Bugün taburcu olma günümdü gözümü açtığımda aras yoktu gözlerim telefonumu aradı ama yoktu serumla birlikte yavaşça kalkıp kapıya yürüdüm ömer ve 2 tane daha adam vardı kapıda
"Yenge sen niye ayaklandın "
"Aras yok"
"Abimin önemli bir işi çıktı gelir birazdan"
"Tamam telefonunu ver arası arayacağım"
Telefonunu uzattı arası arayıp onlardan biraz uzaklaştım
"Ne oldu asenaya bir şey mi oldu?"
"Benim Aras"
"Sevgilim"
"Aşkım nerdesin?"
"Hemen geliyorum güzelim bir işim çıktı onu hallettim şimdi geliyorum 10 dakikaya yanındayım"
"Tamam çabuk gel bunaldım bu odada "
"Olurr birtanem"
Telefonu kapattım ömerlerin yanına gittim telefonu uzattım
"Yenge Allah aşkına daha fazla ayakta durma şimdi bir şey olacak "
"Niye olsun ya yat yat vücudum uyuştu "
"Yenge şimdi dikişin felan patlar bir şey olur abim öldürür bizi yaşatmaz"
"Offf tamam be"
Odaya geçtim koltuğa oturdum pencereden etrafı incelemeye başladım aynı zamanda da arası bekliyordum bir yarım saat sonra yerime uzandım arasta o sırada geldi
"Hele şükür ya nereye gittin?"
"Ufak bir işim vardı ya"
"Allah Allah "
"Ee senin taburcu işlemlerini hallettim gel üstünü değiştirelim gidelim "
"Olurr"
Kapıyı kilitledi
"Kapıyı niye kilitledin?"
"Ya şimdi bir densiz odaya felan dalar ağzını burnunu kırmama gerek kalmasın boşuna"
"Hey Allahım ya" diyip güldüm
"Ne gülüyorsun kızım haksız mıyım?"
"Haklısın sevgilim çok haklısın"
"Hehh şöyle ya"
dolaptan çantayı çıkardı içinden kıyafet getirip yanıma geldi üstümdekileri çıkartıp siyah bol bir kumaş pantolon giydirdi üstüme de beyaz bir tane sweatshirt giydirdi
bu adam niye bu kadar tatlıydı ?
Arabaya bindik arka koltuğa beraber sarılarak oturduk ömer kullanıyordu arabayı
"Cihanın evi bu yönden değil ki"
"Cihanın evine değil bizim kendi evimize gidiyoruz"
"Ama cihan "
"Yok cihan felan ben konuştum onunla"
"Peki"
"Karımı yanımda istiyorum ya çok mu "
"Bende senin yanında olmak istiyorum belki"
"Hmmm "
Dudağımdan öpüp geri çekildi
Eve gelmiştik kucağına alıp eve girdi
"Aras yürüyebiliyorum niye sürekli kucağında taşıyorsun"
"Ayaklarını yerden kesiyorum işte"
Güldüm oda güldü koltuğa koydu yanıma oturdu
"Hadi uzan sen ben sana çorba yapayım"
"Sen ve çorba sen yemek yapmayı biliyor musun ki?"
"Ee insanın karısı şef olunca öğreniyor bir yerden sonra"
"Tamam bende sana yardım edeyim"
Ayağa kalkacağım sırada aras engelledi
"Hayır ya uzan sen yorulma"
"Ya niye yorulayım kaç gündür uzan uzan vücudum tutuştu zaten"
"Olmaz olmaz şimdi dikişlerin yaraların felan zarar görür uzan ben hemen geliyorum "
Televizyonu açtı canım sıkılmasın diye beni uzandırıp üstüme battaniye attı daha sonra mutfağa gitti bende bir şeyler izlemeye başladım bir saate aşkın zaman geçmişti aras sonunda mutfaktan çıkmayı başarmıştı elinde tepsiyle geldi çorbayı içirmeye başladı
Daha sonra tepsiyi masaya bırakıp yanıma oturdu kafamı göğsüne yasladı saçlarımı okşamaya başladı saçlarımın kokusunu içine çekiyordu kollarımı arasın boynuna sarıp sımsıkı sarılmıştım
"O kadar özledim ki seni "
"Bende seni çok özledim"
"Sen bir iyileşte acısını çıkarıcam merak etme"
"Görelim bakalım "
"Beni terk etmek neymiş görelim "
"Asıl ben bir iyileşim de acısını çıkarıcam bana yalan söyleyip gerçekleri saklamak neymiş görelim "
"Keşke hemen şu an iyileşsen"
Dedi kafasını boynuma yaklaştırarak ard arda öpmeye başladı geri çekildi
"Canın acımıyor dimi"
"Hayır"
"Sana en ufak bir zarar gelecek diye ödüm kopuyor"
"Hayır ya olmayacak bana bir şey sana da olmayacak birlikte yaşlanıcaz böyle ihtiyar ihtiyar dolaşıcaz saçlarımız beyazlamış "
"O kadar çok istiyorum ki bunu ben seninle bir ömür geçirmeye razıyım "
"Bende senden razıyım "
"Böyle terk ettin ya beni yüzüğü elime verdin kalbim öyle bir sıkıştı ki bir daha asla beni affetmeyeceksin birlikte mutlu olamayacağız zannettim"
