Geçen gün ne olduğunu anlatayım.
Şimdi ben bölüm yazıyordum ama telefon ateş içinde ekranı bildiğiniz yanıyor.
Sınır : 28 Oy /45 Yorumum
İkiside aşılmalı 🤗🤗
Bende telefon her böyle olduğunda yanağıma bastırıyorum. Sorgulamayın hoşuma gidiyor. Ondan sonra bir baktım "yayımlanıyor... " yazısı çıktı. Ben hızla bölümü yayından kaldırmaya çalışırken yanlışıkla 1503 kelimeyi sildim.
Bu kadardı.
Başlayalım.
Ben önde, Mourir ardımdan yürürken bir yandan da Meral ile konuşuyordu.
Polisler kamera kayıtlarına ulaşmasınlar diye Meral tekrar delilleri ortadan kaldırmıştı.
Mourir'e "adam öldü" diyorum bana sırıtarak bakıp "yumuşak attım" diyor.
Lan bir insan balkondan aşağı nasıl yumuşak düşebilir. 3 kattayız lan
Bir andan belimden tutulup havalandığımda çığlığımı tutamadım.
"Her zamanki gibisin" deyip beni arabasına yerleştirdikten sonra "Harika ötesi bir güzellikte"
İçimde kelebekler uçmaya başlarken canım aşırı kavga istiyordu.
Bu yüzden trip atma kararı aldım ama o bana böyle tatlı bakarken bu çok zordu ama denemekten zarar gelmezdi. Ayrıca ne olduğunu sorana kadar ben bir trip bahanesi bulurum.
Mourir arabayı çalıştırırken göz ucuyla bana baktı.
"Anlamadım." dediğinde ona baktım, bir şey söylemedim ki diye düşünürken "Daha 2 saniye önce gülüyordun. " deyip direksiyonu bırakıp bir elini belime bir elini bacağımın altına yerleştirip beni kendine çekip kucağına oturttu.
"Araba kullanıyorsun, bırak"
Elini çok yavaş vücudumda gezdirirken "Bana güvenmen gerekiyor." deyip sağ elini direksiyona atarken dudakları yeniden boynumu buldu.
Bu adamın boyun sevdasını anlamıyorum.
Kavga ediyoruz boynumu öpüyor.
Kutlama vesaire bir şey oluyor boynumu öpüyor.
Yanıma geliyor boynumu öpüyor.
Arabada boynumu öpüyor.
Sarhoşken boynumu öpüyor.
Allah Allah gençlik bitmiş yaa, dudak varken nıç nıç nıç nıç
Kendimi hafif kıpırdatınca belimi daha sıkı tutup "Rahat dur yerinde"
"Kucağına oturtmasaydın. " diye bağırdığımda "Maya sertleşiyor"
O zaman anladım şeyinin üzerinde oturduğumu
Allah da benim belamı vericek ama yaa
Bir an kafasını kaldırıp direksiyonu çevirdikten sonra tekrar boynumu öpmeye devam etti.
Yolları ezberlemişti.
Beni öperken zaman kaybetmemek için adam yolu ezberlemiş.
Sol eli yırtmacın içinden tırnaklarını geçirdiği yeri okşamaya başladı. Ben derinden nefes almıştım ve sırtım yay gibi gerilmişti.
"Acıyor mu? " dediğinde cevap vermek için ağzımı açtığımda sadece inlemiştim. Şuan cevap vericek gücüm yoktu.
Kendimden geçmem bir dokunuşuna bakıyor.
Eli elbisenin fermuarına gittiğinde uzaklaşmak istesemde yapmadım, yapamadım.
Tekrar kafasını boynumdan kaldırıp direksiyonu birkaç saniye kullandıktan sonra fermuarın açılan her kısmından sırtıma dudaklarını bastırdı.
(Yazardan: Bölüm bu kadardı utandım gidinartık)
Elini tutup fermuar'dan çektiğimde yine yol yerine bana baktı.
"Seni çok aşığım ben, Allah belamı versin sana yaşattıklarım yüzünden, çok aptallık ettim. "
"Aptalsın zaten"
Karışmış, alnına düşen saçlarıyla oynamaya başladığımda o önüne bakmaya başlamıştı.
"Hayvansın" dediğimde gülümseyip "Neden? " dedi sırıtarak, "Bacağım hâlâ acıyor. "
"Lan orospu adam karşımda sana yavşıyor, ben senin için ülkeyi ayağa kaldırayım adam sana yavşasın, ben daha ona neler yapıcam." gözleri kısılırken ela hareleri koyulaştı.
Sinirlendiğinde gözü dönüyordu, bunu biliyordum ama şuan ela gözleri resmen ateşle parlamıştı, direksiyona yumruk atmıştı.
Şizofren bu, mazallah gözü dönse, sinirden kudursa bana da zarar verir gibi ama yapmaz ne yazık ki onu çok iyi tanıyorum.
Evet biraz arsız biriyim. Yaşadığım onca şeyden sonra hâlâ insanlara körü körüne güveniyorum.
Mourir diğerlerinden farklı herkesten farklı ayy aşığım bu adama
Büyük bir villanın önünde durduğunda önce torpidaya uzanıp siyah göz bandı çıkardı, ben ne yaptığını anlamdan gözlerimi sıkıca bağlayıp beni arabadan çıkardı.
-Görmüyorum.
-Görme diye bağladım zaten
-Mantıklı
-Biliyorum.
-Düşücem lan tut
-Kucağımda içeriye taşınırken nasıl düşebilirsin
-Bu da mantıklı
Beni yere indirdiğinde kapıyı açıp belimden destekleyerek içeri itti.
"Korkma ama açıyorum" dediğinde sesindeki alay hissediliyordu.
Biraz daha ileri yürüdüğümde "Son 3..2..1 vee" deyip durdu.
Ben elimi bandaja atıcakken ellerimi tuttu.
"Bu adam hâlâ ağlıyor mu lan" deyip kahkaha attığında abimin sesi duyuldu. "O kadar güzel ağlıyor ki, ben hayatımda böyle güzel ağlayanı görmedim. "
Ne oluyor lan
Bu ikisi yine ne boklar çeviriyor.
Mourir tek hamlede göz bandını çıkardığında karşımda gördüğüm şeyle korkudan yere düştüm.
Köpekbalığı?
Gözlerimi ovuşturup gerçek mi diye kontrol ettim.
Evin ortasında 7-8 oda büyüklüğünde koskocaman akvaryumun içinde devasa ama yavru bir köpekbalığı karşımdaydı.
"Bu ne lan, siz şizofren misin? Gerçek mi bu" korkudan sesim titrerken abim ve Mourir kahkahalarla gülüyorlardı.
Mourir elini akvaryumun camına yerleştirdiğinde köpekbalığı elin etrafında dönmeye başladı.
Etrafa bakmamla ağzı burnu kanlar içerisinde, ağlayarak bana bakan Koray vardı.
Ölmemiş mi gerçekten
Mourir gerçekten onu sadece konuşmayacak hale getirmişti.
"Yapay değil mi bu? Köpekbalığı gerçek değil yani" dediğimde Mourir bana yaklaşıp sarıldı. "Ne yazık ki gerçek, kendisi benim evcil hayvanım ama Yusuf'u daha çok sevdi hayvan"
Abime baktığımda ellerini çenesinin altında birleştirip tatlı tatlı gülümsedi.
"Lan bas git, Evde köpekbalığı beslemek ne demek, siz aklınızı mı yediniz. Lan bu hayvan bu eve nasıl girdi. "
"Şeyyy."
"Ney"
"Ben bu evi daha biz Fransa'da kalıyorken yaptırtmaya başlamıştım. " deyip tekrar bana doğru bir adım attı.
"Abi bir şey desene, evcil köpekbalığı mi olur"
Abim çakmağını bana fırlatıp "Çok tatlı lan" deyip akvaryuma döndü.
Hayır acaba herkes evinde besliyor da benim mi haberim yok. Köpekbalığı normal mi yani
Burak içeri girdiğinde Can da hemen sırtına atladı. "Ooo tanışmışsın Fırtına ile" dedi Burak
"Ha bide isim koydunuz"
Can bana gözlerini devirip "Hayvancağız isimsiz mi kalsaydı" dedi.
Ha köpekbalığı normal, ben cahilim çünkü bunun başka açıklaması olamaz
Lucas içeri girdiğinde, abim "Sonunda bee koçum" dediğinde Burak, Koray'ın yanına elinde birkaç kağıt ve bir kalemle yaklaştı.
"Bebeğim konserden geldim yormadan imzalar mısın Please" Burak lafını bitirince, Koray daha çok ağlamaya başladı.
Can, Koray'ın ellerini çözerken Koray hızla imzalayıp yalvaran gözlerle bana baktı.
Bana niye bakıyor 6 tane şizofren erkeğe ben ne yapabilirim. Tamam Kaan o kadar değil ama o da gerizekalı sonuçta
Koray'ın Ağzındaki dikişler midemi bulandırsada tekrar Mourir'e baktım. "Düşündüğümü yapmayacaksın dimi? Benim yanımda bu kadar cani olmazsın"
"Sana benden başka kimse yaklaşamaz ama bu piç sana karıcım diyor" kahkaha attı ve bana sırtını döndü.
Abim, Lucas'a yumruk atıp "Evde oğlum bekliyor, çabuk ol" diye bağırdığında, Lucas, Koray'ı omzuna atıp akvaryumun merdivenine yürüdü.
Mourir beni sıkıca tuttuğunda ben izlememek için elimden geleni yapıyordum.
"Bir daha yüzüne bakmam, bırak beni" ben çığlık atarken gözüm akvaryuma kaydı. Lucas hâlâ merdiven çıkıyordu.
Evin tavanın 20 metreye yakın olduğunu da yeni fark ediyordum.
Malım ben, ben nerede psikopat var ona aşık oluyorum.
Abim "Yarın yeni yuvasına gitmeden önceki son yemeği" dedi.
Lucas akvaryumun kapağını açarken Koray ve ben ikimizde kurtulmaya çalışıyorduk ama farklı sebeplerle, birimiz ölümden, birimiz sevdiği adamın kollarından
"Luci yemin ederim seni öldürürüm atarsan, in şurdan"
Lucas sırıtarak bana baktığında kafamı ters yöne çevirdim.
"Maya bak şu adama" diye fısıldadı Mourir, zorla çenem'den tutup akvaryuma çevirirken ben gözlerimi kapadım.
Su sesi her yerde yankılandı bir saniyeliğine ve Köpekbalığının hırlama sesleri odayı doldurdu.
Tek gözümü açıp baktığımda su kanla doluydu ve balık ağzındakiyle arkaya doğru yüzmeye başladı.
"Sizin Allah belanızı vermesin." Mourir'e bakıp "sende benden uzak dur psikopat" diye bağırdığımda yukarıdan çığlık sesi geldi.
"Kim var yukarıda " diyemeden Mourir yukarı koşmaya başladı.
Ardından abimde gidince bende koşmaya başladım.
" Qui es-tu pour frapper cette fille, espèce de salaud ?(Sen kimsin de kıza vuruyorsun lan piç) " diye bağırma sesinden sonra Burak Fransızca bir şeyler söylemeye başladı.
" Je ne l'ai pas frappé, je te jure que je ne l'ai pas frappé. Meral, dis-lui que je ne l'ai pas frappé.(Lan yemin ederim vurmadım. Meral vurmadığımı söylesene)"
"Calmez-vous, Lan, Burak ne ferait pas une telle chose, Meral, mon frère, tu as eu peur, n'est-ce pas, mon frère, c'est pourquoi tu as crié.(Lan sakin olun amk, Burak yapmaz öyle şey, Meral, abicim, sadece korktuğun için çığlık attın dimi)" abim lafını bitirdiğinde Meral ağlamaya başladı.
Yalan, bu gözyaşı yalan, Büşra'dan biliyorum yalan bu, konu ne bilmiyorum ama bu gözyaşı timsah gözyaşı
"Il a frappé, il m'a (Vurdu, tokat attı) " Meral söylediği şeyle Burak "Senin gururunu sikiyim" deyip dışarı çıktı.
Bunlar ne yaşadı lan, ben anlamıyorum.
Ağlayacam
Mourir, Meral'e sıkıca sarılmışken Canın kolumdan tuttuğu gibi dışarı sürüklemeye başladı.
Mourir niye Meral'e sarılıyor.
Bir dakika lan, noluyor.
Elimi kurtarıp Burak'ın ardından koşmaya başladığımda, eteğim ayaklarıma dolanıyordu.
Dışarı çıktığımda Can durdurduğu taksiye binerken ben de hızla yerleştim. Burak'ın nerede olduğuna bakmak pencereden kafamı çıkardığımda çoktan yokuş yukarı çıkmıştı.
🌺🌺🌺
Sahil kenarında bir bankta oturmuş ben ve Can çekirdek çitleyip Burak'a fırlatırken, Burak konuşmama yemini etmiş gibi susup denizi seyrediyordu.
"Meral niye durduk yere bana vurdu desin ki" dediğimde Burak sinirle bana bakıp sessizliğin içinden geçti.
