Bölüm 34

Efenin yüzüne ardı ardına yumruklar attım daha sonrasın da tekmeler asenanın ismini unutturacaktım ona kan gölüne dönmüştü her yer onun asenaya dokunduğu elini kesecektim enesten balta aldım ve tek hamle de işimi hallettim efenin yardım çığlıkları her yeri kaplamıştı acıyla inliyordu daha sonra elime silah alıp şarjör bitene kadar sıktım üstüm başım hep kan olmuştu

ASENADAN

Elini uzattı yüzüne tüm gücümle tokadı bastım saçından tutup vurmaya başladım cihan ayırmaya çalıştı ama bırakmadım

"SENİN NE İŞİN VAR BURDA YA NE YÜZLE GELİYORSUN SEN BURAYA HE NE YÜZLE"

"BIRAK SAÇIMI YA BIRAK "

"Asena bırak kızın saçını "

"BİRDE UTANMADAN HALA KONUŞUYORSUN DERDİN NE KIZIM SENİN AMACIN NE "

en sonunda cihan bizi ayırmayı başarmıştı cihan benim önüme geçip uzaklaştırdı

"SEN NE YÜZLE GELİYORSUN KIZIM KONUŞSANA"

"KONUŞMAYA GELMİŞTİM "

"KONUŞUCAM DİYOR BİRDE KONUŞACAM DİYOR DELİRECEM"

"tamam asena sakin ol "

"NE SAKİN OL YA GÖRMÜYOR MUSUN?"

bengüye döndü sinirli bir şekilde

"Defol git lan burdan"

"Öyle mi cihan?"

"ÖYLE DEFOL"

Bengü ikimize bir süre bakıp restauranttan çıktı sinirden deliye dönmüştüm beni dışarıya çıkarttı su almıştı suyu uzattı tek dikişte içip bitirdim

"Sakin olsana kızım ya"

"Ne sakin ol ya ne yüzle gelmiş bu buraya"

"Bilmiyorum bilmiyorum ama belli olay çıkarmaya gelmiş ona istediğini vermeyelim"

"Tamam tamam sakinim ben"

Derin derin nefes aldım yanağımdan makas alıp gülmeye başladı

"Ne güzel dövdün kız"

"Üff cihan ya"

Dedim ikimizde gülerek

Hava kararmaya başlamıştı aras gelmişti son müşterileri de uğurladıktan sonra cihanla vedalaştık arabaya bindik arasla cihanla arasın arasının düzelmesi içimi ısıtmıştı onları böyle görmekte mi vardı?

Eve gelmiştik odaya çıktım duş alıp üstümü değiştirdim pijama takımımı giydim kirli çamaşır kovasın da arasın gömleğini gördüm yakasın da kan vardı hemen gömleğini alıp aşağıya indim

"ARAS"

"Söyle güzelim ha bak bu takımla ne kadar tatlı olmuşsun sen ya niye gitmiyorsun sen bunu hiç"

"ARASSS"

"sakin ol güzelim ne bu sinir"

"Ne bu kan kavga mı ettin sen?"

"Yok kavga felan öyle bulaşmış işte "

"Öyle bulaşmış ne demek ya"

"Sevgilim sen bana güvenmiyor musun bir şey yok diyorum sakin ol"

"Aras bak ben sana bir şey olmasından korkuyorum sadece yoksa tabiki de güveniyorum sana hemde her şeyden çok"

"O zaman korkma bir şey yok bak her şey yolunda "

Koltuğa oturdu bacağına vurarak gel anlamın da işaret yaptı yanına gidip arasın kucağına oturdum kollarımı boynuna dolayıp kendime çektim dudaklarını öpmeye başladım elini pijamamın içinden geçirip çıplak olan belimi sıvazladı eli sırtımda ve belimde gezinmeye başladı diğer eliyle de saçımdan tutup dudaklarına bastırdı saçımda ki elleri canımı yakmıyordu dudaklarımı emmeye başladı

Dudaklarımı ısırmasıyla saçların da ki elimi sıktım buda onu azdırmama sebep olmuştu ki üstünde oturduğum erkekliğinden anlıyordum belimden tutup koltuğa uzandırdı ve üstüme çıktı iki elimden tutup kafasını boynuma gömdü emmeye başladı canım yanıyordu ne yapacağımı bilmiyordum garip giden bir şeyler vardı beni korkutan derin derin nefes vermeye başladım boynumun her yerini morartmıştı elimle koltuğu sıkmaya başladım tırnaklarımı yastıklara geçiriyordum acıyla inleyerek ellerini ellerime geçirerek devam etti

Boynumdan kafasını çıkardı gözlerimin içine baktı gözlerimde ki korkuyu görmüştü derin derin nefes vererek saçlarımla oynamaya başladı

"Sevgilim bir şey mi oldu?"

"Bilmiyorum ama içimde bir korku var "

"Neyden korkuyorsun?"

"Sanırım ben anne olmaya hazır değilim aras bundan korkuyorum "

"Özür dilerim sevgilim sana sormadığım için"

"Benim her hücrem senin o yüzden özür dilemene gerek yok sadece kendimi anne olmaya hazır hissetmiyorum"

"Sen ne zaman istersen o zaman olsun birtanem"

Anne olmadan önce kendimin de bir çocuk olduğunu hatırlamam gerekiyordu henüz 19 yaşındaydım konu yaşta değil ben aile sevgisi görmemiş bir kızdım babam benden nefret eden boktan bir heriften beterdi Kendi çocuğuma da aynı şeyleri yaşatmaktan korkuyordum

Aras kafasını göğsüme koydu ve gözlerini kapattı bende ona sarıldım öyle uyuya kalmıştık sabah olduğunda aras hala uyuyordu onu uyandırmak istemedim saçlarıyla oynamaya başladım bir 15 dakika sonra aras uyandı dudaklarıma öpücük kondurup geri uzandı

"Hadi kahvaltı hazırlayalım artık ben baya acıktım"

"Olurr"

Dedi üstümden kalkarak lavaboya gittim elimi yüzümü yıkadım yüzümü kuruturken aras geldi elini yüzünü yıkadı üstüme su sıçratıp gülmeye başladı

"ARAS NE YAPIYORSUN YA"

"komikti ama kabul et"

Dedi kahkaha atarken

"haa evet çok komik "

"Gel gel"

Diye sarıldı suyu üstüne sıçrattım

"Rahatladı mı için?"

"Rahatladı"

Gülmeye başladık üstümüzü değiştirip aşağıya indik çay üstüne koyup kahvaltı hazırlamaya başladık daha sonra kahvaltı ettikten sonra aras evden çıktı bende evde ki işlerimi hallettikten sonra restauranta geçtim odama girdim cihan oturuyordu karşısına oturdum

"Bugün gelmezsin diye düşünüyordum"

"Aa niye?"

"Bilmem dünkü olaydan sonra "

"Ay yok o gerizekalı yüzünden moralimi bozamam"

"Hehh işte şöyle ya bir kendine gel"

Gülüştük o sırada kapı çaldı elemanlardan tuğçe girdi içeriye

"Evet tuğçecim bir sorun mu var?"

"Ya bir tane müşteri var siparişinin geç geldiğini söyleyerek olay çıkardı bağırmaya başladı şimdi de sizinle konuşmak istiyor"

"Ben hallederim "

Diye ayağa kalktı cihan

"Hayır hayır otur sen ben hallederim daha fazla olay çıkmasın "

Ayağa kalktım ve tuğçenin gösterdiği müşterinin yanına gittim

"Buyurun bir sorun mu var?"

"SEN MİSİN ASENA?"

"Önce bir ses tonunuzu alçaltın ikincisi benim adımı nerden biliyorsunuz "

"Çok sorgulamaya gerek yok "

Elini uzattı

"Burak Yılmaz "

"Sorun neydi?"

