78. Bölüm

39°Lansman🧚‍♀️🦋°

☆Evosss☆
esmeryazarrrr

Ay hellööö

 

Bayramınız kutlu olsun ama bizim evde şeker bitti bizim eve gelir misiniz acabaa

(Kurban bayramında yazılmıştır bölüm!!!)

 

Sınır: 29 Oy/ 50 Yorum

 

Sizi kocaman öpüyorummm

 

Taksiden inip içeri girdiğimde Babama çoktan haber gitmişti.

 

Annem yarın geliyor ve eğer beni bu hâlde görürse yine beni öldürür.

 

Ben korumalardan birine tutunarak yürürken Babam ağzındaki sigarayı fırlatıp "Niye hâlâ mavi kartları göndereni bulamadın"

"Bende iyiyim babacım yaa, ben ne hoş karşılama"

 

Babam sinirle bana bakarken yüzü yumuşadı, bana sarılıp "Prensesim annen gelicek ve seni bu halde görürse beni de, Yusuf'u da seni de yakar. " deyip korumayı gönderdi.

 

Ben onu koluna girdiğimde yavaş yavaş yürümeye başladık, bir yerden sonra gücüm kalmadı. Çok fazla kan akıyordu.

 

"Bu nasıl oldu? "

"Bilmiyorum ki, Motorlu bir kaç adam yine mavi bir zarf attıp sıktılar. Adamların cansız bedeni 2 dakika önce bana sıktıkları yerin az biraz yukarısında bulunmuş. "

 

Mourir yapmıştı, az önce takside babamın adamlarına sorduğumda Mourir az biraz ileride önlerine kırıp hepsinin kafasına sıkmıştı.

 

Hayır, ne diye sıkıyorsun onlar sayesinde mavi zarfları kimin gönderdiğini bulabilirdik.

 

İçeri girdiğimiz anda daha hızlı yürüyüp kendimi kanepeye attım.

Babam başka bir sigara yakarken "Doktor geliyor da sen gerçekten Murat'ı öldürdün mü?" dediğinde konuşacak gücüm kalmadığından zar zor başımı salladım.

 

"Haketmişti. Tarık ve Alice ile anlaşmayı ne yaptın. "

"Protokolü imzaladılar ama Tarık yaşıyor mu bilmiyorum. "

"Kızım olduğun için çok şanslıyım" dedi babam, abim ne yaparsa yapsın asla bunu ona söylemedi bu zamana kadar ama onunla daha çok gurur duyuyor bunu hissettiriyor.

 

Gözlerim kapanırken Mourir'in sesini duydum.

 

🌺🌺🌺

 

Gözlerim açılırken abim suratıma yastığı yapıştırıp boğmaya çalıştı.

"Ölmüyor da 9 canlı, haftada iki defa ya kaçırılıyor ya da kurşuna diziliyor ama ölmüyor. " deyip yastığı kaldırdığı gibi yine suratıma çaktı.

 

Kolumdan tutup beni ayağa kaldırdığında "Annem yarım saatte burada olur. Kadının kalbine iner seni görürse"

Abim kafama vurduğunda elime geçirdiğim yastığı kafasına geçirdim.

 

"Hazırlanırım şimdi" diye bağırdığımda karnımda ince bir sızı hissettim.

"Mourir ile bir daha yan yana gelmene izin vermeyeceğimi biliyorsundur umarım" deyip masanın üzerinde durun sürahi eline alıp içindeki suyu kafamdan aşağı döktü.

 

"Elini yüzünü de yıkadım hadi git hazırlan" deyip odamda çıktı.

 

Yani Mourir akşam hiç gelmemişti, ben yine sesi kafamda kurmuştum.

 

Onların bana sıktığını görmüştü, benim kanlar içinde kaldığımı görmüştü ama yanıma gelme gereği bile duymamıştı.

 

Omzumdaki yaranın acısı hiç denecek kadar az iken karnımdakine aynı şeyi söyleyemezdim.

 

Tamam da adamlar beni orada öldürmek yerine niye yaralı bıraktılar.

 

Aklıma tekrar Mourir geldiğinde gözlerimin dolmaması için elinden geleni yaptım. Her şeyi bitirip gitmişti, beni kanlar içinde bırakıp gitmişti.

 

Üzüldüğüm kısım şu ki dün gece çantam yok diye telefonumu cebine koymuştu, telefonum hâlâ onda

 

Şifresini de kırmadığı sürece bulamaz, eminim çünkü şifre Suga'nın doğum tarihi

 

Eheheh

 

Kısa bir duştan sonra üzerime beyaz bir tişört altıma da siyah pijama giydim.

 

Annemi kapıda görünce koşmaya başladığımdan merdivenlerden yuvarlanmaya başladım.

 

Omzum acıyorr!!! Karnım parçalanadı!!!

 

Merdivenleri yuvarlanarak bitirdikten sonra Hazar ve Abim'in kahkaha sesleri duyuldu.

 

Karnımdaki acı kat ve kat arttı şuan yemin ederim.

 

Elimi karnıma bastırırken anneme doğru ilerledim.

 

Anneme sarıldıktan sonra Hazar zorla kucağıma çıktı. "Bakıyoyumda yanında pşikopat adam yok" dediğinde ağzını kapatmama rağmen annem duymuştu.

 

Hazar'ı kucağımdan alıp "Kim bu psikopat adam bebeğim"

"Mouyir işte babaanne" dediği anda Annem bir şoka girdi. "Ölmedi mi o" dediğinde Babam yavaş adımlarla kaçarcasına mutfağa geçti.

 

Bunu ben zar zor kabullenmişken anneme nasıl anlatayım. .

 

"Beni kandırmıştı bende ayrıldım annecim. " bu sefer Clara "Nee" diye bağırdı.

"Uzun hikaye anlatırım" dediğimde Hazar içeri koşarken annem kolumdan tutup "Ben de döndüğüme göre zaten beraber yaşamaya devam ediyoruz dimi annemm" deyip beni koltuğa oturttu.

 

Ay ben sıçtım.

 

Annem kanseri yenip geldi, benim yüzümden yeniden kanser olup gidecek.

 

"Sultan Hanımm, bizde varız burada" Burak ve Can anneme doğru ilerleyip sarıldıklarında annem ikisininde kulağını tuttu. "6 ay Amerika'da kaldım bir gün aramadınız hayırsızlar" diye bağırdı.

 

Bu kadın beni dışarıda çıkartmaz artık

 

Kanserden sonra daha bir güzel oldu ama daha da huysuz oldu. Lan birşey farkettim benim annem yaşlanmıyor.

 

Hâlâ saçları uzun ve dalgalı yüzünde çok az kırışıklık var ve hâlâ çok fit bir vücuda sahip, maşallah da niye yaşlanmıyor.

 

🌺🌺🌺

 

Annem, abimle oynarken ben tavana bakmaktan başka bir şey yapamıyordum. Bu eve her geldiğimde sanki lisedeki hâlime geçmiş gibi hissediyorum.

 

Abim ve Clara bir süre sonra odalarına çıkarken annem zorla bana o geldikten sonra olan tüm olayları anlattırdı.

 

"Bir daha onunla asla konuşmuyorsun, mesajlaşmıyorsun ya da her hangi bir yolla iletişime geçmiyorsun. Bak geçen seferki gibi yaparsan kafanı kırarım. Adamla konuşma dedim onunla Fransa'ya gittin"

 

Ben gülmeye başladığımda alnıma vurdu. "Konuşma dedin, onunla başka ülkeye gitme demedin." diye karşılık verdiğimde tekrar kafama vurdu.

"Merak etme onunla konuşmak istemiyorum zaten dünden sonra"

 

Annem biraz düşündükten sonra "Bak adamda psikopat tipi var hatta öyle ama ben o adamın seni aldatabileceğini hissetmedim."

 

Annem ne dediyse doğru çıkıyor ama bu konuda haklı mı bilemedim. Mourir kendi ağzıyla aldattığını söylemişti.

 

Ve beni kurşunların önünde bırakmıştı, tamam adamları öldürmüş olabilir ama bende ölebilirdim

 

Annem ayağa kalkıp Burak'ın yanına giderken bende Hazar'ı yanıma aldım.

 

"Anlat bakalım bugün neler yaptın. "

Hazar gülümseyip anlatmaya başladı.

 

"Yabboz yaptım. Kule yaptım, ondan sonra bir sürü şey yaptım sonrada bir tane oklava alıp hepşini payçalara böldüm." deyip elindeki kamyonetin tekerlekleriyle oynamaya başladı.

 

Bu çocuğu benim büyütmem kesinlikle hataydı.

 

"Aşkum telefonunu versene oyun oynayacam, pabçi oyucum, uyku uyucam"

Ve bu çocuğa fazla tiktok izlettim galiba

 

"Telefonum Mourir aldı ve onda kaldı. Git Babanın telefonunu getir tiktok'a girelim"

Hazar bana bakıp sırıtarak "Saçmalirsen Ercannn" deyip merdivenlere koştu.

 

Yok ya, iyi ki bunu ben büyütmüşüm.

 

Bir süre sonra telefonla bana doğru koştu. Çoktan telefonu açmış tiktok'a girmişken kucağıma oturup izlemeye başladık. Birde okuma yazma öğretirsem yeni kankam olur. Bundan daha iyi bir kanka da bulamam zaten

 

Arada yanağını sıkıp öpsemde o sadece izliyordu.

Hazar videoyu kaydırdığında karşımıza ben ve Mourir çıktık.

 

Başta Mourir benim kaçırıldığım zaman kucağında taşıyor ve bir geçişle dün geceki kavgamız duruyordu.

 

Ne ara video çekip editlediniz bee

 

Türkiye kesinlikle edit ülkesi

 

Hazar "bu siz misiniz" dercesine bana bakarken telefonu elime alıp Hazar'ı oyun oynamaya gönderdim.

 

Yorumları açıp baktığımda kimisi "adam çok yakışıklı" diye yorumlar yapmış, kimisi "Aşk diye bir şey yok" diye yorumlar yaparken, kimiside "umarım barışırlar" yazmışkar ki yorumlarda "yakışmıyorlar" diyenlerde var.

 

Herkes aşk acısı çekiyor tamam da çok güzel de yakışıyoruz

 

Biraz daha düşünmeye başladım. Yakışıyoruz muyuz

 

Çokta yakışıyoruz bir kere ama artık bunun bir önemi yok. Ayrıldım bitti.

 

Telefonumu versin ya

 

Vallahi ağlayacam, telefonum yok.

 

Dün geceki kavga her yere yayılmıştır ama yaa, muhtemelen barışırsak linç yeriz ama o gelip benden bin kere özür dilemeyene kadar affedemem.

 

Hatta özür dilesede affetmem. Ben orada ölebilirdim ama o dönüp bakmadı bile hadi diyelim barıştık olmayacak ama hadi diyelim barıştık annem ben net gebertir.

 

Kızın hesabına girdiğimde zaten 3 video tek yaptığını gördüm.

1 video bizimle alâkalıyken diğer ikisinde kendisini paylaşmıştı.

 

Bizim video 253 bin beğeni almıştı. Kendini tiktokta çok görmüştüm ama böyle bir videomuz olduğunu ilk defa gördüm.

 

🌺🌺🌺

 

Birazdan gideceğim lansman gecesi için herkes hazırlanmış beni beklerken ben oturmuş makyajımı tamamlıyordum.

 

Son olarak kırmızı ruhumu da sürüp ayağa kalktım.

