NOT: SİZLERİ DAHA FAZLA BEKLETMEMEK İÇİN HEMEN PAYLAŞAYIM DEDİM VE DÜZELTME YAPMAYA VAKTİM OLMADI,KELİME V,S HATALARI İÇİN ŞİMDİDEN KUSURA BAKMAYIN,HADİ BÖLÜME GEÇELİM
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Asaf mezarlığa gelmişti. Bir aile mezarlığıydı Yakup'ta Asafgilin amca çocuğu olduğu için ailesiyle birlikte onlarda orada yatıyordu. Babasının mezarlığının başında toprağını okşayarak ağlayan,ağlarkende birşeyler mırıldanan Eren'i izliyordu.Aralarında çok mesafe yoktu,Asaf yaklaştı ve şöyle dedi "
Asaf :Eren
"Eren arkasında duran amcasına döndü"
Eren : Amca
Asaf : Oğlum napıyorsun sen burada "sesi biraz endişeliydi " haber vermeden çıkmışsın odada göremeyince çok korktum ,niye habersiz çıktın evlat
"Eren'in sesi ağlamaklı çıkıyordu"
Eren : Sabah namazını kıldıktan sonra babamı gördüm rüyamda amca uyanır uyanmaz buraya geldim özürdilerim
Asaf : Estağfurullah oğlum korktuk sadece haber verseydin beraber giderdik ama neyse seni buldum ya başka birşey istemem
"Eren'in yanına oturdu ve konuşmaya başladı"
Asaf : Babanı özlüyorsun değil mi evlat
"Eren olumlu bir şekilde başını salladı"
Eren : Özlüyorum evet ama yinede annem kadar canımı acıtmıyor amca,o adam vatanı için şehit oldu elinde olsaydı beni bırakmazdı keşke olsaydı "sesi titriyordu" ama annem olacak o kadın beni bile bile bıraktı benim aklım hâla almıyor amca keşke babam hayatta olsaydıda annem ...
Asaf : Annen...
"Eren başını öne eğdi,sonra Asaf ,Eren'in yüzünü avuçlarının arasına alarak eğik olan yüzünü kaldırmaya sebep oldu,alnını,alnına dayayarak cümlesine şöyle devam etti"
Asaf : Ne diyeceğini anladım evlat ama sakın deme,büyük konuşma Allah böyle olmasını istiyordu ve böyle oldu hayırlısı böyleymiş...Bilmez misin sen hikmetsiz iş olmaz
"Eren titreyen sesiyle cevap verdi"
Eren : Bilirim amca ama çok canım yanıyor yani hâlâ anlayamıyorum neden ,neden yani annem neden beni bırakıp gitti ki ben çocuktum daha,bir çocuğun ruhunu öldürmekte cinayet değil mi amca annemin yaptığı bu işte ruhumu öldürdü,içimdeki çocuğu öldürdü cinayet işlemiş oldu bir anne daha süt kokan el kadar çocuğunu nasıl burakıp gider hadi gitti diyelim bari babam kalsaydı odamı çok görüldü bana ,yalnız kalmazdım
Asaf:İsyan etme evlat sen yalnız değilsin ki senin bi baban var bende senin babanım , sen benim oğlumsun,değil misin amca baba yarısı değil midir ? Hem annene kızma bu kadar bende kızıyorum ama sonra bir sebebi olmasa gitmezdi diyiyorum çünkü senin annen öyle biri değil,durup dururken evladını terk edecek bir anne değil...Hem öyle olsa bile nolur ki biz senin yanındayız oğlum
"Bir elini,Eren'in kalbinin üzerine koydu"
Asaf : Şu yüreğindeki acı var ya inan bana aynı acıyı kalbimin en derin köşesinde hissediyorum oğlum izin ver saralım baba acısı nedir çok iyi bilirim,evlat acısınıda yaşadım ben bırakta seninde baban olayım,sende benim oğlum ol olmaz mı öyle , haa aslanım?
"Eren'in dudakları titriyordu birşey söyleyecekmiş gibi ama söyleyemiyordu sanki...Gözlerinden yaş akarak bir anda baba diyip sarıldı Asaf'a ,Asaf'ta onu sımsıkı sardı"
Eren:Ba-Ba,baba "ağzıyla derin bir nefes verdi ve tekrar etti" baba
"Asaf bütün içtenliğiyle cevap verdi"
Asaf:Oğluuum "ve iyice sardı onu,Eren'in gözlerinden yaş akmaya devam ediyordu adeta birbirlerinin yarasını birbirimizden başka kimse saramaz dercesine sıkıca sarıldılar"
~~~~~~
TARIKGİLİN EV KAHVALTI YAPIYORLARDI
"Akın,biraz sinirli,biraz üzgündü ve çok sessizdi,dalmıştı"
Anıl: Abicim sen iyi misin?
"Akın duymaz"
Anıl:Akııın,Akın,abicim
"Bu kadar dalgın olduğunu ve bir türlü duymadığını gören Asel Akın duysun diye bir anda bağırdı"
Asel:Amcaaaa
"Akın irkildi"
Akın:Haa ne
"Akın,yanında oturan Asel'e döndü"
Akın:Boncuğum niye bağırıyorsun kulağımın dibinde
Asel:Çünkü duymadın amca babam iki saattir sana sesleniyor
Akın : Öyle mi ?
Anıl : Öyle abicim,neyin var senin hiç duymadın bile
Akın : Uykumu alamadım abi ondandır
Tarık : Niye gece beşik mi salladın oğlum
Seray : Tarıık
Tarık : Yav ne dedim ki ben gece beşik mi salladın diye soruyorum
Akın : Sallamadım baba ama her insan bazen uykusunu alamayabilir sendede oluyor beşik mi sallamış oluyorsun o zaman
Tarık : Laflara bak anca laf yetiştir oğlum tamam mı
Akın : Sen sordun bende cevabımı verdim baba
Tarık :Hey Allahım ya
"Tarığın,telefonu çaldı,cebinden çıkarınca arayan numaraya baktı,sonra Akın'a döndü "
Tarık : Okuldan arıyorlar
"Akın histerik bir gülüşle cevap verdi "
Akın : Bende diyiyorum niye aramadı kimse aç baba aç geç bile kaldılar
Seray :Yine ne oldu oğlum,kavga filan mı...
