Gözümü açtığımda ezgiye sarılmış bir vazyrteydim yataktan kalktım banyoya girdim dün olanlar aklıma gelce yine gözlerim doldu duşa girdim çıktım kirem ve kapatıcıyi yine sürdüm her ne kadar herkes öğrensede görünmesini sebmiyordum sonra giyinme odasına gidip üstümü giydim
Aşğı indim herkes salona birbirine sarlis vaziyete uyuyordu mutfağa gitim Meryem abla kahvaltı hazırlıyordu
Gökçe: günaydın abla
Beni gorece gözü doldu ama hemen toparladı
Meryem abla: günaydın kızım bir seymi istedin aç misn
Gökçe; yok abla aç falan değilm bugun kahvaltıyı ben hazırlıyacam hem canım sıkılıyor herkes uyuyor çünki
Meryem abla: sen bilirsin kızım
Ona gülümseyerek baktım sonra gidip dolaptan yumurta cıkaedim omlet yapacaktım omlet yaptıktan sonra poğaça için hamur yordum o meylana kadar su böreği yapmaya başladım onlar oluca poğaçayi yaptım sonra üzümlü kek yaptım Kenan bey çok sevmişti bu keki sonra gidip masyı kurdum çayı demledim ilk odama gidip ezgiyi uyadirdim sonra asgi indim Leyla hanim Kenan bey teyzem gil ve dayimda uydurdim dedem ve ana annemde uydirdim zaten hepsi salondaydi Erdem disda erdemin odasına çıktım oda darma dağdi Erdem yatakta uyuyordu
Gökçe: erdem kalk hadi kahvaltı hazır
Yavaşça gözlerini açtı
Erdem: abla sen nasıl oldun
Bana abla diyce kabim hem ağrıdı hemde heyecanlandım
Gökçe: iyim ben hadi kalk sen herkes bizi bekliyor
Erdem: abla beni af et nolur af et sana öyle davranmakta hatta etim nolur af et beni
Af et diyor ama bana bir şey yapmadı ama sesiz kaldı belki ileride onu güneyi Poyrazi af ede bilirdim ama belki zaten Leyla Hanım çoktan af etmiştim
Gökçe: şimdi bunları konuşmayalım hadi kalk üstünü değiş
Bana bakıp kafasını saldı ben odadan çıktım aşağı inip yemek odasına gitim herkes yerini almış oturuyordu ben gelince sustular bende güney ve poyrazin ortasına geçtim erdemde gelince dedim afiyet olsun demsi ile başladik herkes bir şeyler yemeye başladı bende böcekten bir parça aldım sonra Poyraz tabagima bir şeyler koydu
Poyraz: bunlar bitecek itiraz yok
Bende bir şey diyemedim çunki itiraz istedigin söyledi ama keşke bunları daha önce de yapsaydı yemekten sonra dedem gil giti açıkçası üzüldüm hem onları çok sevmiştim hemde Ezgi ve hasda giti onlar Yurt dişdaydi Babasının iş yüzde ama hakan ancaçok iyi biriydi zamanda bana az sahip çıkmadı onlar gidice evde bir sessizlik oldu bende biraz hava alma ihtiyacı duyduğum için dışarı çıkmak istedim
Gökçe: Kenan bey ben biraz dışarı çıka bilirmiyim
Kenan bey; çıka bilirsin kızım ama bana canlı konum at
Gökçe; tamam Kenan bey
Anlaşılan Ezgi onlara benim ile ilgili bir şey ler anlamış bir kerside üvey ailem bana yine eziyet ediyordu bende dışarı çıktım bir yerde bayılmışım gözümü hastanede açtım Ezgi ve hasan vardı bir kaç gün onlarda kaldım sonra eve gitim babam yine bana vurdu ben bu duscelerle yine sahle geldim gidip kayalıklara oturdum biraz ağladım sonra kalktım Ayşe teyzenin evne gitim ben o halde görece baya üzüldü her şeyi anlatim
Ayşe teyze: peki kızım Ezgi ye küstünmu
Gökçe: hayır ezgiye kesmedim sadece kırdım ama ezginin huyunu biliyorum bana bir şey denilmesine dayanmaz o
Dedim ve gülümsedim sonra ordan kalktım tam mahalleden çıkacaktım ki Hazal ve o adami gördüm gülerek yanma geldiler
Hazal: baba bak burda kim varmış
Gökçe: sizle uğraşamam
Diyip tam yoluma devam edecektim ki Hazal kolumu tutu
Hazal: onlarla asla bir aile olmasın onlara öyle şeyler yaptimki seni asal kabul etmezler
Gökçe: yanılıyorsun onlar beni seviyor seninin dağtığın o aileyi ben toplayacak ve çok güzel bir aile olacağız
Hazal: öyel bir şey olmayacak onlar sana daha güvenmiyor bile daha nasıl o aileyi toplaycan
Gökçe: görürsün zamanla Hazal
Dedim ve gitim ona öyel dedim ama nasıl olacak bende bilmiyorum daha onları af etmeden nasıl toplayacam ben o aileyi ve dahada önemlisi Hazal bunlara ne yaptı kim bilir yavaş yavaş yürüyerek otobüs durağan geldim otobüs gelce kartı basıp oturdum ineceğim durağa gelince indim ama daha 30 dk yolum var malum zengin semtinde otobüs olmayca bana da yurmek kaldı yolda yürek bir araba yada durdu kim diye diye baktım poyrazdi
Poyraz: gökçe hadi gel bin
Gökçe: yok ben yürüyecem
Poyraz; olmaz hadi bin bak hem hava da bizdu yine yağmur yağacak beli hem üstünde ince
Hava baktım bozmuştu mecburen bidim kemerimi taktım Poyraz dizimin üstüne hırkayı koydu
Poyraz: hayır bu kadar kısa giynemek zorda misin hemde kış ayda
Ona şaşkın gözle baktım benimi kıskanıyor du
Gökçe: sen benimi kıskandın bana mı öyle geldi
Bir şey demdi başını salayip arabayı sürdü eve gelince indik kapıyı çaldım Meryem abla kapıyı açtı
Meryem abla: hoşgeldiniz çocuklar herkes yemek odasına
Poyraz: tama abla biz elimizi yıkayip geliyorz
Aşağıda bulunan lavaboya gidip elimizi yıkadik yemek odasına geçtik yerimize geçtik Kenan bey afiyet olsun diyece yemeğ başladılar Poyraz yerden kalkıp benim tabağma bir şeyler koydu sonra suyun içine toz gibi bir şey koydu
Poyraz: iştahını için bunu yemekten sonra iç
Tamam anlamida kafamı saldım sonra yemeğe başladım zorla yedim hepsini sonra suyu içtim zaten herkes bitirmişti beni bekliyordu bende yine hepiz salona geçtik çay içip odalara dağıldık ben biraz tarih ve coğrafya çalışıp uyudum
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
71.7k Okunma |
3.89k Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |