35. Bölüm

(30.Bölüm) Umut

Elisa Türkoğlu
elisa_turkoglu

Konuk oyuncu:Kübra Süzgün (Lema Türkoğlu)

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

1 HAFTA SONRA

 

Erva tek başına ıssız bir ormanın ortasında etrafına bakıyordu her yer sisliydi ve göz gözü görmüyordu,hem çok korkuyor hemde üşüyordu kollarını birbirine sarmıştı...

 

Erva:Kimse yok muuu!

 

(Erva bir yandan sesini duyurmaya çalışıyor bir yandanda etrafına bakıyordu)

 

-Sesimi duyan yok muuu "diye bir kaç kere tekrarlamıştı" fakat onu hiç kimse duymuyordu bir kere daha seslenince karşısında ona çok benzeyen bir kadın belirdi sanki Erva'nın büyümüş hali gibiydi çok güzeldi üzerinde bembeyaz bir elbise başındada bembeyaz bir şal vardı...

 

Erva:Anne

 

-Kızım,gel hadi

 

(Erva annesine doğru gidecekti ki,tam o anda arkasından biri seslendi)

 

-Erva dur nereye,böyle gidemezsin,beni babanı,dostlarını bırakamazsın

 

"Selim'di bu,Erva duyunca ona dönmüştü tam o anda Selim'in yanında Asaf ve Sarp ta belirmişti"

 

Erva:Baba

 

Asaf:Kızım buraya gel,bırakma bizi

 

Erva:Ama annem,annem bekliyor baba

 

Selim:Annen biraz daha bekleyebilir belki ama bizim bekleyecek halimiz kalmadı buraya gel sana söz veriyorum bir gün hep birlikte gidicez onun yanına,Selim sözü Erva,ama şimdi değil nolur gel

 

Erva:Amaaa

 

Asaf:Hadi kızım bizi dinle

 

Sarp:Hadi abicim benim sana ihtiyacım var,yeğenlerinin sana ihtiyacı var,arkadaşlarının hepimizin sana ihtiyacı var daha yeni kavuşmuşken bize bunu yapma...

 

(Erva'nın gözleri dolmuştu,onlara doğru gitmeye başlamıştı ama hiç beklemediği birşey olmuştu,bir zelzele;Daha sonra onun etkisiyle bir kaya parçası Erva'nın üzerine doğru gelmeye başlamıştı,Selim onu kurtarmak için yanına doğru koştu)

 

Selim:Erva dikkat et

 

(Erva'yı itmişti kaya parçası Selim'in sırtına düşüverdi )

 

Selim:Ahh "Sesi öyle yüksek öyle güçlü öyle acılı çıkmıştı ki sanki içinden bir parça,canından bir can kopmuştu,canı çok yanıyordu..."

 

Erva:Seliiim

 

Selim:Erva git buradan

 

Erva:Olmaz anca beraber kanca beraber,bekle kaldırmayı deniyicem

 

Selim:Kaldıramazsın git dedim her yer patlayacak şimdi git hadi git

 

Asaf:Evlat

 

Selim:Hocam gidin buradan götürün onu

 

(Erva'nın yüzünde gözyaşından kuru bir yer kalmamıştı çok terlemişti ve canı çok yanıyordu babasına yalvardı baba bırakmayalım onu burada diye ama yapamadılar kurtaramadılar Selim'i tam gideceklerdi ki yardımlarına itfaiye,Ambulans v.b tüm yardım ekipleri koşmuştu,Asaf bunu görünce önce kızını sarıp sarmaladı sonrada güven veren ses tonuyla konuşmaya başladıı)

 

Asaf:Erva kızım,bak buradayız biz korkma tamam mı,geçti herşey,Selim'ide kurtarıcaklar şimdi hepimiz iyiz

 

(Erva bir anda gözlerini açtı,bakışlarında korku,telaş vardı,çok terlemişti alnından boncuk boncuk terler damlıyordu.Bu olanları anlamlandıramıyordu sanki gözlerini dünyaya yeni açmış bir bebek gibi masumdu.Az önce olanların sadece bir rüya olduğunu anlyınca bir nebzede olsa rahatlamıştı fakat aklında ne oldu,neredeyim ben gibi binlerce soru vardı bir süre öylece baktı etrafına sonra başucunda bir sandalyede oturan babasını gördü.Asaf başını geriye yaslamış gözlerini dinlendiriyordu,arkasındada koltukta yan yana oturup uyuya kalmış olan Selim,Nil,Yağmur ve Akın vardı.Nil başını Selim'in omuzuna koymuştu,Yağmur'da Nil'in omuzuna koymuştu,Akın ise geriye yaslamıştı başını,Erva babasına seslendi)

 

Erva:Baba "kelimesini duymasıyla kafasını hızlıca kaldırıp kızına baktı Asaf,gözlerinde şaşkınlık ve tarif edemediği bir mutluluk duygusu vardı

 

Asaf:Kızım "Sesi yüksek çıkmıştı arkada uyuyan gençler sırayla uyanıverdi

 

Selim:Noluyor ya (gözlerini yavaşça açan Selim karşısında duran Erva yı uyanmış görünce bir sevinçle oturduğu koltuktan ayağa kalktı,onun kalkmasıyla Nil ve Yağmur'da yana doğru devrilmişti)

 

Selim:Erva (gözlerinde beliren mutluluk sanki bütün dünya onun olmuş gibiydi öylece donup kalmıştı,Selim'in ardından ilk uyanan Nil oldu,gözlerini sıvazlayarak hafifce ayağa kalktı)

 

Nil:Niye bağırıyorsun Selim y...(devamını getiremeden Erva nın uyandığını fark etmişti!)

 

Nil:E-Erva uyanmış Erva uyanmış

 

(Erva'ya bakarak hızlıca Yağmur'u dürttü)

 

Nil:Kalk kız kalk Erva uyanmış

 

(Yağmur hemen gözlerini açıp ayağa kalkar)

 

Yağmur:Ne,Erva mı uyanmış dedin. (Erva'ya bakar) Erva (sonra Nil ile birlikte ona doğru koşarlar,biri bir yanına diğeri öbür yanından eğilip hafifce başlarını Erva'nın omuzlarına koyarlar,Erva'da hafifce iki elinide kaldırıp onları sarar)

 

Nil:Erva iyi misin

 

(Erva zoraki konuşur)

 

Erva:İyim

 

(Nil ve Yağmur başlarını çekip doğrulurlar,Yağmur'un gözleri dolar)

 

Yağmur:Bu kadar uyunur mu ne kadar özledim biliyor musun

 

Erva:Hemende doldur gözlerini

 

Yağmur:Napıyim Erva özledim🥹

 

(Asaf,Erva'nın yüzünü avuçlarının arasına alıp eğilir ve alnından uzunca öper)

 

Asaf:Güzel kızım benim iyisin demi

 

Erva:İyim baba

 

Asaf:Ağrın sızın var mı

 

Erva:Başım ağırıyor sadece ama iyim

 

Asaf:Olur öyle yeni uyandın sonuçta

 

Erva:Baba ben ne kadardır uyuyorum

 

Asaf:Boşver şimdi onu sen,ben gidip Doktor u çağırayım (kızlara bakar)

Kızlar siz burada durun ben hemen çağırıp gelicem

 

Nil,Yağmur:Taman hocam

 

(Asaf gidince arkasında donup kalan Selim'i fark ederler)

 

Erva:Selim,Seliiim

 

(Selim bir anda irkilip kendine gelmjşti)

 

Selim:E-Erva çok şükür (hemen koşarak yanına geldi ve telaşla konuşmaya başladı,gözleride dolmuştu) İyi misin Erva,iyi misin ağrın sızın var mı bir yerin acıyor mu

 

(Erva halsizce konuşmaya başladı)

 

Erva:İyim merak etme

 

Selim:Emin misin bak,birşey istiyor musun su su getireyim mi sana

 

Erva:Sadece sakin ol ve üzülme başka birşey istemem,bak iyim ben

 

(Selim derin ve içli bi oh çeker)

 

Selim:Ohh çok şükür,ne kadar korktum biliyor musun yani korktuk her gece dua ettim y-yani ettik şükürler olsun ki iyileştin. Bu kadar uyunur mu Erva

 

(Hepsinin gözleri dolmuştu,Selim ağlamamak için kendini zor tutuyordu ve sesi titriyordu,konuşmaya devam etti)

 

Selim:Bir hafta önce seni görmeye geldiğimizde bir kere açtın gözlerini,bize tebessüm ettin,gözlerine tam bakamadan birdaha geri kapattın ne uykucu çıktın be kızım

 

(Erva yavşça ve halsizce cevap verdi)

 

Erva:Kızın değilim ben senin Selim,kızdırma beni

 

(3 üde güler)

 

Selim:Sen bir şuradan çıkta,ben seni kızdırırsam, birdahada Selim demesinler bana

 

Erva:O kadarda değil sen seversin beni kızdırmayı arada müsade edebilirim

 

(Selim gözleri dolu şekilde güler)