 

Umarım babam aşağıda değildir yaa, full transparan bir elbise giydiğimden ufacık utanmış olabilirim ama Mourir de olucağı için kudurmalı

 

 

(Bu muhtişim benceee)

 

Ben aşağı indikten sonra annem babamın, Clara abimin, Can Burak'ın ve son olarak Çağlalar ne zaman geldi bilmiyorum ama Çağla da Kaan'ın koluna girdiğinde ben tek kalmıştım.

 

Herkes kendi arabasına binerken bende arabama binmiştim ama Burak ve Can da arabama bindiler.

 

Allah'ın fakirleri parayı yemeğe harcamaktan bir ev bir araba alamadılar her ben birinin evimde kalıyorlar.

 

"Maya ben sana şaka yapmıştım. Mal mısın Mourir seni hiçbir zaman aldatmaz. " diye lafa girdi Burak

 

"3 yıldır yok ama" dediğimde Can kafasını iki koltuğun arasından uzatıp "Lan adam 1,5 yıl parayla adam öldürdü, 30 gün bir adam tarafından neler yaşadı 1 yılda hapis yattı. Vücudunu hiç mi görmedin her yer yaraydı. "

 

Hı? 

 

Hapis yattı?

 

"Siz ciddi misiniz ne hapsi"

Can dudağını ısırıp "Gerizekalı sen niye bana güvenip adamdan ayrılıyorsun. Bana niye güveniyon lan." deyip arkaya yaslandı.

 

İçimi üzüntü dalgası kaplarken yinede ondan özür dileyemezdim. Tamam biraz ağır konuştum, babasız annesiz bir piçsin dediğim için kendimden nefret ediyorum ama o da bana aynılarını yaptı.

 

Ayrıca beni aldattığını kendi söyledi.

 

"İkinizin de Allah belasını versin ama yaa"

"Tövbe de kız, ayrıca ben Mourir'i ikna ederim" dedi Can ama Burak "Bok edersin, ayrıldıysanız ve seni kurşunların önünde bırakmışsa bir daha barışmazsınız" diyerek tüm umudumu yok etti.

 

Umudum yok ama hani 1000 kere özür dilerse affederim gibi

 

Geri kalan yol boyunca ben sadece ona yapacağım konuşmayı düşünmeye başladım.

Özür dileyemem ben, ne diyebilirim ki

 

En fazla yüzüne bile bakmayıp konuşmamak galiba

 

Büyük bir restoranda indiğimizde kapıda ki haberciler anında fotoğraflamaya başladı.

 

Az ileride Mourir donmuş kıyafetime bakıyordu. Bakışları her zamanki gibi sinirle doluydu ama bu sefer bana da öyle bakıyordu.

 

Ay umarım trip atmaz, trip atan erkek mi olur bee

 

Trip atan tüm erkekleri bir ahırda toplayıp yakmamız gerekiyor.

 

Mourir'in koluna sarışın bir kadın girdiğinde bana bakmayı kesip içeri yürüdüler.

Yanına cidden başka bir kadın mı almıştı.

Dün akşamda altına almıştır belki, Hııııı aldatıldım.

 

Ben moralimi bozmadan yürürken annem yanıma gelip kulağıma "dik dur ve yürü ona bakmayı kes" deyip önümde ilerlemeye başladı.

 

İdolüm yaa

 

Bir kaç adım attıktan sonra Tarık sevimsiz bir şekilde bana yaklaştı. "Çok güzel olmuşsunuz. "

"Sizin için aynısını söyleyemeyeceğim. " deyip ilerlediğimde gülümseyip yanımda yürümeye başladı.

 

Arsız, Gerizekalı bir de yaşıyor ölmememiş.

 

Mourir gelip beni bu adamdan bir an önce kurtarsın, ben bunu çekemem. Gecemi mahvediyor.

 

Herkes ismi olan masaya geçerken beni ailemden uzak bir köşeye atmışlardı.

Üvey miyim ben

 

Masamda olan kişilere göz attığımda bir yanıma Tarık bir yanıma Mourir'in ismi yazılıyken 2 tane de tanımadığım kadın ismi vardı.

