81. Bölüm

41°Kurşun Yarası😉°

☆Evosss☆
esmeryazarrrr

Nabersiniz gençlikk

 

Bende ne olsun sınavlar falan var işte yoğunum, burayı da baya ihmal ettim. Üzgünüm.

 

Neyseeee sınır koymayacağım umarım kimsenin hakkına girmeden okuyup oylarsınız ve bir iki yorumla fikirlerinizi belirtirsiniz 💋💋💋

 

SİNİR KOYMUYORUM ÇÜNKÜ BU BÖLÜM GEÇ GELDİİİ

 

Başlıyoruz efenimm

 

Mourir beni karaya çıkardığı anda yüzüne en sertinden bir tokat yapıştırıp yanından zar zor uzaklaşmaya başladım.

 

Ayaklarım titrerken yürümem zorlaşıyordu. Mourir beni kollarına alıp "Neden tokat yediğimi öğrenebilir miyim? "

 

Her tarafım acıyor ve donuyordum.

 

"Gerizekalı, benim seni affedeceğimi gerçekten düşündün mü? " dediğimde yüzüme şaşkın bir surat ifadesiyle baktı.

 

Küçük, tatlı, ahşap yapılı bir evin kapısını açtığında elim karnıma gitti. Dikişlerin ağrısı artmış ve konuşabilecek gücüm bile kalmamıştı.

 

Elimi bastırırken Mourir elimi yaranın üzerinden çekti "Tekrar pansuman yapmak gerekiyor, yaparım şimdi dokunma" deyip beni bir yatağın üzerine bıraktı.

 

Pansumanmış beni buz gibi suya sokmasaydın ya da buraya getirmeseydin ağrıım olmayacaktı.

 

Pislik, gerçekten onu bu kadar çabuk affedeceğimi düşünmesi daha komik

 

"Elbiseni çıkaralım pansuman yapılmaz bununla" dediğinde cevap veremedim acıdan, gözlerimi sıkıca kapatmışken Mourir beni doğrulttu ve iznimi beklercesine durdu.

"Mourir çıkar canım acıyor" dediğimde ayağa kalkıp dolabına yöneldi.

 

Bir elinde siyah uzun bir tişört diğer bir elinde ise ilk yardım çantası ile yanıma oturdu.

 

Ben gözlerimi tekrar kapatırken yüzüme düşen saçlarımı arkaya attı. "Özür dilerim Maya'm" deyip dudaklarını alnıma bastırdı.

 

Elbisenin fermuarını açtığında da ben gözlerimi açamadım. Kurşun sanki hâlâ içeride duruyormuş gibi hissediyordum.

 

Elbiseyi başımı üzerinde çıkarıp attıktan sonra bir utanç dalgası hissettim ama kıpırdayacak halim yoktu. Karşısında sadece iç çamaşırlarıyla durduğumdan gözlerimi açıp onu izlemek istedim.

 

O bana bakmak yerine çantadan bir şeyler çıkarıyordu. Gözleri beni bulduğunda "Beni affetmenizi tekrar sağlayacağımdan emin olabilirsiniz efendim"

 

Salak ama seviyorum ben bu adamı ya

 

Ela gözleri yaraya kayarken bakışları keskinleşti yaranın üzerindeki sargıyı kaldırdığında belim yay gibi gerilirken çığlık atmamak için yumruğumu ısırdım.

 

"Çok özür dilerim, böyle olsun istemezdim" deyip yaranın üzerine bir şey sürdüğünde çığlık attım.

 

Dudaklarını yaranın hemen altına bastırıp öpmeye başladığında sanki yara iyileşmiş gibi hissettim. Tüm acı birden yok olmuştu.

 

"Özür dilerim sevgilim, çok özür dilerim. Böyle olsun istemezdim. Özür dilerim" deyip tekrar aynı yeri öptü.

"Çok özür dilerim, her şey için özür dilerim, özür dilerim, bu hâle benim yüzümden düştük özür dilerim" diye defalarca tekrar etti ve gözlerini sımsıkı kapattı.

 

Pansumanı bitirip üzerime tişörtü çekip beni izlemeye başladı. "Değiştin. Benim sevdiğim Mourir beni kendine bu şekilde muhtaç bırakıp bu hâle sokmazdı."

"Maya amacım bu değildi. Sen sadece kendi bildiğini okuyorsun, karşındaki ne hisseder, ne düşünür diye düşünmeden hareket ediyorsun. Beni o gece dinlemiş olsaydın hiçbir şey bu kadar ters gitmezdi"

 

"Sende önce beni kurşunların önüne at sonra ise benim fobimi kullanarak kendini aklamaya çalıştın. " dediğimde "Maya eğer suya girmeseydik beni asla dinlemezdin bunu sende biliyorsun haksız mıyım? "

"Doğru dinlemezdim ama senin yüzünden şuan canımın nasıl yandığını anlatamam bile "

"Özür dilerim Arı" deyip yanağımdan öptü.

 

"Her şeyi telafi etmek için elimden gelenin fazlasını yapıcam. "

 

"Git bana bir cetvel, bir kalem bir de silah getir." dediğimde önce beni süzdü ve şüpheyle ayağa kalktı.

 

Bu adamı affetmemin tek bir yolu var.

 

İNTİKAM...

 

Mourir birkaç dakika sonra elindekileri yatağa bıraktı ve arkasından çıkardığı silahı tekrar şüpheyle bana uzattı. "Beni öldürecek misin? " dedi alayla "Yok ya öldürmem ama sakat kalmayacağına söz veremem."

 

Yataktan doğrulup tişörtü yaranın üzerine kadar çektim ve cetveli kurşunun sıyırdığı yere yerleştirip ölçtüm. 3 santim ile ölümden dönmüşüm, Mourir ne yaptığımı çözmeye çalışır gibi bana bakarken ona döndüm.

 

"Senin niye üstün çıplak"

"Denize niye üstüm giyinik gitmemi bekliyorsun"

"Mantıklı"

 

Mourir'i kolundan tutup kendime çekip 3 santimi getirdiği kırmızı kalemle yuvarlak içine aldım.

 

Mourir kendine bakıp "neden" der gibi bakarken "Uzaklaş" deyip elime silahı aldım.

Mourir ne yapacağımı anlamış kapının önüne kadar gittiğinde tamda yuvarlak içine aldığım yere sıkmak için bekledim.

"Uzaklaş motor bu kadar yakın değildi"

Mourir biraz daha geri gittiğinde "tam oradan" dedim ve silahı doğrulttum.

 

Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapatmadan sıktım.

 

Mourir'in birkaç saniyeliğine gözlerini kapatıp açtı ve elini kanın üzerine bastırdı. Kapıya yaslanıp kısık gözlerle bana bakarken ben ödeştik diye geçirdim içinden

 

Ama çok acıdı onunki ya, hem kırmızyla işaretlediğim yerin hemen üzerinde dağlanmış yara izi vardı.

 

Mourir yanıma gelip kendine yatağa attığında "Eğer barışmadıysak biraz daha sıkabilirsin" derken bende yanına uzandım.

 

"Yok, yok bitti affettim."

"Ama ben kendimi affedemiyorum. Her şeyi telafi edicem" derken hâlâ yanımızda duran ilk yardım çantasına uzandı ve doğruldu.

 

Yatağa kan damlarken ben başımı Mourir'in bacağına yasladım ve onu izledim. O içindeki kurşunu çıkarırken gözlerini benden ayırmıyordu.

 

Kurşun sıyırmıştı farkındaydım ama pişman oldum sıktığım için

 

İkimizde şizofreni hastasıyız galiba, artık emin oldum.

 

İkimizin de aynı yerde yara izi vardı artık, çok tatlı değil mi?

 

Mourir dudaklarını birbirine bastırıp kurşunu çıkarırken erkeksi bir inleme döküldü dilinden kafasını geriye atarken kurşunu yanındaki metal kutuya koydu.

 

Derin nefes alırken göğsü inip kalkttı ve üzerinde duran yanıklar, kesimler çok çekici görünüyordu.

 

Kendim sapık gibi hissediyorum.

 

Elimi kanın üzerine bastırdığımda kan yatağa damlamaya başladı. "Çok mu acıdı" dediğimde yine psikopat gibi kahkaha attı. Kolunu beline dolayıp yukarı doğru çekip gözlerimizi aynı hizaya soktu.

 

Korkuyorum.

