O çok beklenen bölüm geldiii sizlere mükemmel bir mutlu aile tablosu bölümü yazdımm, iyi okumalarr.
***
13 Sene sonra-
"Kızım hadi geç kalacaksın okuluna, babanı da bekletiyorsun bak!" Dedi Ela, odasında hazırlanan kızına seslenerek.
"Tamam anneciğim birazdan geliyorum." Diye annesine seslendi küçük kız.
Güzelce odasında upuzun saçlarına bakıyor, ayna da kendisine kocaman gülümsüyordu. Annesinin ördüğü saçlarının ucuna Efe'nin en sevdiği tokadan taktı. Efe okuldan arkadaşıydı, onu sevdiğini söylemişti fakat Ece(kızın adı) bunun ne anlama geldiğini bilmediğinden annesine sormuştu annesi ise ona bunun daha yaşı için küçük olduğunu söylemiş arkadaş kalmak istediğini söylemesini istemişti kızından.
Ece'nin en sevdiği arkadaşı Efe'ydi onunla sohbet etmekten hoşlanıyordu. Onun için kelebekli tokasını takmıştı. Kendi etrafında bir kez daha döndükten sonra aşağı kahvaltı yapan annesi ve babasının yanına ilerledi.
Merdivenlerden aşağı inen kızını görünce Karan bey kocaman gülümseyip kollarını açtı, "Oyy prensesimm günaydın." Diyerek kızına kocaman sarıldı.
"Sana da günaydın babacımm." Dedi Ece de minnak kollarını babasına sararak. Ece henüz 7 yaşındaydı.
"Aaa kıskanıyorum ama!" Dedi Ela hanım yalandan bir üzüntüyle. "Kıskanma karıcım gel sende." Dedi Karan bey bir diğer kolunu da karısı için açarak. Üçü beraber kocaman sarılıyorlardı ki içeri hışımla 12 yaşında oğulları girmesiyle herkes irkildi.
"Bensiz sarılma partisi mi?!" Diyerek kollarını çekirdek ailesine sardı. Ne kadar mutlu ve huzurluydular...Eski günlerinden eser yoktu Ela'nın.
"Gel oğlum sensiz olur mu da eğer böyle kalırsak okula geç kalacaksınız." Dedi Ela hanım.
"Evet çocuklar karım haklı o yüzden hemen kahvaltılar yapılıyor okula gidiliyor."
"Tamam babacığım." Dedi Ece. Babası kızının tokasına uzunca baktı ve kaşlarını çatarak, "Kızım sürekli kelebekli tokanı takıyorsun çok sevdin herhalde." Diyince babası, elini ağzıyla kapatıp kıs kıs gülmeye başladı Ece. "Hı hı çok seviyorum babacığım." Dedi Ece annesine de gizli bakışlar atarken.
"Hm siz bir işler mi karıştırıyorsunuz anne kız bakayım he." Deyince Karan bey oğlu Cihan lafa atladı, "Ben biliyorum baba sınıflarında Efe diye biri var onun için takıyor!" Diye ispiyonladı.
"Ya niye söylüyorsun Cihan!" Diye sitem etti Ece. Omuzlarını yukarı aşağı kaldırıp gülümsedi Cihan.
"Çok ayıp Cihan kardeşini neden ispiyonluyorsun bakayım." Dedi Ela.
"Ya banane banane o çocuğu gözüm tutmadı zaten."
"Aaa bak bak laflara sen!" Dedi Ela hayret ederek, Karan lafa girdi. "Siz üçünüz birlik olup ne sakladınız benden bakayım, hem Efe mi ne zırtsa artık tanışalım bakalım." Dedi Karan. Ela gözlerini belertip ayıp ayıp dercesine baktı.
Tavrını değiştirip yalan bir kızmayla, "Bir daha ispiyonculuk yapma Cihancığım." Dedi sonrasında oğlunun kulağına eğilip. "Aferin,, böyle devam et her şeyi anlat bana." Diye fısıldadı.