 

İsmim yazılı yere oturacaktım Tarık sandalyemi çekti. Bende sandalyeyi alıp kafasında kırmak istesemde yapmadım. Sakinim, günümü mahvedemem.

 

Mourir önce yanındaki sarışın kadının sandalyesini çektikten sonra yanıma oturdu ve telefonumu uzattı.

"Biraz konuşalım mı? " dediğimde bana dönüp "Tabi ki" dedi.

 

Kız sandalyesini bize yaklaştırdığında "dışarıda" dediğimde Mourir sahte bir gülümseme ile "Ne yazık ki meşgulüm" deyip elini kızın çıplak bacağına yasladı.

 

Benim gözlerimin içine baka baka kadına dokundu. Gözlerinde dün geceden sonra bir pişmanlık görünmüyordu.

 

Gözlerim dolmaması için sahte bir kahkaha attım. Bunu niye yaptığımı en çok o biliyordu.

 

Kendimi bu kadar insanın içinde ağlatamam hele de göz makyajım bu kadar efsane olmuşken

 

"Burada söylemekte bir sakınca yok o zaman, yeni sevgili yaptığına göre bana verdiğin yüzüğe ihtiyacın olucaktır. " deyip parmağımdaki yüzüğü yavaşça çıkarıp masaya bıraktım. "Mutluluklar dilerim Mourir Ayaz" biraz kulağına yaklaşıp "Benim karektersiz biriyle işim olamaz" deyip masadan kalktım. Annemlerin masasına ilerlediğimde kolumdan tutuldum.

 

Kesin Tarık diye döndüğümde Mourir dibimde duruyordu.

 

Kalbim o kadar hızlı atmaya başladı ki anlatamam bile, birbirimizin gözlerine bakarken "Yüzüğünü tak, bu kadar insanın içinden beni delirtme" diye fısıldadı kulağıma, nefesi sertçe yüzüme çarparken "Yeni sevgiline parmağına sokarsın ama yüzüğü mü sokarsın başka bir şey mi sokarsın bilemem" dedim.

 

Yüzüğü eline sıkıştırınca kulağına yaklaşıp "Dün ne demiştin "Senin arkandan bir daha gelirsem ebemi siksinler" diye bir yemin etmiştin hatırladın mı?" başımı biraz geri alıp "Doğru ya sen verdiğin hiçbir sözü tutumuyorsun tıpkı "Seni hiçbir zaman bırakmayacağım Maya" deyip 3 yıl ortadan yok olman gibi, o sıra kadınlarla meşguldün belki de"

 

Etrafa baktı. Bizi çeken kameramanlara baktı ve tekrar bana döndü.

 

Mourir'in ela gözleri kapkara bir renge dönüşürken "Aynen öyle sen babasız annesiz bir piçten ne bekliyordun ki, benim yanımda her saniye başka bir kadın olucak, bir an olsun kadınları sikmeyi bırakmadağım gibi sende bu yüzüğü çıkartmayacaksın"

 

Bak sen paşama ya

 

Elimle aşağıda nah yapıp "Aşağı bak" dediğimde baktığı anda tekrar kolumu sıktı. "Sen kendini ne sanıyorsun. Biz diye bir şey yok artık bitti. Dün gece ben kurşunların önünde duruyorken sen gittin ya o anda bitti. Aldattığını da kabul ettin siktir git hayatımdan."

 

Ben kolumu kurtarıp annemlerin masasına doğru ilerledim.

Yanımdan geçen görevliye bakıp "Rica etsem ismimi bu masaya alır mısınız? " dediğimde "Efendim Ayaz Bey böyle düzenledi, karışmamız kesinlikle yasak" deyip ilerledi.

 

Oyoz boy boylo dozonlodo, koroşmomoz kosonloklo yosok, engelli

 

Bende gidip Can'ın oturduğu sandalyeye oturdum hızla, Cana bana doğru koşup "Kalk yerimden" dediğinde "Ya yer değiştiririz ya da bir daha asla konuşmam seninle" dediğimde "Yemin ederim şeytan seni görse önünde gömlek ilikleyip işi bırakır" deyip üzüle üzüle benim oturduğum yere doğru yürüdü.