 

"Affetin mi yoksa bir kurşun daha sıkmak ister misin? "

"Affettim ama bir kurşun daha sıkmak isterim tabiki"

Yanından doğrulup kutudan sargı bezi ve birkaç parça daha çıkarıp yarasına yaklaştım.

 

Yarası midemi bulandırdıktan sonra telefonumu alıp babamın doktoruna konum attım.

 

"Dikiş için beklemek zorundayız"

"Acımıyor ama doktor gelene kadar kan kaybından ölüp senin üzerine kalırım belkiii" deyip tekrar beni yanına çekti.

 

Cidden çok kan kaybediyordu bir şey olmaz umarım diye düşünüp yarasına bakarken "Maya oraya bakmayı kes, bir kurşunla ölecek biri değilim, daha kötülerini görmüştüm. " elime aldığım havluyu kanın üzerine bastırdım.

 

"Ben bu kadar kan akacağını düşünmemiştim."

"Maya herkes senin gibi kedi canlı değil ki"

"Kedi canlı? " dediğimde yanağımdan öpüp "9 canlı işte" deyip tekrar yanağımdan öptü.

 

Havlu tamamen kana bulanırken ciddi anlamda korkmaya başladım. "Mourir doktor geç gelir hadi hastaneye gidelim"

"Şehre 4 saat uzaklığındayız, ayrıca korkacağın bir şeye neden kalkışıyorsun."

Ben telaşla ayağa fırlarken Mourir kolumdan tutup kendine çekti.

 

Ben yaraya bakarken parmağını çeneme yerleştirip kafamı kaldırdı. "Şunu yapmayı kes ölmüyorum."

"Mourir... " tekrar yaraya bakacakken kendini doğrultusunda bana yaklaştı "Basit bir kurşun ve nişan yeteneğin gitmiş ıskaladın resmen" diyip yeniden alay etti.

 

Ayağa kalkıp başka bir havlu getirip bastırdığımda kahkaha atıp "Bu kadar üzüleceğini tahmin etmezdim. "

"Mourir seni her şeyden çok sevdiğimi bilmiyormuş gibi konuşma" dediğimde dudakları dudaklarımı buldu.

 

Ben ondan uzaklaştığımda "Yine ne oldu ya, ben seni öpmek istiyorum" diyerek tekrar bana yaklaşırken "Mourir şuan değil, bu kan nasıl duruyor sen biliyorsun anlat ben durdurayım. Çok korkuyorum seni yeniden kaybedecek gibi hissediyorum. "

Bir eli havlu da bir eli belimde beni döndürüp yatağa yatırdığı anda üstüme çıktı.

 

"Maya bir daha böyle bir şey olmayacak, sakin sakin beni öpmeye devam eder misin rica etsem? "

 

Ben elimi havlu ya atıp tuttuğumda Mourir iki elini iki yanıma yerleştirip tekrar beni öpmeye başladı. Üst dudağımı dudakları arasına alırken ısırıp bıraktı." Kendini yana atarken kan kaplı havlu yatağa düştü.

 

Mourir gözlerini kapayınca korkuyla doğruldum ve onu sallamaya başladım. "Mourir aç gözünü" diye bağırırken kirpikleri bile kıpırdamadı. "Mourir uyan, aç gözünü" diye tekrar bağırdım ama Mourir açmadı.

 

Gözlerim dolarken "Uyan lan uyan" dediğim anda bir damla yaş gözümden süzüldü. Durmadan onu sallarken tekrar tekrar "Mourir uyan" diyordum.

 

Birden "Bööö" diye bağırıp yataktan kalkarken attığım tekmeyle yere düştü.

 

"Bunu hak ettim de ilk defa acıdı" deyip havluyu yarasına bastırdı. Ben yanına gidip ona sarılırken "öldün sandım" dediğimde beni tek eliyle kucağına alıp "Göz yaşların hazırda mı bekliyor, ne bu sürekli ağlamaklı haller" diye benimle dalga geçerken "Acımaya başladı" dedi.

 

Ayaklarımı zorla beline dolarken "Kaçtır söylüyorum bu kurşun öldürmez, sadece yakın mesafeden vurduğun için kan fazla gidiyor. " dedi ve bir yere yürümeye başladı. "Nereye" diye bağırdığımda "Kulağımın dibinde bağırma bir, kurşundan değil açlıktan ölücem iki" deyip boynumdan öptü.

 

Beni mutfakta tezgahın üzerine bırakıp "Açım"

deyip dolabın kapağını açıp dakikalarca ne yiyeceğini düşünür gibi dolapla bakıştı.

 

Dolaptan birkaç tabak çıkarıp yanıma bırakırken ben bıraktığı zeytinleri yemeye başladım.

 

Bir ara dolaba tutunup gözleri kararırken yanına gidip onu tuttum. "Hadi gel uzan artık, vallahi bayılıp kalıcaksın"

"Olsun beni sırtında taşırsın ilk defa yapacağın bir şey değil sonuçta" deyip beni tekrar kucağına alıp tezgahın üzerine bıraktı.

 

Eline aldığı elmayı yerken bacaklarımı açıp tam dibinde beklemeye başladı. Öylece durmuş gözlerime bakıyordu.

 

"Eve gitmem gerekiyor" diye ona yaklaşırken "öylemi olmuş deyip yüzlerimiz arasında kıl kadar ince bir mesafe bıraktı.

" Eğer gerçekten iyi hissediyorsan gideyim "

Birden numaradan yaraya bastırıp "ölücem galiba ve sevgilim beni terk ediyor" deyip benden uzaklaştı.

 

"Bana güvenseydin konu buralara hiç gelmezdi" diye fısıldayıp dilini dudaklarım üzerinde gezdirip alt dudağımı emmeye başladı. Ben onun üst dudağını ezerken benden ayrılıp "Sende dünden niyetlisin beni öpmeye hanımefendi" deyip elmasından bir ısırık daha alırken ben de ağzıma zeytin attım.

 

Yarasından hâlâ kanlar akıyorken ben onun bu denli soğukkanlı olmasını anlamıyordum.

 

Bakışlarım yeniden yarasına kitlenmiş olacak ki tekrar başımı kaldırıp "Sana dikmeyi öğretebilirim" deyip beni kucağına alıp tekrar yatak odasına gittik.

 

Kan tüm bacağıma bulaşırken beni yatağa bırakıp dolaptan daha büyük bir kutu çıkardı. "Şimdii... " deyip yanıma otururken kutudan minik bir kanca ve dikiş iğnesi çıkarıp elime tutuşturdu.

 

"Lan madem dikmeyi biliyordun niye sabahtan kan kaybediyorsun"

"Kan görmek hoşuma gidiyor" deyip kuyusundan sargı bezlerini de çıkarıp yatağa bıraktı.

 

Kan görmek hoşuma gidiyor?

 

Ben sinirle ona bakarken elimde ipli kancaya benzeyen elimi tutup "Şimdi bu tam açığın köşesinden geçiriyorsun" deyip yaraya değdirecekken elimi çektim.

 

"Doktoru bekleyelim mikrop kapar"

"Doktordan daha çok şey bildiğim kesin, bu seferlik izle" deyip elimdeki her şeyi alıp kancayı etine geçirip diğer elindeki dikiş iğnesiyle yarasını bir kaç turla dikti.

 

Yaranın üzerine bir sıvıyı boşaltıktan sonra sargı beziyle sarıp bana baktı. "Bu kadardı, biraz acıyor ama dayanılabilir. "

"Mourir sen psikopatsın"

"Yaramı kapattım diye neden psikopat oldum?"

"Niye bu kadar soğukkanlı davranıyorsun? "

"Çünkü o kadar telaşlık bir şey yok"

 

Ellerini omzuma yerleştirip beni yatağa yatırırken "Seninle uyumayı çok özledim" dediği andan gözlerini kapatıp bana sıkıca sarıldı.

 

Annem beni öldürürdü büyük ihtimal ama şuan bu anı bozamam.

 

🌺🌺🌺

 

Bir süre sonra kapının çalınmasıyla Mourir ayağa kalkarken alnımdan öpüp "Sen uykunu almaya bak, ben geliyorum şimdi" dediğinde onun gidişini izledim.

 

Bu oda zaten giriş kapısının karşısı olduğundan kimin geldiği buradan çok net görülüyordu.

 

Doktor kapıda Mourir ile konuşurken Doktor'un elini yaraya attıp "Bu kadar iyi dikilmesi uzmanlık ister" dediğini duydum.

 

Mourir her gün yaralandığı için artık alışkanlık olmuş ve normal bir şeymiş gibi kendi yarasını kendi tedavi ediyor.

 

Şimdi doktor 3-4 saatlik yolu bir hiç için mi gelmişti.

 

Mourir yanında duran askıdan bir anahtar verip adamı gönderirken kapıyı kapattı ve koşarak kendini yatağa attı.

 

Yatak sağlam en azından

 

"Saat 12'ye geliyor. Eve gitmem gerekiyor."

Mourir gözlerini açıp "Barıştık işte niye gidiyorsun"

"Annem beni öldürmesin diye bir süre birbirimizden nefret ediyormuş gibi davranıcaz sonra ne olur bakarız"

 

Birden elini yaraya atıp "Ölüyorum galiba bana bakacak kimsem yok" diyerek yatakta dönmeye başladı.

 

"Offf uykum geliyor, sinirliyim beni delirtme bir sonraki kurşunu kafana yersin" diye bağırdığımda "Tamam bir şey demedim" dedi yalandan bir korkuyla

 

Ben Mourir'in dolabını açmışken buradan da benim kıyafetlerim çıktı. Adam gittiği her yere benim bir kaç kıyafetimi de yerleştirmiş

 

"Ayrıca annen böyle yakışıklı, baby face, karizmatik, dürüst, sadık, akılı, yakışıklı, yakışıklı bir de yakışıklı bir damat nereden bulucak"

"Olsun Tarık karısından boşanınca yeni bir aday olmuş olur"

"Aaa... O da vardı dimi ben onu unuttum" deyip yataktan fırlarken ben onu izlemeye başladım.

 

"Ne yaptın adama" dediğimde belimden sarılıp "Dün akşam ben onu yurtdışına gönderdim karısıyla, eğer bir daha görürsem senin anlaşaman umrumda olmaz, beynini dağıtırım."

 

"Şu mavi kartları göndereni bulabildin mi peki"dediğimde yanağımdan öpüp "Birçok adamını yakaladım, konuşturmaya çalıştım asla konuşmuyorlar ve kendilerini zehirle öldürüyorlar ama elimde olan tek şey babanın çalışanı olduğu, daha babanın satışa sunmadığı silahlar var adamın elinde yani yakından biri en geç 3 gün içerisinde bulurum."

 

Bi' gizli bir hayranımız yoktu, o da sağ olsun mavi kartlar göndererek yokluğunu hissettirmiyor.

 

 

🌺🌺🌺

 

Mourir beni evin önüne bıraktığında saat 3'e geliyordu.

 

O da arabadan inip bizim hemen yanımızdaki satılık konağa ilerlediğinde şüpheyle ona baktım.

"Yapmadım de"

Sırıtıp "Yaptım" deyip elindeki anahtarları salladı.

 

İki dakika beni görmek için konak alması aptalca ama yaa

 

Neyse geleceğe yatırım olarak düşünürsek mantıklı olabilir.

 

Ben göz devirip eve girerken iki tane benim yaşlarımda kız oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı.

Yanlış mı geldim diye kaldırıp eve baktığımda ev bizimdi

 

Kavga etmedim ya da ettimde benim haberim yok. Anneme şikayete mi geldiler acaba

 

Yoo kavga etmedim kimseyle ben direk insanlara sıkarak çözüm bulan biriyim

 

Arkadan abim elini omzuma atıp, boğazımı sıkıp, yumruğuyla saçlarımı karıştırken ben de kurtulmak için sırtını yumruklamaya başladım ama asla bırakmadığı gibi beni omzuna atıp havuza fırlattı.

 

Sudan nefret ediyorum dedikçe ben niye kendimi suda buluyorum.

 

Ben suda çırpınırken bir türlü nefes almak için bile kafam şu yüzeyine çıkmıyorken abimin "Lan sen yüzme bilmiyordun dimi" diye bağırma sesi geldi.

 

Suya atlayıp ben tekrar omzuna atıp çıkardıktan sonra telaşla ben ve abime bakan kızlar önümüzde durdu.

 

Belli bunlar telaşla bize bakıyorsa abileri yok, olsa anlarlardı.

 

Kafamı kaldırıp nefes almaya çalışırken "Siz kimdiniz" abim beni omzundan indirmeden "Bizim kuzenlerimiz varmış" dediğinde ne saçmalıyorsun dercesine abime bakarken kızlar aynı anda elini uzatıp "Ela ve Hira biz"

 

İkisininde elini sıkıp abimden kurtulmuşken "Yalnız siz tamam olarak ne taraf kuzen oluyorsunuz"

"Anne tarafı"

"Lan siktir git annem tek çocuk" dediğimde abim kafama vurup "Salak iki kardeşler biri hep Almanya'da yaşıyordu"

"Lan benim niye haberim yok" dediğimde abim beni tekrar suya iticekken esmer olan kız beni kolumdan tutup düşmemi engelledi.

 

Tamam bundan sonra favorim esmer olan yani Hira

 

Aşağıda biraz daha kızlarla sohbet ettikten sonra Mourir'in araması sonucu odamın kapısını açmıştım ki bir kız çığlık atıp "Kapı var neden çalmadan giriyorsun" diye bağırmaya başladı.

 

"Valla 20 yıldır bu evde bu oda da kalıyorum kapı çalmam gerektiğini bilmiyordum odama gelirken"

Kız ters ters bana bakıp "Yalnız burası artık benim" deyip odama girmemi engelledi.

 

Noluyor lan, kamera şakasıysa komik değil şaka değilse hiç komik değil

 

"Bas git, kavga etmek istemiyorum. " dedim sakince ama kız benim üzerime yürüyüp "Ecrin ben canım ve kimse bana böyle davranamaz kısa şey"

 

Ne dedi o

 

Kısa mı dedi ben mi yanlış anladım.

 

Kız bir adım atar atmaz suratının tam ortasına yapıştırdığım yumrukla yere kapaklandı.

"Anneee" diye bağırdığımda merdivenlerden gelen seslerle kızı tutup "iyi misin, birden sümük gibi yapıştın yere neyin var"

 

Annem ensemden kedi yavrusu tutuyormuş gibi tutup kızdan beni uzaklaştırırken "Kızım ne yaptı bu salak" diye bağırdı.

Kız sesini inceltip "Ya teyze işte konuşuyorduk ben bu odayı senin bana verdiğini söylediğimde yumruk attı"

 

Ben tekme atacakken abim belimden tutup beni kızdan uzaklaştırdı. "Hayvan mısın lan, masum kızdan ne istedin? X

 

Aa kız şeytan çıktı. Hepsi ona inanıyor.

 

Telefonum ekranına baktığımda hâlâ aramanın devam ettiğini gördüğümde nedensizce mutlu oldum. Mourir olanları duymuş olmalıydı.

 

"Bana duymadım deme" diye telefonu kulağıma verdiğimde "Duydum da ben bu evi boşuna mı aldım. Bu taraftan sadece senin odan görülüyordu"

"Ben sana alma dedim" deyip telefonu kapatırken Hazar bana doğru koşup bacağıma sarıldı.

 

"Bu kız az önce bana su attı. Ben ona tekme atınca beni itti, ben düştüm." dediğinde abim yanımdan gittiği için pişman olmuştum.

 

Uzun zamandır bir şeytan yoktu hayatımda bu da geldi tam oldu.

 

Hazarı kucağıma alıp aşağı katta havuzun karşısında duran bir odaya yerleştim.

 

Hazar oyun oynamak için odadan çıkarken ben kendimi yatağa atıp anından uyumaya başladım.

 

🌺🌺🌺

 

Tüm aile ve yeni teyzemler oturmuş yemek yerken ben hâlâ uykudan gözümü bile açamıyordum ama açtım ve yemek yiyordum.

 

Karşımda Ecrin denen şeytan otururken umursamamaya çalışıyordum ama herkesin onunla ilgilenmesi kız kardeşlerini bile rahatsız ediyordu.

 

"Ee Maya sen hangi üniversiteye gidiyorsun" dedi sesini incelterek ben derin bir nefes alıp kıza küfretmek için başımı kaldırmıştım ki abim "O üniversiteyi bitirdi şimdi de işlerin şirkette çalışıyor. " dediğinde Clara abimin koluna çatal batırdı alttan

 

Belli ki o da kızdan hoşlanmamış.

Aslan yengem.

 

Ecrin elini Hazar'ın saçlarına gezdirdiğinde "Yaa anne yemek yiyorum kirli elini saçlarıma sürüyor" diye bağırarak ağlamaya başladı.

 

"Ya tatlı şey ben sadece seni sevmek istedim." diye tekrar Hazar'a dokunduğunda Hazar ayağa kalkıp "Tatlı şey senin babandır taam mı?" deyip Babamın kucağına oturdu ve "sanki köpek seviyoy 'sini sivmik istidim' diyor"

 

Herkes farklı şeyler hakkında konuşmaya başlarken Annem "Yeni biri taşınmış karşıya bence onu da davet edip biraz gezin dışarıda" dedi.

 

Ayy beni öldürecekler kimse Mourir olduğunu bilmiyor.

 

Ela ve Hira ayağa kalkıp aynı anda "olur" derken Ecrin de "Kardeşlerim istiyorsa bende gidebilirim" dedi.

Ben el sallayıp "E hadi görüşürüz" dediğimde Annem "Kalk kızları gezdir dedim" diyerek elindeki çatalı salladı.

 

Teyzem de "Sende biraz hava alırsın yavrum" dediğimde istemsizce kalktım.

 

Gazamız mübarek olsun

 

İnşallah birini yolda öldürmem.

 

Kıskançlık dolu bölümler bir sonraki sefer de karşınızda olacağım.

 

E o zaman kaos başkasın deyip ayrılıyorum.

 

🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️

 

Bayyy✋

 

 

Bölüm : 24.12.2024 19:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
☆Evosss☆ / Mafya Kızı / 41°Kurşun Yarası😉°
☆Evosss☆
Mafya Kızı

82.59k Okunma

8.89k Oy

0 Takip
65
Bölümlü Kitap
1. Boks Torbası2°Gülüm°3°Yakışıklıymış°4°Boku Yemişke°5°Aksiyon⚔️°6°Sar Bezin Gücü Adına🧽°7°Cafer Sıçtık Bez Getir💩°8°Arsızlığının Sınırı Yok 🤔°9°Kerenkele Kaan🦎°10°Kudur Köpek°11°Yeter Bığhtıkk°Özel Bölüm 🎄🎅🔔❄12°Kaos°13°Toplantı Olayy💅14°Görev Başında°15°Yıldızların Altında°16°Ateşin Ortasında🔥°17°Mourir♾️❤️°18°Adam Öldürmece°19°Mafya Kızı💜°20°Göklerde Kartal Gibiydim🦅°🌆Özel Bölüm🥁😴Whatsapp Kanalı21.Bölüm22°Fırtına Öncesi Sessizlik°23°Ölüm Kalım Meselesi°24°Fransa'da Teklif°25°Ne sandın Cerram°26°Mourir'i Sinirlendirmece😈"27°Şaka Şaka Gül Diye°28°Rekor Kaçırılma°29°Deccal Kaynana°30°Langırt Masası🙈🙉🙊°31°Öldürmeliydik°32°Seçim Vakti°33°Kabullen°34°Her yerde O35°3 Yıl Onsuz°36°Yer Cücesi°37°Ölmez Her Hâlde°38°Kurşunlar🤡👹°39°Lansman🧚‍♀️🦋°40°Denizin Ortasında 🥶💨°41°Kurşun Yarası😉°42°Gece Kulübü🍻🍷°43°Maya Toprak°44°Yeni Bir Sorun°45°Hatırlamıyorum°46°Kandırmaca°Quiz47°Tanışma Merasimi°48°Özel Oda°49°Anlaşma Teklifi🃏🧩°Duyuruuu ÖNEMLİ50°Gizli Görev°51°Evlenmeden Sabıkalı👮🏻👀°52°Burak Turgut°53°Fırtına Öncesi Kahkahalar☠️°54°Ufak Tefek Ajanlıklar📞📸°55°Parıltılı Bir Düşüş 🌟°56°Deprsif Bir Gün😔☠️°57°Minik bir ziyaret 🎊°FİNAL°Kanlı Düğün🩸💍°AÇİKLAMA💖🏁Final2° Akşam Yemeği°
Hikayeyi Paylaş
Loading...