Baktım ki uzun süredir kimse ölmüyor kaos yok ondan sonra yazar benim diye aklımdan geçirdim.
Sınır 20 Oy/ 20 yorum!!!!!!!!
İyi Okumalar Deli sevenler ฅ😻ฅ
(+18 bir sahne yer alıyordu bu bölümde anca o sahne yayından kaldırılmıştır. Kitabın kitabın tamamen kaldırılmasından iyidir. )
🌺🌺🌺
Abim masada duran herşeyi bana fırlatırken ben yastıkla kendimi koruyordum.
Elimi aldığım vazoyu atacağım sırada "Vallahi o bana değerse seni öldürürüm. "
Bu laf üzerine vazoyu yavaşça yerine bıraktım.
Ayağındanki çorapları çıkarıp zorla burnuma yaklaştırdığımda çığlık atamazdım yoksa ağzıma sokardı.
Elimdeki yastığı yere fırlatınca başka bir yastık aradım ama Burak diğer yastıkları çok rahat diye kendi odasına taşımıştı.
Bu evde şuan tek sağlam ben vardım.
Abim her zaman olduğu gibi her canı sıkıldığında beni dövüyor.
Burak sürekli ya yatıyor ya da spor salonunda, Kaynanam olucak kadın ise sırf benimle uğraşmak için türkçeyi söktü götürüyor.
Mourir ise...
Dün balkona gittikten sonra hiç konuşmadık. Mourir her zamanki gibi yalnızlığı seviyor ama benimde yanından ayrılmamı istemiyordu.
Ben olmadan uyumuyor ama yanındayken de konuşmuyor.
Abim benden aldığı yastığı kafama vurunca ısırdığım dudağım ağzıma metalik bir tat bıraktı.
Kesin parçalandı.
En sevdiğim dudağım yine parçalandı.
Ayağı kalkıp elindeki yastığı alıp suratına suratına vurmaya başladım. Ben vurdukça abim kahkaha atıyordu. Ben bir tane daha vurucakken karnıma attığı tekmeyle yere yapıştım.
"Bulaşma lan sevgilime"
"Kes lan sesini İzmarit" Mourir beni kaldırmak için eğildiğinde ondan yardım almadan kalkıp dışarı yürümeye başladım.
"Niye böyle davrandı bu şimdi" diye sordu abim ama Mourir'in ne cevap verdiğini duymadan dışarı çıkmıştım.
Benimde adım Maya Topraksa edin akşamın bedelini ödetirim. Ben onu öpücem o karşılık vermeyecek, bak sen yaa, birde konuşmuyor sanırsın kız tarafı o.
Dünden beri 4 defadır konuşmaya çalışıyorum. Bugün ilk defa sesini duydum adamın yaa. Adam naz yapmakta level atladı.
Hayır ben naptım sadece Kara yaşıyor mu diye sordum.
Mourir bana doğru ilerlediğini gördüm an arka bahçeye doğru yürümeye başladım.
Mourir hızlanınca bende hızlandım. "Maya dur artık" diye bağırdığında arkama bakmadan yürümeye devam ettim.
Arka bahçesi de bahçe değil, orman mübarek
Ben burayı daha önce bilseydim buradan çıkmazdım bile o kadar temiz bir havası var ki, insanın gerçekten buradan ayrılası gelmiyordu.
Arkamdan birden tutulunca korkuyla çığlık atıp ileri atladım. "Napıyorsun ya niye sinsi sinsi geliyorsun" kalbim hızlı hızlı çarpmaya başlayınca korkum arttı.
"Balım ben korkucağını bilmiyordum. " deyip bir adım yaklaştığında "dur hâlâ korkuyorum yaklaşma " çimenlik kısma oturup soluklandığımda Mourir ayakta elleri cebinde bana bakmaya devam ediyordu, yine o ciddi tavrıyla
Kalbim düzene girince elimi yanıma birkaç defa vurdum "Otur nasılazlı kız, otur" dediğimde anlamsızca gülümseyip yanıma oturdu.
Elini omzuma yerleştirdiğinde gözünün önünde yumruğumu sıkıp "Bas geri, dokunma bana"
-Maya yine ne oluyor? Ne yaptım ben yine?
-Kes sesini dün öğleden beri trip atan Yusuf muydu?
Ellerini yanına bırakıp başını göğe kaldırdı.
"Maya düşünmeye ihtiyacım vardı. Sen birden Kara deyince kan beynime sıçradı. "
"Napim"
"Evlen benimle"
"Malsın Mourir yaa"
"Napim"
"Kocam ol. " Şaşkınlıkla bana bakarken yanına sokulup başımı omzuna yasladım.
Ufak çaplı bir şok krizinden sonra "Kalk kabul ediyorum evlenmeye gidelim."
Ayağı kalkacağı sırada kolundan tutup "otu delirtme beni" diye bağırdığımda gözlerini kısıp gülümsedi. Beni çimenin üzerinden kaldırdıp bacağının üzerine yerleştirdi.
Kalkmaya çalışmamla kulağıma "Regl'ın bugün bitti. Sabah duş aldın ve bu da benim ettiğim yeminin zamanı geldiğini gösteriyor. "
Ne yeminiydi ben niye hatırlamıyorum.
Biraz düşünüp ettiği yemini hatırlamaya çalışırken kulağıma tekrar "2 gün boyunca sadece ikimiz" diye fısıldayıp boynumdan öptü.
Ben 2 günü düşününce yutkunduğumda aklıma kurtulmak için yapabileceğim birşey gelimyordu. Yanaklarımda alev alev yanma hissederken Mourir'in bağdaş kurdığu ayaklarının üzerinde oturmam ateşinin çıkmasını tetikliyordu.
"Bari odamın önünde yapmayın yeter yaa" gelen sesle başımızı kaldırdığımızda Bırak odasının penceresinden bize bakıyordu ters ters. "Burak getirme beni oraya" dedik yine aynı anda
"Gelmek istiyorsanız gelebilirsiniz ama odamda sev*şmenize izin veremem."
Mourir arkasından çıkardığı silahla Burak'ın camına sıktığında cam aşağı dökülürken Burak kendini sarkıp "En azından para benim cebimden çıkmıyor. " diyerek dalga geçti.
Burak tekrar odasına çekildiğinde "Anlat neden bana yalan söyledin? Kara yaşıyor demedin. "
"Çünkü Kara yaşamıyor Maya, sürekli konu nasıl Kara'ya geliyor. Ben o adamın adını duymak istemiyorum. " diye bana bağırırken hâlâ belime sarılı haldeydi.
"Anlat o zaman"
Beni tekrar yere bırakıp uzandığında ben gözümü ondan ayırmaz iken o ise gözlerini kapatıp konuşmaya başladı.
"Ben Kara'yı öldürdüm evet ama o asılan o değildi." gözlerini açıp bana baktı ve elimi tuttu. "Derisini yüzdüğüm adam Efe'nin taa kendisiydi. Bunu sana söylemek istemiyordum ama gerçek bu, Ben Efe'nin derisini kendi ellerimle yüzdüm ve pişman değilim. "
Yalan söylüyor Efe ölmüştü, abim öldürmüşttü.
Ellerini çekemedim ama öylece dönüp kalmıştım. Kendimi toparlayıp "Yalan söyleme, Efe öldü. Abim öldürdü onu" diye bağırdığımda "Abin öldürecekti ama ben izin vermedim. Sana zarar veren, sana dokunan o piçi abinden aldım ve 1 yıl boyunca her gün saatlerce intikamını aldım ölmeden önce son söylediği şey ise havaya bakıp " Maya affet" demesiydi. Maya bu gereksiz bilgiyi öğrendiğinde eline ne geçti, eğer gerçekten bilmen gereken bir konu olursa gelip sana anlatırım zaten. "
"Kara nasıl öldü peki" sesim kısık çıksada Mourir'in sinirlenmesi için yeterliydi.
"Boşver" deyip gözlerini kapattı.
"Nasıl öldü dedim."
"Parçalarına ayırdım Maya, hiç düşünmeden parça parça ayırdım. Ben onu senden uzak durması için uyarmıştım ki o beni dinlemedi ve seni kaçırdı cezasını da bedeniyle ödedi."
Anlatıklarını dinledikçe aklıma Babam geliyordu. Psikopat biri babam ama annemi çok seviyor. Mourir aynı benim babam gibiydi, beni seviyordu ve zarar vermediği tek kişi bendim.
"Sonra ne yaptınız? "
Gözlerini açıp bana "Bilmem gerisini Burak yaptı. Onun ne kadar yaratıcı biri olduğunu bilirsin. "
"Mourir iki gündür yaptığın hareketler bana çok saçma geliyor. Psikopat gibi davranıyorsun. "
Yerden doğrulup beni süzdü. Eliyle çenem'den tutup biraz kaldırıp "Kıyamam ama ben sevgilime, Her şeyi senin için yapıyorum, her zaman böyleydim ama sana öldürdüğüm kimse hakkında bir şey söylemiyordum. Ve bu sondu bir daha asla söylemem."
Kollarını sarılmamı ister gibi açınca dayanamayıp sarıldım. Sırtını tekrar yerle birleştirince benide kendiyle çekmişti.
-Eee ne zaman odamıza çıkıyoruz
"Sus" deyip omzuna vurduğunda "her şeyi yap utanma, konu bu olunca utan" deyip kahkaha atınca yanından gitmek için kalkacağım sırada "şaka yaptım dur ya" deyip beni kendine bastırdı.
Burak elinde topla başımızda belirdiğinde "İki saniyeniz var kalktınız kalktınız ha eğer kalkmıyorsanız kafanızı yararım. " diye bağırdığında başta ben olmak üzere Mourir de kalkıp "yine nasıl bir bok yiyeceğiz" bakışlarını atıyordu.
"Basketbol topuyla voleybol oynamak için burada toplandık eğer bununla oynayamam diyorsanız nazik götünüzü alıp gidiniz" Burak lafını bitirir bitirmez hem Abim hem de Mourir tarafından kafasına tokat yedi.
"Eşler, Ben her iki takımda da oynuyorum. Yusuf ile Clara, Mourir ile de Maya" burak kendini alkışlayıp Abim ve Mourir'i kollarından tutup ön bahçeye sürüklerken ben ve Clara arkadan onları izledik.
🌺🌺🌺
Voleybol oynamayı bilmediğimizi fark ettiğimizde basketbol topuyla yakan top oynama başladık.
Eğer top gelirse gerçekten yanardık. Bir yerlerimiz patlardı muhtemelen.
Abim ve Burak ortada ben ve Clara ise ikisini yandırmaya çalışırken birden araya Mourir girince top malum yerine çarptı.
Mourir yere oturup bana bakarken yanına gidip oturdum " Görmedim iyi misin" ben ciddi kalmaya çalışırken Burak gür kahkahalar atıp Abimleri de bizden uzaklaştırıp arka bahçeye götürdü.
-Yemin ederim görmedim
-Acıyor ama yardım edebilirsin Balım.
Ben masum masum "tabi yardım ederim" derken Mourir bildiğimiz gibiydi.
"Dokunup okşarsan acı kalmayacağına iddaya bile girerim. " hızla ayağa kalkıp ilerlediğimde "Aklın fikrin hep orada seninde ya, 5 dakika pisleşme. "
"Bak kalkamıyorum bile sana ihtiyacım var Maya"
Acıyormudur o kadar yaa, kesin acıyordur lan
Ben yanına gidip gitmeme arasında kalırken en son gitme kararı aldım.
Kolundan tutup zorla ayağa kaldırdığımda "Çok kötü birisin. Yardıma ihtiyacı olan birine bile yardım etmiyorsun. "
"İstediğin şey yardım değil " diye karşılık verdiğimde kolunu omzuma atıp tüm yükünü bana verdi.
Merdivenlerden çıkardığımda "Pisliksin, bilerek atladın oyuna"
"Biliyorum" dediğinde merdivenlerden atma isteği gelse de sabrettim.
Odaya geçtiğimde direk yatağa atıp "çok ağrıyorsa yat uyu geçer." deyip çıkıcakken birden ayaklandı ve kapıyı açmamı engelledi.
Eli kapıdayken bana üstten bakmaya devam etti. "Ya sen çıkınca ölürsem bence benimle kalmalısın"
Kendimden uzaklaştırmaya çalıştıkça daha fazla yakınlaşıyordu. Kapının çalınmasıyla "Burak va te faire foutre (Burak siktir git)" diye bağırdığında "Gidiyorum zaten" diye bir ses duyuldu.
"Seni istiyorum. "
"Olur öyle şeyler" ben dalga geçerken o dudaklarımla gözlerim arasında gidip geliyordu.
(Yazardan: Küçük aşklarım hadi size iyi uykular bakın saat 8'e geliyor sabah erken kalkarsınız. Siz gidin biz 18 yaşından büyük abla/abilerinize öğüt verip onları iyi bir insan yapıcam hadi siz gidin.
Gitsenizzzeeeeeee)
♧+18 başlıyor efenim♧
"Benim ol istiyorum Kadın sadece benim, sadece beni sevmeni istiyorum. "
Ben başımı utançtan yana çevirdiğimde
"Utanmana bile aşığım. Her haline aşığım. "
Ben istiyor muydum onu diye düşündüm.
Cevabını bulamıyorum. Mourir çenemden tutup yüzümü kendine çevirdiğinde gözleri baygın bir haldeydi. Bana yaklaştığında buradan kaçıp gitmek istedim.
Nefesi yüzümün her tarafında hissedilirken dudağımdan öptüğünde ayrılıp bekledi izin ister gibi bekledi.
Bu sefer ben öptüğümde belimden tutup kendine yapıştırdığında üst dudağımı dudakları arasında ezerken sağ elini belime sarıp beni kendiyle aynı hizaya soktu.
Sertleşen erkekliğini hissettiğim an ağzımdan çıkan inlemeye hakim olamadım.
Dudağımdan ayrılıp boynumu emmeye başladığında ellerimi onun boynuna dolayıp tırnaklarımı gömleğin üzerinden sırtına geçirmeye çalıştım.
Ben kapıya yaslıyken kapının sertçe çalınmasıyla Mourir boynumu emmeyi bırakmayıp öpücüklerle boynumun diğer tarafını emmeye başladı.
Kapı tekrar gürültüye çalınınca Mourir beni kapıdan ayırdı, ayaklarımı beline dolayıp kulağıma "Gönder şu piçi kapıdan" diye fısıldayıp tekrar öpmeye devam etti omzumu öperken sesimi toparlayıp "Ne var lan" diye bağırdığımda Mourir'in kıkırdama sesini duydum.
"5 dakikanız var lan, ya da sadece 1 dakika, 1 dakika sonra spor salonun önünde olucaksın" diye bağıran abimin ayak sesleri uzaklaşınca Mourir'e baktım.
"Evde spor salonuda mı var? "
"Evden çıkmayı sevmiyorum. "
Ben hiç ayaklarımı belinden çözmeden saçlarımı toplarken Mourir üstümü düzeltip muhtemelen az önce emerken morartığı yeri öpücüklere boğdu.
Beni yere indirirken "Benden kaçışın yok"
"Kaçmak isteyen kim ama" şakayla karışık bir şüpheyle beni süzüp "ama? "
"Ama aramızdaki kolunu çekmen lazım. "
"Kolum olduğunu kim söyledi. "
Söylediği söz ile ayaklarımı hızla çözüp yere indim.
Utandığımı yanan yüzümden anlarken hızla odadan çıktığımda arkamdan Mourir'in kahkahası yükseldi.
Bir insanın gülüşü bile huzur verir mi yaa
Merdivenlerden inerken "Yavaş ol sonra mazallah düşersin bir yerini incitirsin, yine ertelersin kalbime iner. "
Adama bugün bir şey oldu aklı fikri , fanfinifinfon
"Ayıp ayıpp" diye bağırdığımda spor salonu düşündüğüm kapının önündeydim.
İçeri girdiğimde simsiyah saçlı 17-18 yaşlarında, beyaz tenli, saçını yukarıda sıkıca at kuyruğu yapmış bir kız duruyordu.
Kız bana bakıp gülümsediğinde arkadan gelen Mourir kollarını açıp "Sonunda bee prensesim" dediğinde kız koşarak gelip Mourir'e sarıldı.
Bu kim lan, delirtmeyin adamı
Mourir kolunu kızın omzuna bırakıp beni de elimden tutup abimlerin yanına ilerlettiğinde kız bu sefer abimin kolunun altına girdi.
"Çok özlemişim sizi yaa" bu sefer gözleri Burak'a kaydı "özellikle de seni sarı civciv" dediğinde Burak ağzı kulaklarında kıza bakmaya devam etti.
Mourir kulağıma "Meral" diye fısıldadığında taşlar yerine oturmuştu.
Meral birden benim boynuma atladığında ne olduğunu anlamaya çalışsam da bende sarıldım. Meral benden ayrılıp "Mourir kimse hakkında konuşmaz ama senin hakkında ağzı durmadan bir şeyler anlatıyor, sürekli senin için planlar yapıyorduk. Ama evlenme teklifiniz için çok çaba sarfetmiştim. " dediğinde Mourir'e döndüm.
"Seni seviyor" diye lafına devam ettiği sırada Clara araya girip "Cınım sen yol yorgunsundur, gel sana odanı gösterelim. "
Abim Clara'yı yanağından öptükten sonra Meral, abim ve Clara spor salonundan çıktılar.
"Burak çık ve kapıyı kapat. " Mourir'in lafıyla "Bakın burası hep benim ilk paramla yapıldı. Gidin odanızda ne yapacaksanız yapın." Ben etrafa bakındığımda salonun büyüklüğü gözlerimi alırken, bunların Burak'ın ilk parasıyla alınmış olması için banka soymuş olması gerekir diye düşündüm.
"Burak bu aralar sinirlerimi çok bozuyorsun, çık diyorsam çık. "
O an yaklaşıyor
🌺🌺🌺
(Sahne vardı, +18 sahne ama kaldırmak zorunda kaldım onu 😔)
Herşey sizin için
Bayyy
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
82.59k Okunma |
8.89k Oy |
0 Takip |
65 Bölümlü Kitap |