 

Selim:Tamam nasıl istiyorsan öyle yaparız

 

Erva:Yeter bırakın hadi sulu göz,ıslak burun hallerinizide (koltukta hâlâ uyuyan,Akın'ı işaret ederek cümlesine devam eder) Şu şapşalı uyandırın,ben bile uyandım o hâlâ uyuyo ya

 

(3 üde Akın'a bakıp güler)

 

Yağmur:Ben hallediyorum şimdi

 

(Yanına gidip Akın'ı dürtmeye başlar)

 

Yağmur:Akııın uyan hadi uyan

 

Akın:Anne 5 dakika daha ya

 

Yağmur:Ne annesi benim ben Yağmur

 

Akın:Yağmur kurban olim 5 dakika daha ya

 

Yağmur:Olma kurban filan,ne 5 dakikasından bahsediyorsun sen,Erva uyandı Erva

 

Akın:Salla uyur

 

(Nil,Selim,Erva kahkaha atar)

 

Selim:Amcaoğlu nediyorsun ya kalksana manyak,Erva uyandı diyiyoruz

 

(Akın birden sıçrar)

 

Akın:Nee,Erva mı uyandı (sağına,soluna bakar) Hani ner... (tam o anda karşısında ona bakan Erva'yı fark eder) Erva harbiden uyandın mı ya

 

Erva:Yok hâlâ uyuyorum Akın

 

Akın:Vallaha uyanmış (hemen koşup yanına gelir) Erva iyisin demi,iyi misin

 

Erva:İyim

 

(Akın tavana doğru başını kaldırır,üstünden bir yük kalkmış gibi oh çeker)

 

Akın:Allahım sana binlerce kez şükürler olsun (tekrar Erva'ya bakar) Sen ne zaman uyandın

 

Selim:Oh oho yarımsaat olucak neredeyse,bizde uyandık sen hala uyuyon

 

Akın:Beni niye seslemiyonuz ya

 

Yağmur:Sesledik

 

Selim:Aynen (Selim gülerek konuşmasına devam eder) Erva uyandı kalk diyiyoruz salla uyur diyiyorsun

 

Akın:Amcaoğlu bak sana yemin ederim rüyamda sabaha kadar beşik sallıyordum ya, bir bebek vardı,güya benim kızzımış salla salla uyumadı yavrucak,benide uyutmadı neyse en sonunda uyudu ama ben bitmişim,yorgunluktan mahvolmuşum çok gerçek gibiydi , belkide onun etkisiyle filan mı saçmaladım,salla uyur ne ya...

 

(Hepsi kahkaha atar)

 

ALİ VE HANNE'NİN EVİ

 

(Evde kimse olmadığı için Hifa'yı Hanne ye emanet etmişlerdi,Hanne'de raporlu olduğu için evdeydi. Çünkü patlamada oda yaralanmıştı ve yarası hâlâ tam geçmemişti,Hifa resim yapıyordu,o resim yaparken,Hanne neşe dolu haliyle yanına gelmişti)

 

Hanne:Naptın bakıyim prenses

 

(Hifa parmağıyla,çizdiği resmi gösterdi)

 

Hanne:Hmm çok güzel olmuş

 

(Hifa kendi hayalindeki cennet şelalerini çizmişti etrafındada renkli renkli çiçekler vardı ortasındada uzun elbiseli çok güzel bir kadın resmi vardı,Hanne resme iyice baktıktan sonra çizdiği kadının kim olduğunu tahmin etmişti)

 

Hanne:Anneni mi çizdin

 

(Hifa'nın gözleri dolmuş yüzündede masum ama hüzünlü bir tebessüm oluşmuştu evet anlamında başını salladı)

 

Hanne:Çok güzel olmuş...Çok özlüyorsun onu demi

 

(Hifa evet anlamında başını salladı ve dolan gözlerinden yaş akmaya başladı)

 

Hanne:Biliyor musun bende bazen çok özlüyorum anne mi ama o üzülmesin diye üzülmüyorum...Onlar bizi görüyorlar ya böyle üzüldüğümüzü görürlerse çok üzülürler.Hem biliyor musun onlar cenette çok mutlular,o yüzden üzülme olur mu? Bak biz her zaman senin yanındayız

 

(Hif ağlamaya devam ediyordu,dudaklarını büzmüştü)

 

Hanne:Sana söz biz seni hiç bırakmıyıcaz (Hanne,Hifa'nın gözyaşlarını sildi,Hifa da birden,Hanne'nin boynuna sarılıverdi,Hanne sırtını sıvazlayarak,Hifa yı sımsıkıca sarmıştı)

 

Hanne:Tamam ağlama canım,geçicek,herşey bir gün yoluna girecek,hem benim sana çok güzel bir haberim var biliyor musun?