 

Kız getirmiş lan, koluna takmış birini getirdiği yetmiyor birde kadına karşımda dokundu.

 

Asla affetmem bu yaptığını, 3 yıl boyunca onun arkasından kendimi mahvederken o yeni birini bulmuş, getirmiş, kim bilir dün gece ona neler yaptı da bugünde burada dokunmaya başladı.

 

Annem sandalyesini yaklaştırıp "Ne dedin de etrafına ateş saçıyor bu?"

 

"Bana hediye ettiği nişan yüzüğünü bıraktım. " dediğimde Annem gülümsedi "Ya işte benim kızım ya, o senin kapına köpek olana kadar böyle davranıcaksın" elimi tutup sıktığında bende istemsizce gülümsemiştim.

 

Çok iyi gaz veriyor.

 

🌺🌺🌺

 

Bütün gece boyunca sürekli yeni birileriyle tanıştım, sürekli biri kalkıp konuşma yaptı, abim tasarım ödülü aldı, Babam kalkıp konuşma yaptı, Mourir konuşma yaptı büyük bir alkış aldı ve bütün gece durmadan bardağı bitmeden içti ve son olarak herkes dans etmeye başladı.

 

Her şeyi ben ayarlayayım bana ödül vermesinler. Gıcık, pislik herifler

 

Bütün erkekler yakılsın, kapatılsın.

 

Danstan sonra herkes dağılcaktı ve bizim ailede dans etmeyip masada oturan bir ben kalmıştım.

 

Burak bile Meral gelince koşarak onunla dans etmişti.

 

Hayır biz bu ikisi yüzünden kavga ettik bunlar mutlu

 

Can da burada tanıştığı biriyle dans ediyordu.

 

Tarık önümde durup bana dans için elini uzattığında Mourir ayaklandı. "Bak bu sefer seni gebertirim git burdan" diye sessizce konuştuğumda "Onu kıskandırmak için bir fırsat gibi düşün, onun sana az önce ne yaptığını gördüm sende beni kullan, eline bir fırsat veriyorum işte" dediğinde biraz mantıklı gelmişti.

 

Kabul edersem her şey daha kötü biter gibi geliyordu.

 

Kıskançlığın sonu hiçbir zaman iyi bitmedi bende ama Mourir az ötede kollarını göğsünde bağlamış ne yapacağımı izlerken karar verdim.

 

"Kıskandırmama gerek yok o hatasını anlayacak olgunlukta, hele de sizin gibi biriyle asla, defolup gider misin" deyip telefonumda gezinmeye başladım.

 

Tarık sert adımlarla benden uzaklaşırken Mourir yanıma gelmek yerine telefonuna bir şey yazıp Tarık'a yaklaştı. Bu sefer net öldürcek, bu sefer kaçış yok.

 

Adama bir şey söyledikten sonra beraber çıkışa ilerlediklerinde ben de ayaklandım. Mourir bana bakıp "Sakın, otur oturduğun yerde" deyip dışarı yürüdü.

 

Annem ve Babam dans ederken anneme gözükmeden hızla dışarı çıktığımda Tarık'ın bir arabaya bindirildiğini gördüm.

 

"Mourir" diye bağırdığımda kafasını kaldırıp sinirle bana baktı. "Gir içeri" diye ağzından bir şey mırıldanıp Tarık'ın bindiği arabaya iki defa vurdu daha sonra araba harekete geçti.

 

"Ya sen ne yapıyorsun? Sen ne yaptığını sanıyorsun? Bıkmadın mı etrafındaki zarar vermeye, onların hayatlarını karartmaktan usanmadın mı? " ben bağırırken o bana yaklaşıp bileğimden tuttuğu gibi başka bir arabaya sürüklemeye başladı.

