Alaya: ?
Zorba'm: Evet.
Zorba'm: Kim olduğunu bilmediğim biriyle konuştuğumu birine söyledim.
Alya: Ne dedi peki?
Zorba'm: Ruh hastası olduğumu söyledi
Alya: Neden ki
Zorba'm: Senin insan kaçakçısı bir sapik olduğunu düşünüyor DU çünkü.
Alya: Ben mi?
Zorba'm: Yani aslında başlarda bende öyle düşünmüştüm.
Zorba'm: Yalan yok.
Alya: İnsan kaçakçısı ve sapık miyim ben?
Zorba'm: Öyle sanmıştım.
Alya: Şimi İNSAN KAÇAKÇISI VE SAPIK OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYOR MUSUN?
Zorba'm: eskidendi o kızım.
Alya: Peki ya şimdi?
Zorba'm: SENCE
Alya: ????
Zorba'm: Alya bu dünyada kötü biri olmaya en uzak kişi bile olamazsın.
Alya: utandım🌝
Zorba'm: O nasıl emoji
Zorba'm: 🤓 NEREDE?
Alya: onu benim sapık olduğumu düşünmeden önce DÜŞÜNECEKTİN!
Zorba'm: yesinler triplerini
Alya: Okuldan nefret ediyorum
Zorba'm: katılıyorum!
Lanet gelsin ki sırada ki der kimya olacaktı. Sayısalcı olmama rağmen kimyadan nefret ediyorum. Ama Bulut o dersi çok sever...
"Melodi?" Bana seslenen kişiye döndüm.
"Arzu?" Arzu'nun bana seslenmesiyle kaşlarımı şaşkınlıktan kaldırmıştım. Bir şey olmadığı sürece kimse gibi o da benimle konuşmazdı. "Şş sakin ol kızım, sadece bu derste yanına oturabilir miyim, diye soracaktım."
"Elbette, ama sen ölsen yerini kimseye vermezsin ki." Gecen hafta yakın olduğu Bulut'a bile vermemişti.
"O başka bu başka."
"Tabii gel bakalım." Eşyalarımı diğer sandalyeden kucağıma çekip Arzu'nun oturmasına izin verdim. "Senin yerine biri oturacak mı?"
"Bulut paşamız gelecek." Başımı onaylar şekilde sakladıktan sonra diken üstünde Bulut'u bekledim. Arzuyu yerinden kaldıracak kadar gözü karaydı.
"Selam." Bulut PAŞAMIZ sonunda teşrif etmişti.
"Ooo Bulut beyim gelmiş welcome canım." Arzuyu gerçekten seviyordum. Bulut ile atışmalarına kıkırdayarak önüme döndüm. O sırada Bulut'un gözleri benim üstümdeydi. "Melodi?" Bana seslenmişti!
"Efendim." Cevap vermeden önce hızla önümdeki masaya oturdu ve arkasını bize döndü. "Grup ödevini kiminle yapacaksın?"
"Her zaman yaptığım kişiyle, Boran'la."
Bulut boğazını temizledikten sonra "Birlikte yapmak ister misin?" diye sordu. Onunla ortak ödev yapmak bile beni heyecanlandırmaya yetmişti.
"Boran'a ayıp olmasın. O eşsiz kalacak şimdi." Bulut gözlerini devirerek "Arzu'nun eşi olabilir, değil mi Arzu?" Arzu o sırada gözlerini kısmış ikimizi izliyordu.
"Bana-" diyeceği sırada Bulut her ne yaptıysa susmak zorunda kaldı ve oflayarak "Borancığımla ben yaparım."
"Benim için bunu yapmak zorunda değilsin Arzu. Sorun değil, Boran'la yapabilirim." Her ne kadar Bulut'u istiyor olsam bile.
"Arzu için asla problem olmaz, değil mi?"
"Melodi için bunu yapabilirim."
"Teşekkür ederim."
İçimden bir ses Bulut'un bir şeyler anladığını söylüyordu.
Bunu düşünmek bile kızarmama ve ölmeme sebep olabilirdi!
"Okul çıkışı başlayalım mı?" Yeşilleri beni bulunca iliklerime kadar hissetim. Onu gerçekten seviyordum.
"Şey, bugün olmaz." Çünkü piyano dersim vardı.
"Neden olmazmış?" Alya, Bulut'a bugün piyano dersi olduğunu söylemişti. Bakalım Melodi ne söyleyecekti?
"Annemle alışverişe gitmem gerekiyor. Yarın buluşsak senin için uygun mu?" Lütfen kabul et!
"Peki, Mel."
Bu oyunu daha fazla sürdürmezdim.
SELAMMMM bebeklerimmm
Bolum beklediğinizi biliyorum ama hem üniversite sınavına hazırlanmak, hem şehir dışından gelen misafirlerle ilgilenmek aşırı yorucu oluyor🥹
Ayrica birden fazla kitaba bölüm yazmam da...
Bu arada DİĞER KİTAPLARIMA DA BAKARSANIZ BENİ ÇOK MUTLU EDERSİNİZZZZ
İ loveeee🫶🏻🤓
Okur Yorumları | Yorum Ekle |