 

(Hifa bunu duymasıyla sarılmayı,bırakıp ne anlamında başını sallamıştı)

 

Hanne:Az önce ablan aradı ve ne dedi biliyor musun?

 

(Hifa meraklı gözlerle,Hanne'nin cümlesini bitirmesini bekliyordu)

 

Hanne:Erva ablan uyanmış

 

(Hifa bunu duymasıyla bir sevinçle tekrar Hanne'nin boynuna atladı.Hanne'de Hifa yı kucağına alıp mutlulukla onu döndermeye başladı,patlamadan sonra Hifa'nın yüzünde ilk defa bu kadar kocaman bir gülümseme oluşmuştu)

 

Hifa'nın ağzından:Annemin ölümünden sonra o kadar kayıplarımızdan sonra ilk defa o gün ufakta olsa içimde bir umut kırıntıları oluşmuştu,Erva ablamın uyandığını öğrendiğim gün... Patlamadan sonra ilk defa kendimi öyle mutlu hissetmiştim,ilk defa hayatta güzel şeylerde olabiliyormuş demiştim...

 

15 DAKİKA SONRA HASTANE

 

(Onur,Erva'yı muayene ediyordu)

 

Onur:Tamam şimdidide kafanı canlatmadan sadece gözlerinle parmağımı takip et bakalım

 

(Erva,Onur'un dediğini yapmıştı)

 

Onur:Güzeel

 

(Onur'un muayene etmesi tamamen bitince,durumunu izah etmeye başladı)

 

Onur:Harika,hiç bir sorun yok endişelenmeyin

 

Asaf:Emin misiniz ya-yani birşeyi yok iyileşti demi kızım tamamen

 

Onur:Çok şükür,evet.

 

(Selim endişeli bir ses tonuyla araya girdi)

 

Selim:A-Ama başı ağırıyordu

 

(Selim'e arkası dönük olan Onur,Selim'e dönüp elini omuzuna koydu ve şöyle dedi)

 

Onur:Merak etme delikanlı bu çok normal,endişelenicek birşey yok yani

 

Akın:Emin miyiz?

 

(Onur,Selim'in yanında duran Akın'a tebessüm edip başını okşadı)

 

Onur:Eminiz yakışıklı

 

Yağmur:Teşekkür ederiz

 

Onur:Rica ederim

 

(Tekrar,Erva'ya döndü)

 

Onur:Ervacım başın hariç herhangi bir yerinde bi ağrı var mı?

 

Erva:Şey kemiklerim biraz ağırıyor ama oda normal sanırım,uzun süredir uyuyordum sonuçta,tabi siz daha iyi bilirsiniz.

 

Onur:Evet normal ama ben her ihtimale karşı yinede gün içinde tahlil yapıcam sana,şimdilik dinlenmene bak,anlaştık mı?

 

(Erva olumlu bir şekilde başını salladı)

 

Asaf:Şey kızım ne zaman taburcu olabilir

 

Onur:Maalesef hemen taburcu edemiyicez çünkü 50 günden fazladır komada bir kaç gün gözlemlemek gerekiyor o yüzden Erva kısa bir süre daha misafirimiz olacak oda en fazla 1 hafta sürer

 

Nil:Nasıl ya ben herşey bitti yarına taburcu olur sanıyordum,biz 1 hafta daha okula Ervasız mı gidicez

 

Onur:Üzgünüm

 

Selim:Tamam Nil,çok şükür uyandı ya gerisi kolay...

 

Nil:Haklısın!

 

Onur:O halde ben müsadenizi istiyim Asaf bey

 

Asaf:Ben sana Onur diyiyorsam seninde bana Asaf bey demene gerek yok,rahat olabilirsin

 

Onur:Nasıl hitap etmemi istersiniz peki?

 

Asaf:Bana genelde usta veya Asaf usta derler ama, istediğini diyebilirsin

 

Onur:Peki usta dediğin gibi olsun,ben tekrar gelicem,görüşürüz inşallah

 

Asaf:Eyvallah Onur

 

(Birbirlerine tebessüm ettiler daha sonra Onur odadan çıktı)

 

Erva:Şey bu arada baba abim nerede?

