Bu bölümü yazarken çok duygulandım.
Ağladım.
Harap oldum.
Kendimden soğudum.
Göz yaşlarım tükendi.
Mutsuzum
Depresyona girdim.
Multimedya= Sertab Erener- Olsun
SİNİR 25 OY 35 YORUMM ‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️‼️
Birazcık abarttım ama çok kötü oldum.
Ağladım😭
Başlıyoruzz🥺🥺
Burak sıkı sıkı silahını tutarken "Maya seni hep kardeşim olarak gördüm, sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim , senin seçimin ne olursa olsun. "
Korkum yoktu ama birini daha kaybedemezdim.
-Savaş başlasın.
-Savaş başlasın.
Adam ellerini arabaya vurup dışarı çıkmamızı işaret ederken Burak dışarı çıktı elindeki silahla, ben de ardından çıkınca adam bana yaklaşacağı sırada Burak beni kendine çekip silahın namlusunu benim kafama dayadı.
"Siz Maya'yı almaya geldiniz ama eğer ben buradan çıkamazsam kız ölür. "
Adamın gözünde oluşan korku inandığını gösteriyordu.
"Bana güven" burak kulağıma fısıldarken Adam yolu açmalarını işaret etti. " Tu deviens petit à petit un homme (Adam oluyorsunuz yavaş yavaş) " Burak beni öndeki arabaya doğru ilerletirken o öne ben arkaya bakıyordum.
Adam silahını Burak'a çevirdiği an elimde ki silahı saniyeler içerisinde adama doğrultup alnın çatından vurdum. Adamın ölü bedeni yere yığılırken ben arabaya binmiştim.
Burak sürücü koltuğuna geçerken ayağından vurulsada hızla arabayı çalıştırmıştı.
"Araba zırhlı lan" burak araba için sevinirken ben arkayı kontrol ediyordum.
"Birazdan yakalanacağız" diye moralimi bozmuşken
"Meral'i bulmamız gerekiyor. " diyerek moralini bozmuştu.
Meral lafı geçtiği anda ciddileşiyorken "Aşıksınn dırıdır Aşıksınn" diye dalga geçmeye başladım.
İkimizinde keyfi yerine gelirken adamlardan biri lastiğe sıkmayı akıl etmiş lastiği patlatmıştı.
"Bu kadarmış ve mecnun"
-Mecnun kim be
-Sen mecnun, Meral de inşallah Leyla
Burak kahkaha atınca biz arabadan inip öne kısma yaslandık.
Adamlar silahlarını bize doğrultmuş dikkatle bize doğru yaklaşıyorlardı.
Aman sanki ne yapmışız
"Silahlarınızı atın yere" ben silahımı yere bırakmadan konuşan adamın muhtemelen beynine sıkınca Burak kafama vurdu.
Adam kanlar içinde ölü nedeni yere yığılırken nasıl olduğunu anlamadan Burak bayıldı, ne olduğunu anlamaya çalışırken verirlen elektro şok ile bende bayıldım.
🌺🌺🌺
Gözlerim yavaş yavaş açılırken ellerimde kelepçe olduğunu fark ettim.
Polis mi gelmişti?
Hayır, etraf kapkaranlıktı ta ki yukarıdan koca bir ışık açılana kadar
Zar zor gözlerimi açınca her yerinin kanlar içerisinde olduğunu gördüm, canım acımaya başladı ve karın bölgemde büyük bir acı vardı. Dokunamıyordum, arkama baktığımda sandalyede bağlı Burak vardı.
Tüm suratı kanlar içerisinde aynı benim gibi karın bölgesi kanlar içindeydi, bıçak yarasıydı, ona doğru ilerlemek için kalktığımda yere bastığım an çarpan elektrik ile geriye düştüm.
Ben bir tahta parçasının üzerinde etraf su içerisinde ve ucu açık bir elektrik kablosu suyun içine bırakılmıştı.
"Burak uyann" hiç biri tepki veremiyordu.
Korkuyordum, ben kimsesi olmayan biri değildim ama, bir kişi daha kaybedemezdim.
"Maya Toprak seni aramızda görmek ne büyük Şeref" ses geliyordu ama adam yoktu.
