91. Bölüm

48°Özel Oda°

☆Evosss☆
esmeryazarrrr

Birazcık bölüm gecikti ama sonuçta sizde sınırı geç aştınız. Bu yüzden beni affedebilirsiniz bence

 

SİNİR: 32 OY/ 55 YORUM

​​​​

ÖPTÜM, KAÇMIŞ, BAYYYYY

 

Eve girdiğimde başta Koray'ın konuşulacağını düşünmüştüm bunu düşünmekte de haklıydım ama annem sanki Mourir'in söylediklerini duymamış gibi davrandı ki bu benim işime geliyordu.

 

Günü mutlu bitirmek istiyorum.

 

"Ne zaman geliyorlar ona göre hazırlık yapalım." diye bana bakan anneme dönüp "Ona kalsa bugün nikahı da kıyardık" diye alay ettiğimde annem bugün ilk defa güldü.

 

"Biraz üstüne gittim ama sadece sen mutlu ol istiyorum."

 

Biraz olduğuna emin miyiz annecim demek isterdim.

 

Anneme sarıldıktan sonra Hazar koşup bana sarıldı ve ağlayarak "Aşkum ben gidiyorum eve yarın sen gel" dedi ve tekrar abimin kollarına koştu.

 

"Bende uyuyorum o zaman" dedim ve yavaş adımlarla odama doğru yürümeye başladım. "Sabah erken kalkıcaksın unutma" diye kimden geldiği belirsiz bir sesten sonra odama girip kapıyı kapattım.

 

Mourir'i görmek için balkona koştuğum da arkadan biri bana sarıldığında çığlık atmaktan son anda vazgeçtim.

 

Mourir beni kucağına alırken "Bugün kalkıp gitmeme çok az kalmıştı ve gitseydim seni de kaçırırdım."

Ben gülmeye başladığımda beni yatağa oyuncak bebek gibi fırlatıp "diyorum ki, yarın gelip nikah mı kıysak" deyip üstüme eğildi.

 

Onu üstümden itip doğrulduktan sonra kucağına oturdum.

"Çok korkmuştum ve abim olmasa kavga daha da büyürdü."

"Seni kaçırırdım" dedikten sonra boynumu öptü.

 

Koridorda ayak sesleri geldiğinde Mourir beni itip kendini yere attı ve ben ayağımla itekleyerek onu yatağımın altına soktum.

 

Aynı anda kapı açıldığında Annem girdi.

 

"O adamı seviyorum hatta oğlum olarak görüyorum ama evlenmenizi istemiyorum."

O aniden konuya girmişken ben korkuyla ayan kalbimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

 

Yatağa oturmadan ışığı açtı ve yavaş adımlarla yatağın etrafından döndüğünde önüne geçip "Anne Mourir iyi biri" dedim ve omuzlarından tutarak yatağa oturttum.

"Aman ne iyi biri, canı sıkıldığında adam öldüren harika bir adam"

 

Annemin bugün nefret edesi tutmuş belli ki

 

Tekrar ellerimi tutup saçlarımı kulağımın arkasına yerleştirdi. "Mutlu olmanı istiyorum" dedi gülümseyerek.

 

Sonra tekrar ayağa kalkıp oda da dolaştı.

 

Mourir'in boyu uzun benim yatağımın altından görünür yani şuan mutlaka ayağı bir yerden görünüyordur ve ben yataktan düşmekten korktuğum için yatağım yere çok yakındı bu da Mourir'in ayaklarını kendine çekmesini engellemiş olmalı.

 

Annem "Ecrin iyi biri onunla da aranı düzelt" diye söylenip camı kapattı ve ben yatağın altında ki hareketliliği hissediyordum.

 

Mourir'i bir daha asla odama almam bak cidden almam her aldığımda biri gelip bana konuşma yapıyor.

 

Ben telaşla annemi yataktan uzaklaştırırken kolunu kolumdan çekip "Maya ne bu acele" dedi ve gidip tekrar yatağa oturdu.

 

Hissedecek, mutlaka hisseder.

 

Hayır, annecim amacın ne? Ne bekliyorsun?

 

Hayır, git adamı dolaba sok niye onun yarısına gelmeyen bir yatağın altına sokuyorsun.!

 

Ayaklarımı salladım telaşla, oflayıp durdum ve odayı izlemekten başka bir şey yapmadan dakikalarca öyle durdurduktan sonra "Uykum var anne" diye söylenmeye başladığımda ayağa kalkıp yanıma geldi sonra yanımdan geçip ışığı kapattı.

 

"Bugün beraber yatalım mı kızım" derken cevabımı beklemeden yatağa gitti.

 

Anlamadım?!

 

Annem gerçek bir kaynana modeli demiştim.

 

Mourir ile evlenirsem gelip aramıza yatma ihtimali de var artık ve Mourir yatağın altında BOĞULMUŞTUR!!

 

Annem'e şuan yatmayalım diyebilirim ama bu bir işe yaramayacağı için kendimi daha fazla yormadan "Özür dilerim" diye bağırdım annem anlamasa da Mourir bunun onun için olduğunu anlamıştır.

 

Başka çarem kalmadı, umarım yaşarsın sevgilim.

 

Annem de muhtemelen babam Ankara'ya gittiği için burada kalıyordur ve annem en ufak seste uyanır Mourir oradan nasıl çıkacak hiç bir fikrim yok.

 

Annem de en ufak sese telaşla uyanan biri, en kısık sesinle yanına gidip onu çağırsan bile korkuyla gözlerini açıp "Ne oldu" diye çığlık atıp endişelenen biri... Mourir gazan mübarek olsun.

 

 

 

🌺🌺🌺

 

Sabah kalktığımda annem yanımda yoktu ve ilk yaptığım yatağın altına eğilip Mourir'e bakmak oldu.

 

Benim on bir civarı uyandığımı düşünürsek Mourir'in hâlâ yatağın altında olduğunu düşünmek saçma ama en azından ölmediğini biliyorum.

 

Yatağın altı boş olduğundan derin bir nefes alıp ayağa kalktım.

 

Banyoya girdim ılık bir duştan sonra odama girdiğimde Hazar oyuncaklarını getirip yatağımın üstünde arabaları kavga ettiriyordu.

 

"Aşkum bugün bana sen bakacakmışsın babam annemi alıp bir yere götürdü. Gel gell naz yapma oyun oynak"

 

Abim? Clara'yı? Bir yere götürdü? Ayy düşündüğü şey olmasın.

 

Eğer Hazar'ı gönderip yalnız kalmışlarsa, yok yok kötü düşünemem, fesatlık yok.

Clara da izin vermez ki

 

Yani küçük çocuklarını gönderip baş başa ne yapabilirler en fazla film izlerler fesat düşünmeyelim. 365 gün izlediklerini düşünün. Ay tamam ben düşünmemem gerekiyor düşündükçe aklıma daha farklı, yaratıcı fikirler geliyor.

 

Yaaa off kardeş geliyor Hazar'a off!! Kesin ama kesin bu yüzden Hazar'ı göndermişler.

 

Ben hafızamı kaybettiğim hafta abim Clara'nın yanından bir dakika ayrılmayıp ona bakmıştı ki Büşra olayından sonra Clara'nın her istediğini yapıyor herkesin hayalinde ki koca adayına dönüşmüştü.

 

Abim diye demiyorum ne kadar arada şerefsiz de olsa kalbi temizdir ve masum birinin kalbini kırmamak için elinden geleni yapar.

 

Ama kalkıp da hemen yeni çocuk yapmaya çalışmak nedir

 

Rahatsız mı etsem.

 

Hani sürekli arayıp anlarını mahvetsem fena olmaz.

 

"Hazar anneyle babayı arayalım mı?"

Hazar, abim gibi gözlerini kısıp bana baktı ve tekrar oyuncaklarına dönerken "Babam, halana söyle 'o pis düşünceleyini kendine saklasın ve sakın ayamasın bizi' dedi" ve oyuncak arabayı elime sıkıştırdı.

 

"Aman biz onları mı dinleyelim şimdi? Eğlenmeyelim mi? "

"Kuralları yıkalım " diye yatakta zıplayıp ayağa kalktığında ben de yatağın üstünde zıplayıp düşmesini sağladım.

 

"Kurallar çiğnenmek için vardır."

"Kuralları çiğneyelim" dedi ve benim telefonumu elime sıkıştırdı.

 

Oksijen İsrafı Aranıyor...

 

Açılmadı tam da tahmin ettiğim gibi açılmadı neden böyle salakça bir şeye kalkıştım bilmiyorum ama en azından içimde kalmadı.

 

Bu aralar kendimi ayrı bi' halsiz hissediyorum ve biraz da salak. Hafıza kaybı yaşadığım için olabilir.

 

Kendimi sürekli yorgun hissetmem de ondan dolayı olabilir.

 

Hazar'ın beni birkaç defa dürtmesiyle ona dönüp baktım. "Moyir ile evlenirseniz çocuk yapmayın beni alabilirsiniz."

"Ne"

"Yaa şimdi ekstra bir ugraşa gerek görmüyom ben, beni alın bir hafta sizde bir hafta babamlarla kalırım."

 

Ekstra bir uğraş mı?

 

Bir yandan mantıklı da geldi şimdi kulağa

 

Ben kahkahalarla gülerken Hazar dudaklarını büzüp elindeki kamyoneti kafama fırlattı.

 

Ben kafamı tutup onu gıdıklamaya başladığımda onun çığlıkarı ve kahkahalarıyla ben de kendimi yanına attım.

 

Elimi karnıma koyup Hazar'a döndüm "Ben acıktım."

Hazar abim gibi tek kaşını kaldırıp tıpkı abim gibi "Tembellik etmekten başka işin yok." diye alay ederek kendini gülmeye zorladı ama olmadığını anladığında "Babam yapınca komik oluyordu" diye kendini avutup kalkıp tekrar arabaları dövüştürmeye başladı.

 

 

🌺🌺🌺

 

Ben ve Hazar dışarı çıkmaya çalışırken annem bizi kapıda yakladı.

 

"Nereye böyle? Hazar hasta onu dışarı çıkarma hava soğuk."

Hazar'ı içeri ittikten sonra dışarıya adım atar atmaz "Sende gir içeri, nereye gideceğini biliyoruz." dedi ve beni kolumdan tutup içeri soktu.

 

"Babaannem ve hasta değili-"

"Bana karşı gelmek yok Hazar. Büyüdün artık."

3,5 yaşındaki çocuğa da büyüdün demezsin be anne

 

Kapı büyük bir gürültüyle kapanırken üstüne bir de kilit sesi duyuldu ve bunlar olurken ben korkumdan anneme dönüp bakamadım.

 

"Hiçbir yere çıkmak yok. Ara ne zaman geleceğini öğren ona göre hazırlık yaparız. " dedi ve bana omuz atarak merdivenlere yöneldi.

 

Etrafı derin bir sessizlik kapladı, dışarı çıkma ihtimalimi de annem anahtarları yanına alınca bitmişti ve Mourir telefonuna cevap vermiyordu.

 

Normalde birinin telefonuna bakmaması normaldir ama ben Mourir her açmadığında için korkuyla doluyor.

 

Herkesin bir travması olmuştur ve benim ki buydu yani şuan en güncel korkum bu gelecekte buna neler eklenecek bilemiyorum.

 

Birkaç saniye içerisinde telefonum Mourir tarafından çaldırılınca yüzümde ki aptal ve kocaman sırıtışla açtım ama sesime heyecanımı yansıtmadan "Nereye kayboldun?", telefonun karşısından kıkırdama sesi duyuldu "Benim evime gel sana bir şey göstermek istiyorum." sesinden göstereceği şeyin iyi olduğunu tahmin edebiliyordum ve gitmek istiyordum ama annem çıkmama izin vermezdi.

 

"Gelemem sen gelsen" dedim ve elimle ağzımı kapatarak "pencereden" diye fısıldadım.

"Senin gelmen lazım bak şimdi annenin yanına çık ve şunları söyle... "

 

🌺🌺🌺

 

Gözümün önünde o meşhur neon ışıklarla ​​​​​'görev tamamlandı' yazım belirdi ama ne yazık ki annem sırf ben ve Mourir yakınlaşmayalım diye Ecrin, Hazar ve yetmezmiş gibi birde iki koruma gönderdi sanki korumalar Mourir'i alt edebilecekmiş gibi.

 

Kapı açılırken görünen hizmetli bizi içeri aldı ve ben yabancı biriymiş gibi koskoca salonda sevgilimin gelmesini beklerken gelen kadının "ne içersiniz? " sorusuna da siparişi verdikten sonra beklemeye devam ettik.

 

Bekledik bekledi gelmedi.10 dakika bekledik gemedi. Belki de gelmeyecek!

 

Bende sıkıntıdan evi izlemeye başladım. Bizim evin tasarımıyla aynıydı, üst kata çıkan bir merdiven ve bodrum kattan çıkan bir merdiven vardı, evin arka kapısı havuza açılıyor ki muhtemelen bir diğer arka kapısı da bizde ki gibi mutfaktan açılıyordur.

 

Mourir merdivenlerden çıktığında Ecrin'in saçını düzeltmesiyle içimden 'yol o saçlarını' dürtüsünü bastırıp derin nefesler aldım çünkü teyzem onu bana emanet etti ve benim onu öldürmem yanlış bir davranış olur.

 

Ben kalkıp ona sarılacakken Ecrin ayağa kalkarak önüme geçti.

 

YA SABIR ALLAH'IM YA SABIR!!!

 

Mourir, Ecrin yüzünden bana sarılamayınca uzakta annemin telefonu ile oyun oynayan Hazar'ın saçlarını karıştırıp "Bir selam yok mu yer cücesi" dedikten sonra Hazar ayağa kalktı ve yetişkin gibi Mourir ile tokalaştı. "Kusura bakma sevenlere engel olmam ama babaannem gönderdi" dedi ve Ecrin ara girip "Niye öyle dedin ya komşumuzu ziyaret ett-" onu bölen Hazar'ın minicik parmakları oldu.

"Ne kadar sevmiyom bu kadını ya" diye söylenirken koltuğuna geri oturdu.

 

Şu çocuğun geleceğinin parlak olacağını çok net söyleyebilirim.

 

Mourir yanımda oturan korumalara bakarken kaşlarını çattı ve bana döndü bende karşılık olarak ellerimi iki yana bilmiyorum dercesine açtım.

 

İçecekler geldiğinde Hazar süt, Ecrin ne alaka bilmiyorum ama milkshake ve korumalar da çay alırken benim istediğim türk kahvesi yoktu.

 

"Türk kahvesi kalmamıştı bende yapmasın dedim ama milkshake özenle yapıldı." dedi Mourir ve Ecrin'e gülümsedi.

Ne oluyor şuan, ben ne kaçırdım?

 

Hazar eline aldığı bardağı içmeden yerine bırakırken Ecrin, Mourir'den gözlerini ayırmadan bir iki yudum aldı ve Mourir gülümseyerek arkasına yaslandı.

 

Ağzını yırtıcam şununda ne yapıyor?

 

Kafayı yedirmeye çalışıyorlar sanki ne oluyor burda?!

 

"Belgeler nerde? İmza atıp gidelim. " diye ortaya atıldı Ecrin.

 

Bahsettiği belgeler şu; Mourir ben evden çıkabileyim diye beni annemin yanına gönderdi ve 3 yıl önce gitmeden üzerime aldırdığı evlerin, arabaların yani ona tapulu olup bana verdiği her şeyi geri gerektiğini söylememi istedi. İşe de yaradı.

 

Mourir arkasında duran az önce içecek getiren kadına parmaklarını şıklattığında kadın içeri gidip bir kaç saniye içerisinde bir dosya ile geri döndü.

 

Gerçekten ne olduğunu anlamıyorum.

 

Tamam az önce kendimi salak gibi hissediyorum demiştim ama şuan tamamen gerizekalı gibi hissediyorum.

 

"Maya onları imzalarsan çok mutlu olurum. "

Ben önüme konan dosyayı açtığımda gerçekten tapu devretme işlemlerini okurken bir an Mourir'e baktım sinirle ve Ecrin "hadi imzala" diye heyecanla konuşurken eli başına gitti ve yere yığılırken korumanın daha eli silahına gidemeden o da ayaklarımın önüne düşüp bayıldı ve onun yanında ki koruma geriye doğru düştü.

 

Hazar koltuğa çıkıp zıplayarak "Biliyordum" diye bağırırken Mourir'e döndüm ve o a sakinlikle "Hap koydum" diye sırıtmaya başladı.

 

Ben hâlâ şokun etkisindeyken Mourir tek kaşını kaldırıp beni süzerken "Yalnız kalalım diye hap koydum içeceklerine" diyerek açıkladı ve Hazar araya girdi. "Aşkum ben de içecektim ama Moyir o kıza gülümsedi ben anladım"

 

Derin bir nefes aldığımı gören Mourir de ayağa kalkıp korumaya baktı "Cidden mi? Yalnızca iki kişi mi gönderdi? Ben daha etkileyici bir hamle beklerdim."

 

Mourir dosyayı alıp rulo yapıp arka cebine sokuşturduktan sonra beni kucağına aldı ve Hazar'a döndü, Hazar da "Keyfinize bakın ayoll" diyerek koltukta uzandı.

 

"Süpriz ne?"

"Bekle güzelim gidiyoruz." dedikten sonra beni biraz daha kaldırıp boynumu öptü.

 

Bodrum kata inerken bir ara kıyafetlerimi süzdü ve gülümsedi onu bir türlü çözemediğim için neden öyle baktığını size de anlatamayacağım.

 

Aşağıda bir kütüphaneye indiğimizde ben etrafı incelerken Mourir konuşmaya başladı. "Burası güvenli alan diyebileceğimiz bir yer, istediğin her kitabı burada bulabilirsin."

 

Ben daha kitapların güzelliğinden gözümü alamamışken Mourir birkaç kitap yer değiştirdiğinde dolap hareket edip içe girdi ve ardından Çelik bir kapı belirdi.

"Ohaa"

"Burası da gerçek güvenli alan" dedikten sonra baş parmağımı tutup çelik kapının üstünde duran şifreyi bastırarak okuttu ve koca kapı açılmaya başladı.

 

Aaaa!!

 

Bana özel yapılan bir kapı var!!!

 

Mourir beni yere bırakmak yerine omzuna attıktan sonra içeri girdik ve girdiği şifre ile kapı gürültüsüz bir biçimde kapandı.

 

"Oda yalnızca iç taraftan açılıyor yani; ben içerideysem ve sen kapıyı açmaya çalışırsan açılmaz."

Ben inmeye çalışırken belinde tuttuğu elini sıkıp kıpırdayamamı sağladı.

 

Oda zifiri karanlıkta olduğundan ben hiçbir şey görmüyorsun ki muhtemelen mourir de görmüyordur ki yürüdü ve ışıkları yaktığında koca bir stadyum boyutunda bir alan bizi karşıladı.

 

Burası gizli bir oda değil bildiğin arazi, üç dört villanın tüm odalarının birleşimi ve burayı nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum.

 

En uç kısmında ise bir sinema salonu görülüyordu ve onun yanında fırtına? Bir akvaryum vardı ve daha önce bana gösterdikleri köpek balığından daha küçük görünyordu.

 

Yuh artık.

 

Bir bölümün daha sonuna geldik.

 

Ecrin'e sövme butonu.✅

 

Oy ve yorum yapmayı UNUTMAYINIZ.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 20.01.2025 23:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
☆Evosss☆ / Mafya Kızı / 48°Özel Oda°
☆Evosss☆
Mafya Kızı

82.59k Okunma

8.89k Oy

0 Takip
65
Bölümlü Kitap
1. Boks Torbası2°Gülüm°3°Yakışıklıymış°4°Boku Yemişke°5°Aksiyon⚔️°6°Sar Bezin Gücü Adına🧽°7°Cafer Sıçtık Bez Getir💩°8°Arsızlığının Sınırı Yok 🤔°9°Kerenkele Kaan🦎°10°Kudur Köpek°11°Yeter Bığhtıkk°Özel Bölüm 🎄🎅🔔❄12°Kaos°13°Toplantı Olayy💅14°Görev Başında°15°Yıldızların Altında°16°Ateşin Ortasında🔥°17°Mourir♾️❤️°18°Adam Öldürmece°19°Mafya Kızı💜°20°Göklerde Kartal Gibiydim🦅°🌆Özel Bölüm🥁😴Whatsapp Kanalı21.Bölüm22°Fırtına Öncesi Sessizlik°23°Ölüm Kalım Meselesi°24°Fransa'da Teklif°25°Ne sandın Cerram°26°Mourir'i Sinirlendirmece😈"27°Şaka Şaka Gül Diye°28°Rekor Kaçırılma°29°Deccal Kaynana°30°Langırt Masası🙈🙉🙊°31°Öldürmeliydik°32°Seçim Vakti°33°Kabullen°34°Her yerde O35°3 Yıl Onsuz°36°Yer Cücesi°37°Ölmez Her Hâlde°38°Kurşunlar🤡👹°39°Lansman🧚‍♀️🦋°40°Denizin Ortasında 🥶💨°41°Kurşun Yarası😉°42°Gece Kulübü🍻🍷°43°Maya Toprak°44°Yeni Bir Sorun°45°Hatırlamıyorum°46°Kandırmaca°Quiz47°Tanışma Merasimi°48°Özel Oda°49°Anlaşma Teklifi🃏🧩°Duyuruuu ÖNEMLİ50°Gizli Görev°51°Evlenmeden Sabıkalı👮🏻👀°52°Burak Turgut°53°Fırtına Öncesi Kahkahalar☠️°54°Ufak Tefek Ajanlıklar📞📸°55°Parıltılı Bir Düşüş 🌟°56°Deprsif Bir Gün😔☠️°57°Minik bir ziyaret 🎊°FİNAL°Kanlı Düğün🩸💍°AÇİKLAMA💖🏁Final2° Akşam Yemeği°
Hikayeyi Paylaş
Loading...