Başımda bir ağrı vardı. Ve dışarıdaki sesler başımda ki ağrıya hiç iyi gelmiyordu. Neden bu kadar ses vardı ve neden hiçbiri anlaşılmıyor? Elimi başıma götürmeye çalıştım ancak koluma bir şey battı; bir iğne. Elim başka biri tarafında tutuldu ve indirdi. Kolumu tutan kişinin o olduğunu düşünmek kalp atışımı hızlandırdı. Gözümü açmayı denedim bir kaç kez ve açtım. Beyaz bir tavanla karşılaştım. Elimi tutan kişiye çevirdim hemen kafamı; Sinem Hanım dı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
"Bir şey mi oldu kızım?" Dedi Sinem Hanım. Yaptığım bu hareketin nedenini merak etmiş olmalıydı. Gözümü açtığımda endişeli yüzünü gördüm.
"Yok, bir şey olmadı. Sadece başım çok ağrıyor" diyerek geçiştirdim. Bakışlarımı odaya çevirdiğimde yalnız olmadığımızı gördüm. Abi tayfası da buradaydı. O ses de kaybolmuştu. Ancak tam olarak gitmediğini biliyordum. Zayıf ânımı bekleyip ortaya çıkacaktı. Kapı birden açıldı. Kim olduğu görmek için kafamı çevirdiğimde şuan en çok ihtiyacım olan kişilerin odaya girdiğini gordüm; Arda ve Sena. Sena koşup hemen boynuma atladı. Ben de ona sarıldım. Onları çok özlemiştim. 2 haftadır memleketleri Mardin'deydiler. Onlara özellikle Sena'ya çok ihtiyacım vardı.
"Bu kadar uzun olacağını düşünmemiştim. Özür dilerim seni çok yalnız bıraktım." Dedi Sena. Onlar ne yaşadığımı neler çektiğimi biliyorlardı. Arda da gelip sarıldı.
"Bundan sonra senden uzağa gitmiyorum. Senin dizinin dibinden ayrılmıyorum. Sen bizsiz neler yaşamışsın." Dedi Arda. Sena benden ayrılmışken o hâla bana sarılıyordu. Birden odadan öksürük sesleri yükseldi. Sesin sahiplerine döndüğümde abi tayfasının öksürdüğünü gördüm.
"Çocuklar iyi misiniz." Diye sordu Sinem Hanım. Onlarda başını sallayarak iyi olduklarını belirttiler. Ardaya öldürecekmiş gibi bakıyorlardı. Şimdi beni Arda dan mı kıskanıyorlar? Buna götümle gülerdim. Arda ya daha sıkı sarılıp kafamı Arda nın boynuna gömdüm. Onun kokusunu içime çektim ve nedensizce bu deniz kokusu çok hoşuma gitmişti. Arda dan ayrıldığım da içeri doktor olduğunu düşündüğüm kişi galiba Sinem Hanımın oğluydu. Arkasından da Sinan Bey girdi. Sinem Hanım'a doktorun adını söylemesi için baktım.
"Asaf" Dedi Sinem Hanım. Doktor olarak konuşmaya başladı Asaf.
"Evet, pek bir şey yok zaten sakinleştiriciden sonra ki serumu vermesek bile olurdu. Çıkabiliriz." Diyerek açıklama yaptı Asaf. Zaten kıyafetlerim değiştirilmemişti ve zaten uyandığımdan beri bunun rahatlığını yaşıyordum. Sena ve Arda bana döndü.
"Sen neden kriz geçirdin?" Diye sordular.
"Sinem Hanım'ın çocuklarına sorun, onlar daha iyi bilir." Dedim. Ayrıca bu konuda ben gayette haklıydım.
"Ne yaptınız da kız buraya düştü lan?" Diye bağırdı Sena. Sena'yı tanıyorsam daha bu hiç bir şeydi. Bende biraz bu kavgayı daha iyi kılmalıydım.
"Bana or!spu dediler. Ayrıca yeni geldiğim bir ev de yemek saatini bilmemem doğru değilmiş. Zaten bana da vahiy inecekti." dedim. Bence yaptığımda bir şey yoktu. Bunlar doğrulardı ayrıca. Sena bana öyle mi? Der gibi baktı.
"Siz ne bekliyorsunuz bu kızdan? Siz bana onu bir söyleyin." Bu kızın en sevdiğim yanı hep beni savunuyor oluşuydu.
"Biz bir şey beklemiyoruz ondan. Sadece evimizden siktir olup gitsin onu isteyen biri yok burada." Bağırarak konuşmuştu biri. Bunların kim olduğunu acilen öğrenmeliyim. Sena bana ne bu der gibi baktı. Tamam bu bakıştan anlamam gereken şey iyi bir kavga çıkacaktı. Birden midem bulanmaya başladı. Sena bağırarak bir şeyler söylüyordu ama onu duyamıyordum. Midemin bulantısı gittikçe artıyordu. Kusacağımı hissedince kolumdaki serum iğnesini hızlıca çıkarıp tuvalete koştum. Midemin bulantısından kolumun acısını hissetmiyordum. Klozete eğilip midemi boşalmasını beklerken biri saçımı tuttu ve sırtımı okşadı. Başımı kaldırdığımda feci bir şekilde başım dönüyordu. Gözüm kararmaya başlamıştı. Bir süre sonra arkamdaki kişinin kollarına düştüm.
..........
Genç kızın bir anda kusması ve bayılması herkesi endişeye boğmuştu. Asaf babasının kollarına bayılan kız kardeşini alıp sedyeye yatırdı. Hemen odadan çıkıp hemşire çağırdı. Görünürde bayılmasının sebebi yoktu. Ayrıca daha biraz önce yaptığı kontrolde gayet sağlıklıydı genç kız. Neden olduğunu bulmak için kan tahlili yapacaktı. Genç kızdan serum takılmayan kolunu açtığında kızın kolundaki beyaz lekedeki morluğu gördü. Biraz duraksadıktan sonra bunu babasına sormayı aklına not edip işine geri döndü. Kanı alıp hemen laboratuvara gönderdi. Bir süre sonra kan tahlilin sonucu gelmişti. Sonuçlar Asaf 'ı çılgına çevirmişti. O genç yaşında nasıl böyle bir şey yapmıştı?
..............
Uyandığımda bu sefer başım ağrımıyordu. Beya tavanla biraz bakıştıktan sonra aklıma düşünceler uçuştu. Neler oluyordu bana? Neden birden bayılmıştım? Bunları sormak için birini aradığımda oda da aynı kişiler vardı. Kafamı Asaf'ın olduğu yere çevirdim. Bana kızgın bakıyordu.
"Neden öyle bakıyorsun? Ne oldu?" Dedim. Yanıma yaklaştı.
"Ne olduğunu sana soralım asıl."
"Ne diyorsun? Kısa kes."
"Sen uyuşturucu mu kullanıyorsun?"
Evet uzun zaman sonra ilk bölüm. Bölümde varsa yazım yanlışı ve küfürler için özür dilerim. Umarım istediğiniz gibi olmuştur. Uyuşturucu bağımlılı hakkında pek bir şey bilmiyorum lütfen oraları göz ardı edin. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere. Mutlu kalınnn, sizi çok seviyorum. Yorum ve oy vermek sevgimi daha çok artırır jsjsksks şaka.💖💕💞
Okur Yorumları | Yorum Ekle |