Boydan boya çizilen kollarımı gördüğümde kendimden nefret ettim.
Benim yüzümden oldu belkide, sırf ben yaşıyorum diye bu insanların başına geliyordu.
İnsanlara beladan başka bir şey getirdiğim yoktu.
"Mayacık merak etme Burak ile bir derdim yok birazdan uyanır, bizim asıl konumuz Mourir Ayaz, biraz bahsetsene o iğrenç adama nasıl aşık oldun, bak o da şuan yanımda çok merak ediyoruz. "
"Seni bulup sikini kesmezsem bana da Maya demesinler Oruspu çocuğu" lafım bittiği anda Burak'a verilen elektrikle "Kes şunu" diye bağırmıştım.
"Lütfen bir hanımefendi gibi davran, o ne öyle sikim sonik konuşmalar, hiç yakışıyor mu? Eee Mourir'e nasıl aşık oldun? "
Susmuştum ama tekrar elektrik verdi Burak'a, "Yapma şunu, yapma piç" ve tekrar elektrik verildi. "Ne istiyorsun bizden"
"Mayacık ben sizden değil Mourir denen bu piçten intikam istiyorum. "
"Piç senin babandır düzgün konuş sevgilimle"
Elektrik tekrar Burak'a verildiğinde gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı.
Adamın nerede olduğunu bilmiyordum ama benim söylediğim lafla abimin kahkaha sesi duyuldu.
Işıklar tekrar kapandı ayağımı tekrar tahtanın dışına attığımda elektrik yoktu. Işık gidince elektrik kesiliyor.
Yukarıdan kurşunlar yağmaya başladığında yere çömelsemde bana isabet eden bir iki kurşunla "Aaaaaa" çığlığıma engel olmamıştım.
🌺🌺🌺
Abim ve Mourir zincirlerle karşımda sandalyelere bağlıyken benim elimden birşey gelmiyordu.
Abim yere bakıyor olabildiğince benimle göz teması kurmuyordu. Abim her zaman böyleydi birazdan yapacağım seçim etkilenmesin diye bana bakmıyordu.
Mourir ise tıpkı abim gibi dimdikti ve abimin aksine gözlerimin içine bakıyordu.
Kanlardan yüzü görünmüyordu ama bana yüzündeki hüzünlü gülümseme ile bakıyordu.
Sandra ikisinin ortasında durup bana baktı.
"Ahh bee Maya, düşman olmak çok kafa kızsın bee tam benlik "
Mourir duyduğu lafla debelensede çare yoktu.
"Merak etme düşmanın da olsan senin gibi karaktersizlik yapmam. "
"Düzgün konuş" diye ileri atıldığımda bileklerimdeki zincirlerle geri çekildim.
Kollarımdakiçizikler, Bileklerimdeki zincirler Karnımdaki bıçak ve az önce isabet eden bir kaç kurşun yarasıyla ayakta durmaya çalışsamda canım çok yanıyordu. En sevdiğim iki insan da karşımda olunca kendi acımı düşünemiyordum.
"Mourir şerefsiz biri, tacizci, tecavüzcü, iğrenç bir sürtük"
"Kes sesini dedim sana, o öyle biri değil" bileklerim kopulurcasına çekilirken ben yine ileri atılmıştım.
"Senin bu sevgilin denen sürtük benim karımı tecavüz sonunda öldürdü. Gözlerinin önünde, Karım gözlerimin önünde çığlık çığlığa öldü. Her şeyi senin bu şerefsiz sevgilin yaptı ve sonra her şeyi benim üzerime attı. Ben canımdan çok sevdiğim karımı öldürmekle suçlanıp 8 yıl hapis yattım. "
"Yalan söylüyorsun. Sen sik beyinli bir orospu çocuğusun. "
Yapamaz
Mourir asla birini taciz edemez.
Yalan söylüyor.
Mourir'e baktım hâlâ aynı şekilde gülümseyerek bana bakıyordu. Gözlerinden bir şey okunmuyordu. Yapmış olamazdı.
"Başta seni burada sikerek öldürmek istesem de Maya, ben bu sürtük gibi olamam.