 

Asaf:Buradaydıda acil bir işi çıktı,akşama uğruyucak inşallah

 

(Erva olumlu bir şekilde başını sallamıştı, sonra herkesin korktuğu o soruyu sordu)

 

Erva:Peki Eren, Alperen ve Lema nerede

 

(Herkes tedirgin olmuştu)

 

Yağmur:Ş-şey (yutkundu) eee abimin kontrolü vardıda Erva , Eren ve babamla birlikte onunla gittiler

 

Erva:Ne kontorlü

 

Selim:Patlama oldu ya hani

 

(Erva evet anlamımda başını salladı)

 

Selim:İşte herkes nasibini aldı o patlamadan, Alperen de yaralandı onun kontrolü

 

Erva:Ciddi birşey yok demi

 

Akın:Yok yok merak etme sen

 

Nil:Aynen zaten gelirler birazdan kendi gözlerinle görürsün

 

Erva:Tamam...Peki Lema nerede

 

(İşte o zaman herkes daha çok telaşlanmıştı, Lema'nım vefaat ettiğini nasıl söyleyeceklerini bilmiyorlardı çünkü Erva ve Lema sanki yıllardır tanışıyormuş gibi samimiydiler.Akın ve Yağmur tedirgin gözlerle birbirine bakarken Selim ve Nil'de Asaf ile aynı şekilde bakışıyorlardı)

 

Erva:Birşey demiyicek misiniz?

 

Selim:Diyicez diyicez de

 

Selim'in iç sesi:Nasıl diyicez,çok üzülecek

 

Erva:E tamam diyin hadi

 

Asaf:Şey kızım onlaaar...

 

(Tam o anda Eren birden içeriye girdi)

 

Eren:Erva (Erva hemen ona döndü,diğerleri ise Eren tam zamanında geldi diye bir nebzede olsa rahatlamıştı,derin bir nefes verdiler,Eren koşup Erva ya sarıldı,bir süre iylece kaldılar)

 

Erva:Dur yavaş,sıkma bu kadar

 

(Eren hemen yavaşca geri çekildi)

 

Eren:P-pardon çok mu sıktım

 

Erva:Baya sıktın anlamıyorum ki ölmedim diye öldürmeye mi çalışıyon

(Gülerek söulemişti bunu)

 

Selim:Ya Erva deme öyle şeyler,Allah korusun

 

(Erva tebessüm etmişti)

 

Erva:Tamam ya birşey demedim

 

Akın:Daha nediyicen,kalbine mi insin istiyon çocuğun

 

(Hep birlikte gülmüşlerdi)

 

Erva:Hayır ya niye öyle birşey istiyim ufak bir şaka yaptım sadece hepiniz benim için çok değerlisiniz

 

Yağmur:Sende öylesin.(Birden Eren'e döndü) Ya Eren abimle babam nerede

 

Asaf:Hakikatten nerede onlar?

 

Eren:Gittiler

 

Selim,Nil,Asaf:Gitti miler

 

Erva:Beni görmeden mi ?

 

Yağmur:Ve beni almadan

 

Eren:Ya şey Alperen çok yorulmuşta daha sonra geleceğini söyledi birde çok selâmı var?

 

Akın:Nasıl ya

 

Erva:Bana bakın siz birşey mi saklıyorsunuz Alperen hangimiz olursak olalım görmeden gitmez. Yağmur

 

Yağmur:Yok canım ne saklıyıcaz,bende şaşırdım gördüğün gibi, Eren birşey mi oldu?

 

Eren:Ya yok vallaha yorulmuş gitmek istedi ama daha sonra gelicek

 

Yağmur:İyi hoşta ben nasıl gidicem?Gerçi giderim nolucak yakın zaten akşamda olmadı...

 

Asaf:Yok kızım olur mu öyle şey hastasın zaten,biz bırakırız.

 

(O anda Akın'a mesaj gelmişti)

 

Alperen'den:Amcaoğlu biz çıktık.Erva daha yeni uyandı ya şimdilik beni bu halde görmesin...Yağmur'u aradıkta açmadı,duymadı herhalde o yüzden onu alamadık.Abimde bu gün nöbete kalacakmış,Selimgilin evde bize çok ters ve uzak o yüzden onlarada diyemedim. Senin evde ters ama onlara nazaran daha yakın Yağmur'u sen eve bırakabilir misin?

 

(Akın,cevabını yazıp telefonunu kapattı ve cebine koydu)

 

Akın:Ben bırakıcam seni

 

Yağmur:Gerek yok ben giderdim

 

Akın:Ben bırakırım Yağmur

 

Yağmur:İyi ama ters düşüyor sana mesafedr var eski ev olsa yolunun üzerinde bırakırdın, şimdi zor olur hem send eyorulursun o yüzden gerek yok ben giderim.

