9. Bölüm

BÜYÜLEYİCİ GÖZLER

Melis Dreamer
happy_dreamer

Bir anlık dalgınlıkla söylediğim sözler... Ben resmen ejderhaya benim için önemli olduğunu itiraf etmiştim hem de yanlışlıkla. Halbuki hiç de öyle düşünmüyordum. Elbette iyi yönleri, bana yaptığı iyiliklerini görmezden gelemezdim. Ancak başıma gelen onca kötü olay; yaşattıkları, onun yüzünden yaşadıklarımı da öylece bir kenara itemezdim, itmemeliydim.

"Senin için özel bir yere sahibim yani?" soruyu gülerek sorsa da cevabını ne kadar merak ettiğinin farkındaydım. Gözlerimi parlak yeşillerden çekerken neden ona doğruyu söyleyemediğimi anlamaya çalışıyordum. Eğer gerçekleri yani ona değer vermediğimi söylersem bana kırılır mıydı? Cevabın ne kadar hayır olmasını istesem de evet, kırılırdı. Ancak kırılırsa kırılsın beni niye bu kadar ilgilendiriyordu ki? Of yeter bu kadar beynim karma karışık oldu!

"Bilmiyorum tamam mı!" diyerek ani çıkış yaptığımda ejderha afalladı. Onunla bu konuda konuşmak istemiyordum. Benim için önemli bir yere sahip değildi ancak onu nedensizce kırmak istemiyordum, bu kadar! Zaten elimden geldiğince iyi bir plan yapıp kaçmak için çabalayacaktım. İkinci kez başarısız olmamalıydım. Yakalanırsam bu sefer bana gerçekten de zarar verebilirdi.

"Bu kadar öfkelendiğine göre senin için özelim... Ancak bunu kendi içinde kabul edemiyorsun." Sakince söylediği sözler sinirimi kat be kat arttırması gerekirken yeşillerinde ki dinginlik rahatlamama neden olmuştu. Sanki daha demin ki içimde yanan harlı aleve bir kova buzlu su dökülmüştü. Daha fazla konuşarak bir yere varamayacağımı anladığımda konuyu değiştirmeyi denedim.

"Kaden farkında mısın bilmiyorum ama ben iki gündür bir şey yemedim." Gözlerine masumca bakarken dediklerim tamamıyla doğruydu. Çok açtım ve belki de açlıktan ötürü doğru düzgün düşünemiyordum.

Söylediklerime boğuk bir sesle gülerken gözlerimi devirdim. Ejderhanın her dediğime gülmesi artık sinirlerime dokunuyordu. Hayatım boyunca benimle dalga geçip eğlenen bir kişi bile olmamışken ejderha istediği gibi eğlenip gülebiliyordu.

"Evet haklısınız prensesim uzun zamandır yemek yemediniz. O sırada benden kaçmakla meşgul olduğunuzdan sizin için bulup getirdiğim yemekleri yeme fırsatınız olmadı." evet dönüp dolaşıp yine aynı konuya gelmiştik. Sıkıntıyla nefes alıp verdiğimde bakışlarımı gözlerine çevirdim.

"Kaden cidden çok acıktım ve şu an seninle atışacak havamda değilim. Rica etsem bana yiyecek bulmamda yardımcı olur musun?" dedim bıkkın sesimle. Ejderhayla bu kadar rahat konuşmamı boş vermişliğime bağlıyordum. Dün yaşadığım olaylar zinciri umursamazlığımın zirve yapmasına sebep olmuştu sanırım.

"Evet güzelim sana yemek bulacağım ama önce seni kurutalım, daha fazla üşümeni istemiyorum." Kaden'ın konu üzerinde durmaması beni sevindirirken başını bana yaklaştırarak ağzını aralamasıyla kalakaldım. Testereyi andıran keskin dişlerini yakından görmek beni ürkütürken ne yapacağını anladığımda onu durdurmak için hemen harekete geçtim.

"Bu-buna gerek yok Kaden..." Yanlışlıkla da olsa yakacağı korkusuyla iki elimi kaldırmış onu durdurmaya çalışıyordum ki yüzüme esen güçlü sıcak hava dalgasıyla cümlemi tamamlayamadan sustum. Cidden bu ejderha neden benim hiç bir sözümü dinlemiyordu ki? Ona göre ufacık kaldığın ve kendini savunamadığın için olabilir mi Katherine?!

İç sesimin yüzüme vurduğu gerçeklerde haklılık payı vardı, ejderhayı kas gücümle yenemeyeceğim ortadaydı. Ancak bana karşı zaafı olduğunu biliyordum ve bunu ona karşı doğru bir şekilde kullanabilirsem, elinden kurtulmayı da başarırdım.

Güçlü esen sıcak hava dalgası durduğunda gözlerimi araladım. Bakışlarım ejderhanın keskin yeşilleriyle kesişirken gülümsedim. Planımı uygulamak istiyorsam onun güvenini kazanmam lazımdı. Bunun için de suyuna gitmem gerektiğinin farkındaydım.

"Teşekkür ederim Kaden." dedim, en sevimli halimle. Her ne kadar yakar korkusuyla ilk başta bunu yapmasını istemesem de iyi gelmişti ve kendimi ısınmış hissediyordum.

"Teşekkür etmene gerek yok güzelim. Senin iyiliğin için her zaman elimden geleni yapmaya hazırım." Söylediği sözlerden sonra gülümsemem daha da genişlerken kafamı salladım.. Ejderhanın benimle bu şekilde güzel konuşması gerçekten de çok hoşuma gidiyordu. Etkisine daha fazla kapılmamam gerektiğini hatırlattım kendime ve-

Düşüncelerin içinde kaybolmuşken midemin ortalığı kaplayan yüksek sesli gurultusuyla gerçekliğe döndüm. Hadi ama ikinci kez olamaz! Kaden yine kıkırdarken masumca ona baktım. Bu sefer utanmamak için çabalarken Kaden'ın dalga geçercesine söyledikleriye yanaklarım kızarmaya başlamıştı.