Bol gülüşmeli ve kahkahalı bir kahvaltıdan sonra çocuklar okula gitti. Karan bey ise bugün izin almıştı karısının doğum günüydü bugün, sürpriz yapacaktı.
"Kocacığım sen neden işe gitmedin." Dedi Ela kollarını kocasının omuzlarına sararak.
Sahte bir soğuk yapması gerekiyordu Karan'ın Ela'nın sürprizi anlamaması için. Karısının yaptığı cilveye dayanmaya çalışarak cevapladı. "Bugün dışarda bir kaç işim var, toplantı olacak o yüzden işe gitmedim. Ayrıca bugün eve geç gelebilirim bekleme beni yat uyu." Dedi Karan içi sızlıyordu karısına bu yalanları söylerken. Anında yüzü düştü Ela'nın beklemiyordu böyle soğuk bir tavrı. Biraz daha sırnaşmaya çalıştı fakat izin vermedi Karan. "Geç kalmadan gideyim." Diyerek kapıya ilerledi. Elleri havada asılı kaldı Ela'nın gözleri dolmuştu. Az önce gülüşüyorlardı, numara mı yapmıştı neden bir anda soğuk yaptığını anlayamamıştı.
Aniden midesi bulandı Ela'nın evde tek o vardı bugün hizmetçiler market alışverişine çıkmışlardı. Eli ile ağzını tutup lavaboya koştu Ela, öğürüyordu. Klozetin yakınına eğilip öğürmeye başladı. Midesinde ne varsa çıkarmıştı. Bir yandan kusuyor bir yanda da ağlıyordu. Her şey üst üste gelmişti.
Midesini rahatlattıktan sonra elini yüzünü yıkadı, bir bardak su içti. Şu anda ihtiyacı olan kişi Işıl'dı telefonunu eline alıp Işıl'ı aradı. Buraya gelmesini biraz dertleşmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
***
Zilin çalmasıyla ağlamayı bir kenara bırakıp peçetesiyle sümüklerini sildi Ela. Ayağa kalkıp kapıyı açtı. "Hoş geldin canım." Dedi Ela bitkin bir sesle. "Kızım! Ne oldu sana bu halin ne?"
"Yok bir şey Işıl geç içeriye orada konuşalım." Dedi Ela.
"Çabuk anlatıyorsun Karan'la mı kavga ettiniz.?" Dedi Işıl, ikisi de bir koltuğa yerleşti. "Yok kavga etmedik ama bilmiyorum nedenini bugün bana soğuk yaptı başta iiydi çocuklar bir gitti puf! Eski Karan da gitti sanki."
"Kuzum emin misin? Karan'ı biliyoruz neden soğuk yapmış olabilir ki?"
"Ya zaten doğum günümü de unuttu.."Diye kendi kendine sessizce fısıldadı Ela. Işıl bunu duymuştu gülmemek için kendini tuttu.
"O değil de sende başka bir şey var sanki.." Devam etti. "Çıkar ağzından baklayı bakayım!"
"Ya söyleyeceğim ama kimseye bir şey deme telaş etmesinler."
"Kızım çatlatmasana."
"Ya kustum ben ama bir anda nedensizce.."
"Kızım yoksa sen..."
"Bilmiyorum Işıl ben..Emin değilim bile."
"Ne şaka dimi? Doğurmayacak mısın? Çıldırma!"
"Ya ama Karan böyleyken."
"Kızım saçmalama ya biraz bekle gözlemle hemen karar verme."
"Peki.." Devam etti Ela "ne yapacağız."
"Dur bende test vardı." Diye çantasından hamilelik testi çıkardı Işıl.
"OHA IŞIl! Senin çantanda ne işi var bunun."
"Ya boşver onu bana lazımdı bir şey için."
"Yoksa sen de mi?"
"E-Evet."
OHAA! KIZIM SİZ ABİMLE NE YAPIYORSUNUZ YA TARAMALI GİBİ BİR RAHAT DURMUYORSUNUZ."
"Kız sus bağırma ya utanıyorum."
"Neyse ver şu testi de yapayım."