"Çünkü senin o çok sevdiğin sevgilinden, benim sözde kardeşimden deli gibi hoşlanıyor o kız" diye bağırdığında ufak bir şoka girdim.
Yalan, yalan, yalan
Meral gecelerce omzumda Burka için ağladı. Kabul etmiyorum. Mourir'im hiç yapmaz ki Burakta Meral yaptı diyor.
"Burak, Mourir ona kardeşim diyor. "
"Mourir ona kardeşim diyor ama o gerizekalı onu öyle görmüyor. "
diye bağırmaya devam etti.
"Şuan kafan düzgün çalışmıyor kendine gel, Meral kaç kere senin için benim omzumda ağladı haberin var mı? " dediğimde bu sefer o şaşırmıştı ufak bir şoktan sonra "O kız ağlamaz" deyip ayağa kalktı.
Al işte yalan söylemiş
Bir süre konu öyle kapanmışken Can bana bakıp "Sen ne kadar arsız biri çıktın gız" diyerek çekirdeklerini bana fırlatmaya başladı.
"Ne yaptım lan" dediğimde Burak ilk defa bizi dinlemeye başladı.
"Biri hayatıma girsin, 3 yıl kaybolsun sonra birden karşıma çıksın suratına bakmam sen nasıl affettin bee"
Kalbim hafiften sıkışınca "Haklı bir sebebi vardır daha anlatmadı. " dediğimde Can nah çekip "Al sana haklı sebep" dedi
Noluyo lan
Benim ne kadar da kaliteli arkadaşlarım var. Allah belanızı vermesin
Mourir beni terk etmez vardır bir sebebi o yüzden gitmiştir.
"Mesude çıktın sende"
Ben Can'a tokat atarken o konuşmaya devam etti.
"Kafanı kullan Mal, 3 yıldır yok bu adam, ya bir yerlerden beş çocuk çıksa bu adam benim babam dese ne yapacaksın. "
5 çocuk ne, ağlarım yaa, yeminlen salya sümük ağlarım.
Mourir'im yapmaz
O bana bunu yapmaz
"Mesela şuan niye senin değilde başka bir kadının yanında" diye devam etti Burak
Kalbim daha hızlı atmaya başlarken "Yapmaz o, kesin sesinizi şuanda beni arıyordur." diye bağırdığım.
"Belki de eski Mourir geri döndü. O psikopat, acımasız ve en önemlisi her gece başka kadınla yatan o yavşak tarafı geri döndü. "
Burak'ın alay ettiği çok belliydi ama Can ciddi ciddi konuşuyordu.
Ben düşünmek bile istemiyordum böyle bir olasılığı ama hâlâ 3 yıldır nerede olduğunu anlatmamıştı.
Ayağa kalkıp Burak'a yaklaştım. "Sen başından beri nerede olduğunu biliyordun, anlat o zaman, neredeydi? "
Sesim istemsizce telaşlı çıkmıştı. Burak alayla bana bakarken "Onun yanında bir kadın görmüştüm, ne yaptıklarını bilmiyorum ama yanında biri vardı. " dediğinde şoka girmiştim resmen "Mourir yapmaz"
Can yine kahkaha atıp "Kemal'im yapmaz" diye bağırdı.
Arkadan gelen korna sesinden sonra Burak sinirle bizden uzaklaşmaya başladı, Can da onun ardından giderken ben arkama baktığımda Mourir bana doğru gülümseyerek ilerliyordu.
3 yıldır beni aldatmış olamaz, o bana bunu yapmaz
Mourir bana sarılacağı sırada geri çekildim. "Anlat, 3 yıldır neredeydin? Anlat" yüzündeki gülümseme anında solarken "Ne anlattı Burak"
"Yaptın yani" dedim. İlk bunu sorduğuna göre aldatmış.
"Ya sen ne kadar yavşak, ne kadar karektersiz biri çıktın" ben bağırmaya başladıkça etraftaki insanlar, içkiciler bize bakmaya başlamıştı.
"Ne yavşağı, ne karektersizi- Sen ne- Noluyor"
"Nasıl aldattın beni, ben kafayı yerken sen altına insan atmakla mı meşguldün. "
Etraf kalabalıklaşırken sertçe kolumu tutup arabaya doğru çektiğinde yüzüne tokat atıp kolumu kurtardım.
Acıdı mı acaba yaa
"Ben seni nerede aldatmışım lan, ben sen hayatıma girdikten sonra kimseye dokunmadım. " diye yüzüme bağırdığında aklıma Meral'e sarılması geldi.
