Ege; neden
Tam cevap vereceken hoca geldi be n yerime geçeceken
Hoca: gökçe senin velin geldi eşyalarını da al çık kızım
Gökçe: tamam hocam
Eşyalarımı toplamaya başladım
Ege; gökçe dersten çıkıca sana yazacam cevap ver
Gökçe: tamam hadi görüşürüz
Ege: görüşürüz
Sınıftan çıkıp aşağı ya indim Kaan bizi almaya gelmişti Erdem de gelice güneyi almaya gitdik onuda aldık
Güney: abi araba ilemi gideceğiz
Kaan: maalesef
Erdem; ooof
Kaan: oooof la ma Erdem ne yapalım annem korkuyor
Gökçe: neyden
Kaan : Annem de yükseklik korkusu var
Tamam almıda başımı saldım
Aradan zaman geçtti güney telefonu ile oynuyor Erdem öylece yolu izliyor Kaan zaten arabayı kullanıyor bende kitap okuyordum ama sıkıldım bu yüzden çantamdan telefonu çıkardım tam kulaklık takcaken vaz geçtim
Gökçe: erdem
Bana baktı
Gökçe: ben film izleyecem sen izlemek istermisin
Erdem bana şakın bakış atıp sonra kabul eti bir film açıp izledik aradan zaman geçti biz filime dalmıştık çok komik bir film di sonra bir telefon sesi geldi Kaan telefonu açtı konuştu sonra kapatı biraz sonra araba bir yerde durdu ben erdemin dizine uzanmıştım oda kapıya yasalan mıştı film izliyorduk şu an o kadar rahatımı yerimden kalkamam
Kaan; hadi kalkın yemek vakti
Erdem: ben aç değilm
Gökçe: ben de
Kaan; bir di iki oldu yemek yiyecekmisiniz diye sormadım yiyeceğiz dedim şimdi inin şu araba dan zaten yol boyu saçma bir şey için güldünüz
Gökçe: bir kere çok iyi ve komik bir film
Kaan bana şüpe ile baktı sonra gelip kapıyı açtı telefonu aldı
Gökçe: hey telefonumu vee
Kaan: yemek ye öyle verecem
Gökçe: tamam ver biz yeriz ama sen telefonumu ver
Kaan: önce yemek
Araba dan indik yemek yiceğmiz yere girdik herkes buradaydı bizde bir yere geçtik yemek servisine başladılar önüme mantı gelice gülümsedim Poyraz ile göz göze geldik herhal de o söyledi mantı dan yemeye başladım sonra bir telefon sesi geldi benim telefonum du Kaan cebinden telefonu çıkar dı
Kaan: yakışıklım kim Gökçe
Annem hariç herkes bana çatık kaşlar ile bakıyordu
Gökçe: telefonumu ala bilirmiyim
Kaan: dur bakalım kimiş bu yakışıklım
Arayan hasan dı ama ben sırf sinir etmek için söylemdim Kaan telefonu açtı ve hoparlöre verdi
Hasan: güzelim ben sana küstüm şimdi den söyleyim
Gökçe: acaba ne yaptım ben yakışıklım
Hasan: ben aramasam hiç araycağınız yok
Gökçe: haklısın yakışıklım ama ne yapayım olanları biliyorsun
Hasan: biliyorum güzelim şaka yaptım
Şu an herkes bana değişik bakıyordu iyiki Hasan burada değil Hasan olduğunu aladılar bence ama şu an konu bu değil Kaan telefonu öyle bir tutuyor ki kırldı kırlacak
Poyraz: Hasan birdaha kardeşime güzelim de bak ben sana ne yapıyorum
Hasan: güzelim o ses Poyraz abiye mi ait
Poyraz: hala sölüyor bak orya gelir senin kafanı kırarım kuzen demem
Kaan; sende önce ben kırcam zaten
Hasan: güzelim o ses sakın Kaan abiye ait deme
Babam dahil olmak üzeri herkes bak hala güzelim diyor dedi
Hasan: güzelim ben kapatıyorum yoksa ölcem seni sonra ararım