Bu yüzden seçim yaptırma kararı aldım.
Maya hangisi ölsün? "
Hayır, cevap veremezdim.
"Mourir böyle bir şey yapmaz. Kanıtla, onun karını taciz ettiğini kanıtla" diye bağırdığımda ağlamaya başlamıştım.
"Kanıtla" tekrar bağırdığımda zincirler beni geri çekmişti.
Abim ilk defa başını kaldırıp bana baktı. "Maya ağlamayı kes, Ağlamak zayıflıktır kes ağlamayı" dedi.
Göz yaşlarımı durdurmaya çalışsamda olmuyordu.
"Benim dokunmaya kıyamadığım eşimi Mourir tamda burada zincirlerle bağlıyken, benim karşımda tüm kıyafetlerini yırttı. Senin bugün yaşadığın her şeyi karım yaşadı. Yardım istedi, çığlıklar attı ama kıpırdayamadım , kurtaramadım. "
Mourir kahkaha attığında gözlerim ona kaydı.
Sandra elindeki silahla Mourir'in kafasına vurduğunda Mourir biraz daha sesli güldü.
"Senin zayıf tarafını kullanmaya çalışıyor Mayam inanma, ben çok iyi tanıyorsun. "
Tam şuanda ölmek istiyordum.
"Yanlış deneme Sürtük piç, Sevgilimi çok iyi tanıyorum. Onun yapmayacağını biliyorum"
"Doğru yapmadı, Sevginiz gözlerimi yaşarttı. Seçimini yap" diye bağırdığımda tekrar ama sesindeki o zevki hissediyordum.
Hayatımda en değer verdiğim iki insan karşımda darp edilmiş, zincirlerle bağlanılmış bir elektrikli sandalyede otururken ben bir şey yapamıyordum.
Allah belamı versin ki yapamıyordum.
"Ne istiyorsun, bırak bizi ne istersen veririm bırak" göz yaşlarım dinliyordum. Kalbimde inanılmaz bir acı vardı.
Ben ikisinin arasında seçim yapamam.
"Maya bu zamana kadar yaşadım ve bu kadar yeter, beni seç, sizin daha yaşayabileceğiniz çok şey var. Cennet'e yakışıklı biri lazım güzelim" abim buruk bir gülümsemeyle bana bunları söylerken gözlerimi kapattım.
Bu bir rüya ise bitmeliydi.
"Son 5 saniyen Maya, kim yaşasın istersin"
"Yapamam Sandra ne istersen veririm ama yapma ben seçim yapamam. "
"4" dedi geri sayıma başlayarak
"Eğer seçmezsen ikisi de ölücek"
"Yapmaa" diye bağırdım.
Çığlıklarım tüm depoda yankılanıyordu. "Yapmaa"
"3"
"Eline bir şey geçmeyecek, yapmaa"
"İntikam alıcam lan İntikam, 2"
Nefes alamadığımı hissettim, yapamazdım.
"Yalvar, hemen şimdi" Sandra'nın sözleri üçümüzün de kalbine hançer gibi inmişti.
Ben yalavaracakken Abim ve Mourir aynı "Sakın, sakın yapma " diye bağrışamlarını duymazdan geldim.
Gururu bir kenara bıraktım.
Yalvarmak. Bu zamana kadar kimseye yalvarmadım.
"Sandra bırak ikisini beni al onların yerine ne yapacaksan bana yap bırak ikisinide"
Bana yaklaşıp çenem'den tuttu. Tırnaklarını suratım geçirdi. "Senin ne özelliğin var ki güzelliğinden başka, kafana sıksam kurşunumun yarısı boşa gider." o konuşmaya devam ederken malum yerine tekme atıp elinde tuttuğu silahı çekip aldım.
Zincirlerle geri çekilmeme rağmen silahı bırakmayıp Sandra'ya sıktım.
Tekrar sıktığımda boş olduğunu anladık.
Tek bir kurşun vardı.
Ve ben bu zincirler yüzünden öldüremedim.
Sandra omzunu tutuğunda yere düştüm. Göz yaşlarım daha yeni dinmişken suratımın tam ortasına yediğim tekmeyle yana devrildim.
"İki adamı da öldürün" deyip "hayır" diye bağırdım çığlık çığlığa "yalvarıyorum yapma, olamaz ikiside olmaz, Sandra ne istersen yaparım yapma, yalvarırım yapma"
Mourir "Maya" diye uyarıcı bir tonda bağırırken Abim bana bakmayı kesmişti.
"Seç birini, sırf bu yalvarman için ölücek olan kişiyle 20 dakika başbaşa konuşmana izin vericem. "
Kimi seçmem gerekiyordu.
Kafayı yiyeceğim artık, bıktım.
İkisinede tekrar baktığımda Sandra "2" dedi saniyeyi belirterek
"Ve 1"
Cevap veremediğimde "ikisini de öldürün"
"A- Abim yaşasın" diye bağırdım.
Mourir'e baktım hâlâ bana bakarken gözlerinin içi gülümsüyordu.
Nefesim kesilmişti ağlamaktan, "öz- özür d- di- dilerim" dedim.
"Maya sen o olmadan yaşayamazsın ben seni tanıyorum, Mourir yaşasın beni düşünmeyi bırak" abim lafıyla gözlerimi kapattım.
Ölmek istiyorum
Ölmek istiyorum
Ölmek istiyorum
Ölmek istiyorum
Ölmek istiyorum
Ölmek istiyorum
Ölmek istiyorum
Ölmek istiyorum
Ölmek istiyorum
Ölmek istiyorum
Ölmek istiyorum
Ellerindeki zincirler çözülürken gözlerim hâlâ kapalıydı ver durmadan ağlıyordum.
"Senin gibi bir kızdan beklemezdim" sandra'nın lafı beynimde yankılanırken hıçkırıklarım başladı, ihanet etmiş gibi hissediyordum ama bir seçim yapmam gerekiyordu.
"İkisinide çözün bir odaya kapatın 20 dakika boyunca"
Mourir ölmesin
Abim son kez "Maya" diye ismimi söylendi. Gözlerimi açmaya korkuyordum.
Mourir şuan belkide son dakikalarını benimle geçireceği için pişmandır.
Bana olan nefretini düşünüyordur.
Kolumdan tutulup ayağa kaldırıldığımda Mourir ile göz göze geldik. Benim ağlamam şiddetlenirken Mourir gözlerini benden ayırmadan bana bakıp gülümsüyordu.
Yapma bana bunu
Bir tepki ver, sinirlen, bağır çağır ama gülümseme
Mourir önde ben arkada küçük bir odanın içine atıldığımızda Mourir ilk olarak bana sarıldı.
"Özür dilerim" dedim ben ağlayarak
"Koruyamadım seni" dedi Mourir
"B- ben öz- özür dilerim. "
"Birtanem sen niye özür diliyorsun sen doğru olanı yaptın. Sen eğer benim yaşamamı isteseydin yusuf ve ben beraber ölücektik, o adamın tek derdi beni öldürmek"
Mourir'e sıkı sıkı sarılırken ağlamam bitmiyordu "Ben sensiz yapamam"
Mourir gözlerimin içine bakarken ben bakmaya korkuyordum.
Sarılmayı bırakıp yüzlerimizi aynı hizaya getirdi. "Hayatıma giren en güzel şeysin, ben öldükten sonra mutlu olucaksın. Ağlamanı istemiyorum. "
"Sensiz yapamam"
"Yaparsın, ben hayatına hiç girmemiş gibi davranacaksın sevgilim."
"Mourir seni çok seviyorum, olmaz yapamam, yaşayamam"
Mourir gözlerinde beliren sinirle kollarımı sıktı. "En baştan bana sen benim için basit bir sevgilisin diyen sendin, unutucaksın, ben yokmuşum gibi yaşamaya devam ediceksin. "
Cevap vermek yerine sadece ağladım. Mourir beni kendi kucağına alıp sıkıca sarıldı. Beni kendinden ayırıp kanlı elleriyle cebinden bir şey çıkardı.
"Sadece bunu çıkarmanı istemiyorum" parmağıma yerleştirdiği mavi elmas yüzükle daha da sarıldım. "Benim yüzümden oldu. Ben yaşıyorum diye tüm bunlar yaşanıyor. "
"Mayam yok öyle bir şey hiçbir şey senin yüzünden olmadı. "
Aklıma Burak'ın bana verdiği bıçak geldi.
Elimi bacağıma attığımda bıçağı hissettim. Almamıştılar.
"Eğer sen ölürsen bende ölürüm" göz yaşlarım yavaş yavaş dinerken "Sakın" diye bağırdı Mourir
Ayağa kalkıp giydiğim paraşüt pantolonu diz kapağımın üzerine kadar çektim. Bıçağı yerinden çıkardığımda Mourir gülümseyerek bana bakıyordu. "Bu yaa ağlamak yerine çözüm düşünen bu kız benim sevgilim"
Bıçağı Mourir'in eline yerleştirdiğimde duvara yaslanıp beni kucağına çekti.
Bıçağı pantolonla tişörtün ortasına yerleştirdi. "Son 10 dakikamız ve sadece beni dinlemeni istiyorum.
Buradan sağ çıkma ihtimalim yok, bu bir bu yüzden sen bensizliğe şimdiden alış,
Bak şuan benim olan herşey senin üzerine tapulu istediğini yap, hayatını yaşa
İki" deyip elini karnıma yerleştirdi "Eğer bir bebeğimiz olursa kendini doğurmak için zorunlu hissetme, istemiyorsan git ve aldır.
Yeni birini bul, yeni bir hayata başla"
"Mourir yapma, ben intihar-" lafımı Mourir'in dudakları böldü. Alt dudağımı kendine çekip ısırırken elleri tişörtümden içeri girmiş bedenimde geziniyordu. "O adam senin her bir gözyaşının hesabını vericek ve eğer bir daha ağzından intihar çıkarsa kendimi şuan öldürürüm. "
Lafı biter bitmez göz yaşımdan öptü.
"Her bir göz yaşının bedelini cehennemi yaşatarak alıcam. "
"Ölme"
"Koruyamadım seni"
Kapı açılıp içeri iki tane silahlı adam geldiğinde Mourir beni kucağından indirmeden ayağa kalktı.
"Kızı bize ver"
"Kes lan siktiğimin çocuğu"
Ayaklarım Mourir'in beline, kollarım boynuna dolamış kokusunu içime çekiyordum.
"Son kez söylüyorum bırak kızı" adam bağırırken Mourir'in ayağıyla kapıyı kapattı. Adam korkarak geri çekilsede Mourir beni indirip adamların üzerine yürüdü. "Yoksa?"
Adam titreyen eliyle silaha hakim olmaya çalışırken diğeri daha korkusuz duruyordu.
"Çekinmem sıkarım"
"Ne tatlı " Mourir adamla dalga geçerken bende ayağa kalkmıştım.
"Ben Mourir Ayaz ve dünyadan 2 milyona yakın piç sildim. Sen kimsin de bana kafa tutuyorsun. "
Korkan adam silahını düşürünce bir adım gerideki tetiğe basacağı anda silaha attığım tekmeyle odanın diğer köşesine uçtu.
"Soit vous travaillez pour moi maintenant, soit vos cadavres sortiront d'ici. Le choix vous appartient messieurs, agenouillez-vous maintenant (Ya hemen şuan benim için çalışmaya başlarsınız ya da buradan cesetleriniz çıkar. Seçim sizin beyler, diz çökün önümde) "
Korkup kenara çekilen yere kapanıp "Ölmek istemiyorum" deyince diğer adam tereddüt ilerisinde kaldı. Mourir ne demişti bilmiyorum.
"Sandra bilmeyecek" dedi hâlâ ayakta olan Mourir bana bakıp "Sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim bebeğim. " dedi.
Diğer adamda diz çökünce içimde kötü bir his oluştu.
Benim her tarafım kanlar içindeyken saatlerdir bir bıçak yarasıyla hareket ediyordum.
Mourir ise yüzü, vücudu kanlardan görünmüyorken sapasağlam ayakta ve hiçbir şey olmamış gibi dimdikti.
Mourir adamlara tekrar bir şey söyleyince adamlar baş sallayıp biri Mourir'i bir de beni tutup sertçe dışarı sürüklediler.
"Özür dilerim minik arım, seni çok seviyorum ama senin yaşaman gerekiyor. " Mourir'in sözleri gözlerimi doldururken arkamdaki adam ellerime tekrar kelepçe takıp farklı bir yöne götürmeye başladı.
Arkama bakarken Mourir Sandra'nın karşısında dikildi.
Sandra fransızca bir şeyler söyleyince Mourir üzerine atlayıp sakladığı bıçağı çıkarıp boynunu kesti. Tüm kan Mourir'in yüzüne ve vücuduna sıçrarken Sandra öldü.
Ben ona doğru gitmeye çalışırken adam bırakmıyordu.
Mourir bıçağı Sandra'nın kalbine saplayıp hızla kendine doğru çektiğinde göğsü yarılmış, etraf ve Mourir yeniden kanlara bulanmıştı.
Etraftaki herkes Mourir nişan alıp sıkmaya başlayınca kendimi kurtarıp Mourir'in önce atlamaya çalışsamda kendini bana siper etti.
"Mutlu kal" kurşunlar dindiğinde çığlık çığlığa Mourir'i kucağıma çektim.
"Uyan gidelim buradan"
"Mourir uyannn"
Kimse kafasına sıkmamıştı, Mourir gözlerini kapatmadan "seni çok seviyorum be arım "
Kapattı.
Gözlerini kapattı.
Bitmedi, Mourir ölemez
"Yalvarıyorum uyan gidelim burdan sevgilim, kalk gidelim. "
Etrafta kimse kalmamıştı.
"Ambulans çağırınnn!" kimse beni anlamıyordu ki bilmediğim bir ülkede, sevgilim kollarımda ölüyordu.
"Hadi aşkım uyan"
"Bak ben buradayım sevgilim, aç gözünü"
"Söz verdim bana beraber yaşlanıcaktık, Ölmeyecektin"
"Mourir aç gözlerini"
Deli gibi ağlayıp yardım isterken ayağa kalkıp Mourir'i dışarı sürüklemeye başladım. "Hastaneye yetiştiricem seni"
"Mourir uyan diyorum sana, ben uyumadan sen uyumazdın. Uyan, aç gözünü"
Burak ve Abimi gördüm köşede sadece bana bakıyorlardı. Acıyorlardı.
"Yardım edin! "
"Yardım edin ölmedi, ölmeyecek, abi yardım et bir şey yap. "
"Uyansana artık uyan, aç gözünü Sevgilim. Ölmedin biliyorum aç gözünü"
Ayağımın takılmasıyla yere düştüm hızla tekrar ayağa kalkıp Mourir'i kollarından dışarı sürüklemeye devam ettim.
Uyansana, Mourir yalvarırım uyan, ben sensiz bırakma uyan, aç gözünü "Ben iyiyim"deyip gülümseme Mourir beni sensiz bırakma, sensiz yaşayamam ben
"Burak lütfen yardım et, yaşıyor, bana söz verdi. Hep benimle olacağını söyledi. Yardım edin artık, Mourir sözünü yutar yardım edin artıkkk, O beni bırakmaz" çığlıklarım her yerde yankılanırken kimse yardıma gelmiyordu.
Neden bu olmak zorundaydı, Mourir ölemez, kendini bana siper edip ölemez, bu olmuş olamaz "Mourir ölmemeli" diye inlettim ortalığı
"Kurtarıcam seni sevgilim, bana söz verdin ölmeyeceksin, evlenicez biz, ben kabul ettim teklifini"
"Evlenme teklifini de kabul ettim. Yalvarırım kalk artık, sana söz evlenicem seninle sevgilim yeter ki aç gözünü"
Şuan her şeyin bir şaka olmasını istiyorum. Mourir kalkıp bu sadece evlenme teklifi içindi desin
"Kalk artık yalvarırım kalk yemin ederim evlenicem bırak şakayı"
Abimler bana doğru gelince "bak yardım edicekler kurtarıcaz seni"
"Abi yaşıyor daha hızlı gelin, yardım edin o hep size yardım ederdi. Yardım edin artık. "
Dışarı çıktığımızda hava kararmaya başlamıştı.
"Bak hava kararmış sen çok seversin gün batımını hadi aç gözünü beraber izleyelim"
Abim beni , Burak Mourir'i taşıyınca tekrar çığlık atmaya başladım. "Bırak beni onun yanında olmam lazım, bırakk, abii bırakkk" abime attığım tekmeler, eline geçirdiğim tırnakların hiçbiri beni bırakmasına olanak sağlamıyordu.
" Mourirrrrr"
Burak Mourir'i arabaya yerleştirdiğinde koşmaya çalıştım. "Abii bak hastaneye gidiyoruz nolur bırak beni, yanında olmam gerekiyor. "
"Abi onun yanında olmam gerekiyor. Bırakın beni, ben onsuz yaşayamam. Bana söz verdiii!"
"Maya kendine gel artık"
Sesin kimden geldiğini bilmiyordum, hiçbir sesi ayırt edemiyorum anlamıyordum.
"Burak benide all"
"Mourir ben olmadan açmaz gözlerini
Burak arabayı çalıştırınca ben burada kalmıştım. "Mourirrr!" abim beni sıkıca tutmuş bırakmıyorken sadece bağırıp ağlayabiliyordum.
Araba uzaklaşınca kendimi yere attım.
Abim yanıma çömeldiğinde acıyan gözlerle bana bakıyordu. "Beni ona götür, söz verdi. Ben tanıyorum onu, o ölmeyecek"
"Maya o öldü. " diye bağırdı abim.
Ses kulağımda yankılandı, tekrar tekrar kafamda çaldı.
"Ölmedi, siz aptalsınız o sizi kandırıyor, ben tanıyorum siz gidince gelicek yanıma"
Abimin bana attığım tokatla yere düştüm. Islak gözlerle ona bakarken "bir kere anlatıcam. Mourir öldü, sen şuan delirmek yerine intikam almak için çaba sarf etmelisin.
Git ve o adamın soyunu kurut.
İntikamını al, o çok sevdiğin Mourir o
olsa böyle yapardı. Kardeşim gibi davran. "
Ölmedi ki o
Niye ölsün
Bana söz verdi sonuçta
Ölmedi, yaşıyacak, biz evlenicez
Bizim çocuklarımız olucak.
O dünyanın en iyi babası olucak.
Bizim kendi ailelerimiz gibi olmayacağız.
Ben uyumadan o uyumaz
Yaşayacak sadece yine oyun oynuyor.
Mourir yaşıyor.
Mourir beni seviyor
Mourir bana verdiği sözü tutar.
Mourir bana aşık
Mourir olmadan yaşayamam
Mourir benim için yaşıyacak
Mourir benim tek sevdiğim adam
Mourir'i benden Sandra aldı.
Sandra
İsim kafamda yankı yaparken abimin silahını aldığım gibi içeriye koştum.
Sandra'nın cesedinin önünde durduğunda içindeki tüm mermileri beynine boşaltım.
Bir kaç adım ötede masanın üzerinde duran demire uzanıp Sandra'nın kalbinin üzerine sapladım.
Çıkardım. Karın bölgesine sapladım.
Çıkardım. Kafatasını deldim.
Mourir gelince çok mutlu olucak
"Abi artık yaşamaz dimi" abime bakıp söylediğim lafla abim bana sıkıca sarıldı "Öldü, artık yaşamayacak"
Gözlerini sımsıkı kapatıp bu sabaha dönmek istedim.
Mutlu olduğumuz bu sabaha, beni öpüp koklayıp "Sen çok seviyorum" dediği sabahlara dönmek istiyorum.
O çok güçlü biri ölmesin. Allah'ım onu benden alma, onu da kaybedemem.
Gözlerimi kapattım ama ben Mourir'in aksine sadece bir süre kapatmıştım o ise sonsuza kadar
Bittiiii
🥺🥺🥺😭😭😭😭😭
Diyecek bir şey yok. Konuşmak istemiyorum.
Sınır geçilene kadar Wattpad'e girmek istemiyorum.
Sizleri seviyorum.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
82.59k Okunma |
8.89k Oy |
0 Takip |
65 Bölümlü Kitap |