20. Bölüm

17 bölüm

Gökçe deniz korkmaz
gokcedeniz

Gözümü açtım etrafa baktım ama burası benim odam değil etrafıma baktım eski bir yerdi sonra içeri iki kişi girdi 45 50 yaşları arasındaydı

Adam: hele şükür uyan güzel uyanmış

Gökçe: sende kimsin ne istiyorsunuz benden

Adam: bir düşüneyim senden ne istiyorum acaba ne istiyorum ha buldum intikam istiyorum

Gökçe: ne intikamı be ben ne yaptım sana

Adam: sen değil baban yaptı

Gökçe: babam sana ne yapcak be

Adam: ha doğru sen olayi bilmiyorsun demi

Gökçe: ne olayı be ne saçmalıyorsun sen

Adam: dur ben sana anlatayım şimdi senin bu üvey baban varaya benim sevdiğim kadını benden aldı

Gökçe: ya bundan bana ne benim ne alakam var ben onların kızı bile değilm sen hazalı kaçacaksın beni değil şimdi bıraka beni

Adam: ha doğru siz karşmıştınız demi yada biri sizi değişti

Gökçe: ne saçmalıyorsun sen be

Adam: dur bak şimdi sana baştan alamıyorum sizin doğduğunuz gün senin o üvey baban sen ve hazalı değişti neden biliyormusun sırf Hazalı kurtarmak için sen ve hazlı değişti böylece Hazal kurtuldu

Gökçe: ne diyorsun be sen

Adam: diyorumki üvey baban sırf hazla acı çekmesin diye sizi değişti böylece babanın düşmanları seni hedefe aldı baban seni satıği Adam varaya o babanın düşmanıydı baban sırf kendi canını kurtarmak için seni satı ondan sora sana işkence etmesini sebebide o yudu yani sen bu hikayenin günah keçisi oldun Gökçe

Gökçe: şimdi her şeyi ögrediniz bende ne istiyorsunuz

Adam: çok basit bir cevabı var Gökçe sen ünlü Yıldırım Ailesini kızısın şimdi şöyle yapacağız ben şimdi aileni araycam para isteyecem seni anaca o şart ile veririm diyecem ama seni onlar yerine üvey babana verecem

Gökçe: neden sen daha demin onla düşmanım diyordun

Adam: bende seni aklı sandım bak bunda açıklıyorum şimdi ben seni üvey ailene verecem sonra diycemki onlar kızınız kaçırdı benden tabi öz ailen de oraya gidecek ama o süre zarfında üvey baban seni çoktan öldürmüş olcak öz ailende onu öldürecek böylece bir taşla üç kuş vuracam sen üvey ailen ve öz ailen

Gökçe: sen tabir psikopatsın

Adam: evet tam bir psikopatım şimdi sus ve uslu uslu otur

Diyip gitti bende ipleri çözmeye başladım üvey babam sayesinde bu konularda uzanan olmuştum artık çünki beni hem vuruyor ona karşı koycada bağlayıp iki katını yapıyordu sonra bende zor bela o iplerden kurtuluyordum şimdi işe yarayacağını kim bilirdi ve bitti ipleri açtım şimdi etrafa baktım bir cam vardı cami kıracak bir şeye ihtiyacım vardı sandalye ile kira bilirdim ama çok ses depodan çıkca bir oraman vardı orda sakalna bilirdim cami kırdım camdan atladım ve koşmaya başladım sürekli bir sağ bir sol gidiyordum ki beni bulmasınlar aranan bir saat geçti ben hala koşuyorum çok yorgunum içn dinlencek bir yere aradım göz önde durusam beni bula bilirlerdi en son bir göl kenarana geldim çok güzeldi otlar uzun ve kuru olduğu için beni göremezler yavaş yavaş yürüdüm otları ezmeye özen gösterdim dikkat çekmemesi için görünmeyceğimi anlyca uzdım hava karamak üzereydi ve benim gözlerim artık kazanıyordu daha fazla tutmadım uykuya teslim oldum

 

 

 