Gökçe; tamam yakışıklım görüşürüz
Hasan: görüşürüz güzelim
Diyip telefonu kaptı herkes bana çatık kaşlar ile bakıyordu ben yemeğime geri döndüm bir dk ben az önce içim den babamı dedim ama nasıl oldu bu şimdi neyise içimden dedim dıştan değil
Kaan: bu sana neden güzelim diyor
Poyraz: siz sevgili misiniz
Kerim: ben bu çocuğu gebertirim
Polat: ben de senle geliyorum gel birlikte gebertelim
Erdem: o kim ki benim ablama güzelim diyor
Gökçe; yeter uzak durun on dan hatırlatırım o sizin kuzeniniz
Poyraz: olmaz olsun
Gökçe: anne bir şey söyle şunlara bak yeğenine laf sölüyolar
Annem: uzak durun Gökçe haklı size ne
Kaan; o benim kardeşim
Annem; biri kızım bir yeğenim uzak durun hem ister sevgilisi olur ister olmaz
Kenan bey; abartma hanım o kadar da değil
Annem; Kenan bu kız elde sonuda evlencek
Kenan bey; yok o benim ile kalcak
Kaan: evet bizle kalcak
Ben onlara göz devirdim ve yemeğime döndüm indik bare araba dan yiyelim demi
Kaan: telefonun şifresi ne
Gökçe: kimin
Kaan; seninki
Gökçe: ne yapcan
Kaan; sen söyle
Gökçe: söylemiyorum
Erdem: abi 1212
Kaan: sen nerden biliyorsun
Erdem: şey ben arada telefona bakıyorum ablam da bana söyledi ondan biliyorum
Kenan bey: sen cezalı olduğun halde birde abla nın telefonunamı bakıyorsun bende diyorum bu çocuk niye hiç söylemiyor
Kaan; baba dur bekle ben onunla ilgilencem ama önce şu telefona baklım ne var
Kaan yanım da oturduğu için ne yaptığını görüyordum il WhatsApp girdi bir şey yoktu sonra son adamalara girdi orda bir tek Hasan vardı çatık kaş ile bana baktı sonra galeriye girdi resimlere baktı bir kaç fotoğraf elbise ile çekilmişti ve biraz açıktı sonra biraz daha baktı oradan çıkıp telefona girdi numarasını yazdı bu zamana kadar sadece annem ve Kenan beyin numarasını almıştım kendi numarasını yazıp en sevdiğim abim diye kaydeti
Gökçe: en sevdiğim abim
Kaan: evet küçük hanım en sevdiğim abim
Sonra galeriye girdi bir kaç tane fotoğrafı kendine atı
Gökçe: ne yapacaksın fotoğrafları
Kaan: kardeşimin fotoğrafını ne yapa bilirim
Gökçe: bilmem
Annem: kızım küçüklük fotoğrafın hiç varmı
Gökçe: var
Annem: bize göstersen
Gökçe: çoğu albümde bir sadece sevdiklerim var
Annem: olsun sen göster albüme eve gidice bakarız
Gökçe: telefonumu ala bilirmiyim
Kaan bana telefonumu verdi bende albümler kısmına girdim parmak izini okutum
Kaan; nede gizledin ki
Gökçe: üvey annem sürekli siliyordu bu fotoğraf ları beni çok seven bir komşu çekmiş gizli gizli sonra bana verdi albümle birlikte albümü sakladım ama onlar sürekli galeriye girip resimleri sildikleri için bende gizledim
Herkesin yine yüzü düştü bende bebeklik resimlerime girdim
Poyraz: bu kim sen niye bu çocuğu sarılıyorusun
Gökçe: bu komşunun çocuğu efe
Polat: niye sarılıyorsun peki
Gökçe: ne bileyim onumu hatırlıyım
Annem: çok tatlı
Kenan bey; şu masumluğa bak
Annem: keşke bizimle olsay dın
Kaan: tipe bak
Poyraz: ay bu ne hal
Kaan: burada niye öyle korkmuş gibisin
