31. Bölüm

26 bölüm

Gökçe deniz korkmaz
gokcedeniz

Ege; neden

Tam cevap vereceken hoca geldi be n yerime geçeceken

Hoca: gökçe senin velin geldi eşyalarını da al çık kızım

Gökçe: tamam hocam

Eşyalarımı toplamaya başladım

Ege; gökçe dersten çıkıca sana yazacam cevap ver

Gökçe: tamam hadi görüşürüz

Ege: görüşürüz

Sınıftan çıkıp aşağı ya indim Kaan bizi almaya gelmişti Erdem de gelice güneyi almaya gitdik onuda aldık

Güney: abi araba ilemi gideceğiz

Kaan: maalesef

Erdem; ooof

Kaan: oooof la ma Erdem ne yapalım annem korkuyor

Gökçe: neyden

Kaan : Annem de yükseklik korkusu var

Tamam almıda başımı saldım

Aradan zaman geçtti güney telefonu ile oynuyor Erdem öylece yolu izliyor Kaan zaten arabayı kullanıyor bende kitap okuyordum ama sıkıldım bu yüzden çantamdan telefonu çıkardım tam kulaklık takcaken vaz geçtim

Gökçe: erdem

Bana baktı

Gökçe: ben film izleyecem sen izlemek istermisin

Erdem bana şakın bakış atıp sonra kabul eti bir film açıp izledik aradan zaman geçti biz filime dalmıştık çok komik bir film di sonra bir telefon sesi geldi Kaan telefonu açtı konuştu sonra kapatı biraz sonra araba bir yerde durdu ben erdemin dizine uzanmıştım oda kapıya yasalan mıştı film izliyorduk şu an o kadar rahatımı yerimden kalkamam

Kaan; hadi kalkın yemek vakti

Erdem: ben aç değilm

Gökçe: ben de

Kaan; bir di iki oldu yemek yiyecekmisiniz diye sormadım yiyeceğiz dedim şimdi inin şu araba dan zaten yol boyu saçma bir şey için güldünüz

Gökçe: bir kere çok iyi ve komik bir film

Kaan bana şüpe ile baktı sonra gelip kapıyı açtı telefonu aldı

Gökçe: hey telefonumu vee

Kaan: yemek ye öyle verecem

Gökçe: tamam ver biz yeriz ama sen telefonumu ver

Kaan: önce yemek

Araba dan indik yemek yiceğmiz yere girdik herkes buradaydı bizde bir yere geçtik yemek servisine başladılar önüme mantı gelice gülümsedim Poyraz ile göz göze geldik herhal de o söyledi mantı dan yemeye başladım sonra bir telefon sesi geldi benim telefonum du Kaan cebinden telefonu çıkar dı

Kaan: yakışıklım kim Gökçe

Annem hariç herkes bana çatık kaşlar ile bakıyordu

Gökçe: telefonumu ala bilirmiyim

Kaan: dur bakalım kimiş bu yakışıklım

Arayan hasan dı ama ben sırf sinir etmek için söylemdim Kaan telefonu açtı ve hoparlöre verdi

Hasan: güzelim ben sana küstüm şimdi den söyleyim

Gökçe: acaba ne yaptım ben yakışıklım

Hasan: ben aramasam hiç araycağınız yok

Gökçe: haklısın yakışıklım ama ne yapayım olanları biliyorsun

Hasan: biliyorum güzelim şaka yaptım

Şu an herkes bana değişik bakıyordu iyiki Hasan burada değil Hasan olduğunu aladılar bence ama şu an konu bu değil Kaan telefonu öyle bir tutuyor ki kırldı kırlacak

Poyraz: Hasan birdaha kardeşime güzelim de bak ben sana ne yapıyorum

Hasan: güzelim o ses Poyraz abiye mi ait

Poyraz: hala sölüyor bak orya gelir senin kafanı kırarım kuzen demem

Kaan; sende önce ben kırcam zaten

Hasan: güzelim o ses sakın Kaan abiye ait deme

Babam dahil olmak üzeri herkes bak hala güzelim diyor dedi

Hasan: güzelim ben kapatıyorum yoksa ölcem seni sonra ararım

Gökçe; tamam yakışıklım görüşürüz

Hasan: görüşürüz güzelim

Diyip telefonu kaptı herkes bana çatık kaşlar ile bakıyordu ben yemeğime geri döndüm bir dk ben az önce içim den babamı dedim ama nasıl oldu bu şimdi neyise içimden dedim dıştan değil

Kaan: bu sana neden güzelim diyor

Poyraz: siz sevgili misiniz

Kerim: ben bu çocuğu gebertirim

Polat: ben de senle geliyorum gel birlikte gebertelim

Erdem: o kim ki benim ablama güzelim diyor

Gökçe; yeter uzak durun on dan hatırlatırım o sizin kuzeniniz

Poyraz: olmaz olsun

Gökçe: anne bir şey söyle şunlara bak yeğenine laf sölüyolar

Annem: uzak durun Gökçe haklı size ne

Kaan; o benim kardeşim

Annem; biri kızım bir yeğenim uzak durun hem ister sevgilisi olur ister olmaz

Kenan bey; abartma hanım o kadar da değil

Annem; Kenan bu kız elde sonuda evlencek

Kenan bey; yok o benim ile kalcak

Kaan: evet bizle kalcak

Ben onlara göz devirdim ve yemeğime döndüm indik bare araba dan yiyelim demi

Kaan: telefonun şifresi ne

Gökçe: kimin

Kaan; seninki

Gökçe: ne yapcan

Kaan; sen söyle

Gökçe: söylemiyorum

Erdem: abi 1212

Kaan: sen nerden biliyorsun

Erdem: şey ben arada telefona bakıyorum ablam da bana söyledi ondan biliyorum

Kenan bey: sen cezalı olduğun halde birde abla nın telefonunamı bakıyorsun bende diyorum bu çocuk niye hiç söylemiyor

Kaan; baba dur bekle ben onunla ilgilencem ama önce şu telefona baklım ne var

Kaan yanım da oturduğu için ne yaptığını görüyordum il WhatsApp girdi bir şey yoktu sonra son adamalara girdi orda bir tek Hasan vardı çatık kaş ile bana baktı sonra galeriye girdi resimlere baktı bir kaç fotoğraf elbise ile çekilmişti ve biraz açıktı sonra biraz daha baktı oradan çıkıp telefona girdi numarasını yazdı bu zamana kadar sadece annem ve Kenan beyin numarasını almıştım kendi numarasını yazıp en sevdiğim abim diye kaydeti

Gökçe: en sevdiğim abim

Kaan: evet küçük hanım en sevdiğim abim

Sonra galeriye girdi bir kaç tane fotoğrafı kendine atı

Gökçe: ne yapacaksın fotoğrafları

Kaan: kardeşimin fotoğrafını ne yapa bilirim

Gökçe: bilmem

Annem: kızım küçüklük fotoğrafın hiç varmı

Gökçe: var

Annem: bize göstersen

Gökçe: çoğu albümde bir sadece sevdiklerim var

Annem: olsun sen göster albüme eve gidice bakarız

Gökçe: telefonumu ala bilirmiyim

Kaan bana telefonumu verdi bende albümler kısmına girdim parmak izini okutum

Kaan; nede gizledin ki

Gökçe: üvey annem sürekli siliyordu bu fotoğraf ları beni çok seven bir komşu çekmiş gizli gizli sonra bana verdi albümle birlikte albümü sakladım ama onlar sürekli galeriye girip resimleri sildikleri için bende gizledim

Herkesin yine yüzü düştü bende bebeklik resimlerime girdim

Poyraz: bu kim sen niye bu çocuğu sarılıyorusun

Gökçe: bu komşunun çocuğu efe

Polat: niye sarılıyorsun peki

Gökçe: ne bileyim onumu hatırlıyım

Annem: çok tatlı

Kenan bey; şu masumluğa bak

Annem: keşke bizimle olsay dın

Kaan: tipe bak

Poyraz: ay bu ne hal

Kaan: burada niye öyle korkmuş gibisin

Gökçe: o gün galiba Beren abla yani komşu bize gelmişti Annem benim hiç fotoğrafımı çekmez di Beren abla da o gün benim fotoğrafımı çekerken Annem geldi tabi bize kızdı Beren abla gidicede bana vurdu

Annem: özür dilerim kızım seni daha önce bulmalıy dım çok özür dilerim

Gökçe: özür dileme anne senin bir suçun yok

Kaan; lan

Poyraz: bu ne

kerim; bu ne hal

Polat: nasıl fotoğraf bu

Gökçe: bunu hatırlıyorum ben o gün efe ile fotoğraf çekimi için bir yere gitik ben efe ye seni seviyorum demiştim ve öpmüştüm

Kaan: o ne dedi

Gökçe: ben senin abi nim demişti

Poyraz: iyi demiş

Gökçe: siz demeden ben diyim bu fotoğraf aynı gün çekildi ben burada efe nin elini zorla tutmuştum galiba öyle hatırlıyorum

 

Kenan bey: yok artık

Kaan: ben bu çocuğu bulmam lazım

Gökçe: bulamasın ben 7 yaşıday ken taşıdı bir daha da görmedim

Gökçe;bu kadar var

Annem: küçüken de çok güzelsin şimdi de

Kaan: tamam hadi bu kadar yeter gidelim daha çok yol var

Kenan bey: kaan haklı hadi

Yeniden arabalara bindik yene ben erdemin dizine uzadım film devam etik film biticede biz uyuduk

Birinin bana seslemesi üzerine uyadım

Güney: gökçe abicim hadi kalkın geldik

Gökçe: tamam

Arabadan çıktım bir konağın önün dedik içeri baya bir kalabalık çünki sesler geliyordu iki adam kapıday dı kapıyı açtılar sesler kesildi herkes bize daha doğrusu bana baktı bir adam bize doğru geldi yanda da bir kadın vardı

Kenan bey: bu deden buda babaannen

Kenan beyi başım ile onayla dım gidip ikisinde elini öptüm bu adam Mehmet Ağa olmalı ege nin dediği adam

Mehmet Ağa: hoş geldiniz

Kenan bey; hoşbulduk baba

Mehmet Ağa; bu mu

Kenan bey: evet baba bu torunun Gökçe

Mehmet Ağa:ben daha torunum demedim

Kenan bey: yapma baba o kızın suçunu Gökçe çekemez

Mehmet Ağa: bakalım ne olcak ilk sınava girecek ondan sonra zaman göstercek

Gökçe: ne sınavı

Mehmet Ağa: görürsün şimdi

Kenan bey: baba daha yeni geldik

Mehmet Ağa; orası beni ilgilendirmez beni takip et

Biz Mehmet Ağayı takip etik bir alana geldik bir mider vardı

Mehmet Ağa: hadi geç bakalım görelim hünerlerini

Ben üstüme baktım hala okul üstü vardı ama sorun değil alana doğru yürüdüm

Kaan: dede bare üstünü değiştirsin

Mehmet Ağa: benmi dedim öyle burya gelsin

Kenan bey: baba okuldan aldık okul kıyafeti bu

Mehmet Ağa: düzgün yap o zaman Kenan kıyafeti senin okulun o

Gökçe: sorun değil

Diyip alana girdim 21 yaslarida bir kadın vardı bir anada üzerime doğru koştu yana çekildim çelmet atim oda yere düştü ayağa kalktı bana çelmet atmayı dendi ben kurtuldum sonra arkadan bana sarıldı ben yine kurtuldum sonra çermet atıp yere düşürdüm ama bu sefer sert düştü için kalkama dı ben ala dan çıktım

Mehmet Ağa bana şaşkın gözler ile bakıyordu

 

 

 

evet arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik bira saçma oldu ama kusura bakmayın diğer bölüm heyecanlı olacak takipte kalın

Bölüm : 02.01.2025 11:06 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...