43. Bölüm

Bölüm 41

Hilalmişş
hilaliniz

Arabaya yaslanmış bir şekilde beni kesiyordu gözlerimin içine bakarak sigarasından bir nefes çekti

"Nereye getirdin beni burası neresi"

"Cihan gelecek birazdan o gelene kadar benimlesin"

"Ne seninle beraber kalıcam be birde benimlesin diyor"

"Diyorum güzelim benimlesin benimle kalmaya da devam edeceksin"

Güzelim diyişini bile özlemiştim resmen ama gerçekten gitmem gerekiyordu

"Olmaz gitmem lazım benim "

Yürümeye başladım o sırada iki tane iri yarı adam durdu önümde geçmeye çalıştım ama bırakmadılar sinirli bir şekilde arasa döndüm

"ARASS"

"Gel buraya ben söylemeden çekilmez onlar"

"İyi söyle çekilsinler o zaman "

"Cihanı bekliyoruz ya hani"

"Tamam ver şu telefonu arayacağım "

"Gerek yok ben konuştum yoldaymış"

"Ne zaman konuştun ya bende yanındaydım niye görmedim yalan ağzına yuva yapmış resmen "

Sigarasından son bir nefes çekip yere attı daha sonra üstüne basarak söndürdü bu sefer de adımlarını bana çevirdi geri geri gittim en son belimden tutarak evin duvarıyla arasına aldı yüzünü yaklaştırdı gözlerimi kapattım nefesini nefesim gibi hissediyordum

"Benim bildiğim tek bir gerçek var oda seni ne kadar sevdiğim"

"Başlama yine çekilir misin?"

"Ne oldu doğruları duymak niye bu kadar korkutuyor seni "

"Ne alakası var be ne korkucam"

"Benimle olmaktan korkuyorsun"

"Aynen" dedim alaycı gülüşümle

"Hala bana ilk günkü gibi aşıksın "

"Bu bir şeyi değiştirmez "

Etrafta ki korumaların bakışlarından rahatsız olmuştum arası ittim iteceğimi tahmin etmediği için bir kaç adım geriledi

"Burda böyle bekleyeceğimize gel evde bekleyelim"

Anahtarı cebinden çıkarıp kapıyı açtı o içeri girdik kapıyı kapatıp belimden tutarak kendine çekti duvara yasladı

"Bence bizim güzelce konuşup çözemeyeceğimiz bir şey yok"

"Sen o şansını kaybettin"

"Ben şansımı seninle var ettim benim en büyük şansım seni bulup sana aşık olmak "

"seven sevdiğine yalan söylemez ona her daim dürüst olur tıpkı benim gibi"

"Seven sevdiğine kıyamaz onun mutluluğu için gerekirse yalan da söyler gerçekleri de saklar"

"Kendini böyle mi avuttun

"Mert bana her şeyi anlattı aranızda ki düşmanlığın sebebini bu kin ve öfkenin sebebini"

"Zeynep'in abini terk etmesin de benim hiç bir suçum yok Zeynep'i getirdiler evlenceksin dediler sadece bana"

"Aras sana inanmak istiyorum ama çok zor"

"Bak sana yemin ediyorum ki gerçekten abin olayını bilmiyordum ben zeynepi hiç bir zaman sevmedim ki abinden ayırayım"

"Sana güveniyorum Aras"

"Babanın olayında da bana geldi parası bitmişti tekrar para istedi vermeyince seninle tehdit etti her şeyi anlatırım diye yani o sizi değil sadece parasını düşünüyordu"

"Ya bir insan niye Kendi öz çocuğunu çocuklarını sevmez ya niye?"

"O şerefsiz herifin teki çünkü benim babam da öyle ama biz öyle olmayalım"

"Ne olmayalım anlamadım?"

"Çocuğumuzu sevgisiz büyütmeyelim onun her daim yanında olalım "

"He yani biz beraber olduk barıştık bir çocuğumuzu nasıl büyüteceğimiz kaldı"

"Biliyorum kızım ben eminim sen benim alın yazısımsın biz birbirimize sevdalı olduktan sonra kim bize karşı çıkabilir ki"

Sessiz kaldım belimde ki eli sıkılaştı iyice kavrayıp kendine çekti dudaklarını dudaklarıma değdirdi ne hissettiğimi bende bilmiyordum arasa ne olursa olsun güveniyordum onunla olmak istiyordum ama bir taraftan da ailem vardı

dudaklarını dudaklarıma bastırdı sıcak dudaklarını tadı dudaklarıma yayılmıştı ben karşılık vermedikçe inatla öpüp kendine çekiyordu bir eli sırtımda gezinirken diğer eli belimdeydi karşılık verdim ve ellerim ensesine gitti onu biraz daha kendime çektim nefeslerimiz iyice birbirine karışmıştı başta ki sert öpüşü bir an yavaşladı gözlerini yumdu

Dudaklarının her hareketini her kıvrımını çok net hissediyordum ve yavaşladığımız gibi aynı hızla yeniden harlandık etrafı sadece bizim kesik nefeslerimiz ve inlemelerimiz doldurmuştu

Geri çekildim ikimizde nefes nefese kalmıştık nefesimi düzenlemeye çalışarak konuşmaya başladım

"Cihan ne zaman gelecek?"

