra kendimi toparlamak adına kızlar tuvaletine gidip ilk işim yüzüme su çarpmaktı. KİMYA DERSİ ÇOK KÖTÜ!
"Hey sen!" Bu tahmin ettiğim kişi olamazdı değil mi?
"Bana mı seslendin?"
"Güzel bir şey sanıyordum ama," cıklayarak gittikçe bana yaklaşmaya başladı.
Sıla'dan başkası değildi.
"Anlamadım?" dedim.
"Ben sana anlatacağım canım." Kolumdan tutup hızla duvara doğru itekledi. "Ne yaptığının farkında mısın sen!" canım fazlasıyla yanmıştı ancak bana böyle davranmasına izin veremezdim.
"Bakıyorum da sessiz sakin sandık, tepemize çıktın."
"Açık konuş Sıla!" Sakin kişiliğim olabilirdi, evet ama kendimi savunmayı da becerebilirdim.
"Adımı da biliyorsun demek. Gerçi sende haklısın SEVGİLİSİNİ ÇALDIĞIN BİRİNİN ADINI NASIL BİLMEZSİN!" Ne dediğinin farkında mı? Ben kimsenin sevgilisini felan çalmamıştım. En başından aklında başka biri olduğunu söyleseydi onunla konuşmaz hatta ona duyduğum hisleri bitirmek için çabalardım!
"Ben kimsenin sevgilisini çalmadım!"
"Görmüyor muyum sanıyorsun?"
"Sıla, ben böyle biri değilim! Kim sana ne söyledi bilmiyorum ama birinin sevgilisini elinden alacak kadar karaktersiz ve kalpsiz değilim!" Sıla duyduğu şeylere tatmin oldu mu bilmiyorum ama geri çekilip "Bak sana ne göstereceğim." dedi.
Telefonumu çıkarıp bir fotoğraf gösterdi. Parkta Bulutla olduğumuz o gün, gizlice çekilmiş bir fotoğraf...
"Bunu neden gösteriyorsun?" dedim.
"Asıl bomba senin yanından ayrıldıktan sonra benim yanıma gelmesi Melodi!"
Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.
"S-sana neden inanayım?" O öyle biri değildi. Benim tanıdığım Bulut, böyle biri değildi. Bana gösterdiği fotoğrafı kaydırıp daha beter olacağım şeyi gösterdi.
Sıla ve Bulut'un dudak dudağa olduğu, o fotoğrafı.
Nefes alamadım.
Ruhum zincirlerle bağlanmıştı sanki.
"Tarih ve saate bak Melodi, o geceyi benimle geçirdi."
Okur Yorumları | Yorum Ekle |