Dedim elini sıkmadan gülerek elini indirdi

"Elemanlarınızla böyle mi çalışıyorsunuz?"

"Evet böyle çalışıyoruz gayette memnunuz lakin siz olay çıkarmadan önce sorunun ne olduğunu söyleyecek misiniz artık?"

"Verdiğim siparişler geç ve soğumuş bir şekilde geldi "

"Yeni siparişleri getirin beyfendiye "

Tuğçe tamam diyip siparişleri getirmeye gitti

"Ne değişik bir kızsın sen ya"

"Yo son derece normalim aslında biliyor musun olay çıkartıp bağıran sensin "

Güldü bende cihanın yanına geçtim

"Ne oldu beyefendinin derdi neymiş?"

"Sorunlu herifin teki işte hallettim ama"

Restauranttan çıkıp eve gittim erken çıkmıştım bugün duş alıp üstümü değiştirdim daha sonra aşağıya indim yemeği hazırlamaya başladım arasın en sevdiği yemekleri yapmıştım kapı çaldı kapıyı açtım beni görünce sırıtmaya başladı baştan aşağıya süzüp ıslık çaldı

"Bakıyorum diliniz tutuldu aras bey"

"Böyle bir güzellik karşısında ne söylesem az kalır "

Aniden belimden tutup kendine çekti boynumdan öpmeye başladı kurtulmaya çalıştım kaslı kollarının arasından ama daha sıkı sarmalayıp öpmeye devam etti derin nefes alıp konuşmaya başladım

"Off aras aklın fikrin hep başka yerlerde"

"Ne yapayım ya sende bu kadar güzel olma o zaman vicdansız " dedi dudağımı öperken

"Ya yemekler soğudu ama aras o kadar uğraştım "

Belimi bırakıp söylenmeye başladı

"Offf ne konuştun be bıraktık işte "

"Ellerini yıka çabuk gel"

"Emredersin kraliçem "

Gülüp mutfağa geçtim sürahiyi alıp içeriye geçtim masaya koydum arasta o sırada geldi beraber yemeye başladık

Etrafı toplayıp beraber bulaşıkları yıkadık daha sonra odaya geçtik giyinme odasına geçip pijamalarımı giydim yatağı düzeltmeye başladım arkadan gelen kollar belimi sardı saçlarıma öpücükler kondurdu arastan kurtulup kendimi yatağa attım arasta yanıma uzandı beraber uyumaya başladık o sırada silah sesleri geldi aras hemen kolumdan tutup yatağın arkasına aldı çekmeceden silahını aldı

"Aras saçmalama nereye gidiyorsun?"

"Burda kal sakın burdan çıkma"

"Aras gitme kal burda"

"ASENA DEDİĞİMİ YAP OYUN OYNAMIYORUZ BURDA"

ayağa kalktı

"Dikkat et lütfen " dedim ağlayarak

Aras odadan çıktı bir 5 - 10 dakika sonra silah sesleri kesildi hemen ayağa kalktım koşarak aşağıya indim aras diye bağırdım ama ses gelmiyordu bahçenin ve evin her yeri adamlarla kaplıydı her yer kan gölüne dönmüştü ortalık yerde yatan cesetlerden geçilmiyordu normalde olsa düşüp bayılmıştım ama şu an tek derdim arastı şiddetli yağmur yağıyordu arastan hala bir ses seda yoktu bahçeye çıktım gördüğüm şeyle çığlık attım aras kanlar içinde yerde yatıyordu koşarak yanına gittim yere çömeldim kafasını kaldırıp bacağımın üstüne koydum hıçkıra hıçkıra ağlıyordum

"Aras Aras ne olur yalvarırım uyan sevgilim"

"Bak ben geldim aç gözlerini lütfen"

"Beni bırakma"

"ARAS" diye bağırdım

Aras gözlerini açmıyordu yağmurun altında o kadar cesetle gecenin başında tek başımaydım ve sevdiğim adam kollarımın arasında can veriyordu tüm bu yaşadıklarımın kabus olmasını diliyordum