 

"Şu kıyafetle etrafta dolanma bin şu arabaya, her şeyin ortada nasıl giyersin böyle bir şey lan, başka elbisen mi yoktu. "

Leş gibi alkol kokuyor. Sarhoş şuan ne desem boşuna.

 

Elimi elinden hızla çektiğimde "Bak damarı attırma bin şu arabaya, senin yüzünden dünden beri içiyorum, kafam çalışmıyor bin şu arabaya sadece konuşucaz"

Sırf içimden geldiği için yüzüne tokat atıp "Bitti, artık biz diye bir şey yok. Sen dün geceden beri içiyorsun, ben 3 yıldır içiyorum. Uzak dur benden, etrafımdaki insanlardan uzak dur, bu zamana kadar verdiğin hiçbir sözü tutmadın dün geceki sözünü tut ve beni artık sal"

 

Sanki bir anlığına gözleri dolmuş gibi oldu ve kafasını çevirdi. "Maya, Maya'm yapma bunu bize, sensiz yaşayamıyorum. Nefes alamıyorum sensiz" dedi ellerimi tutarken, ben ellerimi anında geri çektim.

 

"Git içeride sarışının bekliyor. Onunla nefes alırsın ya da ne bileyim dün söylediğin gibi belki gerçekten de ben aptal gibi görmedim sen hergün biriyle sevişiyordun. "

 

"Bir anlık sinirle söyledim onları, sen iki ergen yüzünden benden ayrılırken o ikisi şuan içeride mutlular"

"Konu iki ergen değil"

"Ortada konu yok ki zaten" diye bağırdı bu sefer

"Konu yoksa dün verdiğin sözü tut ve defol git"

 

Ay Allah belamı versin, barışmak istiyorum ama savaşı kazanmam lazım

 

"Kim senin aklını bulandırdı. Biz dün gayet mutluyduk ve sen o 3 yılı unutmuştun kırgın değildin. Kim daha sana ne dedi de bu hale geldik."

 

Cevap veresim gelmediği için içeri doğru yürümeye başladım. O arkamdan birinin arabasına yumruk atarken alarm sesi ötmeye başladı.

 

Dans bitmiş herkes yavaştan dışarı yönelirken ben, bana doğru koşan Hazar'ı kucağıma aldım. "Ya senin bu baban harika değil mi? " dediğimde "Ne sandın bee, Bende mükemmel yakışlı bir insanım heykes benide böyle alkışlayacak, ben alkışlayın diye bağırcam. " diye övünmeye başladı.

 

Hazar'ı, Clara'nın kucağına verdikten sonra abime yetişmek hızlandım.

Abim elini omzuma atıp alnımdan öptü "Salaksın falan ama iyiki kardeşimsin lan, sen olmasan ben burada olmazdım emin ol"

 

Ay noluyor abim beni övdü resmen, ölüyorum muyum ne ya

 

Ağlamaklı bir sesle "Ölücek miyim niye beni övdün" dediğimde kafama vurup "Hem öperim hem döverim. Abinim ben senin" deyip tekrar kafama vurdu.

 

Annem de gelip bana sarıldığında kulağıma "Harikasın iyiki kızımsın, seni çok seviyoruz" deyip yanağımdan öptü.

 

Ölüyorum galiba gerçekten

 

Benden ayrılmadan "Senin ki dışarıda kudurmuş, git konuş ayrıldığınızı tamamen aklına soktuktan sonra eve geç gelme, gebertirim güzel kızım" deyip babama doğru ilerledi.

 

Sevgileri bile 2 dakika sonra direkt şiddete başvuruyorlar.

 

Ben sözde Mourir ile hiç konuşmayacaktım ama annem ve babam gittiği anda kameraların önünde yanıma gelip dudaklarıma yapıştı.

 

Onu itmeyi unuttuğum için uzun uzun beni öpmesine izin de vermiş oldum ama son anda onu kendimden uzaklaştırıp yüzüne tokat attım.

 

"Aile vay burda " diye bağıran Hazar'a döndüğümde Mourir kolumu tuttu.