Tarık : Dur şimdi anlarız
"Telefona cevap verdi "
BİR KAÇ DAKİKA SONRA
"Tarık telefonu kapatır ve sinirlenmiştir"
Seray : Ne oldu canım
Tarık : Ne olucak okula çağırıyorlar
Seray : Niye
Tarık : Tahmin et niye,kavga etmiş yine üst sınıflardan birinin burnunu kırmış
Seray : Ne ?
Tarık : Ne var bunda şaşıracak Seray ha her zaman olan şeyler değil mi ? Niye şaşırıyorsun
Anıl : Baba bir sakin olsanda anlasak,belki karşı taraf haksızdır
Tarık : Bana sakin ol diyene bak sende böyleydin aynı işte abi kardeş aynısınız "Akın'a döndü ve bağırarak cümlesine devam etti" Aferim aferim sen böyle devam et tamam mı oğlum ?
Akın : Tamam baba
Tarık : Tamam diyiyor ya Allahım sen aklıma mukayyet ol doğru söyle bana yine o kız için kavga ettin demi?
Akın : Onun bir adı var baba Yağmur o kız diyip durma ayrıca hatırlatırım o senin kızın
Tarık : Eskidendi o dediğin şey
"Akın sinirle ayağa kalktı ve reflex olarak ellerini masaya vurdu"
Akın : Şimdi ne değişti baba , ne değişti ,ne istiyorsun Yağmur'dan anlamıyorum ki evet onun için kavga yaptım yine olsa yine yapardım aram bozuk olsa bile yaparım,korurum onu geçen sene tehdit etmişsin kızı uzak durucaksın yoksa Akın'ı şehir dışına yollarım diye ne oldu yapmadın senin yüzünden boş yere kırmıştım onu yeter Yağmur'a , amcaoğullarıma ya da diğer kardeşlerime bulaşan olursa bende ona bulaşırım
Tarık : Al işte akıllanmazsın sen,senden adam filan olmaz
"Bu sefer sinirle Anıl araya girdi "
Anıl : Gerçekten yeter baba kim bilir kıza naptılarda,Akın kavga etti sordun mu onu hıı olayın detayını sordun mu? Sormadın niye çünkü sana göre biz hep suçluyuz
"Anıl ve Akın'ın gözleri dolmuştu "
Anıl : Herkes masum ama Anıl ve Akın hep suçlu demi baba,ya benim hayatımı mahvettin bari onunkini mahvetme bana sormadın bari ona sor niye yapmış bu kavgayı bir kere sor ya bir kere
"Akın ve Anıl'ın dolan gözlerinden hafifçe yaş akıyordu"
Seray : Oğlum tamam
"Akın tam o anda Asel'i yerinde görmeyince şaşırdı"
Akın : Asel
"Herkes Asel'in oturduğu yere bakıyordu göremeyince nerede acaba diye etrafa bakmaya başladılar tam o anda Akın yere baktı ve Asel'in elbisesinin ucunu görünce masanın altına eğildi."
Akın :Boncuğum
"Asel eliyle kulaklarını kapatmış sessizce ağlıyordu,korkmuştu"
Asel : Ne olur kavga etmeyin amca,korkuyolum
"Akın yutkundu,o sırada Anıl yaklaştı,Asel'e doğru "
Anıl : Babacım korkma korkma etmiyoruz kavga tamam mı şakalaşıyorduk sadecr ama biraz abarttık
Asel : Ama bu şaka hiç komik değil
Akın :Gel amcacım gel
"Akın kucağına aldı Asel'i,aldığı gibide Asel amcasına sarıldı ve başını omuzuna koydu,Akın'da başını okşayarak ona güven vermeye çalışıyordu"
Akın: Tamam amcacım korkma,korkma tamam mı birdaha böyle birşey yaşmayacaksın
Asel:Söz mü
Akın:Söz meleğim...Ben seni okula götüreyim olur mu yolda çeşmeden elini yüzünü yıkarız
Asel:Tamam
Anıl:Abicim ben bırakırdım
Akın:Birşey olmaz abi bu günlükte ben bırakıyim
Anıl:Tamam aslanım nasıl istersen
Akın:Kolejde görüşürüz
Anıl:Görüşürüz
"Tam gidiyorlardı ki Asel birden başını amcasının omuzundan kaldırıp dedesine dönderdi"
Asel:Dede babamla , amcama birdaha kısma olu mu ? Onla seni çok seviyo,sende onlayı sev
"Demesiyle herkesi bir sessizlik kapladı ve Asel tekrar amcasının omuzuna başına koydu"
Akın:Hadi boncuğum artık okula gidelim yoksa geç kalıcaz
"Asel tamam anlamında başını salladı ve gittiler"
ASAFGİLİN EV
"Erva endişeyle bi o taraf , bi bu taraf gidiyordu"
Oğuzhan : Haya basım dondu duysana ya
Buğra :Cidden abicim,bir sakin ol ya
Erva : Ya nasıl sakin oluyim abi bi sabah kalkıyoruz Eren odasında yok haber vermeden çekip gitmiş
Buğra : Güzelim tamamda babam bulmuş geliyorlarmış ya
Erva :Gelsinler,gelsinler ben ne yapacağımı biliyorum
Buğra : Ne yapıcan
Erva:Önce sarılıcam sonrada bağırıcam
Buğra:Tamam abicim yap istediğini yap ama otur artık
Erva : Of tamam ya
"Oturdu"
"Bir kaç dakika sonra kapı çaldı,Erva hemen oturduğu yerden kalktı"
Erva : Haah! Geldiler
"Kapıyı açtı "
Erva:Ereen
"Hemen sarıldı,çok korktuğunu hisseden Eren bir yandan kendine kızıyordu bir yandanda sıkı sıkı Erva'ya sarılarak onu sakinleştirmeye çalışıyordu"
Eren : Tamam tamam iyim,iyim Erva korkma
"Sarılmayı bırakınca Eren,Erva'nın yüzünü avuçlarının arasına alıp alnından öptü"
Eren:Korkma tamam mı iyim
"Ceren ile Oğuzhan da koşup sarıldı daha sonra Buğra geldi"
Buğra:Neredesin aslanım ya "diyip sarıldı,sarılmaları bitince Erva birden bağırmaya başladı"
Erva : Neredesin sen ? Haa Eren,haber vermeden çekip gitmek ne ,öldük burada
Eren : Tamam geldim işte
"Erva,Eren'i taklit etti"
Erva:Tâmâm geldim işte ,haber vermeden çekip git sonrada hiç birşey olmamış gibi geldim işte de,nereye gittin sen cevap ver
Asaf:Kızım biraz sakin ol,Eren yeterince üzgün zaten
Erva : Üzülsün tabii aynı şeyi ben yapsam canıma okurdu ,neredeydin söyle
Eren :Mezarlığa gittim oldu mu?
Erva: Mezarlık mı
Eren : Evet babamı,babaanne mi,Lema'yı diğerlerini ziyaret ettim
"Erva üzgünce burnundan nefes verdi"
Erva : Gel buraya
"Tekrar sıkıca sarıldılar,sırtlarınız sıvazlayarak konuşuyorlardı"
Erva: Özürdilerim bağırdığım için ama çok korktum,bi milyon tane şey geldi aklım
Eren : Asıl ben özürdilerim korkutmak istememiştim
Asaf : Tamam hadi içeri geçelimde hazırlanın çıkın siz okula geç kalacaksınız. "Eren'e döndü" Oğlum sen istersen dinlen bu gün
Eren :Yok baba gitsem daha iyi olur,kafam dağılır
Asaf : Tamam evlat nasıl istersen
"Herkes tebessüm ederek onları izliyordu aralarındaki bu baba oğul konuşması hepsinin çok hoşuna gitmişti"
YARIM SAAT SONRA KOLEJ
"İlk ders öncesi teneffüstü,Akın bahçedeki banklardan birinde tek başına oturuyordu ve keyifsizdi , Taner geldi"
Taner : Ooo kardeşim "ellerini birbirine çakıp sarıldılar sonra birlikte oturdular"
-erkencisin bu gün
Akın : Öyle oldu vallaha
Taner : Sizinkiler nerede
Akın : Gelirler birazdan
Taner : Hayırdır pek keyfin yok gibi sanki
Akın : Yok ya sabah şeysi
Taner : Hıhı bilirim ben o sabah şeysilerini,birşey olmuş hadi anlat
Akın : Olmadı birşey ne anlatıyim
Taner : Kardeşim sen benim yüzüme bak bakıyim
Akın : Baktım
Taner : Bak gözlerimin içine bak,bunu yutucak göz var mı bende
Akın : Yok
Taner : O zaman anlat
Akın : Ya sabah babamla tartıştık sonra şey Yağmur meselesi biliyon,öyle yani
Taner : Oğlum keşke dinleseydin kızı ya ,belki başka bir sebebi vardır
Akın : Birader bilmiyor musun sanki Yağmur'u,ne sebebi olacak
Taner : Yani ben o kadar bilmiyorum,ama sen iyi bilirsin belkide haklısındır bilmiyorum da sıkma canını düzeltirsiniz
Akın : Sanmıyorum, ben Yağmur'un benden birşeyler saklamayacağından emin olana kadar affetmiyicem onu
Taner : Abarttın kardeşim
Akın : Ben mi abarttım Derya aynı şeyi yapsa yerinde durabilir miydin acaba
Taner : Haklısın duramazdım ama önce onu dinlerdim sonra yargılardım Emre ve Beril konusunda yargısız infaz yaptım ve sonuçlar ortada sonra seninle kavga ettiğimiz zamanda aynı şeyi yaptım 4 yıl boyunca konuşmadık kardeşim.Ben herşeyi öğrendikten sonra çok pişman oldum değer miydi bunca küslüğe,hayır;Hayat zaten çok kısa dikkat et sende pişman olma Akın
Akın: Haklısın kardeşim ama öfkem dinmeden onunla konuşamam,işler daha kötüye gider
Taner : Sen bilirsin kardeşim
Akın : Sağol,konuşmak iyi geldi
Taner : Sende sağol
"Sekiz köşe geldi.Selim,Alperen'i sürüyordu Erva,Selim'in bir yanındaydı,diğer yanındada Eren ve Nil vardı"
Alperen:Bakıyorumda aranızdan su sızmıyor unutulduk iyi mi
Selim:Sorma amcaoğlu sorma bizi gören yok
Eren : Niye görsün sıkı dostlar tekrardan bir araya gelmiş daha bizi görür mü
"Taner ve Akın kahkaha attı"
Akın:Saçmalamayın oğlum,ben erkenden geldim biraz sonrada Taner geldi sizi beklerken laflıyorduk
"Akın arkadaşlarıyla konuşurken Yağmur'u yanlarında göremeyince üzüldü ve merak etti.Taner bunu fark etmiş olmalı ki arkadaşı rahatlasın diye sordu "
Taner : Yağmur nerede
Erva : Biz sizi görünce yanınıza gelelim dedik ama Yağmur direk sınıfa çıkmayı tercih etti nedense "imalı demişti son kelimesini,Nil,Selim ve Akın hariç diğerleri anlamamıştı bu imalı deyişi"
Nil:Neden olucak yüzsüzlüğündendir
Alperen : Nil niye sabahtan beri Yağmurla tavırlısın noldu birşey mi oldu aranızda
Nil : Yağmur sana anlatmadı mı
Alperen : Hayır , ne oldu ki
Akın: Ya ne olucak birşey olmamıştır kızlar arasında bir şeydir biz boşverelim ya ,hadi sınıfa çıkalım
"Hepsi olumlu bir şekilde başını sallayınca Taner ve Akın ayağa kalktı,herkes gitmek için bir iki adım atarken Erva duruyordu ve bir anda Akın'ı da durdurdu "
Erva:Akın dur bi
"Diğerleri ne oldu diye arkasını dönüp Erva ve Akın'a baktı"
Erva : Siz gidin benim Akınla konuşmam gereken bir konu varda
Selim : Siz ikiniz
Akın : Öyleymiş kardeşim vallaha bende bilmiyorum,konuya hakim değilim yani
Selim : Ne konusu Erva bu
Erva : Sabah seninle konuştuk ya o konu
Selim : Peki tamam geç kalmayın ama
Erva : Tamam tamam
Alperen : Ne konusuymuş ya bu söyleyinde bizde bilelim
Selim : Ben daha sonra anlatırım size amcaoğlu hadi çıkalım
Alperen : İyi tamam öyle olsun
"Gittiler"
Akın : Noluyor niye durdurdun beni zilli
"Hafif omuzuna vurdu ve biraz sinirli bir ses tonuyla cevap verdi"
Erva : Sensin o saçma saçma konuşma otur şuraya
Akın : Tamam ya sakin
"İkiside oturdu"
Erva: Niye rahat durmuyorsun sen ?