-Burak'ın, Meral'e vurmadığını biliyordun ama gayet de güzel sarılmıştın ona
-Lan seni kim doldurdu bilmiyorum ama pişman olacağın bir şey söyleme, o benim kardeşim.
Kalabalığın arasından bir kızın sesi duyuldu "Aldatın sonrada kardeşim deyin. Oldu o zaman" dedi sarhoş sesiyle
Mourir belinden silahını çıkartıp havaya iki el ateş açtıktan sonra "Dağılın lan" diye bağırdı. İnsanlar kaçışmaya başlarken bende uzaklaşamaya başladım.
Çaktırmadan ilerliyordum.
Yok belli yapmamış.
Tekrar kolumu tutup "Sen hiçbir yere gitmiyorsun. Tüm zehrini bi dök sen" deyip kolumu daha da sıktı.
"Annenin mezarına bile gelmedin. Kadın senin yüzünden öldü, sen ise mezarına bile gelmedin. Kim bilir nasıl önemli bir işin vardı."
Gözlerini kapatıp kolumu bıraktığı gibi yumruğunu sıktı.
Neredeydi 3 yıldır? Bu zamana kadar niye anlatmadı.
"Maya iki ergenin kavgası yüzünden buraya geldin, arkadan geldim. Bu zamana kadar sana hep sadık kaldım, aklını kim bu boş şeylerle doldurdu bilmiyorum ama sınırı aşıyorsun. "
Konunun hâlâ Meral ile Burak olduğunu düşünüyor.
"Lan şerefsiz, piç 3 yıldır neredeydin diyorum. Ne iki ergeni, Baban annenin kafasına sıkarken nerdeydin?"
"Zamanı gelince anlatıcam zaten"
"Zamanını sikerim ya şimdi anlat ya da siktir git bir daha karşıma çıkma"
"Pişman olucaksın" deyip arkasını döndüğünde "Sende baban gibisin piç" diye bağırdım.
Bu ağır oldu. Mahvettim her şeyi.
"Aldatmışsın" diye devam ettiğinde bana dönüp eliyle çenemi tutup sıktı. "Demek babam gibiyim ve piçim , vay bee, Sana yemin ederim bundan sonra peşinden koşanın amIna koyarım. bitti."
Gözlerim dolarken çenemi bıraktı.
"Aldattım lan, her gün birini siktim. Sabah akşam altımda biri inledi. Bir kere bile seni düşünmedim. Öyle içlerine girdim ki inlemeleri evi doldurdu, ben zaten tıpkı o orospu çocuğu babam gibi bir Piçim niye bana güvendin ki, gerizekalı mısın? Niye hâlâ insanlara güveniyorsun. "
Arkasını döndüğünde "Salaksın, bir gram beynin yok. Siktir git lan o zaman niye benim için 3 yılını harcadın. Senide siktim şimdi de başkasına gidiyorum" dedi fısıltıyla
Nefes alamadım uzun bir süre, o arabasına doğru ilerlerken "Şimdi de başkalarını sikmeye gidiyorum. İzlemek ister misin? " deyip arabasına bindi.
Ben olduğum yerde düşerken motor sesleri geldi.
Gözüm yaşlardan dolayı bulanıklaşmışken 4 motordan biri mavi bir zarfı bana fırlattıktan sonra arkadan ikisi havaya kurşun yağdırmaya başladı.
Kurşunlardan biri omzuma bir karnıma saplanırken olduğum kaldım. Mourir çekip gitti. Motorlar uzaklaştı.
Mourir beni kurşunların önünde bırakıp gitmişti, bir dakika düşünmeden bana bakıp gitmişti.
Karnımda dayanılmaz bir acı varken elimle bastırdım.
İnsanlar etrafıma toplanırken ben ayağa kalkıp caddeye yürümeye çalıştım. Elimi karnımdan çektiğimde kanlar içinde olduğumu fark ettim.
Gelen taksiyi durdurup kendimi içine attığımda zar zor "Toprak malikanesine" diyebildim.
Adam arabayı hareket ettirdikten sonrasını hatırlamıyordum.
Ehehehe heh
Nabersiniz, yıktım dimi hayallerinizi
Baştan söylemek istiyorum Mourir aldatmadı.
Neyse bunlar biraz ayrı kalsınlar.
Bayyy (bay yapan kızın sesiyle)
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
82.59k Okunma |
8.89k Oy |
0 Takip |
65 Bölümlü Kitap |