Şimdi herkesin aklında tek soru neden bölüm gelmiyor? Ama açıkçası artık atma isteğim yok oy verenlere bir şey demiyorum tabi ki.
(Bir baştan okuyun isterseniz çünkü uzun zaman oldu. Unutmuşsunuzdur kusura bakmayın 😔)
Bakın bir bölüm iki yüz kişi tarafından okunuyor ve hiç bir şekilde oy verilmiyor. 20 gün bölüm atmadım ve sadece 30 kişi oy vermiş ve yaşadığım hayal kırıklığını düşünün ve yorumlardan bahsetmiyorum bile asla yorum yapılmıyor.
Lütfen okurken oy ve yorum yapmayı unutmayın.
SINIR: 25 OY/30 YORUM
🎀Ufak bir özet geçelim uzun süre oldu. 🎀
🎀 Barlas adında hırsızlığı ile ün kazanmış bir karakterimiz vardı ve bu kafadan çatlak. Motorcu, hırsız, yakışıklı ve çatlak.
🎀 Ezgi diğer ana karakter ve birazcık salak olduğu söylenebilir.
Barlas, çocukluk ve yetimhane aşkı olan ve yatalak sevgilisi için insanlardan uzak duruyor ve Ceylin artık onun başka biriyle olması için onu gönderiyor ve Barlas başta Ezgi, Ceylin'e benzediği için onunla olmak istiyor ama bir süre sonra ikisi arasında arada kalıyor ve bu süre içerisinde Ezgi bir polis ile anlaşma yaparak yıllardı kimseye yakalanmayan Barlas'ı tutuklamaya çalışıyor.
Bu kadardı başlayalım.
~BAŞLAYALIM~
Bayramın ikinci günüydü bugün ve alt mahallede başta Abdülkadir Geylânî şarkısı duyuldu ve sonrasında ise mevlüt okunduğu duyulduğu için resmen mahallenin tamamı gitmişti.
Bizim evde gitmişti.
Ben evde tek kalmaktan korktuğumdan ve de havanın kararmış olduğundan dolayı odama kapanıp yatağa girmiştim.
Aşırı rahatsız edici bir havası var yalnızlığın.
Bir süre sonra gözlerim kendiliğinden kapandı.
🎀🎀🎀
Gözlerimi açtığımda beyaz bir tavan ile karşılaştım.
Öldüm mü?
Etrafıma bakındığımda hastane odasında olduğumu anladım ama yalnızca uyumuştum bana ne oldu ki, ya da oldu da ben mi hatırlamıyorum.
Yataktan doğrulduğumda çok dar bir oda da kirli beyaz duvarlar ve oda da yalnızca bir dolap vardı.
Tıpkı üniversite de ziyaret ettiğim tımarhane odaları gibi...
Hayır... Ben delirmiş olamam çünkü sadece uyudum, delirmiş olamam.
Odadan çıkmak için ayağı kalktım ve kilitli kapı dış taraftan açıldı ve ben bir kaç adım geri çekildim.
İçeriye beyaz doktor önlüğü ile taktığı maskeden yalnızca ela gözleri görünen bir doktor girdi.
Bir dakika.
Barlas?
"Barlas benim burada ne işim var." diye üzerine atladığımda sırıttığını gözlerinden anladım ve bana dönüp "Benim gibi yakışıklı edepli bir hırsız varken gidip polisle çıktığın için kafayı yediğini ve burayı hak ettiğini düşündüm." dedi.
Beni kendinden uzaklaştırırken ben hâlâ yaşadığım şokla ona bakıyordum. "Sen kafayı yedin her hâlde" dediğimde göz devirip "Ben değil ama sen kafayı yediğin için buradasın." dedi ve kahkaha attıktan sonra koşarak dışarı çıkıp kapıyı kilitledi.
Hâlâ ne olduğunu anlayamamışken gidip kapıyı yumruklamaya başladım ve etraf yeşil bir vadiye dönüşürken ben uçurumdan düştüğümü gördüm.