"Artık çok sıktın bee, senin kafan iyice gitmiş"

deyip beni kendine yapıştırdı.

"Uzak dur benden bitti diyorum lan, BİTTİ"

"Ben istemediğim sürece hiçbir şey bitemez"

"Ergen ergen laflarla beni yorma" deyip tekrar ayrıldığımda sadece bana baktı.

 

"Yeter artık, beni dinlemeden hiçbir yere gidemezsin".

Beni kendine çevirip iki elini yanağıma koydu. Ben yeniden öpücek sanarken bir elini çeneme bir elini enseme doğru giderken boynumu kırdı.

 

Öldürdü beni

 

Gözümün gördüğü son şey beni omzuna atmış olmasıydı.

 

Yeni bir kaçırılma sahnesiiii

 

Oy vermeyi 1,2 yorumlarınızı fikrinizi belirtmeyi unutmayınızzzz

 

 

Mourir'e eleştiri kabul ETMİYORUM!!!

BEN HER ŞEYİ YOLUNA SOKUCAM YAPAMAZSAN YOLU TARIK'A SOKARIZ NE YAPALIM BAŞKA ÇARE YOK

 

Kocaman öpüldünüz 🧚‍♀️🧚‍♀️💋💋💋💋

 

 

Bölüm : 17.12.2024 20:26 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
☆Evosss☆ / Mafya Kızı / 39°Lansman🧚‍♀️🦋°
☆Evosss☆
Mafya Kızı

82.59k Okunma

8.89k Oy

0 Takip
65
Bölümlü Kitap
1. Boks Torbası2°Gülüm°3°Yakışıklıymış°4°Boku Yemişke°5°Aksiyon⚔️°6°Sar Bezin Gücü Adına🧽°7°Cafer Sıçtık Bez Getir💩°8°Arsızlığının Sınırı Yok 🤔°9°Kerenkele Kaan🦎°10°Kudur Köpek°11°Yeter Bığhtıkk°Özel Bölüm 🎄🎅🔔❄12°Kaos°13°Toplantı Olayy💅14°Görev Başında°15°Yıldızların Altında°16°Ateşin Ortasında🔥°17°Mourir♾️❤️°18°Adam Öldürmece°19°Mafya Kızı💜°20°Göklerde Kartal Gibiydim🦅°🌆Özel Bölüm🥁😴Whatsapp Kanalı21.Bölüm22°Fırtına Öncesi Sessizlik°23°Ölüm Kalım Meselesi°24°Fransa'da Teklif°25°Ne sandın Cerram°26°Mourir'i Sinirlendirmece😈"27°Şaka Şaka Gül Diye°28°Rekor Kaçırılma°29°Deccal Kaynana°30°Langırt Masası🙈🙉🙊°31°Öldürmeliydik°32°Seçim Vakti°33°Kabullen°34°Her yerde O35°3 Yıl Onsuz°36°Yer Cücesi°37°Ölmez Her Hâlde°38°Kurşunlar🤡👹°39°Lansman🧚‍♀️🦋°40°Denizin Ortasında 🥶💨°41°Kurşun Yarası😉°42°Gece Kulübü🍻🍷°43°Maya Toprak°44°Yeni Bir Sorun°45°Hatırlamıyorum°46°Kandırmaca°Quiz47°Tanışma Merasimi°48°Özel Oda°49°Anlaşma Teklifi🃏🧩°Duyuruuu ÖNEMLİ50°Gizli Görev°51°Evlenmeden Sabıkalı👮🏻👀°52°Burak Turgut°53°Fırtına Öncesi Kahkahalar☠️°54°Ufak Tefek Ajanlıklar📞📸°55°Parıltılı Bir Düşüş 🌟°56°Deprsif Bir Gün😔☠️°57°Minik bir ziyaret 🎊°FİNAL°Kanlı Düğün🩸💍°AÇİKLAMA💖🏁Final2° Akşam Yemeği°
Hikayeyi Paylaş
Loading...