 

(Akın tebessüm ederek,naif bir ses tpnuyla cevap verdi)

 

Akın:Bana birşey olmaz ben bırakırım dedim

 

Yağmur:Peki tamam

 

Selim:Ya zaten hep birlikte çıkarız o şekilde gideriz

 

Nil:Aynen

 

Asaf:Çocuklar emin misiniz?

 

Selim:Hocam her sene biz kendimiz gidiyorduk biryerlere bisikletlerde var ya sprun olmuyor.

 

Asaf:Peki tamam

 

Erva:Ne zaman gidersiniz

 

(Eren şaka icabında cevap verir)

 

Eren:Artık gidinde ben biraz dinleniyim demek istiyor Erva herhalde

 

Erva:Ne âlakası var ya aksine ben şimdi sıkılırım işiniz yoksa biraz daha durun anlamımda demiştim.

 

Selim:Şimdi çıkmayız zaten merak etme

 

Erva:Tamam o zaman...

 

(Birbirlerine tebessüm ettiler)

 

KARAKOL/BÖRÜ

 

(Hepsi masanın etrafına toplanmıştı yine...Zeyd önünde bulunan leptoptan birşeyler araştırıyordu,diğerleri ise dosyaları inceliyordu)

 

Zeyd:Başkanım şirazi denen şe××××izlerin mekânlarından birini bulduk ama bu mekân kasaba dışında

 

Cahit başkan:Uzak mı

 

Koca Yusuf:Çok uzak değil başkanım çok yakında değil ama yakın...

 

Zeyd:Her zamanki gibi bir ormanda bulunuyor

 

Ali Batur:Anca oralarda bulunurlar zaten kıytılarda,köşelerde...

 

Gülçehre:Hayır yani birde bulduğumuz 3. bina zaten ikisini geçen sene halletmiştik ama bu kadar büyük çete mi olur ya

 

Cahit:Olur kızım olur bu şe××××izlerin heryerde kolu var. Sağımızda,solumuzda,içimizde,dışımız-da her yerde ama hesaba katamadıkları bir şey var bizim arkamızda sonsuz kudret sahibi bir Rabbimiz var.

 

Sarp:Hemde öyle bir Kudret ki zamanı gelince ol der ve herşey olur.Yeter ki inancımızı kaybetmeyelim.

 

(Hepsi tebessüm eder)

 

Cahit:Öyle o yüzden nolursa olsun pes etmek,yılmak,yıkılmak yok.Anlaşıldı mı Börü!

 

Börü:Anlaşıldı başkanım

 

(Barış yaralandığı için bir süredir gelemiyordu tam o anda gelmişti onu gören Börü büyük bir coşkuyla karşıladılar)

 

Sarp:Ooooo kardeşim

 

Ali Batur:Vay amcaoğlum

 

(Ali ve Barış ellerini birbirine vurup sımsıkıca sarılıp,kucaklaştılar ama biraz uzun sürmüştü,Sarp gelip hafifce itti Ali'yi)

 

Sarp:L×n oğlum çekil

 

Cahit:Evet evlat bırakta bizde kucaklaşalım

 

(Önce Sarpla kucaklaştılar,sonra Cahit başkana sıra gelmişti)

 

Barış:Başkanım! (eğildi elini öpüp alnına koydu sonra onlarda sarıldılar.Daha sonra...)

 

Koca Yusuf:Vallaha benimle görüşmeye hiç niyetin yok gibi haa,hiç mi özlemedin yav

 

Barış:Ya abi olur mu öyle şey,hepinizi çok özledim

 

(Yanına yaklaşıp Koca Yusuf la da sarıldılar daha sonra Koca Yusuf'un arkasında duran Gülçehre'ye yaklaştı ikisininde gözlerinin içi parlıyordu)

 

Barış:Gülçehre😊

 

(Gülçehre bir sevinçle , Barış'a sarılmıştı Herkes sessizleşiverdi film seyreder gibi onlara baktı fakat çok uzun sürmeden Gülçehre bıraktı sarılmayı)

 

Gülçehre:Kusura bakma ya bir anda...

 

Barış:Önemli değil

 

Gülçehre:İyisin demi

 

Barış:Seni

 

(Cahit başkan boğazını temizledi)

 

Barış:Y-yani sizi hepinizi gördüm daha iyi oldum

 

Ali Batur:Çok şükür kardeşim aramıza dönebildin.(Biraz duraksadı) Gel l×n buraya (Barış gülerek,Ali'ye doğru yaklaştı ve tekrar sarıldılar)

 

Barış:Aslan amcaoğlum ya

 

(Koca Yusuf bir anda Ali'nin ensesine vurdu)

 

Ali Batur:Ah (sarılmayı bıraktı) dayı napıyon ya

 

(Koca Yusuf onlardan yaşça büyük olduğu için Börü ona bazen abi desede genelde dayı diye hitap ediyordu)

 

Koca Yusuf:Yav yeter,boğdun çocuğu senin yüzünden geldiğine pişman olucak.

 

(Hep birlikte güldüler)

 

Cahit:Tamam yeterli bu kadar hadi oturun bakalım

 

(Herkes oturur,oturdukları anda Barış karşısında oturan Zeyd'i fark eder)

 

Barış:Kardeş kusura bakma seni göremedim ya

 

(Kalkar ve tokalaşırlar)

 

Zeyd:Estağfurullah ne kusuru demek Ali'nin dilinden düşürmediği amcaoğlu Barış sensin haa...

 

(Kafasını yanında oturan Ali'ye çevirmişti)

 

Barış:Harbiden mi amcaoğlu,hiç mi düşürmedin beni dilinden

 

Koca Yusuf:Çı düşürmedi

 

Gülçehre:Hemde hiç

 

(Barış tekrar Zeyd'e döner)

 

Barış:Benim evet,sende galiba Mehmedimizin yerine gelen kardeşimizsin

 

Zeyd:Evet Zeyd Aslan ben

 

Barış:Aslan soyadın mı yoksa 2. ismin mi?

 

Zeyd:İlk başta 2. isim gibi gözüksede soyadım evet

 

Barış:Maşallah çok uyumlu,isminde çok güzel çok memnun oldum Zeyd kardeşim

 

Zeyd:Bende memnun oldum.

 

(Tebessüm ederler)

 

Cahit başkan:Tanışma faslınız bittiyse,Barışımızda geldiğine göre toplantıya devam edelim mi börü

 

(Hepsi olumlu bir şekilde başını sallar)

 

Cahit:Gerçi Hannemiz eksik onsuz olmaz ama en kısa zamanda başlıyacak inşallah! (Ali'ye döner) Daha iyi demi evlat?

 

Ali Batur:Evet başkanım zaten 1 - 2 güne onunda raporu bitecek

 

Cahit:Çok şükür hadi devam edelim

 

(Devam ederler)

 

2 GÜN SONRA KOLEJ

 

(Taner bahçede bir bankta tek başına oturuyordu,keyfi yoktu Akın ise sınıfa doğru giderken onu gördü,keyifsiz olduğunu fark edince sormaya karar verdi)

 

Akın:Kardeşim hayırdır sen niye tek başınasın,diğerleri nerede?

 

Taner:Tuğçe rehberlik hocasının yanında,Yiğit'de su almaya gitmişti Ayaz ve Aymira yı merak edeceğini sanmıyorum söylememe gerek yok herhalde...

 

Akın:Aynen...Oturuyim mi

 

(Taner tebessüm eder)

 

Taner:Otur

 

(Akın,Taner'in yanına oturur)

 

Akın:Oturdum

 

Taner:Gördüm , gördümde,böyle tek tek söyliyicen mi her hareketini (güler)

 

Akın:Yok daha birşey demiyicemde,istersen konuşalım biraz

 

Taner:Ne konuşucaz ki kardeşim

 

Akın:Neyin var senin?Niye keyfin yok?

Bunu konuşalım isyersen...

 

Taner:Boşver

 

Akın:Vermem anlat hadi

 

Taner:Anlatmasam durmuyucan demi anlatana kadar başımde bekliyicen

 

Akın:Bekleyemez miyim?

 

Taner:Beklersinde...

 

Akın:Hadi,hadi uzatmada anlat

 

(Taner biraz duraksayıp anlatmaya başladı)

 

Taner:Geçen yıl sonu konuşmuştuk ya

 

Akın:Müzik yarışması

 

Taner:Evet , onu düşünüyordum

 

Akın:Nesini düşünüyon katılıcan demi

 

Taner:Tabikide hayır

 

Akın:Oğlum saçmalama niye katılmıyorsun l×n,katıl işte

 

(Taner sesini yükseltmişti,ses tonunda burukluk vardı ve gözleri dolmuştu)

 

Taner:Kolaydı çünkü,demii!Ben o sahneye çıktığımda babamın sözleri deli gibi zihnimde bağıracak,yapamazsın edemezsin o an gözümde canlanıcak sırtım yeniden acıyıcak,tramvam tetiklenicek...