Ela ve Işıl lavaboya gidip testi yaparlar.
3 Saat sonra
"E bu hala olmadı?" Dedi Ela elinde ki çubuğa bakarak.
"Az dayan şimdiye olur!"
"Öff daha ne kadar bekleyeceğiz?"
"Sen istersen bir şeyler ye ben bakayım."
"Tamam iyi olur valla."
Ela yemek yemeye gider, Işıl ise hemen Karan'ı arar.
"Alo Karan."
"Alo Işıl bir sorun mu var?"
"Var hem de çok büyük! Sen sabah ne dedin bu kıza yanındayım şimdi hüngür hüngür ağlıyordu."
"NE? Şaka mı yapıyorsun?"
"Hayır salak, kıza ne kadar soğuk yaptıysan kaçmayı bile düşündü."
"Ben..Tahmin edememiştim sadece bana yakınlaşmaya çalıştığında geri kaçtım."
"Ah! Gerçekten tam bir safsın temas bağımlısı bir kıza yaptın bunu."
"Ah bu tamamen aklımdan çıkmıştı."
"Tamam her şey kontrol altında işini çabuk halledip karının yanına gel."
"Tamam, sağol."
-Dıt-Dıt-Dıt-
Konuşması bitince Işıl çubuğa baktı çift çizgiydi...Tahmin ettikleri gibi Ela hamileydi hem de üçüncü çocuklarına...
Bu güzel haberi Ela'ya vermeye gitti.
***
Karan
Ela'nın duygusal birisi olduğunu biliyordum fakat bu kadar olduğunu tahmin edememiştim.
Eve gidince bakalım beni ne karşılayacaktı?
Eminim ki, doğum gününü unuttuğumu sanıp çıldıracaktır.
Bu ne kadar işime gelir bilemiyorum, sinirden çıldırmış bir Ela...
Ov! Sanırım pek de iyi değil.
En azından ona yapacağımız sürprizi görünce çok sevinecektir. Benim meleğim her şeyin en iyisini ve güzelini hak ediyordu.
Onun için ona gerçekten güzel bir hediye vermeliydim. Aklımda güzel bir fikir vardı.
Çok yakında araba ehliyeti alacaktı onun için kırmızı bir Porsche alabilirdim. Onun dışında onun için manevi değeri olduğunu bildiğim bir şey var. Kelebekli toka...
Onu küçükken kaybettiğini sanmıştı fakat aslında ben alıp saklamıştım. Saçlarının o mis kokusu tokaya sinmişti... Onun için değerli olduğunu bildiğimden ona geri verecektim.
Yani en azından okul zamanları tokayı kimseye vermediğine göre değerli bir şey olmalıydı...
Her daim açık havaları sevdiğini bildiğimden pastayı güzel bir sahile sıfır restoranda keseceğiz, tüm herkesle beraber.
Ardından onu çok sevdiği bir yere götürecektim. Lunaparka ve sadece hediyelerim bununla kalmayacaktı. Güzel bir tatil ayarlamıştım, dört kişilik.
***
Tüm hazırlıklar tamamdı, şimdi eve gidip Ela'yı kandırmam gerekiyordu...
Ela
Hamileydim fakat bilin bakalım kim eksik Karan.
Hala yoktu... Neredeydi?
Acaba aldatıyor muydu?
Of of.
*
Kapının çalması ile şişmiş gözlerle kapıyı açtım. Karan gelmişti, yüzüne dahi bakmadan salona ilerledim.
Yaşlılık ne kötüydü.. Doğum günümü unutmuştu.
Salona geçip televizyon açtım, yanıma geldi kapının ardından, "Hadi hazırlanan Baranlara gideceğiz. "
"İstemiyorum."
"Sormadım Ela gideceğiz dedim! "
"Ben de istemiyorum dedim Karan! "
Dedim ayağa kalkıp ona bağırarak, gözlerim dolmuştu ne de sulu göz olmuştum.
Yanıma yaklaştı aramızda az bir mesela kaldı, "Yavrum hadi zorlama. "
Yanağımdan öptü, araba da bekleyeceğini söyleyerek gitti.
Anlamamıştı Ela Karan'ın bu hallerini, çocuklar aklına düştü.
Çocukları okuldan almadı!
Üzerine bir ceket geçirip arabaya koştu, "KARAN! Çocuklar? " Dedi Ela
"Baranlarda, çok özlemişler dayılarını gitmek istediler hadi bin. "
Başka bir şey demedim bindim.
***
Yazar
Ela dayanamamış uyuya kalmıştı, plan tıkır tıkır işliyordu...
Sonunda restorana varmışlardı, KARAN sessizce arabadan indi inmeden önce Ela'yı uyandırmayı unutmamıştı.
Ela
Yavaş yavaş açıldı gözlerim, neredeydik.
Denize yakın bir yerde araba park edilmişti. İyi de neden buradaydık?
Sanırım Karan biraz hava almak istemişti.
Arabadan inerek ilerlemeye başladım, bir restoran vardı aklımda hayal kurdum benim için burda bir parti olsaydı.
Acıkmıştım doğrusu adımlarımı restorana çevirdim.
Kapıdan adımımı atmamla beraber konfetiler patladı, alkışlar ve uğultular başladı.
Ne olduğunu anlayamamıştım ilk başta etraf çok kalabalıktı ve başım dönüyordu. Tutunacak bir yer aradım gözlerin Karan'ı buldu o da anlamıştı bir şey olduğunu hemen beline yapıştı. Hafiften gözüm kararmıştı yalnızca.
Tüm sesler sustu, "Ela? İyi misin! "
"İ-iyiyim başım döndü yalnızca. " Dedim.
Meğer en başından beri plan varmış, unutmamış.
Kafamı kaldırıp aniden dudaklarına yapıştım Karan'ın sonrasın da baktım ı durmak bilmiyor ben durdum diğer kişilere sarıldım.
Sanırım Karan'a yetmemişti beni kenara çekti.
"İyi doğdun güzelim.. "
"Teşekkürler Karan.. iyi ki varsın. "
"Pastayı keselim Sonra hediyeleri vereceğim."
"Ya ne gerek vardı-"
"Şşt konu sensen gerek var güzelim. "
"Emin ol hediyesi olan tek sen değilsin. "
"O ne demek? "
"Aa hadi gelsenize! " Işıl'ın bize seslenmesi ile O tarafa ilerlemeye başladım.
***
Parti mükemmel geçmişti, Karan bana kırmızı bir Porsche ve O bilekliği vermişti.
Şimdi de lunaparka doğru ilerliyorduk.
***
Tüm araçlara bindik oldukça da eğlenmiştik. Sıra dönme dolaba gelmişti... Sorun şu ki Karan yükseklikten korkuyordu, zar zır ilan ettim onu bindirdim.
En tepeye çıkana kadar hiç konuşmadık Karan yarı bana sarılmış gözlerini de kapamıştı.
Dönme dolap en tepe de durunca kaşlarım çatıldı, bu bir Romantik film miydi? Evlenme teklifi mi gelecekti? E ama biz zaten evliyiz.
Karan'a döndüm.
"Güzelim aslında hediyelerim bununla sınırlı kalmadı, senin O çok istediğin tatili ayarladım 4 kişilik.. " Dedi Karan sevinçle bende ona döndüm-Ne kadar dönebilirsem. -Karnımı tutarak "Çok mutluyum fakat eksik randevu yaptırmışsın Karan biz artık 5 kişiyiz. "
O an Karan'ın sevincini görmeniz lazımdı, öyle ki sanki ilk defa baba oluyormuş gibi davranmıştı...
Ve ben bir kez daha iyi anlamıştım doğru kişi ile evlendiğimi...
Kestik
Up uzun bir bölümm
Diğer özel bölüm de olsun mu sizceee
Kendinize iyi bakınnn
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
177.23k Okunma |
9.96k Oy |
0 Takip |
46 Bölümlü Kitap |