15. Bölüm

*15* Kaba Kuvvet

Melis Dreamer
happy_dreamer

Tatlı uykumdan saçlarım arasında hissettiğim varla yok arası dokunuş hissiyle uyandım ancak yinede yattığım yerde gözlerimi açmadan uzanmaya devam ettim. Bu sıkışık yerde tahmin ettiğimden daha rahat uyumuştum. Ayrıca gece üşüyeceğimi düşünmeme rağmen bir kerecik olan rüzgar esintisi dışında oyuğun için hep sıcaktı. Şimdi de sıcacıktı ve bu sıcaklıktan kendimi koparıp ejderhanın gidip gitmediğini kontrol etmekle uğraşmayı hiç ama hiç istemiyordum! Ejderha kimin umrundaydı ki ben birazcık daha uyuyacaktım banane!

"Yerinizden baya bir memnunsunuz gördüğüm kadarıyla prensesim." ejderhanın alaylı sesinin neden bu kadar yakınımdan geldiğini sorgulayamayacak kadar uykulu olduğum için yine ağzıma geleni söylemeye başladım.

"Elbette memnumum! Şimdi susar mısın acaba uykumu bölüyorsun Kaden!" bunu söylerken sağa dönerek daha rahat bir pozisyon almıştım. Sıcak yüzeye elimi koyarak pürüzlülüğü üzerinde elimi gezdirmeye başladım. Sıcaklık çok iyi geliyordu...

"Hmm rahatsın yani?" tuhaf bir şekilde fısıltılı çıkan sesiyle aramızda mesafe yokmuş gibi hissetmiştim ve bu gerçekten çok saçmaydı.

"Evet sen boş yapıp uykumu sabote etmeden önce gayet rahattım." hafifçe esneyerek yerimden doğrulduğum an parlak yeşillerle karşılaştığım andı. Çığlık atmakla atmamak arasında kalmış halde gözlerimi kocaman açtım.

"A-ama sen nasıl...?" ne diyeceğimi bilemez halde kalakalmıştım öylece. Cidden şu an içine düştüğüm durumu tarif edecek kelime bulamıyordum. Umarım rüya falan görüyorumdur da karşımda ki ejderha gerçek değildir.

"Yoksa dilini mi yuttun prensesim? Halbuki benden kurtulduğunu düşündüğün zamanlarda ağzın baya iyi laf yapıyordu." her ne kadar sesi eğleniyormuş gibi çıksa da altında yatan öfkeyi çok güzel bir şekilde hissettirmişti. Gülümsemeye çalışarak ejderhanın bana fazla kızmamasını sağlamaktan başka çarem yoktu.

"Ay yok canım olur mu öyle şey? Ben de kendi kendime küçücük oyukta nasıl bu kadar rahat ettim diyordum. Meğer senin pençelerin arasında uyuyormuşum." yapay olduğu belli olan gülmem eşliğinde söylediklerimi ejderha ciddi yüz ifadesini koruyarak dinledi. Of ya her şeyi daha da elime yüzüme bulaştırıyordum sanırım. Sahte gülümsemem yerini somurtkan yüz ifademe bıraktığında sert bakışlarından rahatsız olarak gözlerimi yere eğdim. Hala daha pençesinin üzerinde oturuyordum ve her an öfkelenip yine canımı yakması an meselesiydi.

"Beni ne kadar kızdırdığını biliyorsun değil mi? Şimdi sana ne yapmalıyım Katherine? Cezan ne olmalı sence?" kafasını yaklaştırarak tıslarcasına konuştuğunda yüzümü diğer yöne çevirerek onu görmemeyi diledim. Şu an yer yarılıp da yerin dibine girsem ne güzel olurdu... Böylelikle ejderhanın gazabından tamamen kurtulmuş olurdum.

"Kaçtığım için beni suçlayamazsın Kaden." sesim varla yok arası fısıltıdan ibaret çıkarken ejderhanın kuyruğunu yüzümde hissetmemle kafamı hızla kendisine çevirmesi aynı zaman dilimi içerisinde olmuştu. Gözlerinden taşan öfkenin hedefi yine bendim ve çaresizce ona bakmaktan başka bir şey gelmiyordu elimden.

"Kaçan sensin ufaklık bu durumda seni suçlamam normal değil mi? Hem söylediğin saçmalıkları da unuttuğumu sanma sakın!" evet bir de kaçmam haricinde söylediklerim de vardı. Neyse ki çok ağır konuşup da onu iyice delirtmemiştim. Eğer öyle olsaydı şimdiye kadar canımı çoktan yakmıştı.

"Hayır normal değil Kaden! Sana ailemi özlediğimi ve bu yüzden gitmek istediğimi söylüyorum. Sen ise anlayışsız davranıp bana kızıyorsun!" sesimi ona karşı yükseltemediğim için normal bir ses tonuyla konuştum. Bu sefer konuşmamızın sonunun kötü bitmesini istemiyordum.

"Neden sürekli beni zorluyorsun? Bir kere de beni dinleyip karşı gelmesen..." ejderhanın sesi bıkkın çıkarken onu hiç bir şekilde ikna edemeyeceğimin farkına vardım. Her zaman kendi dediğinin olmasını isteyen bencilin tekiydi. Bu şekilde konuşarak ya da kaçmaya çalışarak bir yere varamayacağı ortadaydı aslında. Sonuç olarak bir şekilde yine onun yanında buluyordum kendimi.

"Ben ne söylersem söyleyeyim değişen bir şey olmuyor ki zaten." kısık sesimle söylediklerimden sonra sinirimi çıkarmak ister gibi yanağımda ki kuyruğunu tutarak çekiştirdim.

"Bunun geç de olsa farkına varmış olman harika." elimde canını yakmak istercesine sıkarak tuttuğum kuyruğunu aniden bileğime sararak çekmesiyle ona çarpmam bir olmuştu. Şaşkınlıkla gözlerim aralanırken keskin yeşilleriyle neredeyse aramda mesafe kalmamıştı. Kahretsin gözleri gerçekten hayatımda gördüğüm en etkileyici şey olabilirdi.

"Bırak beni Kaden!" beni etkilemesine izin vermeyecektim. Gözlerinden etkileniyordum ve o da bunun farkında olarak kullanıyordu. Belki de gözlerinin bu kadar değişik olmasının sebebi hipnoz yeteneğinin olması bile olabilirdi. O bir ejderhaydı ve tahmin ettiğimden daha fazla yeteneği olma olasılığı da vardı.

"Neden?" fısıldayarak konuştuğu esnada ağzının dibinde olduğum için hareket etmesi tuhaf hissettirmişti. Kendimi geri çekme çabalarım işe yaramazken onun yanında bu kadar güçsüz kalmak sinirlerime dokunuyordu.

"Çünkü Kaden bana kaba kuvvet uygulayarak bir şeyler yaptırman hoşuma gitmiyor." elbette yüzüne karşı ikinci kez gözlerinden etkilendiğim itiraf etmeyecektim. O hata bir kere olurdu! Hem bu söylediğimde de ciddiydim.

"Miniğim... Sana kaba kuvvet uyguladığımı da nereden çıkardın?" yine aynı şekilde konuştuktan sonra bedenime hafifçe sürterek burununu yukarıya çıkardı ve saçıma bastırdı. Yaptığı hareket karşısında donakalmıştım. Sanırım yalnızca gözlerinden etkilenmiyordum...

"Ben.. " bir şeyler uydurarak ejderhayı geçiştirmeyi deneyeceğim sırada uzaklardan gelen insan sesleriyle konuşmayı kestim. Ejderha da duymuş olacak ki saçımın arasında gezinen burnu durmuştu.

"EJDERHA!" güçlü çıkan erkek sesiyle yerimden sıçrarken neler olduğunun kavramaya çalışıyordum. Yoksa beni kurtarmaya mı gelmişlerdi? Daha önce duymadığım bir şekilde ejderhanın genzinden hırlama benzeri ses yükselirken elimi kaldırarak kafamın üzerinde ki çenesine bastırdım. Eğer onu öfkelendirirlerse ne yapacağını düşünmek bile istemiyordum.

"Kaden lütfen." diye mırıldandım üzgün çıkan sesimle. En son isteyeceğim şey masum insanların ölmesiydi.

"EJDERHA çık ve bizimle yüzleş!" adamın bağıran sesini işittiğim an diğer elimi de çenesine koydum. Başımı kaldırarak yalvarırcasına gözlerinin içine baktım. Onu ikna etmeme gerekiyordu, kimseye bir şey yapmasını istemiyordum.

"Lütfen Kaden gitme." onu tutma çabalarım boşa giderken ejderha dediklerimi duymamış gibiydi. Kafasını yanımdan çekerek doğrulduğu an ağlamaya başladım. O çok güçlüydü, aleviyle orada bulunanları öldürmesi işten bile sayılmazdı.

"Katherine mağaradan dışarıya kafanı bile uzatmayacaksın!" öfkeli çıkan sesini işittiğimde ağlamam şiddetlenmişti. Düşündüğüm şeyi yapacaktı...

"K-kaden yapma bunu." ıslak gözlerimle ona bakarken gözlerinde oluşan ifade tek kelimeyle korkunçtu.

"Burada kal!" hızla arkasını dönerek ilerlemeye başladığı anda vakit kaybetmeden kuyruğunu tuttum. Öylece gitmesine izin veremezdim.

"Katherine!" hırlamayla çıkan sesinden sonra beni ittirerek kuyruğunu elimden kurtarmıştı. Gücünün etkisiyle sırtım duvara çarparken uzaklaşmasına izin vermeden tekrar kuyruğuna atıldım.

"Yalvarırım Kaden lütfen gitme! Lütfen..." ağlayarak zorla konuştuğum sırada bakışlarını bana çevirdi. Gözleri o kadar korkutucuydu ki şu an beni bile parçalayabilecek durumdaydı.

"KATHERİNE! DEDİĞİMİ YAP!" öyle bir bağırmıştı ki sesinin kükremeden aşağı kalır yanı yoktu. Kafamı iki yana sallayarak ellerimin arasında ki kuyruğunu daha sıkı kavramaya çalıştım.

"Hayır bırakma-" konuşmam sertçe yere kapaklanmamla son bulurken çarpmanın etkisiyle çığlık attım. Beni hızla savurarak başımı çarpmama sebep olmuştu. Acıya aldırmamaya çalışarak kafamı kaldırdığımda oluk oluk akan kan şakağımdan süzülerek yanağımdan çeneme kadar geldi. Normal şartlarda kendim için endişelenmem gerekirken zorla çabalayarak ayağa kalktım. Ancak ejderha çoktan gitmişti.

Başımın dönmesine daha fazla dayanamazken yere düştüm. Dışarıdan duyulan insan çığlıkları kulağımda yankılanmaya başlamıştı. Gözlerimi daha fazla açık tutamazken acıya kendimi teslim etmekten başka elimden gelen bir şey olmamıştı.

Bölüm Sonu

Bölüm : 03.02.2025 15:54 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...