Yataktan düştüğümde korkuyla uyandım.
Ev hâlâ karanlık ve sessizdi ve gördüğüm şey ile ayağa kalkıp ışığı açmaya gittim.
O nasıl rüyaydı. O hırsız gerçekten psikolojimi bozmaya başladı ve acillen onu yakalatmamız gerektiğini düşünüyordum.
Aşağı inip mutfaktan bir bardak su aldığımda odamdan takırtılar gelmeye başlafı ve bu sefer gerçekten delirdiğimi düşündüm.
Korkuyla merdivenlere yaklaştığımda odamda bir kitabın yere düşen sesi geldiğinde elimdeki su dolu bardak yere düşüp sessizliği bıçak gibi bölerken kapımın açılma sesi geldi.
Nereye kaçacağımı düşündüğüm sırada adım seslerini merdivende duyar duymaz kapının önünde ki, babamın aylardır yaptırmak istediği kırık dolaba atladım.
Dolaba girip oturduğumda kırık olan yerden izlemeye başladım çünkü dış kapıyı yatmadan kilitlemiştim ve kilitte tıpkı telefonun gibi odamda yatağımın baş ucunda duruyordu.
Merdivenden inen kişinin spor ayakkabılarını gördükten sonra kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı.
Ölmek için henüz çok gencim, daha yakalatmam gereken bir hırsız var.
Hırsız var.
Barlas olabilir.
Ben Barlas olduğunu düşünüp tam çıkacakken adam delikten gördüğüm kadarıyla cam parçalarına eğildi ve yüzünün yarısını görme şansım oldu. Bu o değildi.
Yüzünde büyük bir çizik ve kara gözleriyle etrafa nefret saçarken eline aldığı cam parçasıyla tekrar doğruldu ve yüzünü tekrar görememeye başladım.
"Hanimiş Barlas Beyimizin yeni aşkı" diyerek etrafta dolanmaya başladığında Barlas'a ağzıma geldiğince sövdüm ve üst üste beddualar etmeye başladım ki adamın mutfağa girdiğini gördüğüm an dolaptan çıkıp kapıyı yumruklamaya başladım.
"Yardım edin" diye çığlıklar atarken adam yavaş adımlarıyla mutfaktan çıkıp bana doğru baktı.
Bir gözünde bandana ve o gözünün üstünde kocaman bir çizik ile daha korkutucu görünürken bir adım daha yaklaştı ve ben daha sert yumruklar yağdırdım kapıya.
"Yaklaşma bana"
"Sen kimsin? Ne istiyorsun benden? "
Bir adım daha attı. "Uzak dur benden" diye bağırdığım sırada gözüm askılıkta ki babamın tüfeğine takıldı.
Onu elime alır almaz adamın korkmasını bekledim ama korkmak yerine yüzünde ki sırıtış büyüdü. "Sende büyüyünce Barlas gibi dolandırıcı olursun."
"Yaklaşma sıkarım" diye uyardıktan sonra adam tüfeğin hemen dibindeydi ve ben tetiğe bastığımda tüfekten "tık" diye bir ses duyuldu.
Boştu.
Tüfeği ters çevirip adamın kafasına yapıştaracakken adam silahı elimden alıp diğer eliyle de boğazımı tuttu.
Ben kurtulmaya çalışırken ayaklarım yavaş yavaş yerden kesilmeye başladı ve adam kahkahalar atmaya başladı.
"Senin hırsız hâlâ ortada yok. " diye gülerken öksürüklerüm kesilmeye ve tamamen nefes almam engellenirken gözlerim kapandı.
🎀🎀🎀
Lütfen idare edin, artık daha hızlı bölüm atıcam dediğim gibi bu kitaba her girip yazmaya başladığımda başıma bir şey geldi ve gerçekten kötü şeylerdii
artık sınır geçildiği an bölüm hazır olucak 😔💖🙂
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
10.63k Okunma |
1.58k Oy |
0 Takip |
22 Bölümlü Kitap |