Aslan toplanın ! planımız belli deniz , salih koruma ateşi sizde yusuf ve murat mağaranın arkası sizde ,aynı anda ,emredersiniz komutanım ! Meriç ve Kenan siviller sizde hiçbirinin burnu dahi kanamayacak anlaşıldı mı? ikisindende aynı anda emredersiniz komutanım, demesiyle bu sefer burağa döndüm .Burak sende iyi bir yere mevzi al , Ayberk sende benimle içeri giriyorsun anlaşılmayan bir yer varmı ?kimseden ses çıkmayınca güzel Allah yardımcımız olsun! atış serbest emrini verdim, önden gitmeye başladım. Mağaranın önündeki gezen itlerden bana yaklaşanı bacağımdan çekip çıkardığım bıçağımla boynunu kestim, arka tarafa çekip mağaranın duvarına biraz daha sindim diğer lavuk köşeyi döner dönmez bıçağımın keskin yüzü şah damarıyla buluştu onu da diğer itin yanına çekip mağaranın içine sızdım. Bıçağımı yerine takıp silahımla temkinli adımlarla mağaranın içinde aradığım, İti ve belgeleri aramaya devam ettim ta ki mühimmat odasını bulana kadar birkaç bombayı alıp bir tanesini mühimmat odasına bırakıp 30 dk ayarlayarak bıraktım. Baktığım diğer odacıklarda da yoktu ayberke baktığımda olumsuz olduğunu gördüm aynı düzenekten o odalarada koyup son odaya döndüm ayberk kapıda durup herhangi bir duruma karşı burada duruyordu. Demek ki bu odacıktasın it! diyerek odaya daldım. Elindeki belgelerle kaçma planı yapıyordun herhalde kulaksız! diyerek silahımı bacağına sıktım yere çömelip bacağı için ağlamaya başladı, bağırması kulaklarımı tırmalarken yere düşürdüğü silaha uzanmaya çalışıyordu .ahmak ! bu seferde omzunu hedef alıp silahımı ateşledim. Hızla kelepçeleyip belgeleri aldım. İti sürüye sürüye dışarı çekiyordum ,aynı zamanda kulaklıklarımdan time Aslan durum bildir Yusuf: mağaranın arkası temiz Salih :temiz komutanım Meriç sende durum nedir: siviller güvende komutanım Burak :temiz komutanım Ayberk sende durum nedir: temiz komutanım
Anlaşıldı Aslan çıkıyoruz Mağaradan uzaklaşın! Hepsi "emredersiniz komutanım "Tim toplanınca Kenan emniyetle iletişime geçin sivilleri güvenle evlerine ulaştırsınlar Meriç sende şu kulaksız itininin yaralarına bak gebermesin canlı lazım bize! eğlenen sesiyle deniz" komutanım baksanıza şerefsiz bayılmış "tüm tim gülüyordu artık tamam yeter bu kadar komutanım telsiz
Yuva1 konuşuyor
Aslan dinlemede
Yuva1: Aslan durum bildir
Aslan :komutanım kulaksızı ve belgeleri aldık siviller güvende emniyetle iletişime geçtik sivilleri güvenle evlerine ulastıracaklar komutanım emrinizi bekliyorum
Yuva1 : aferin asker helikopteri yolluyorum
Aslan : anlaşıldı komutanım
Aslan toplan! herkes toplanınca komutanım kulaksızın yaralarına baktım idare eder ağrı kesicide yaptım başımız ağrımaz. Burağın konuşmasıyla ona döndüm. komutanım hareketlilik var !saat 3 yönünde. demesiyle dürbün? Yusuf'un dürbün vermesiyle araçlara baktım içinde 4 terör örgütü liderleri ve sağ kollarının bulunduğu bir kamyonet ve bir kamyonette itler vardı. Allah kahretsin! dememle aklıma mağaranın içine yerleştirdiğim bombalar geldi. baron ,kasap ,cahit ve kuzgun 4 terör örgütü lideri ve bir operasyon ,güzel! 5 dakikaya tüm bombalar patlayacaktı Aslan herkes bir yere mevzilensin! koruyun kendinizi !diyerek bir kayanın arkasına gizlendim ."Kulaksız kimin yanında" diye kulaklığa konuştum benim yanımda komutanım diyen Salih olurken sağ tarafımda kalan kaya'nın arkasındaydılar çok geçmeden ardı ardına patlayan bomba ile Allah! diyerek yerinden sıçrayan kulaksızın numara yaptığınıda anlamış olduk. patlama bittikten sonra deniz'in "komutanım şerefsiz imana geldi herlade "demesiyle yine hepsi gülerken murat kulaksızın yakasına yapışıp "Allahın adını ağzına alma sen şerefsiz" diyip yumruğunu suratına geçirdi gelen helikopterle yuvaya yani ankaraya gidiyorduk tim kendi halinde sohbet ediyordu. kulaksız İti bir yandan bizi tehdit ediyor bir yandan ağlıyordu kimse onu takmıyordu artık sabrımın son demlerine geldiğim için
"Kes lan sesini !seni bu helikopterden atar kendi kendine aşağı atladı derim ya da ilk sorguya alır sonra dilini keser o çok değer verdiğiniz uçkurunuzu kezzapla yakarım! anlaşıldı mı!" gözlerindeki korkuyu gördüm anında diğerlerine bakıp yapar mı bakışı atıp deniz'in "ölmek için yalvartır yapmışlığı var daha kötüsünü bile yapar o yüzden kes sesini" timdekilerin gülüşmeleri ardından sonunda karargaha geldik. helikopter inişe geçtikten sonra herkes tek tek indikten sonra ilk kulaksızı aşağı atıp, ardından kendim indim inlememeye çalışan kulaksız itini deniz tutuyordu. Tüm Aslan timi rütbeye göre dizilmişti en sona geçip bir adım öne çıkıp,
Kayra ece erdem ankara görev başarıyla tamamlanmıştır komutanım! Aslan timi 1 kıdemli üsteğmen 1 üsteğmen 2 astteğmen 2 teğmen 3 astsubay ile emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım!
Yerine geçebilirsin üsteğmenim
Aferin asker
Hep bir ağızdan "sağol"
Dinlenebilirsiniz
Üsteğmenim sizde üstünüzü değiştirip odama gelin diyip içeri girecekken arkasına dönüp bu İti kim, nasıl mum etti? diye sorunca deniz hemen atlayıp. kayra komutanım, komutanım. Seni sorguya aldıktan sonra dilini keser o çok değer verdiğin uçkurunu kezzapla yakarım diyerek mum etti komutanım.
Albay denize bakıp yapar mı ?diye sorunca denizde" yapmışlığı var komutanım" dedi.
albay kahkaha atıp" bunu bana niye şimdi söylüyorsunuz" diyip "Aferin kızım böyle devam et"
Emredersiniz komutanım diyip selam verdim benim selamımı başıyla kabul edip uzaklaştı.
Albay gider gitmez denize " niye bu kadar detay veriyorsun " dedim
Komutanım komutanımdan nasıl gizleyeyim ama deyince" al şu İti de gözüm görmesin seni "emredersiniz komutanım! diyip anında tüydü. Emri duydunuz dağılabilirsiniz .hepsi bir ağızdan emredersiniz komutanım! demeleriyle hızla karargahtaki odama geçtim.
Hızlı bir duş alıp, üniformamı giyip, saçımı sıkı bir şekilde toplayıp ördüm. Bordo beremide takıp dosyalarla birlikte albayın odasına doğru yol aldım. Albayın odasının önündeki albayın postasına" Albay müsait mi?" diyince "sizi bekliyor komutanım" demesiyle içeri girdim.
Kıdemli üsteğmen Kayra ece erdem ankara emret komutanım!
Otur üsteğmenim
Dosyaları önüne koyup operasyonla ilgili bilgileri verdim .4 örgüt liderini de etkisiz hale getirdiğimizide belirttim bunun üzerine Albay: "üsteğmenim bunu üstlere bildirmek zorundayım şimdi çıkabilirsiniz ancak karargahtan ayrılmayın "demesiyle odadan çıktım. Timimin yanına dinlenme odasına gidip oturdum. içeri giren er elindeki çay ve tostleri dağıtıp beni görünce ilk tekmil verip, sizede getireyim mi komutanım? demesiyle bir karışık tost ve demli çayını alırım dememle hızla çıktı odadan. Sohbet muhabbet eşliğinde yemeğimizi yedik ,odaya girip karşımda selam durup, tekmil verdi.
"Er mustafa kılıç bursa albayım sizi çağırıyor komutanım "demesiyle "tamam aslanım sen gidebilirsin" dememle deniz'in "komutanım görev mi var?" demesiyle sanmıyorum diyip albayın odasına gittim .kapıyı çalıp tekmil verdim, beni emretmissiniz komutanım?" evet üsteğmenim oturun" demesiyle karşı koltuklardan birine oturdum .Gidiyorsunuz üsteğmenim.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |