
Konuşmamı uzatmayacağım.
Bu bölüm çok içime şimdi umarım sizde beğenirsiniz ama bölüm kısa oldu birazcık bu yğzden yorum serbest olsun.
Sınır: 37 Oy/ Serbest yorum
🎀🎀🎀
Hakim’ın sesi salonu doldurdu. Biliyorum, o hapisten belki de hiç çıkamayacaktı ama bir umut gelip onu savunmuştum.
Annemin yıllardır beni avukat yapmaya çalışması bir işe yaramıştı gibiydi.
Biz savunmalarımızı yaptıktan sonra hakim ve Barlas konuşmaya başladı.
“Barlas Erdem, hakkınızda ciddi suçlamalar var. Kendinizi nasıl savunacaksınız?”
Barlas, ağır ağır ayağa kalktı.. Gözleri hakim'e kilitlenmiş, sesi soğuk ama kendinden emin:
“Sayın hakim, ben suçlu değilim. Sadece sistemin açıklarını kullandım.”
Hakim’in kaşları çatıldı, yüzündeki sertlik artarken ses tonu biraz daha sertleşti:
“Sistem değil, siz suçlusunuz. Binlerce mağdur var.”
Barlas, ilk defa hafifçe gülümsedi; o gülüşte inat, pişkinlik ve yorgunluk vardı. Pişman olmadığına emindim, hatta buradan çıkabilirse devam edeceğini de biliyordum.
“Mağdurlar mı? Onlar oyuna davet edilmişti. Ben sadece oyunu oynadım.”
Hakim tokmağını masaya vurdu, ses yankılandı:
“Bu bir oyun değil, adalet meselesi!”
Barlas, o sertliğe inat, sesi daha da soğudu:
“Adalet, çoğu zaman gerçeğin gölgesinde kalır. Ben sadece gölgeyi gösterdim.”
Bir an sessizlik çöktü tüm mahkeme salonuna.
Barlas’ın gözleri, asla yere inmedi ve başını eğmedi. Olacakları bilmesine rağmen.
Hakim son kez tokmağı kaldırdı:
“Duruşma sona ermiştir.”
Sonrasında bir kaos oluştu. Bir kadın ayağa kalkıp "Bize yardım etmeye çalışıyordu. " diye bağırdım ve hakimden önce Barlas'ın "Susun" cevabı mahkemeyi doldurdu.
Kadın tekrar konuşacakken on sekiz yaşlarında bir çocuk ayağa fırlayıp "Sokakta ölen milyonlarca çocuk var."
Hakim sırayla kalkanlara bakarken başka biri daha kalktı. "Herkesten çalmıyorlar, devletten çalınanları, haklarımızı bizlere veriyordu."
"O bir kahraman." diyerek biri kalktı ayağa
"Kimseye zararı dokunmadı." dedi başka biri
"Mağdur dedikleriniz, devletten çalanlar" başka biri
"O bizden karşılık beklemeden, bize baktı." dedi yine başka biri
Hâkim daha fazla dayanamadığı için tokmağını susturmak insan birkaç kez vurdu. "Tek kelime daha edeni mahkemeden atarım." dedi ama kimsenin umurunda olmadı ve arkada olan herkes aynı anda ayaklandı.
Barlas'ın yüzünde bir gram mutluluk yoktu. Bu kadar insanın onu savunması moralini bozmuş gibiydi ya da aklında başka bir şey vardı.
İçeri giren Jandarmalar Barlas'ı götürürken arkasından ilerledim ve annemlere döndüğümde onlarda tamamen şoktaydılar.
"Avukat Hanım, bizimle gelemezsiniz."
"Bana ne yapacağımı söyleme gibi bir hakkınz yok." dedikten sonra Barlas ile konuşmama izin verdiler.
"Gösteriye hazır mısın? "
"Barlas sakın! Sakın! Girer birkaç sene yatar çıkarsın. Seni beklerim."
"Mavişim hiçbir güç, hiç kimse beni o fare yuvasına sokamaz. Benimle geleceksen aşağıya benden önce in." dedi ve jandarmalara bitti deyip ilerlemeye başladı.
Bir şey yapacaktı.
Ortalığı karıştıracaktı.
Denizi koridorun başında gördüğümde tamamen ortada kalmıştım.
Barlas ile gidip bir kanun kaçağı olmak ve yine sakin bir hayatı seçip onu yaşamaya çalışmak arasında kaldım.
Ya da boşversene bu zamana kadar sakin, düzenli bir hayat yaşadım da ne oldu? Hiçbir şey.
Koşmaya başladığımda Barlas arkasına dönüp göz ucuyla baktı ve içten gülümsemesini gördüm.
Hızla merdivenleri bitirip aşağı indiğinde bahsettiği siyah jeep doğru geçtim ve içeri girdiğimde maskeli, iri yapılı, elleri silahlı adamları ile karşılaştım.
Ve bir jandarma duruyordu. Bu Barlas'ın götüreleceği arabanın şoförü olmalıydı.
Gerçekten artık bir şeyleri umursamak istemiyordum. Sadece Barlas'a güvenecektim. Son bir kez.
Arabadaki adamlar jandarma kıyafetleri giymeye başladığınds merak etsem de işlerine karışmamak için sessizce bir köle değilim oturdum.
Hepsi sırayla arabadan indikten sonra "Cübbeni giy" diyen adama karşılık kolumdaki cübbeyi anında giydim ve onlarla arabadan indim.
Gerçek jandarma olan arabadan uzaklaşıp Barlas'ın götürüleceği arabaya ilerledi. Zırh getirmişlerdi neredeyse.
Adamdan bir süre ses çıkmadı ve haberciler mahkeme kapısına üşüştüğünde Barlas'ın çıktığını anladık.
Benimle beraber zırhlı araca bindiğimizde içeride yatan 5 tane baygın polis vardı.
Korkarak yanlarına geçip otururken son kez kapı açıldı. Barlas içeri girdi ve jandarmalar da arabanın ön kısmına girdikten sonra arabayı çalıştırdılar.
"Maviş senin için biraz aksiyonlu oldu. Nasıl hissediyorsun? " dedi ve ellerinde duran kelepçeyi zorlanmadan çıkarıp bir köşeye fırlattı.
Biz şuan bir mahkum kaçırmıştık. Ben de suçluydum artık.
"Korkma" dedi ve yanıma oturup belime sarıldı.
Arabada duranlar sırayla maskelerini çıkardılar.
Sonra elinde hâlâ silahı duran ve oturmayan adam "Çeteye hoşgeldin." dedi ve Barlas gülümsedi.
Yaa ben Barlas'ı biraz fazla seviyorum.
Çocuğum diye demiyorum kendisi çok zekidir.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 22.76k Okunma |
2.8k Oy |
0 Takip |
25 Bölümlü Kitap |