Yazarın anlatımı ile

Okul çıkış saati gelmişti bütün öğrenciler dağıliyordu poyaraz güneyi qlmisti Erdem ve gökçeyi bekliyordu her şeyden habersiz öğrenciler yavaş yavaş çıkıp gidiyordu ama gökçe hala yotu en son poyaraz fidanı gördü yanına giti

Poyraz: fidan Gökçe nerde

Fidan poyaraz abi gökçeyi sen almadımı

Poyraz; Fidan alsam sana sorarmıyım

Fidan: abi Gökçe bana oyel yazdı bak

Fidan elideki telefondan mesajlara girdi Fidan gökceye nerdesin sen ders çoktan başladı yazamis Gökçe 5 dk sonra cevap yazmış ben poyaraz abim ile eve geldim fidanda niye yazmıştı oda karnım ağrıyordu ondan sana haber vermedim kusura bakam Fidan sorun değil ama eşyaların burada oda bir ada çıkca unutum sende kalsın yarın alırım oda tamam demişti

Telefonu geri fidana verdim nerde bu kız nerde

Poyraz: Güney bir taksi çağır Erdem ile eve git ben gelecem

Güney: abi ne oluyor Gökçe nerde

Poyraz: bilmiyorum Güney kamera kayıtlarına bakcam sen Erdem ile eve git herkesi de eve çağir

Güney: tamam abi

Güney ile erdemi orda bırakıp okula girdim Müdür odasına gitim

Müdür: poyaraz bey bir sıktimi var

Poyraz: güvelik ve öğretmenleri çagir hemen

Müdür: ne oldu efedim

Poyraz: dedigimi yap ve bana kamera kayıtlarını aç

Müdür afti bende bakamaya başladım Gökçe lavaboya gidiyordu tam çıkarken biri arkadan yaklaşıp bez koklatıyordu ve Gökçe başlıyor sonra Adam gökçeyi alıp yangın merdivenine elini kolunu sallaya sallaya gidiyor gördüklerim ile sinirim tepeme çıktı

Poyraz: lan siz nasıl güvenliğiniz Adam kardeşimi elini kolunu sayarak kaçırmış

Güvenlik: Poyraz bey

Poyraz: lan hala Poyraz bey diyor sus yoksa elimden bir kaza çıkcak hadi bu iki salğı geçtim ya siz siz nasıl bana bilgi vermsiniz ben size boşamı para ödüyorum

Hiç biri bir şey diyemiyordu

Poyraz: dua edin kardeşime bir şey olmasın yoksa sizi maf ederim

Diyip çıktım eve doğru gidiyordum eve gelce araban indim kapıyı çaldım babam kapıyı açtı ben içeri girdim annem ağlıyordu yanma geldi

Leyla Hanım: poyaraz kardesin nerde nerde benim kızım

Poyraz sesini bile çıkmadı ne diyecekti sorumsuzluk yüzden kardeşimi kaçırmışlar nasil diyecek tam o sırada babamın telefonuna bir bildirim geldi babam baktı ve telefon elden düştü annem aldı baktı kızım diye bağırdı bende baktım Gökçe bir sandalyeye bağlı uyuyordu sonra bir bildirim daha geldi ayar kızını istiyorsan 20bin dolar hazırla yoksa kızın ölür yazıyordu babama mesaj oktum babam bana ne yapacağız der gibi baktı

Kenan bey: paryi verce gökceyi verecekleri ne malum

Poyraz: doğru ne yapacağız

Kenan bey: biliyorum oğlum verecem ama ya kızmi vermeseler ya bir şey yaparlarsa o zaman ne olcak ben ona bir şey olmasına dayanamam birdaha onu kaybedemem

Polat: baba ne yapacağız Gökçe o adamların elde daha fazla dayanmaz

Kenan bey: biliyorum oğlum

Kerim: baba bu işi bir tek kaan abim çözer

Kenan bey: haklısın ama kaan bizle komuşmuyor ki

Erdem: benle konuşuyor baba ben abimi ararım da ne diyecem

Güney:erdem haklı bizle konuşuyor ama ona Gökçe ile bir şey anltsak bile bu zamana kadar bana o nun hakda bir şey demeyin diyordu