"Miniğim senin gibi ufak bir şeyden bu kadar güçlü ses çıkması normal değil." Yapacağını yapmıştı işte beni yine utandırmıştı. Kızarmış yanaklarımla beraber öfkeli bakışlarının gözlerine diktim.

"Siz bayım hayatımda gördüğüm en kaba kişi olabilirsiniz. Hem beni aç bırakıyor hem de karnımın guruldamasından ötürü bana laf ediyorsunuz!" Söylediklerimden sonra kollarımı göğsümün üzerinde bağlayarak ona sırtımı döndüm. Dönerken de 'hıh' sesi çıkarmayı unutmamıştım. Hadi bakalım ejderha Katherine'nin iyi tarafını yeterince gördün şimdi de sıra tersini görmekte!

"Matmazel belli ki daha benim kaba yönümle karşılaşmamışsınız... Karşılaşsaydınız öyle kolay kolay unutabileceğinizi sanmıyorum." Küstahça söyledikleri bardağı taşıran son damla olmuştu!

"Kaden sen..." Bir hışımla ona döndüğümde bu denli yaklaşacağını hesaba katmadığım için sert bir şekilde ona çarpmam bir olmuştu. Şaşkınlığın verdiği afallamayla öylece kalakalırken hemen dibimde olan parlak yeşillerine takılı kalmıştı gözlerim. Hayatım boyunca çok fazla yeşil göz görmüştüm, çevremde ki çoğu insanın hatta benim bile gözlerim yeşildi... Kaden'ın gözleri bambaşkaydı, büyüleyiciydiler.

"Ben ne?" Konuşmasıyla nefesi yüzümü okşarken gözlerimi yummak istedim. Büyüleyici yeşillerinden gözlerimi alabilseydim bunu yapardım da. Ancak bir türlü gözlerinin etkisinden kendimi kurtaramıyordum.

"Büyüleyici gözlere sahipsin." Düşüncelerimin hangi ara dile geldiğini anlayamadan söyleyivermiştim bile. Kaden'ın gözleri sanki olabilirmiş gibi daha da parlarken gülümsedi.

"Teşekkür ederim güzelim bunu senden duymak benim için çok anlamlı." Tekrardan nefesini yüzümde hissederken burun kısmını bana yaklaştırmasıyla sakince gözlerimi yumdum. Pürüzlü yüzey beni rahatsız etmezken yüzüme sürtmesiyle tuhaf hissetmiştim. Kafasını geri çektiğinde yumduğum gözlerimi açarak ona baktım. Kafasını geri çektiği için gözlerinin büyüsüne kapılmamıştım.

"Şimdi senin karnını doyuralım. Ne yemek istersin miniğim?" Sorduğu soruya hiç tereddüt etmeden;

"Balık yemek istiyorum." cevabını verdim. Gölde ki balıklar aklımdan çıkmıyordu, rahatlıkla iki tanesini yiyecek kadar acıkmıştım.

"Tamamdır güzelim, olmuş bil." diyerek onayladıktan sonra beni yere indirdi. Hemen yanımızda bulunan gölün suyuna iri pençesini daldırdığında büyük bir heyecanla tutacağı balıkları beklemeye koyuldum.

"Sence kaç tane yakalamışımdır?" Bana dönerek enerjik bir şekilde sorduğu soruyla beraber pençesini geri çekti. Aman tanrım! Orada en az elli adet balık vardı. Bir kaç tanesi pençelerinden kayıp özgürlüğe kavuşurken geri kalanlar kurtulmak için çırpınmaya devam ediyorlardı.

"Kaden bu kadar balığa gerek yoktu ki, bana iki tanesi yeter de artardı."dedim üzgün bir halde. Kendimi bu kadar balığın telef olmasına sebep olacağım için suçlu hissediyordum.

"Güzelim benim, sana iki tanesi yeter biliyorum ama benim de karnımı doyurmam gerekiyor. Gördüğün gibi de bana iki tane balıktan çok daha fazlası lazım." Kaden elinde ki balıkları çimlerin üzerine bırakırken açıklamasını yapmıştı. Ne diyebilirim ki? O kocaman bir ejderhaydı ben ise ona nazaran daha küçük olan bir insandım. Elbette onunla benim yediğim miktar aynı olmayacaktı.

...

Ejderha tüm balıkları ağzından çıkan dumanıyla öldürmüş daha sonrasında küçük kurumuş bir çalının üzerine benim payıma düşen balıkları ısıtabilmem için ateş yakmıştı. Şimdi ise her ne kadar daha önce hiç denememiş olsam da ateşin üzerinde balık pişirmeye çalışıyordum.

"Kaden beni beklemene gerek yok sen önden başla." dediğimde ilk başta itiraz etse de ısrarıma dayanamamış balıklarını yemeye koyulmuştu. Balıkları çiğ çiğ yiyordu ve bu benim için çok mide bulandırıcıydı. Yine de bir şey demeden yaptığım işe odaklandığım sırada yanımda bulunan çalılardan sesler gelmeye başlamıştı. Bakışlarımı çalıya çevirirken Kaden hemen yemeyi kesmiş yanıma gelmişti. İkimiz de çalıdan ne geleceğini merakla beklerken yanımda Kaden olduğu için kendimi güvende hissediyordum.

BÖLÜM SONU

Bölüm : 29.01.2025 15:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...