Akın : Haydaa , noldu ya
Erva : Yağmur konusunu diyiyorum,üzmüşsün kızı ağlaya ağlaya bir hal oldu kız
"Akın biraz sinirlenmişti ve hafifçe bağırmaya başladı"
Akın : Asıl beni üzen o , güvenimi kıran o ama ne hikmetse suçlu ben oluyorum öyle mi! Senin beni anlayacağını sanmıştım Erva ,çünkü biz seninle ikiz gibiyiz ama sende onun yanındasın
"Akın sinirle ayağa kalktı ve gitmek için yeltendi fakat Erva onu durdurdu"
Erva : Ya dur bi , tabikide anlıyorum seni aynı şey benim başımada gelmişti Selim abimi sakladığı zaman biliyorsun
Akın : Öyle mi o zaman niye hesap sorar gibi konuşuyorsun benimle
Erva : Haklısın biraz öyle oldu ama sana hak verdiğim kadar kızgınımda Akın
Akın : Sebep
Erva : Yağmur'u dinlememişsin neden söylememiş bilmiyorsun,kız bana herşeyi anlattı ilk başta bende senin gibi Yağmur'a çok kızdım hatta bende dinlemeden çekip gidicektim ama rica etti dinledim sonra kızılacak ya da güven kıracak bir durum olmadığını anladım sen neden dinlemedin onu
Akın : Yağmur'un ciğerini biliyorum ben Erva , sizin için korktum diyicek her zaman ki şeyler
Erva : Haklısın Yağmur her zaman böyle söyler ama bu sefer öyle değil onu dinlemelisin Akın . Senin düşündüğün gibi birşey yok ortada
Akın : Sen söyle o zaman
Erva : Yağmur'dan duyman daha doğru olur en kısa zamanda konuş onunla
"Akın dolu gözlerle başını öne eğdi"
Akın: İçimde ona karşı o kadar büyük bir öfke ve kırgınlık var ki ateşe verseler yanıp kül olsa yine geçmez
Erva : Kıyamam sana ben
Akın : Az önce kıyıyordun ama
Erva : O az önceydi kardeşim ...
"Akın biraz duraksadı sonra kıyamayan bir ses tonuyla üzgünce sordu"
Akın : Çok mu
Erva : Ney çok mu
Akın : Yağmur yani çok mu ağladı
"Erva Akın'ın bu haline gülümsedi "
Erva : Hemde çok ve fazlasıyla pişman birdaha birşey saklayacağını düşünmüyorum konuşunca öğrenirsin
"Zil çaldı"
Akın : Sakinleşince konuşucam ama şimdi değil.Hadi gidelim zil çaldı yoksa ceza alıcaz bacım
Erva : Tamam sen bilirsin , gidelim hadi
ASAFGİLİN EV
"Fatih ve Asaf salonda birlikte çay içiyorlardı"
Fatih : Ne olucak usta böyle,abim dinlemiyor bizi ,onu tekrar aradım ama rızam yok diyip duruyor
Asaf : Bilmiyorum Fatih,bilmiyorum ama haklı , oğlu için endişeleniyor,ne yalan söyliyim bende biraz endişeleniyorum ama evladımı iyi tanıyorum başarıcak güveniyorum ona
Fatih : Bende yeğenime güveniyorum başarır o ama artık öğrenmesi gerek umarım abim en kısa zamanda doğru kararı verir
Asaf : İnşallah Fatih
"Kapı çalınca,Asaf kapıyı açmaya gitti"
Asaf : Tahir hoş geldin
Tahir : Hoş buldum usta
Asaf : Gel gel geç içeri
"Birlikte içeriye girdiler"
Fatih : Abii hoşgeldin ya
Tahir : Hoşbulduk kardeşim
"İlk önce sarıldılar sonra oturdular"
Asaf : Hayırdır seni buraya getiren şey ne
Tahir : Öncelikle helallik istemeye geldim usta,hakkını helal et geçen gün fazla ters davrandım
Asaf : Estağfurullah olur mu öyle şey , haklıydın oğlun yani
Tahir : Yinede sen hakkını helal et
Asaf : Helal olsun
Tahir : Usta ben bir karar aldım "Asaf ve Fatih ne kararı diye meraklı gözlerle baktılar" tamam Alperen'e söyleyelim herşeyi
Asaf : Emin misin ?
Tahir : Değildim ama artık eminim Alperen bir süredir rüya görmüyordu ama bu sabah tekrar gördü,baya terlemişti yine
Fatih : Hayrolsun inşallah
Tahir : Anlattığına göre yine bir savaş meydanı görmüş savaşın ortasında yaralanıp tek başına kalmış yardımına bir padişah yetişmiş dediğine göre Fatih Sultan Mehmetmiş iki tane merhem vermiş Alperen'e
Asaf : Allah Allah eee sonra
Tahir : Sonra merhemi sürmüş yarasına ve iyileşmiş...Fatih Sultan Mehmet daha fazla geç kalma al bu merhemleride sakla, senin işin bitince yaralı olan başka birine verirsin demiş orada uyanmış
Asaf : Haydaaa bu ne şimdi ya
Tahir : Vallaha bilmiyorum usta ama rüyadan anladığım kadarıyla doğru zaman gelmiş Alperen artık herşeyi bilmeli dediğiniz gibi kaderden kaçamam kim bilir belkide gerçekten ona şifa olur...Ama bir yanım hâlâ ya herşey daha kötüye giderse diye korkuyor
Asaf : Doğrusunu istersen bundan bende korkuyorum ama güveniyorumda yapıcak birşey yok denemek zorundayız
Fatih : Bendede aynı düşünceler mevcut usta ama bence başarıcak ,tasalanmayın
Asaf,Tahir : İnşallah!
KOLEJ-SINIF
DERS:Edebiyat
"Gençler Anıl ile birlikte soru çözüyorlardı çünkü çok yakında yazılıları vardı,Anıl'da onları ders çalıştırıyordu"
Anıl: Güvensizliği tek başına inşa etmez insan, tanıdığı herkes biraz yardım eder.
Eveeet gençleer söyleyin bakalım bu söz hangi düşünüre aittir,kim biliyor ?
"Akın imalı bir şekilde cevap verdi"
Akın : Hocam ben biliyorum
"Yağmur mahcup bir şekilde arka çarprazına oturan Akın'a baktı"
Anıl: Evet Akın
"Akın , Yağmur'a gözlerindeki öfke ve kırgınlıkla yandan bakarak cevap verdi"
Akın : (Dostoyevski) kendisini çok severim hatta bu sözüde en sevdiğim sözlerinden biridir gerçektende öyle güvensizliği tek başına inşa etmiyor insan,tanıdığı herkes biraz yardım ediyor
Anıl :Aferin oturabilirsin
"Yağmur üzgünce önüne döndü ve o anda kapı çaldı"
Anıl: Giiir
"Gelen nöbetçi öğrenciydi"
Nöbetçi öğrenci : Hocam Emin bey acilen Akın Asiltürk'ü odasına bekliyor
Taner : Nee!
Selim : Acil mi dedi o
Erva : Evet,Akın noluyor
Akın : Bilmem birileri şikayet etti herhalde
"Başta Yağmur olmak üzere sekiz köşe telaşlandı "
Yağmur : Ne şikayeti ki acaba
"Nil sinirle cevap verdi"
Nil : Sence , senin yüzünden olabilir mi ?
"Yağmur ' un kalbine öyle bir korku inmişti ki ,kaybetme korkusuydu bu çok telaşlanmıştı,Akın,Yağmur ' un ne kadar korktuğunu ve üzüldüğünü hissetmiş olmalı ki korkmasın ve üzülmesin diye anlık Nil'i uyardı"
Akın : Niiil!
Nil : Ne var ya yalan mı
"Akın göz devirdi"
Anıl : Şşş tamam , Akın hadi
"Akın gitmek için hareket edince,Yağmur'un yanından geçerken içinde biraz öfke,biraz kırgınlık,birazda endişe olan bir ses tonuyla burnundan derin nefes vererek şöyle dedi"
Akın: Korkma
"Ve gitti"
Anıl : Çocuklar zil 5 dakika içinde çalacak ben aşağıya iniyorum sessizce durun zil çalınca çıkarsınız.Selim sınıf sende
Selim : Tamam hocam
"Anıl'da çıkınca sınıf sırayla kendi aralarında konuşmaya başladı "
Alperen : Bu neydi şimdi niye çağırdılar Akın'ı
Nil : Niye olucak senin kardeşin yüzünden
Erva : Nil yeter bilmediğin şeyler var
"Alperen merakla başını kardeşine çevirdi"
Alperen : Yağmur ne oluyor
"Yağmur endişeli ve üzüntülü bir ses tonuyla cevap verdi "
Yağmur : Abi şimdi sırası değil,sonra konuşsak
Selim : Gerçekten değil,sessiz olun zil çalınca gider öğreniriz
Nil : Sende biliyorsun demi Selim,niye anlatmıyorsun
Eren : Ya ne oluyor Allah aşkına bi düzgün anlatın
Erva : İyi ben anlatıyorum o zaman
Selim : Erva tanam anlat ama lütfen sakin ol biraz
Erva : Gayet sakinim Akın'a daha sonra sen söylersin Yağmur ama buradaki herkese şimdi ben söyliyicem
"Yağmur sessiz kaldı ve başını öne eğdi zil çalmasını bekliyordu içinden gidip zilleri patlatmak geçiyordu çünkü bir an önce Akın'ın yanına inmek ve olay her ne ise hemen öğrenmek istiyordu çok korkuyor,üzülüyor ve kendini suçluyordu eğer Akın bir ceza alırsa kendisini asla affetmeyecekti hatta muhtemelen daha fazla zarar görmesin diye ondan uzaklaşacaktı , belkide uzaklaşmasına bile gerek kalmadan Akın iletişimini kesecekti"
EMİN BEYİN ODASI
"Tarık, Emin bey ile görüşmeye gelmişti ikiside çok sinirliydi ve Güneş hocada oradaydı,Anıl ve Akın kapıyı tıklatıp,çeriye girdi ve Tarığı orada görünce ikiside mevzuyu anlamıştı,çaresizce şöyle dedi Akın "
Akın: Beni çağırmışsınız efendim
Emin : Evet seni çağırdım,hakkında yine şikayet var
"Akın haksız yere olan bu suçlamalara alışmış ve kabullenmişti neden olsuğunu biliyor olmasına rağmen yinede hiç istifini bozmadan kendinden emin bir şekilde sordu"
Akın : Öyle mi napmışım ben yine
Emin : Ed××××z e bak birde hiç birşey olmamış gibi soruyor yahu daha ne yapacaksın
Güneş : Emin bey cümlelerimize biraz dikkat edelim lütfen
Emin : Ya hocam üst sınıflardan birinin burnunu kırmış birde utanmadan naptım ki ben diyiyor
Tarık : Kusura bakmayın Emin bey bizim çocuklar böyle kime çekmişler hiç bilmiyorum
"Anıl ve Akın hayal kırıklığıyla babalarına döndü,Anıl sinirlenmişti,Akın ise bıktım artık ne olacaksa olsunda bitsin havasındaydı,Tarık bağırmaya devam ediyordu"
Tarık : Sen niye akıllanmıyorsun bir türlü haa ben sana kaç kere dedim birdaha kavgaya karışmayacaksın diye ama dinleyen kim
Güneş : Tarık bey lütfen yargısız infaz yapıyorsunuz bu doğru değil , Emin bey sizde önce Akın'ı mı dinleseniz öğrenelim bakalım niye kavga etmiş
Emin : Peki anlat bakalım niye kavga ettin
"Akın dinleselerde,dinlemeselerde onu anlamayacaklarını düşündüğü için geçiştirdi ve yine istifini bozmadan kendinden emin bir şekilde cevap verdi"
Akın : Hak etmişlerdi
Anıl : Abicim güzelce anlat
Akın : Hak etmişlerdi diyiyorum abi işte daha nediyim
"Zil çaldı"
Güneş : Akıncım eğer birşeyden korkuyorsan korkma tehdit,zorbalık filan varsa söyle
Akın : Kimseden korkmuyorum hocam,beni kimse tehdit edemez ama anlatma gereği duymuyorum çünkü daha önce bir çok suçlamayla karşılaştım anlatmama rağmen kimse inanmadı ne gerek var.Zaten gerçekler er ya da geç ortaya çıkar. İsteyen iatediğine inanabilir
Tarım : Ne demeye çalışıyorsun sen laf mı çarpıyorsun bize oğlum
Akın : Hayır baba laf çarpmıyorum dümdüz söylüyorum gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak "Emin'e çevirdi kafasını" o zaman sizde pişman olucaksınız,bu okulun haksızlıklarından usandım
"Emin iyice sinirlenmişti"
Emin : Düzgün konuş karşında hocan var
Akın : Ben adaleti sağlamayan gerçekleri anlatsak bile parası var diye zenginlere hak veren birine hocam demem
Emin : Demek öyle haa !;2 hafta uzaklaştırma aldın artı bursundan kesilicek
Güneş: Nee! Emin bey bu biraz ağır olmadı mı?
Anıl : Emin bey önce araştırsaydık sonra ceza verseydiniz daha iyi olmaz mıydı
Tarık : Gerek yok araştırmaya suçlu belli anlaşılan Akın utandığı için anlatmıyor
Akın : Ben kimseden utanmıyorum olayın detayı şu o iki çocuk Yağmur'u tehdit ediyordu,bende bir anda öyle görünce kan beynime sıçradı ve tutamadım kendimi ama sadece burnuna vurdum başka birşey olmadı...Söz konusu sevdiğim insanlar olunca akan sular durur heleki bu kişi Yağmursa ! Onlar ne dediler bilmiyorum ama ben anlattığım şeyden daha fazlasını yapmadım,Emin bey!
Emin : Cem ve Doğan öyle birşey yapmaz okulun en başarılı,en akıllı gençleridir onlar nasıl iftira atarsın?
"Akın sinirle sırıtıp olumsuz bir şekilde başını salladı"
Akın : İşte bundan bahsediyordum Emin bey siz o zengin bebelerine inanıyorsunuz size göre onlar gözde öğrenci,size göre suçlu her zaman sekiz köşe,siz busunuz para için adaleti satıyorsunuz ,bu okula geldiğimizden beri bir türlü bizi sevemediniz ama yanılıyorsunuz gözde diye sandığınız çoğu öğrenci eşkıya size karşı davranışlarıda göz boyamaktan başka birşey değil...
"Tarık bi sinirle ayağa kalktı ve şiddetle bağurdı"
Tarık : Sus!
"Herkes irkilip ona baktı"
Tarık : Ben sizi böyle yetiştirmedim,ne biçim konuşuyorsun sen büyüklerinle... Anlaşıldı daha önceden yapmam gereken şeyi şimdi yapıcam ,sen bunu çoktan hak ettin,fazla ileri gittin "Emin beye döndü" Emin bey uzaklaştırmalarla,burs kesmelerle olacak iş değil bu bitti Akın,okul hayatın bitti,alıcam seni
Güneş,Emin,Anıl,Akın: Nee!
Akın: Ne diyiyorsun baba sen
"Herkes şaşkın ve üzgün bir şekilde birbirine bakıyordu"
BİR KAÇ DAKİKA SONRA
Anıl : Bana yaptığını onada mı yapıcaksın yani,onunda hayatını mahvediceksin
Güneş : Tarık bey bu kabul edilir birşey değil Akın böyle bir cezayı hak etmiyor
Anıl : Böyle bir cezayı değil hiç bir cezayı hak etmiyor.Duydunuz işte ilk onlar başlatmış o sadece kendini ve arkadaşını savunmuş ben buna izin vermem ceza alacak birileri varsa diğerleri Akın değil
Emin : Bu kadarına bende izin vermem Tarık bey Akın'ı okuldan alamazsınız
Tarık : Çocuk benim kimseye soracak değilim
"Akın'ın kolundan tutup çekiştirdi"
Tarık: Yürü gidiyoruz
"Tam giderken diğer kolundanda Anıl tutup çekiştirdi"
Anıl : Hayır onu götüremezsin baba
Tarık : Sen karışma
"Çekiştirme devam ediyordu"
Anıl : Baba bırak dedim
Tarık : Sana karışma dedim
Anıl : Babaaa
"Akın bi hışımla kollarını ikisindende kurtarıp bağırmaya başladı"
Akın : Yaa yeter
"Sekiz köşe kapının önünde onları dinliyordu,Akın'ın bağırtısını duyunca endişelendiler"
Yağmur: Noluyor ya
"İceriden bağırış sesleri gelmeye devam ediyordu"
Akın: Yeter ya yeter ,beni bi salın yoruldum artık ya tek suçlu benim demi baba,tek suçlu benim varsa yoksa Akın suçlu abimi okuldan aldın yetmedi banamı sıra geldi şimdi
Alperen: Nee amcam Akın'ı okuldan mı alıcakmış hiç birşey anlamıyorum
"Hepsi endişelenmişti,Yağmur ağlıyordu,Erva ise sarılmış ona destek oluyordu"
Akın: Tamam baba tamam al, benide al okuldan benim hayatımıda mahvet hiç bir zaman yanımda durmadın yine durma...Oysaki sadece bir kere bir kere yanımda olsan bir kere omuz versen bana bunların hiç biri olmayacaktı...Çok mu şey istiyorum ben ya bir kere sev beni,nir kere güven bana...ama yok sen sadece köstek olmayı bilirsin demi baba
"Akın'ın öfkeden ve kırgınlıktan eli ayağı titriyordu,gözlerinden yaş akıyordu artık ne bi dayanacak gücü ne de bir mecali kalmamıştı yanında duran bir kişi bile yoktu arkadaşları,abisi ve en değer verdiği Yağmur hariç ama sanki artık onlarında gücü kalmamıştı,Akın herşeyi kabullenmişti,mücadeleyi bırakmıştı,bunun tek suçlusu babasıydı onun sırtını dayanacağı bir çınar ağacı yani babası yoktu Emin beye döndü,gözlerinden yaşlar akıyordu,kıpkırmızı olmuştu diliyle dudaklarını ıslatıp ve burnunu çekti,titreyen ses tonuyla şöyle dedi"
Akın: Tamam madem bunu istiyor alsın beni okuldan hem böylece gerçekleştiremeyeceğim hayallerimden dolayı beni suçlayamaz
"Güneş yaklaştı,Akın'ın yüzünü avuçlarının arasına alıp baş parmağıyla gözyaşlarını sildi,onunda gözlerinden yaş akıyordu sadece ikisinin duyabileceği bir ses tonuyla konuşuyorlardı"
Güneş : Akın bunu yapmak zorunda değilsin
Akın : Ben birşey yapmıyorum ki hocam dayanacak gücüm kalmadı artık,yoruldum her ne olucaksa olsun bitsin
Güneş : Yapma,sen çok güçlüsün bununda üstesinden geliriz bırakma kendini
Akın : Eskiden güçlüydüm çünkü bi dayanağım vardı ama artık oda yok.Bir tek abim kaldı onunda benim gibi dayanacak gücü kalmamış bırakın hocam uzaklaştırma aldım zaten belkide bitince tekrar gönderir beni
Güneş: Ya göndermezse
Akın : Yapıcak birşey yok o zaman
Güneş : Hayır böyle birşey olursa bana söylüyorsun ,ben hallederim
Akın: Halledemezsiniz hocam,babam sizide yıpratır ve ben bu olsun istemem
Güneş : Sen şimdi bunu düşünme tamam mı?
"Akım çaresizce olumlu bir şekilde başını salladı sonrada Güneş ile sarıldılar"
🌸
EMİN BEYİN ODASININ KAPI ÖNÜ
"Yağmur hâla ağlıyordu"
Erva: Noluyor ya
Nil : En son okuldan alma filan diyiyorlardı sanki şimdi sesleri gelmiyor
Alperen: Eğer bu doğruysa Akın okuldan alınırsa bu kez seni bende affetmem abicim
Selim : Alperen sırası mı şimdi anlattık ya herşeyi Yağmur'un bir suçu yok
Eren : Sizde anca Yağmur'a hak verin tamam suçu yok ama suçsuzda sayılmaz
Nil:Akın şuanda okuldan alınıyor olabilir siz hâla Yağmur diyiyorsunuz ya
"Kapı açıldı ilk çıkan Tarık tı,Selim ne oluyor dercesine Tarığa doğru telaşla bir adım attı "
Selim: Amca
"Tarık hiç bir şey demeden eliyle dur işareti yaptı "
Tarık : Vedalaşın onunla
"Hepsi iyice endişelendi"
Yağmur: N-n-ne diyiyorsun amca sen ne vedalaşması
Tarık : Sen sakın konuşma hepsi senin yüzünden
"Yağmur korku ve panikle ağzından hızlı hızlı nefes almaya başladı,Tarık gidince ardından Akın çıkıl sekiz köşenin yanında durdu. Anıl,Güneş ve Emin bey ise arkasından baka kalmıştı Akın bir süre sustu,arkadaşlarının yüzüne bakmadan başını öne eğmişti,Selim Akın'ın yüzünü avuçlarının arasına alıp başını kaldırmasını sağladı,hepsinin gözlerinden yaş akıyordu"
Selim : Bu baş birdaha eğilmeyecek demiştim ne oldu me diyiyor amcam vedalaşın ne demek amcaoğlu
Alperen: Amcaoğlu ne oluyor "diyince Akın ona baktı"
Eren: Kardeşim, hadi cevap ver ne oldu "bu kez Eren'e baktı tekrar ağlamamak için kendini zor tutuyordu...Titremekten dudakları birbirine çarpan Yağmur araya girdi"
Yağmur: Akın susma lütfen "demesiyle,Akın iki gözünüde kırptı diğerlerine bakabilmişti ama ona bakamadı çünkü göz göze gelirse kendisini bırakacaktı bu olsun istemiyordu,diğerlerine döndü ve zoraki cevap verdi"
Akın : Burstan kesileceğini söyledi Emin bey ama bunu yapmayacak sanırım o yüzden uzaklaştırma aldım dahası babam beni okuldan aldı,abime yaptığını banada yapacak bellikk , sanayiye vericekbeni
Sekiz köşe: Neee!
"Yağmur'un sesi soluğu kesilmiş dizleri bağlanmıştı öylece kaldı...Diğer taraftanda efsane gelmiş ve Akın'ın son söylediğini duymuştu"
Taner: Ne diyiyorsun sen ya kafayı mı yedi Tarık amca
Yiğit: Ya şakadır baban bu kadar ileri gitmiş olamaz herhalde
Akın : Şak değil
Erva : Yok öyle birşey biz izin vermiyoruz
Nil: Tabi olur mu öyle şey ya biz konuşur ikna ederiz amcamı
Akın : Edemezsinniz boşuna uğraşmayın
Alperen : Ne demek uğraşmayın ya bu resmen delilik hangi çağdayız ya ne demek okuldan almak...
Akın : Arkadaşlar tamam ben kabullendim sizde kabullenin,çünkü bu durum hiç bir zaman değişmiyicek...Yani sizin anlayacağınız ben artık yokum
"Hepsi sarılmak için hareketlendiği anda Akın durdurdu"
Akın : Hiç hiç sarılmaya filan gerek yok vedaları sevmem ben biliyorsunuz,hem zaten tam bi vedada sayılmaz bu,yine görüşürüz
"Akın daha fazla konuşmasına devam edemeden ilerlemeye başladı,hepsi neye uğradığını şaşırmıştı ve birşey diyememişti sessizce gözlerinden yaş akıyordu herkesin öylece kalmışlardı... Akın arabada bekleyen babasına doğru ilerliyordu.Bahçenin ortasına geldiğinde Yağmur seslenmişti"
Yağmur : Akııın!
"O anda duraksadı Akın, gözlerini kırpmasıyla kirpikleri titredi,dolan gözlerinden yavaşça yaşlar akıyordu.Sırtı dönük olan Yağmur'a döndüğü gibi,Yağmur koşup sarıldı,bir yandan ağlıyor,bir yandanda sesi titriyordu"
Yağmur: Özürdilerim çok özürdilerim ben böyle olsun istememiştim ,hepsi benim yüzümden gerçekten özürdilerim
"Akın sırtını sıvazlayarak cevap verdi"
Akın : Tamam tamam suçlama kendini,ağlama geçicek
"Sarılmayı daha fazla uzatmadan bir anda ikiside bırakmıştı"
Yağmur:Akın cuma günü olaydan sonra ben seni aradım yemin ederim aradım anlatıcaktım söyliyicektim sana
Akın : Nee!
"Tam o anda arabanın camından Tarık seslendi"
Tarık: Akın hadi
"Akın hiç önemsemeden babasına parmağıyla birdakika işareti yaptı,Yağmur ağlayarak konuşmasına devam ediyordu"
Yağmur: Evet aradım hemde kaç kere ama sen açmadın
Akın : Ben açmadım mı ?
"Akın hemen cebinden telefonunu çıkarıp kontrol etti.Ama nedense geçmiş aramalarda Yağmur'un ismi görünmüyordu,son silinenlere girdi ve Yağmur'un ismini görünce büyük bir şaşkınlığa uğradı"
Akın : Evet aramışsın ben hiç görmedim duymadımda
"Akın aklına birşey gelmiş gibi duraksadı"
FLASBELLEK
TARIKGİLİN EV/SALON
"Akın'ın telefonu masanın üzerindeydi Tarık salonda oturuyordu Akın ise içerideydi,telefonu titreşimde olduğu için kimse duymuyordu bir kaç kere çalıp susmuştu tekrar çalınca Tarık fark etmişti arayan ismin Yağmur olduğunu görünce telefonu meşgule atmıştı."
Tarık : Bi susmadı be durmadan arıyor ama ben yapacağımı biliyorum "Yağmur tekrar aradı ve tekrar aradı Tarık ikisindede meşgule atmıştı" şimdi görürsün sen Allahtan şifreni görmüştüm Akın
"Telefonu açıp son aramalardan Yağmur'u sildi,o anda Akın gelmişti"
Akın : Baba napıyorsun telefonumla
FLASBELLEK BİTTİ
Yağmur : Aramıştım işte cevap vermeyince sonra anlatırım dedim ama unutmuşum
"Evet Yağmur Cem ve Doğan ilk olay çıkardığı zaman Akın'ı aramıştı fakat ulaşamamıştı bir türlü daha sonra diğerlerine bir çok kez anlatmayı denemişti fakat kimse onu dinlememişti sonrada hastalığından dolayı unutmuştu.Akın bunları öğrenince yumuşamıştı gözleri tekrar dolmuştu yine ağlamamak için kendini zor tutuyordu,içindeki öfke ateşide bir anda sönü vermişti ve çok üzülmüştü"
Yağmur: Akın ben sana yalan söylemedim , söylememde söz verdim çünkü
"Akın ağlamamak için ke dini zor tutuyor dudaklarını birbirine bastırıyor ve yutkunuyordu"
Yağmur: Özürdilerim ne olur affet beni tekrar güvenebilecek misin bilmiyorum ama nolur affet
"Akın dayanamayıp bir anda sarıldı ve sessizce ağlamaya başladı yine kızıyordu kendine bir kere daha en içten hissetmişti en çok one güvendiğini sarılmaya devam ediyordu fakat Yağmur'un mecali kalmamıştı Akın bir gariplik olduğunu sezdi sonra omuzunda hafif bir ıslaklık hisseti ne oluyor diye sarılmayı bırakıp Yağmur'a baktı"
Akın: Yağmuur!
"Yağmur'un burnu kanıyordu ,rengi solmuştu,gözleri gidiyordu, birden dayanamayıp bayıldı.Akın kafasını düşmesin diye tutmuştu ve Yağmur'un başı Akın'dizlerine denk gelmişti.Telaşla hafifçe Yağmur'un yanaklarına vurmaya başladı,uyandırmaya çalışıyordu"
Akın: Yağmur aç gözlerini,Yağmur
"Kulağında bir anda Taner'in söyledikleri yankılanmıştı,(Hayat zaten çok kısa) ağlaması şiddetlendi"
Akın: Yağmur aç gözlerini,Yağmur nolur bırakma bizi "Ağlaması iyice şiddetlenmişti ve başını gökyüzüne doğru kaldırıp bağırdı"
-YAĞMUUUR
BÖLÜM SONU
1:Nasıldı bölüm?
2:En beğendiğiniz sahne hangisiydi?
3:En çok hangi sahnede duygulandığınız?
♡ Yağmur'a ne oldu?
♡ Sizce Tarık Akın'ı tekrar okula göndercek mi?
♡ Sizce Alperen'e ne zaman söyleyecekler gerçekleri?
(Gibi sprularınızın ve daha fazlasının cevabı çok yakında sizlerle olacak,kendinize iyi bakım ve hoşçakalın,sizleri çok seviyorum🤗)
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
990 Okunma |
275 Oy |
0 Takip |
37 Bölümlü Kitap |