44. Bölüm

Gerçek Ailem 44💔

SadeceEla
gogirll

Hello yeni bölümle herke selamlarr

Hazır olun finale yakınızzz

***

Yazar

"ULA Sen kim oluyorsun da benim yeğenimi vurmaya kalkışıyorsun Ha!"

Kapı kırılarak açılmış sağ elinde tabanca ile Ahmet (dedeleri) ağa girmişti içeri. Tam Ateş Baran'ı vuracakken çevik bir hareketle o vurmuştu. Yerden doğrulan Baran hem şok hem de hayranlık içeren bakışlarını dedesinden gizleyememişti.

"Ula eşek ben olmasan vurulacak mıydın?" Dedi kalkmasına yardım ederken, eli yüzü kan içinde kalmıştı Baran'ın. Burnunda ki kanı silip etrafa bakış attı "Öyle olacaktı sanırım be dede." Aralarında gülüşmüşlerdi. "Tamam sen git dinlen sonra da Ela'nın yanına ben buraları halledeceğim." Dedi elini Baran'ın omzuna koyup. "Nasıl olacak dede başını belaya bulaştırma bırak biz hallederiz." Kafasına doğru şamar attı. "Sen beni mi küçümsüyorsun lan hadi daha çok iş var yürü!" Dedi.

Yalnızca kafasını sallayarak dışarı çıktı Baran tek önemsediği Işıl ve Ela idi söylediğine göre bir kafede bekliyordu.

Şimdi ona haber veremden hastaneye gitse azar yerdi biliyordu Baran tek çare Işıl'ı da alıp gitmenin olduğunu düşündü.

Işıl

Neredeydi bu adam? Üç saat olmuştu hala bir haber alamamıştım. Başına bir şey mi gelmişti acaba? Telaştan ayağa kalkıp yüzüncü kez kafede turlamaya başladım. Herhangi bir tehlike olur diye kafeyi kapattırmıştı. Ne deli adam ama...

Hem deli hem de açık sözlü bir aşık!

Ah bu da doğruydu...İlk başlardan bir şey hissetmemiştim fakat sonrasında ne olduysa...Beni kendisine bağlamayı başarmıştı onu merak ediyor, özlüyor ve endişeleniyordum.

Kafenin kapısının açılma çanları duyulunca heyecanla oraya döndüm fakat heyecanım sönerek dehşete ve endişeye dönüştü. Yüzü gözü kan içerisindeydi berbattı. Ona doğru ilerleyerek patlamış dudağına dokundum, "Sana ne oldu böyle Baran?" Sesim hem sitemli hem de endişeli çıkmıştı. Ben daha onu tam inceleyemeden bileğimden tutup beni oturtturdu kendi gibi. "İyiyim...Merak etme yalnızca bazı şeyler yaşandı..ve bu sıyrıklar o yüzden endişelenme." Dedi. "Ne ne demek endişeleneme Baran? Burada neredeyse patlayacaktım! Sana bir şey oldu oldu düşüncesi beni bitirdi!" Yüzüne baktığımda sırıtıyordu daha da sinirlenerek "Nasıl gülüyorsun! Sana inanamıyorum senin için ne kadar endişelendiğimin farkında mısın? Ödüm koptu burada sana bir şey olsaydı ben ne yapardım..." Dedim sonlara doğru gözüm dolmuş başım eğilmişti.

O ise tüm dediklerimi cevapsız bırakarak beni kendine çekmeyi tercih etti. Yüzlerimiz yakındı fakat bu beni pek ilgilendirmiyordu.

Yalana bak yanakları kızarıp kalbinin atış hızı artan da kim öyleyse?

Kafamı 'ben ne diyorum sen ne yapıyorsun' Dercesine sallayıp kaşlarımı çattım. "Hala bu durumla dalga geçebiliyorsun ya sana inanamıyorum azıcık olsa da empati kurmayı düşünsene be adam!-" Konuşmaya devam edemememin nedeni dudağıma değen yumuşak dudaklardı. Hiç konuşmamamı istiyor gibiydi, durmuyordu fazla dayanamayıp karşılık verdim...

(Ana karakterlerden önce öpüştüler ya kjdsdsadnsj)

***

Ela

'Ah, kafamda ki bu ağrı da ne?' Falan demeyeceğim çünkü artık alışkınım yine bir sebepten bayılmıştım. Çokta uğraşmadan açtım gözlerimi yanımda Karan vardı. Hatırlayamıyordum en son ne oldu beynim artık dolup taşıyordu. "Güzelim...İyi misin?" Diye sordu Karan. "İyiyim ama...ne oldu?" Diye sordum aklımda tek arabada olduğumuz vardı. "Nasıl yani? Hatırlamıyor musun?" Dedi hem endişe hem de sevinçle. "Evet de oldu seni böyle sevindirecek." Deyince duraksadı, "Beni mutlu etmedi...Ama hatırlamaman daha iyi bence." Dedi, daha çok merak ettim.

"En son sen beni kurtarmıştın...Sen, Ömer...Baran!" Yüzüm havaya kalktı silah sesini yeniden duydum sanki. "Ela! Hatırladın mı?" Dedi endişe ile. "E-Evet." Dedim korku ile. Ona döndüm. "Baran nerede?" Korka korka sorduğum o soruya karşılık yanıt alamamıştım. "Bende bilmiyorum telefonlarını açmıyor şarjı bitmiş olmalı-"

"U-ulaşa -mıyor musun?" Dedim dolu gözlerle. Elimi kavrayıp," Yavrum dedim ya şarjı bitmi-"

"YALAN SÖYLEME!" Ondan uzaklaşarak ayağa kalktım. "NEREDE BARAN ABİM?" O da yağa kalkmıştı berbat gözüküyordu üzgündü. "Ela bak sakin ol güzelim..." Elime makası alıp boynuma götürünce duraksadı. "SAKIN BİR ADIM DAHA ATMA!" İçeriye hemşireler de gelmişti. "Ela DUR yapma sakin ol bak yaşıyor Baran Ela..." İçeriye annemlerin de gelmesiyle sesler iyice uğultuya dönüşmüştü. Odanın bir tarafında ben elimde makas intihar edecekken kadar delice şekilde duruyor kriz geçiriyor karşımda ise tüm sevdiklerim bir kişi hariç beni durdurmaya ve ikna etmeye çalışıyordu.

Geldiğim noktaya bakar mısınız? İlk geldiğimde bu aileye cenneti bulduğumu sanardım artık hayatımın düzeleceğini falan fakat daha berbat olması dışında sorun yoktu. Ben kimdim? Onlara ne yapmıştım da benden bu kadar nefret ediyor? Ve öldürmek istiyorlardı.

Birilerini arıyorlardı emin değildim kimdi fakat sanki onun sesini duymuş gibiydim. Durdum ve Karana baktım benim ciddiyetimle herkes susmuştu. Hopörlere aldı Karan.

-"Alo Baran?"

-"Karan bir sorun mu var? Ve acil mi? Acil değilse şuan müsait değilim-"

-"Ela kriz geçiriyor öldüğünü sandı intihara kalkıştı ikna edemedik."

Telefondan ses gelmez oldu sustu tüm dünya, duymuştum sesini Baran dı o.

-"Ne?"

-"Seni duydu ama yine de gelsen iyi olur."

-"Dıt-Dıt-Dıt"

"Y-Yalan" Ağzımdan çıkan tek şey bu olmuştu. "YALAN SÖYLÜYORSUNUZ O ÖLDÜ!" Ağlayıp bağırmaya başladım Karan artık canına tak etmiş gibi yanıma ulaştı ben daha ne olduğunu anlamadan elimden makası çekip aldı ve arkamda yerini aldı. Kolları ile belimi sarıp zapt etmeye çalışıyordu beni saçlarımı öpüp teselli veriyordu. "Şşt Ela geçti sakin ol..."

Kapının ani şekilde açılmasıyla bakışlar orya döndü gelmişti... Yavaş yavaş durdum karşımdaydı yaraları vardı ama pansuma yapılmıştı dimdik dolu gözlerle bakıyordu bana. "Abi." Cılızdı sesim zaten bu saatten sonra nasıl güçlü çıkardı ki...

Ona doğru koşup heybetli bedenine sarıldım. "Güzelim..." Dedi o da saçlarımdan öperken. Ağlamaya başladım her şey için yaşadıklarım için dünyanın bu kadar acımasız olduğu için ve istediğim için.

"Geçti artık Ela biz buradayız." Diyen annemdi o da çökmüş haldeydi bitikti. Tüm aile sarıldık Karan da dahilinde bir kafa gördüm arkada çok tanıdıktı..."Işıl tanıştırayım meşhur Ela." Dedi Baran abim o anda kafamda çaktı şimşekler o gün kurtardığım kızdı o...

"Sen" Dedim ayrılarak, "Ben sana bir iyilik borcum vardı hayatımı kurtarmıştın bende onu ödedim." Dedi gülümseyerek bende ona gülümseyerek sarıldım. "Teşekkür ederim..." "Her şey için"

O aklıma ateş düştü Baran buradaysa o ölmüştü fakat şimdi sorupta ortam bozulsun istemiyordum...O yüzden görmezden gelmeyi seçtim. Yine, yine ve yine

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 12.01.2025 18:17 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...