Gökçe: o gün galiba Beren abla yani komşu bize gelmişti Annem benim hiç fotoğrafımı çekmez di Beren abla da o gün benim fotoğrafımı çekerken Annem geldi tabi bize kızdı Beren abla gidicede bana vurdu
Annem: özür dilerim kızım seni daha önce bulmalıy dım çok özür dilerim
Gökçe: özür dileme anne senin bir suçun yok
Kaan; lan
Poyraz: bu ne
kerim; bu ne hal
Polat: nasıl fotoğraf bu
Gökçe: bunu hatırlıyorum ben o gün efe ile fotoğraf çekimi için bir yere gitik ben efe ye seni seviyorum demiştim ve öpmüştüm
Kaan: o ne dedi
Gökçe: ben senin abi nim demişti
Poyraz: iyi demiş
Gökçe: siz demeden ben diyim bu fotoğraf aynı gün çekildi ben burada efe nin elini zorla tutmuştum galiba öyle hatırlıyorum
Kenan bey: yok artık
Kaan: ben bu çocuğu bulmam lazım
Gökçe: bulamasın ben 7 yaşıday ken taşıdı bir daha da görmedim
Gökçe;bu kadar var
Annem: küçüken de çok güzelsin şimdi de
Kaan: tamam hadi bu kadar yeter gidelim daha çok yol var
Kenan bey: kaan haklı hadi
Yeniden arabalara bindik yene ben erdemin dizine uzadım film devam etik film biticede biz uyuduk
Birinin bana seslemesi üzerine uyadım
Güney: gökçe abicim hadi kalkın geldik
Gökçe: tamam
Arabadan çıktım bir konağın önün dedik içeri baya bir kalabalık çünki sesler geliyordu iki adam kapıday dı kapıyı açtılar sesler kesildi herkes bize daha doğrusu bana baktı bir adam bize doğru geldi yanda da bir kadın vardı
Kenan bey: bu deden buda babaannen
Kenan beyi başım ile onayla dım gidip ikisinde elini öptüm bu adam Mehmet Ağa olmalı ege nin dediği adam
Mehmet Ağa: hoş geldiniz
Kenan bey; hoşbulduk baba
Mehmet Ağa; bu mu
Kenan bey: evet baba bu torunun Gökçe
Mehmet Ağa:ben daha torunum demedim
Kenan bey: yapma baba o kızın suçunu Gökçe çekemez
Mehmet Ağa: bakalım ne olcak ilk sınava girecek ondan sonra zaman göstercek
Gökçe: ne sınavı
Mehmet Ağa: görürsün şimdi
Kenan bey: baba daha yeni geldik
Mehmet Ağa; orası beni ilgilendirmez beni takip et
Biz Mehmet Ağayı takip etik bir alana geldik bir mider vardı
Mehmet Ağa: hadi geç bakalım görelim hünerlerini
Ben üstüme baktım hala okul üstü vardı ama sorun değil alana doğru yürüdüm
Kaan: dede bare üstünü değiştirsin
Mehmet Ağa: benmi dedim öyle burya gelsin
Kenan bey: baba okuldan aldık okul kıyafeti bu
Mehmet Ağa: düzgün yap o zaman Kenan kıyafeti senin okulun o
Gökçe: sorun değil
Diyip alana girdim 21 yaslarida bir kadın vardı bir anada üzerime doğru koştu yana çekildim çelmet atim oda yere düştü ayağa kalktı bana çelmet atmayı dendi ben kurtuldum sonra arkadan bana sarıldı ben yine kurtuldum sonra çermet atıp yere düşürdüm ama bu sefer sert düştü için kalkama dı ben ala dan çıktım
Mehmet Ağa bana şaşkın gözler ile bakıyordu
evet arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik bira saçma oldu ama kusura bakmayın diğer bölüm heyecanlı olacak takipte kalın
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
71.7k Okunma |
3.89k Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |