3. Bölüm

3. Bölüm

🌺
geceninhanimii

Berbat geçen bir günün sonunda çalan çıkış ziliyle acele etmeden defter ve kitaplarımı toplayarak çantama koydum. Herkes sınıftan çıktıktan sonra çantamı omzuma takarak boşalmış olan okul koridorunda ıslık çalarak ilerledim. Acelem yoktu, hedefim olan Ahu okul kapısının az ilerisinde beni bekliyordu.

Yarın futbol ve basketbol takımlarının maçları vardı ve her maçtan önce iki okul mutlaka birbirine girerdi. Ahu'yu aramama gerek yoktu çünkü onu okulun önünde diğer tüm öğrencilerle birlikte bulacağımı biliyordum. Okul kapısından çıktığımda az ileride toplanan kalabalığa bakarak alayla gülümsemeden edemedim. O tarafa doğru ilerleyerek kaldırımda duran bankın üstüne çıkarak gözümü insanların üzerinde gezdirdim. Ahu'yu Metehan'ın arkasında alayla diğer okulun öğrencilerine bakarken gördüm.

Metehan ve Cengizhan hararetli bir tartışmanın içindeydiler. Metehan da Cengizhan da beşer kişilik bir grubun parçasıydı. İki grup birbirlerine öldürecek gibi bakıp laf atarken arkadaki öğrenciler de onlardan geri kalmıyor ve karşı okulun öğrencilerine laf atıyorlardı. Etrafta aşırı yoğun bir ses gürültüsü vardı. Banktan inerek omzumdaki çantayı az önce bastığım yere koydum ve ellerimi ağzıma götürdüm.

Abimin kendi döneminde yaptığı bazı şeyler efsaneleşmiş ve benim dönemime kadar dillerde dolanmaya devam etmişti. Bu efsaneleşmiş hareketlerinden biri de çaldığı ıslıklardı. O kadar güçlü ıslıklar çalardı ki dört sokak öt

eden çaldığı ıslığı duyabilirdiniz.

Ali Ata'nın ıslığı demek kavga var, birileri feci şekilde dayak yiyecek demekti. Ve ne kadar şanslıyım ki benim ciğerlerim de abim gibi güçlüydü. Ali Ata o meşhur ıslığı çalmayı bana da öğretmişti.

Ve ben de tam şu anda insanların susturmak için o ıslığı çaldım.

Çaldığım ıslık tüm sesleri yararak insanlara ulaştığında bir anda herkes susarak ıslığı çalan kişiyi aramaya başlamıştı. Tüm gözler üstümde toplandığında ıslığın gürültüsüne rağmen çoğu kişinin ıslığı ilk duyduğu an Ali Ata dediklerini duyabilmiştim. En sonunda herkesin bana baktığına emin olduğumda ıslığı çalmayı sonlandırdım ve karşımda duran öğrencilere doğru ilerlemeye başladım.

Üstlerine yürüdüğüm için önümdeki kişiler yana çekilerek bana yolu açtıklarında çemberin ortasında duran Metehan ve Cengizhan'a ulaşabilmiştim. İkili dikkatle bana bakıyordu.

Canlarım, mevzu sizinle değil az kenara çekilin.

Gülümseyerek Ahu'nun gözlerinin içine bakarak sağ kolumu kaldırıp gömleğin kolunu dirseğime kadar kıvırmaya başladım. Bu hareket de abimden kalmaydı. Meydan dayağı atmadan önce gömleğin kollarını dirseklere kadar katlamak babamdan abime şimdi abimden de bana geçmişti.

"Ahu'cuğum seninle kapanmamış bir hesabımız vardı, onu kapatmaya geldim." Metehan arkasındaki kişiyle konuştuğumu anladığında yana çekildi ve böylece Ahu'yla aramda kimse kalmadı.

"Ne saçmalıyorsun sen be!" Sağ kolumla işim bitince sol kolumu kaldırdım ve o kolumu da dirseğime kadar katlamaya başladım.

"Çok ayıp ama yoksa bilmiyor muydun? Eğer bir şey yapmaya karar vermişsen onun sonuçlarına da katlanman gerekiyor. Sen bana iftira attın ve bunun sonucu olarak tam şu an benden güzel bir meydan dayağı yiyeceksin." Yavaşça yürüterek Ahu'nun tam önünde durduğumda bana alayla gülümsediğini gördüm.

Beni ciddiye almıyor, küçük görüyordu çünkü beni tanımıyordu. Bu semtte herkes herkesi tanırdı çünkü ya biriyle sırt sırta verip kavga ederdin ya da onu karşına alıp kavga ederdin. Eğer birini tanımıyorsan bu kişiyle hiç kavgaya girmemişsin demektir.

Ahu'nun ikiz kuzenleri Ceren ile Cemre öne çıkarak Ahu'yla arama girdiklerinde tek kaşımı kaldırarak onlara baktım. Ceren ve Cemre Ahu'nun aksine kavga edebilen insanlardı. Abimin mekanında ders aldıklarını biliyordum ve birkaç kavgada denk geldiğim kadarıyla sağlam kızlardı. Bu yüzden kendilerine de güvenleri tamdı.

"Bak tatlım sanırım kiminle konuştuğunun farkında değilsin, kim olduğunu da bilmiyorum. Belli ki buralarsa yenisin ama dikkat et. Ayağımın altına almayayım seni." Ceren'e dönerek alayla gülmeden edemedim.

"Bak canım mevzum sizinle değil, bana bulaşan kuzeninizle. Yaptığı şeyin bedelini ödeyecek. Ha siz derseniz biz de dayak istiyoruz peki. Aradan sizi de çıkartırım." Ceren ve Cemre önce birbirlerine bakmış daha sonra da kahkaha atmaya başlamışlardı. Aslında çevredeki herkes gülmeye başlamıştı.

Tüm bu tantanadan sıkılmaya başladığıma karar verdiğimde en iyi şeyin göstermek olduğuna emin oldum ve sağ elimi yumruk yapıp Ceren'in burnuna indirdim. Ceren burnunu tutarak dizlerinin üstüne çöktüğünde burnundan akan kan parmaklarından sızıp asfalta damlıyordu. Birkaç kızın çığlığı dışında etrafı ölüm sessizliği kaplamıştı. Cemre elini kaldırarak bana tokat atmak istediğimde elini yutarak yüzlerimizi aynı hizaya getirdim ve herkesin duyabileceği şekilde konuştum.

"Ben yeni gelmedim canım. Ata'lar her zaman buradaydı!"

Bölüm : 18.12.2024 12:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...