Leyla Hanım: aryın bana verin ben konuşurum

Güney: anne

Leyla Hanım: arayın dedim sizin abiniz ise benim oğlum konuşmasa bile benle o benim oğlum Gökçe de onun öz kardeşi şimdi arayın

Güney telefondan abisini aradı kaan telefonu açmadı

Güney: açmıyor

Leyla hanim telefonu aldı tekrar kendi aradi yine açmadı bir daha aradı yine açmadı yine aradı bu sefer açtı

Kaan: lan Güney açmıyorsam bir işim var demi işlah önemli bir şeydir yoksa senin kafanı uçururum

Leyla hanim: her ne işin varsa kardeşinden önemli değil bence oğlum

Kaan : anne senmisin ne oldu kardeşime hangisi kerim Poyraz Polat Güney Erdem hangisi anne ne oldu söylesene

Leyla Hanım: oğlum kız kardeşin Gökçe o yok kaçırılmış

Kaan: o kız benim kardeşim değil bir daha da beni onun için meşgul etmeyin ve aramızda şimdi işim var

Leyla Hanım: ben seni böyle yetiştirmedim kaan o kız benim kızım ve senin kardeşin sen o kızın ne çektiğini biliyormusun ki kaan o kız beni. Kardeşim değil diyorsun kaan ben sana hiç yakıştıramadım oğlum Hazal yüzden onu suclayansin oğlum başkasını suçunu gökçeye yıkma

Kaan: bitimi şimdi işim var

Leyla Hanım: yazıklar olsun sana

Kaan telefonu kaptı Leyla Hanım yere yığıldı çunki son umdu kaan di ondan başka kimse gökçeyi kurtarmaz

Kenan bey: ben paryi hazırlıyorum yapcak bir şey yok sonra adama yazacam siz evden dışarı çıkmıyorsunuz

Kerim: bende geliyorum

Poyraz: bende

Polat: bende

Güney: bende

Kenan bey: hiç biriniz gelmiyorsunuz burda kalıyorsunuz ve benden haber bekleyin

Diyip gitti poyaraz sinirle salondaki sehpaya vurdu sonra bahçeye çıktı Leyla Hanım ağlamaktan maf olmuştu yavaş yavaş merdivenlerden gökçenin odasına gitti yatağına oturdu yastığını aldı kokusunu içine çekti mıs kokulum dedi ve yatağa uzadı

 

Poyaraz bahçede dört dönüyordu nasıl böyle bir şey olur kim gökçen ne ister diye düşünüyordu ama bulamıyorudu

 

Kerim : salona öylece yere bakıyordu ağlıyordu korkuyordu kardeşine bir şey olacak diye çok pişmandi ama ona yaklaşmıyordu o kadar laf atı ona ona bugün için sürpriz hazırlamıştı disarda bir yerde onun için bir parti düzenlemeşti herşey hazır ama parti kızı yoktu

 

Polat: odasında oturuyor hiç bir şey yapmiyordu zoruna gidende o kardeşi tanımadığı adamların elde ama o bir şey yapmıyordu ondan özür dileyeceksin af etmeyecekti biliyordu ama bıkmadan usanmadan hergün özür dileyecekti

 

Güney: odasini dagtmisti her yer her yerde en son yatağın köşesine oturdu ağlıyordu acaba canı yanıyormu aç mi susamış mıdır diye düşünüyor du ama sadece düşünüyordu bir şey gelmiyor çünkü

 

Erdem: erdem odasında ağlıyordu yatağına uzamış dualar ediyordu nolur bir şey olması ablam diye

 

Kenan bey: şirkete geldi parayı aldı çıktı bir saat oldu ama hala haber yok haber gelmesini belkiliyordu başka bir şey yok kaan en büyük oğlu odan böyle bir şey beklemiyordu her ne olursa olsun gelir derdi ama o yüz üstü bırakmıştı

 

 

evet arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik nasil olmuştu işlah sacam olmamıştır belki diğer bölüm bugün gelir ama gelmiyedebilir daha tam beli değil ama takip ediyp yorum yapmayı unutmayın sizi seviyorum

 

Bölüm : 25.12.2024 17:59 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...