"Gelmesi gerekiyordu" dedi elini cebine atarak telefonuna baktı

"Bak aras bu da senin oyunlarından biriyse "

"Hayır ya oyun felan yok sen asenayı al bende adamları oyalayacağım burda buluşalım dedi"

Cihanı aradı hopörlere aldı

"Oğlum nerdesin sen?"

"Evdeyim kardeşim"

"Ne demek evdeyim oğlum hani gelecektin ormanın içinde ki evde buluşacaktık"

"Ee tamam işte buluştunuz"

"Cihan saçma sapan konuşma gelir misin şuraya beni bununla burda bırakamazsın"

"Bununla derken hanımefendi az önce öyle demiyordun "

"Hehh işte siz konuşun aranızda ki sorunları çözün ben kapatıyorum he bu arada gitmeye çalışmayın kapıda ki adamları aldım arabanın tekerlekleri de patlattım "

"Lan oğlum niye böyle bir şey yaptın "

"Yarına kadar aranızda ki problemleri hallettiniz hallettiniz yoksa bir gece daha kalırsınız"

Telefonu kapattı

"Ne yapacağız şimdi?"

"Yapacak bir şey yok gel yemek yiyelim"

"Yemek mi yiyelim?"

"Ya tamam burda kaldık diye aç kalacak halimiz yok ya"

Mutfağa gittik dolap doluydu belli zaten kullanılan bir yer olduğu kendimize sandviç yaptık ve yemeye başladık hava kararmıştı karanlık çökmüştü ve bi tık korkuyordum ama bu korkumun sebebi aras değil ailemdi onları yüz üstü bırakmıştım abim gram umrumda değildi aklım sadece annemdeydi onu ikinci defa bensizliğe mahkum etmiştim ama bu sefer onu bırakmayacaktım yarın gidecektim zaten amacım onları terk etmek değil sadece abimin beni ciddiye almasıydı

istediğimde bunu yapabileceğimi ama sırf onları üzmemek için yapmadığımı görmelerini sağlamaktı ama arası da bırakmak istemiyorum her ne kadar kırgın veya kızgın da olsam sonuçta her şeyi benim iyiliğim mutluluğum için yapmıştı hala deliler gibi aşıktım ve boşanmak istemiyordum arasla olan evliliğimi bitirmek istemiyorum

kafamda bu deli düşüncelerle sandviçimi bitirdikten sonra boş olan tabağı bırakmaya mutfağa gittim tabağı bıraktım tam önümü döneceğim sırada arkamda bir gölge hissettim tahmin etmesi zor değildi arasa döndüm dudaklarımız birbirine değecekti resmen o kadar yakındık iki elini tezgaha koyup çıkış yollarımı kapattı

"Çok özledim lan seni" gözlerinden yorgunluk akıyordu ama bedensel olarak değil ruhsal olaraktı bu duygusal boşluğu

"Aras çekilir misin?"

"Tek bir soru soracağım sonra bir daha asla sana dokunmayacağım"

"Sor "

"Bana olan duyguların değişti mi yani beni hala seviyor musun?"

Göğsüne vurdum sertçe ama hareket etmedi

"Sen gerçekten tam bir aptalsın seni sevmesem yada sana aşık olmasam çoktan şurda duran bıçağı böğrüne saplamıştım"

"Biliyordum hala beni sevdiğini bende seni çok seviyorum ama ne olur böyle saçma sapan konulardan birbirimize yazık etmeyelim aşkımızı öldürmeyelim"

"Öldürmeyelim "

Sanırım artık hiç bir şey umrumda değildi mantığımın sesini değil kalbimin sesini dinleyecektim şu an ne yapmak istiyorsam sonunu düşünmeden onu yapmak istiyordum artık sadece kendimi düşünmek istiyordum ve ben arası istiyordum arasın olmak kimsenin bizi ayıramamasını istiyordum arasın kısık ve boğuk sesinin içinden bir ses geldi benim bile duymakta zorlandığım

"Beni istiyor musun?"

Kafamı salladım yavaşça

Ağzı kulaklarına varmıştı

 

Bölüm : 02.02.2025 20:57 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...