"Ben sensiz yaşayamam ki sana ne kadar sinirlensem de ne kadar kırılsam da asla senden vazgeçemiyorum sana olan sevgim asla tükenmiyor aksine her seferinde daha da kürekleniyor"
Saçlarımdan tutarak alnını alnımla birleştirdi nefeslerimiz birbirine bağlanmıştı nefesi nefesim olmuştu
"Birbirimizden asla vazgeçmeyelim"
"Vazgeçmeyelim "
Geri çekilip pantolonunun cebinden bir şey çıkardı kutuyu açmasıyla içinde arasın avucuna koyduğum yüzük vardı parmağımı uzattım tekrardan ve yeniden yüzüğü parmağıma taktı yüzüğün kutusun da bileklikte duruyordu olay yerinde düşürmüştüm aras almış bileğime taktı bilekliği onun kolunda ki bileklikte duruyordu sımsıkı sarıldım arasa karşılık vererek sımsıkı sarıldı bana geri çekildim
Dudağına yapıştım belimden tutup kendine çekti karşılık vermeye başladı elini enseme kıyarak baskı yapıyordu canımı acıtmayacak şekilde daha sonra geri çekildim sebebi ise dikişimin sızlamasıydı
"Bu sefer acıttı "
"Kıyamam sana" yanağıma öpücük kondurdu
1 hafta sonra
Bir hafta da ne oldu diye soracaksınız dikişlerimi çıkarmıştım artık yaralarım sızlamıyordu yüzümde ki yaralar ve çiziklerde yavaş yavaş geçiyordu kendimi toparlıyordum bu yolda da en büyük destekçim de arastı bir dakika olsun beni yalnız bırakmamıştı kahvaltıyı bile odama getiriyordu çok fazla her konuda yardımcı olup destek vermişti
efe tutuklanmıştı lakin daha dün hapishaneden kaçtığı haberi gelmişti yani hala kurtulamamıştık şu gerizekalı piskopattan cihanla hayalimizi gerçekleşip kendimize ait bir yer açmıştık ne büyük ne küçük güzel tatlı bir yerdi arasta ortak olmuştu
Yataktan çıkmak hiç gelmiyordu içimden telefonda dolaştım biraz daha sonra yataktan çıkıp üstümü değiştirdim beyaz mini bir elbise giydim makyaj masama geçip sade güzel bir makyaj yaptım aynı zamanda bugün bir dükkana uğramak istiyordum o yüzdendi bu şık giyinişim hazırlanışım aşağı indim
Aras beni görünce dilini yutmuş gibiydi elimden tutup döndürdü daha sonra belimden tutup kendine çekti dudaklarıma yapıştı karşılık verdim ensesinden tutup kendime çektim daha sonra geri çekildim rujum hep yüzüne bulaşmıştı kısa bir kahkaha attık yüzünde ki ruju sildi bende dudaklarımın etrafına bulaşan ruju temizleyip masaya oturdum
"Hayırdır ne bu hazırlanış"
"Restauranta uğrayacağım bugün"
"Sen daha tam iyileşmedin ki yavrum benim yüzünde ki çizikler bile yavaş yavaş geçiyor "
"Aras iyileştim işte kendimi gayet iyi hissediyorum "
"Tamam ben bırakırım seni "
"Olurr"
Kahvaltı ettikten sonra kabanımı giyip evden çıktık arabaya bindik aras restauranta bırakıp işinin başına döndü bende içeriye geçtim cihan da buradaydı beni görünce şaşırmıştı aynı zamanda sevinmişti sımsıkı sarılmıştık birbirimize cihan bu dünya da bir insanın başına gelebilecek en güzel şeydi beni öz kardeşi gibi görüp seviyordu bende aynı şekilde onu öyle görüyordum abimdi o benim kardeşimdi aramızda kan bağının olmaması hiç bir şey değiştirmiyordu
Daha sonra çalışan yanımıza geldi bir müşterinin benle cihanı görmek istediğini söyledi kim olduğunu bilmiyordu müşterinin yanına gittik arkası dönüktü siyah saçlarını sandalyeden sarkmış topuklu ayakkabıyla ayağa kalkıp bize döndü hayır ya bu şaka olmalıydı nerden çıkmıştı ki bu şimdi
ARASTAN
asenayı restauranta bıraktıktan sonra bir depoya geldim yarım kalan işimi tamamlamaya bu gün her şey burada bitecekti içimde öfke ve kinden başka hiçbir şey yoktu içeriye geçtim yerde kanlar içinde yatıyordu yüzü tanınmayacak halde baygındı karşısında durdum adamlar yüzüne su döküp ayılttı bana yalvarır gözlerle bakıyordu ama merhamet edeceğim son insan oydu
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
131.18k Okunma |
5.29k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |