33 bölüm

yazarın anlatımı ile

gökçe gidikten sonra hepsi içeri giridi hempsinin gözü dolu doluydu hepsinin aklıdaki tek düşünce gökçenin dedikleriydi ya haklıysa dediler içinden hazal gökçe gitikten bir süre sonra gitti kimseye bir şey demden

poyraz, anne sen iyimisin

leyela hanım, kalbime bir sıktı çöktü oğlum

erdem, iyimisn anne renginde solgun

leyla hanım, iyim oğlum hadi yemeğe geçelim babanız birazdan gelir

güney. ben yemek istemiyorum

erdem, bende yemeğin eskisi gibi tadını alamıyorum abilerimi istiyorum

poyraz, bende aynı abilerim ve ikizimi istiyorum niye gitiler ki ne güzel bir aradaydık

güney. sence biz hatamı yaptık

leyla hanım , hadi ama yapmayın böyle hadi erdem daha çocuk peki size ne oluyor

poyraz, bilmiyorum anne gökçe gitikten beri iştahım yok onu düşünmekten yiyemiyorum bu bir ayda ne kadar kilo vermiş hele son bir haftadır iyece verdi sence biz hatamı yaptık hazala inanarak

leyla hanım, öyle deme oğlum hazal da sizin kardeşiniz tamam geçmişte çok kötülük yaptı ama o sizin kardeşiniz

erdem. bugün okulda duydum ablam ve ege sevgiliymiş

poyraz, ne zamandan beri ve budan bizim niye haberimiz yok

erdem, 1 ay olmuştur ama bu bir ayada ege gökçeyle çok ilgiledi onun yanı da durdu

güney, sen bunları yan yana gördün ve bize sölemdin

Erdem: gidip egeyi uyardım ama cevabımı peşin peşin aldım

Poyraz: ne dedi

Erdem: onu hazala inanırken düşnecektiniz siz öz kardeşinize inanmadınız onu suçladınız ben onun yanıda durdum diye suçlu olamam ve buna benzer şeyler ama haklıydı ve en son bu olayı bilmesi gereken ler biliyor dedi

Poyraz: bilmesi gereken ler kim

Erdem: babam Kaan abim kerim abim Polat abim ona inanlar sevenler biliyormuş bize gerek yokmuş çünki biz onu sevmiyorumuşuz

Güney: sen de bize bunu söylemdin aferin sana erdem

Erdem: söylesem ne fayda abi ablam giti duydunuz

Leyla Hanım: nasıl giti söylediği her şeyde ciddimiydi

Erdem başını saladı

Leyla Hanım ağlamaya başladı tam o sırada kapı çaldı Leyla hanim gidip kapıyı açtı Kenan bey gelmişti

Kenan bey: niye ağlıyorsun

Dedi duygusuz bir sesle çünki oda leyla hanıma sinirliy di öz kızına sahip çıkmadı gidip o hazala sahip çıktı diye

Leyla Hanım: gökçe gitmiş Kenan

Kenan bey: evet şimdimi aklına geldi

Leyla Hanım: sende biliyordun ve izinmi verdin

Kenan bey: verdim leyla ne yapsaydım zorlamı tutsaydım ben onu bir kere sen istiyorsun diye yaptım birdaha da yapmam sizin yüzünüzden kendi kızımı doğru düzgün göremiyorum bide kendime düşman edemem leyla kusura bakma

Leyla Hanım; Kenan deme öyle yaptığı her şeyi sende gördün sen onu otele götürdün

Kenan bey: leyla yapa gökçe bir şey yapma dı sen bunu benden daha iyi biliyorsun ama kabullenmek istemiyorsun yeter sen doğduğun kıza değil sana iyilikle yaklaşan kimseye zarar vermeyen o kıza değil sana kötülükten başka bir şey yapmayan kıza inadın ben gökçe yi otele götürdüm ama o istediği için götürdüm hazal geldiği ikici hafta bana dedi ben onu ikna etim annen görür dedim ama sen görmedin leyla gerçekleri bir türlü o gün otele giderken durmadan arabaya baktı gelirler diye ama siz gelmediniz gökçe bir hafta boyunca yola baktı biriniz gelip onu alsın diye ama siz gitmediniz o orada ağlarken siz beklerken ateşler içide yanarken siz burda pasta yapıyordunuz leyla ben ona nasıl gitem diyim şimdi

Leyla Hanım; Kenan nolur izin verme gitmesine ne olur git engel ol nolur yalvarıyorum sana

Kenan bey: çok geç leyla o uçak çoktan kalktı ve gökçe yemini tutu artık ölse bile Türkiye ye gelmez

Leyla Hanım: o ne demek

Kenan bey; şu demek gökçe bana dediki bir kaç eşya almaya gidecem ayar yine benim peşimden gelip beni durdurmasalar yemin ediyorum ki birdaha buraya ayak basam dedi

Leyla Hanım bu laf ile yıkldı

Leyla Hanım: ben gitmez sandım numara yapıyor zan etim Kenan

Kenan bey: keşke numara olsaydı leyle siz kendiniz yaptınız şimdi kalk yerden son pişmanlık fayda etmez o giti ve bir daha gelmeyecek

Kenan bey bu lafı dedikten sonra telefonu çaldı ege arıyordu

Kenan bey: efedim oğlum

Ege: Kenan amca gökçe hala gelmedi yoksa iknami ettiniz

Kenan bey: gökçe burada değil oğlum

Ege: hava alanına da gelmedi uçak kalkali 15 dk oldu hata onu beklediler ama gelmedi

Kenan bey: nerde o zaman

Ege: ben otele bakcam sizde evin oraya bakın belki orada bekliyordur vaz geçmiştir

Kenan bey: tamam

Diyip telefonu kaptı ve yine telefonu çaldı bu sefer bilinmeyen bir numara

Kenan bey: Alo

Sekleter: merhaba efedim ben özel çınar hastanesinden arıyorum gökçe yılmaz neyiniz oluyor

Kenan bey; kızım bir sıktımi var

Sekleter: efedim Gökçe hanım bir kaza geçirmiş şu an amlyata en kısa sürede burada olun lütfen

Kenan bey: kazamı nasıl durumu

Sekleter: şu an hala amlyata efedim lütfen kısa zamanda burda olun

Diyip telefonu kaptı

Leyla Hanım: Kenan kızım iyimi bir şey söyle

Leyla Hanım bağrıca herkes leyla hanım yanına koştu hepsi Kenan beye ne oldu dedi

Kenan bey: gökçe kaza yapmış şu anda amlyata mış

Diyip koşarak evden çıktı hastaneye doğru sürdü yolda hem Kaan aradı hemde ege yi arayıp haber verdi Kenan bey çok korkuyordu kızına bir şey olmasından çok korkuyordu hastaneye gelice gökçenin yerini öğredi hemen asansöre bindi ve amlyatanenin önüne geldi iciden dualar ediyordu kızna bir şey olmasın diye kapıya gelice beklemeye başladı biraz sonra ege fidan ve dilek te gelmişti

Ege: amca durumu nasıl

Kenan bey; biliyorum oğlum yeni geldim şimdi çıkarlar

Ege başını saldı sonra Leyla hanim poyraz güney ve Erdem de geldi 5 dk sonra kapı açlid

Kenan bey: gökçe yılmaz trafik kazası dan dolayı gelmis

Hemşire: evet amlyat hala devam ediyor buraya gelice kalbi durmuştu amlyatada 3 kez durdu zorla geri döndürdük birazdan amlyat biter ama gökçe hanımın uyanmama riski var

Güney: o ne demek niye uyanmasın ki

Hemşire: beyin kanaması geçirmiş ondan dolayı uyansa bile bir süre yürüyemez şimdi benim gitmem lazım

Hemşire gitikten sonra herkes bir yere gidip ağlama ya başladi bir saat sonra amlyat biti gökceyi yoğun bakıma almışlardı bir süre orda kalcak mış bu süre zarfında Kaan kerim ve Polat ta gelmişti durumu öğrenince üçde deliye döndü zorla sakinleştiler şimdi hepsi gökçe nin uyanmasını bekliyordu hiç kimse gözünü bile neredeyse kırpmıyordu

Erdem: ablam uyancak demi

Güney: o nasıl söz uyancak tabi o bizi bırakmaz

Leyla Hanım: uyancak hem biz daha onunla alış verişe gideceğiz yemekler yapacağız tatlılar yapacağız

Kaan: keşke bu sözleri o böyle olmadan önce söyleseydin anne artık çok geç o uyanirsa burda durmaz ha durmak isterse ben izin vermiyecem

Leyla Hanım: öyle deme oğlum benide bir anlayın niye anlamak istemiyorsunuz

Kaan: keşke sende Gökçe yi anlasaydın ve bu halde olmasaydık anne sen hazala kızım diye sarılırken onun acısını bile his etmedin o nun acısını görmedin ben burdan Hazal yüzden gitim kerim ve Polat ta iş bahane ederek geldiler anne biz gökçe ye ne kadar dediysek gelmedi bizim yanımıza annem görecek o kızın ne yaptığını yeniden beni sevece Poyraz abim de Güney abim de kardeşim de beni yenden sevecek dedi o kız gidecek biz yine eskisi gibi aile olacağız diyordu

Poyraz: bize abimi dedi

Polat: bunca lafin içinde buna mı takıldın Poyraz inanmıyorum sana evet dedi ama bundan sonra dermi biliyorum

Güney: abi sence bizi af ederim

Kerim: çıldiracam yeminle ya hala af ederimi diyorlar af etmez oldumu ha Güney siz ne ara bu kadar kötü oldunuz ya şu an içerde yatan bizim kardeşimiz ama siz hala af ederimi etmezmi diyorsunuz insan uyansın da af etmesin der bunlar hala af etsin diyor lan şu çocuklara bakın Gökçe onların sadece arkadaşı ama sizde daha çok düşünüyorlar onu yemin ederim 1 aydır onlar yanında siz onun kalbini kırdınız üzdünüz bunlar tamir edip güldürmeyi denedi be sizin yapacağınızı şu üç yaptı be insan biraz utanır

Polat: gökçe ege ile sevgili olduğunu söyleyince çok kıskandık ayrıl dedik ama o ben onu seviyorum dedi ayrılmam dedi biz ege ile konuştuk o da aynısını dedi baba söyledik o da ege ile konuşmaya evine giti ama babam onları ayirmadı aksine dahada birleştirdi neden biliyormusunuz sizin yüzünüzden

Poyraz: biz ne yaptık abi

Kenan bey: o gün ege ile konuşup onları ayırmaya gitim tek kızım dı o benim tamam ege yi severim sizden farkı yok ama kızımı üzerse işte o zaman çok kötü olur du neyse o gün ege gile gitim odasına çıktım ege Gökçe ile konuşuyordu onu teselli ediyordu Gökçe onları ölsem de af etmem derken ege öyle deme onlar senin ailen ilaki af edersin diye kızımı teseli ediyordu benim yapmam gereken sizin yapmanız gerekeni o yapıyordu hiç bir şey demeden o gün evden çıktım çünki ege Gökçe yi bizden daha çok seviyor onun için her şeyi yaptı sizin yapmanız gerekn her şey hemde ona bu konuda minetar im belki ege olmsa Gökçe kendini çoktan öldürdü ege yetismeseydi yapardı belki

Leyla Hanım: o ne demek

Ege: o gün otele gitim gökceye bakmaya kapı açıktı içeri girdim Gökçe ilaç içmek üzereydi zor bele tutum zor sakileştirdim o gün Gökçe siz yanda istedi ama siz yoktunuz sonra işte Kenan amcayı aradım o geldi Kaan abiyi telefondan aradım o biraz konuştu zorla sakinleşti Kaan abi geliyim seni götüreyim dedi yok dedi geleyim yanda kalyim o nada yok dedi biz onu zor topladık onlar telefondan biz burdan

Leyla Hanım duyduğu ile yıkıldı nasıl yani kızı intihar etmeye mi çalıştı

Fidan: susayım diyorum ama yapamıyacam o çok sevdiğiniz Hazal nerde normal de burda olup sizi doldurması gerekiyordu

Dilek: fidan hakli nerde o çok sevdiğiniz kızınız kardeşiniz

Erdem: bilmiyoruz Gökçe den sonra hiç göremedik

Fidan: dua edin de bu işin içmeden de o çıkmasın yoksa onu bu sefer ben öldürürüm

Dedi ve telefonu çaldı arayan Ezgi ydi Gökçe onları nem Hasan hemde Ezgi ile taniştırmisti ve çok iyi alıyorlardı hata Fidan ve hasan neredeyse sevgili olmak üzereydi

Fidan: eyvah Ezgi atıyor kesin Gökçe yi soracak ben şimdi ne diyecem

Poyraz: sen Ezgi yi nerden tanıyorsun

Fidan: sana ne ben sana sorma dım

Poyraz: düzgün konuş benimle Fidan ben senin abinim

Fidan: sen Gökçe ye öyel davrandığın gün benide kaybettin Gökçe sizi af etmeden bende af etmem

Kaan: Fidan telefonu aç her şeyi söyle buraya gelsinler Ezgi hasan ve teyzem Gökçe ile ilgili her şeyi biliyor onların yardımına ihtiyacımız var

Fidan: tamam abi

Diyip telefonu açtı her şeyi anlati ve burya gelmelerini söyledi telefonu kaptı ve yenden sessizlik oluştu artık akşam olmuştu saat 12 olmuştu Ezgi hasan ve elif de gelmişti Ezgi gelir gelmez herkese kızmıştı bütün kinini nefretinde şimdi öylece dileğe sarılmış ağlıyor du hasan da fidana sarılmistı her ne kadar Kaan gitmelerini söylese burda kalmak istediklerini söylediler Kaan da tamam demişti biliyordu çünki 3 de gökceyi çok seviyordu zaten ege sevgilisi her ne kadar istemesde Fidan ve dilek de onlar gökcenin kardeşi olmuştu aynı zamanda Kaan kerim ve Polat in da Gökçe ile ilgili her şeyi onlara anlamışlardı okulda onu korumşlardı bu yüzden 3 nede katdeşleriden farki yoktu olar için

Sabah olmuştu Gökçe hala yatıyordu bir hemşire gelmişti bir bilgisayarı onlara vermiş ve bunun bir adamın getirdiğini söylemişti Kaan bilgisayarı açtı içde bir video vardı video yu açtılar küçük bir kız çocuğu yerde yatıyordu her yeri yara bere içinde bu kız Gökçe di

Gökçe: baba olur yapma artık çok acıyor

Bir adam konuştu bu gökcenin üvey babası Kemal di

Kemal; bana baba deme diye kaç kere diyecek sana

Diyip yine vurdu Gökçe bağırdı ama fayda etmedi kimse gelmedi video başka bir zamanana gelmişti gökçe yine yerde yatıyordu

Gökçe: baba söz bir daha istemeyecem nolur vurma artık

Kemal; hele bir daha iste işte ozaman budan daha beter ederim seni pamuk şeker ne be sen kimsinde benden pamuk şeker istiyorsun

Diyip dahada vurdu Gökçe yine bağırdı video başka bir tarihe aldı Gökçe bu sefer duvara sabitlenmiş ti Kemal olacak o adam gökceye kemeri ile vuruyordu bir kaç video değişti

Yine gökçe duvara sabitlenmişti Kemal olacak o adam bu sefer sopa ile vuruyordu ama gökçe nin sesi bile çıkmıyor du ağlamıyor bile artık Kemal olacak o adam ilk gökçenin vücudunu bıçak ile çizdi sonra tuz koydu gökçe çığlık atacak gibi oldu ama sonra durdu

Kemal: demek artık sesin çıkmıyor bakalım bunada ses çıkarmadan dayana bilecek musin

Diyip eleine bir şişe aldı kezap vardı içinde onu gökçe nin sırtına döktü gökçe bir çığlık atıki sanki bütün dünyay sesini duyurmak istermiş gibi Kemal olacak o adam ise kahkaha atıp tekrar döktü gökçe yine bir çığlık atı video ilerledi bu sefer gökcenin kaçırıldığı güne geldi

Gökçe: ben bir yılmazım ve onlar benim ailem beni kurtaracak lar diyordu

Ahmet olacak o adam ise ona vuruyordu sonra video yine değişti bu sefer hazla çıktı ve bir kahkaha atı sonra konuşmaya başladı

Hazal: ah ah sevgili yılmaz ailesi gördünüzmü kızınızın halini çok güzel demi o acı çekerken siz izlediniz ama bir şey yapmadınız bunların hepsi olurken siz hep bir aradaydıniz ama o değildi onun yerinde ben vardı Gökçe babamdan bir şey isterdi babam ona vururdu sonra bana söylerdi bende o gün sizden o seti isterdim ne güzel di be evet yılmaz ailesi benim babam bizi değişti intikam için hemde siz onu maf ettiniz o da sizi maf eti ne güzel demi ben sizin içinizde siz maf etim babam ise gökceye her gün acı çektirdi yılmaz ailesi bize buluşarak çok büyük bir suç isledinzi siz benim dedemi öldürdünüz bende sizin kızınız kardeşiniz öldürdüm size geldiğim gün intikam için geldim amacım sizi gökceden soğutmak sonra onu öldürmekti sizde böylece acı çekeceksiniz ve başardım bile çok kolay oldu ben bana inanmasıniz sadim ama siz hemen bana inandınız işimede geldi doğrusu ne yalan söyliyim hepiniz tan bir aptalsınız hele leyla hanım siz ayır siniz öz kızınız dururken bana inandınız ya ne diyim neyise öz kızınız size küs gidecek

Dedi ve kayıt kapadı herkes dahada pişman oldu ama iş işten geçmişti tam o sıra da gökcenin olduğu odadan dıt dıt diye sesler geldi gökçenin kalbi durmuştu

Evet arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik nasil oldu sizce gökçe öldümu yaşayacakmı hazl intikamını aldimı hepsi bir sonraki bölümde takip edip yorun yapıp oy vermeyi unutmayın