 

(Akın biraz sinirlenmişti bir anda ayağa kalkıp yüksek sesle bağırdı)

 

Akın:Katılma l×× o zaman katılma,niye bu kadar dert ediyon haa niye katılmazsın olur biter daha doğrusu bitmez deli gibi istiyorsun o yarışmaya katılmayı ama korkuyorsun demi yapamam edemem diye korkuyorsun

 

(Taner'de sinirle ayağa kalktı ve ikiside bağırarak konuşmaya başladı)

 

Taner:Korkmuyorum l×× korkmuyorum sadece...

 

Akın:Sadece ne Taner (ses tonu biraz düşer) korkuyorsun işte yapamam diye sana birşey söyliyim mi evet yapamazsın böyle geri kaçarsan yapamazsın...Ben Senin yerinde olsam,kaçmam çıkar o yarışmaya,kazanırım.

 

(Taner'in gözlerinden yaş akmaya başlar ve ses tonu durgunlaşır)

 

Taner:Ben kazanır mıyım ki

 

Akın:L×× niye kazanamıyıcakmışsın ne çabuk unuttun o günden önce okulda koroda olduğunu,solist değil miydin oğlum sen...(Akın sakinleşip, Elini Taner'in omuzuna koydu ve cümlesine devam etti) Bak Taner bu hayat bize babalarımız tarafından hiç gülmedi benim babam sırtımda gitar kırmadı evet ama daha beterlerini yaşadım ben yinede hayalimden vaz geçmedim o ne kadar yapamazsın desede ben okçuluğu bırakmadım,görüyorsun halimi bal gibide yapıylrum.Biz haklı olduğumuz halde niye babalarımızı haklı çıkaralım ki ? Vaz geçme hayalinden ilerde çok popüler bir müzisyen olamayacağın ne mâlum?

 

Taner:Sanırım haklısın kardeşim

 

Akın:Haklıyım tabi ya ne...Gel katıl şu yarışmaya bak ben senin arkandayım,bizimkilerde öyle kardeşin,annen,Aslı öğretmen bile senin yanında daha ne olsun sen bu işi yaparsın kardeşim hemde en kralından,yarışmayıda alırsın,ilerde popüler bir sanatçıda olursun,katıl işte (Biraz duraksadı ve tebessüm ederek konuşmaya devam etti) hem Derya da gelir belki

 

(Akın'ın son cümlesiyle,Taner sesli bir şekilde hafifçe güldü)

 

Akın:Bakıyorumda yüzün güldü,sen varya az değilsin haa,bilseydim böyle gülüceksin en başta derdim

 

(Taner tekrar güldü)

 

Taner:Ya yürü git,sen kendine bak önce

 

Taner,Akın:😄

 

(Daha sonra...)

 

Taner:Akıın

 

Akın:Hıı

 

Taner:Ulan iyi ki varsın be

 

(Akın sesli tebessüm eder)

 

Akın:Sende iyi ki varsın kardeşim

 

(Dost gibi,kardeş gibi,sıkıca sarılmışlardı daha sonra bıraktılar sarılmayı)

 

Taner:Oğlum çok özlemişim ya bu günlerimizi

 

Akın:Bende (tekrar sarıldılar)

 

Akın:Umudunu,güvenini kaybetmek,hayalinden vaz geçmek yok kim ne derse desin sen pes etmiyiceksin kardeşim tamam mı?

 

Taner:Tamam,deniyicem

 

Akın:Dene ben inanıyorum başarırsın

sen...

 

Taner:İnşallah!

 

KANTİN

 

(Sekiz köşe birlikte oturuyorlardı ama Selim'in hiç keyfi yoktu)

 

Selim:Keşke,Erva'da olsaydı yanımızda eksikliği o kadar hissediliyor ki?

 

Eren:Evet, çok özledim onu

 

Selim,Nil:Bende

 

Alperen:Birde bana sorun siz yine görüşebildiniz ben yeni uyandı bu halimi görüpte üzülmesin diye yanına bile gidemedim kardeşimin

 

Nil:Üzülme hem iyileşti zaten yakındada

aramıza dönücek,birazcık daha sabredelim

 

Yağmur:Öyle tabi

 

Eren:Öyle diyiyorsunuzda Erva gelse bile bizim bi parçamız hâlâ eksik (gözleri dolmuştu) Lema yok...Ali abinin düğününde nikâh başlamadan önceki halini hatırlıyor musunuz? Sanki biraz sonra ölüceğini hissetmişte vedalaşmak istiyormuş gibiydi...

 

FLASBELLEK

 

(Yazın Ali'nin düğünü,nikâh başlamadan bir kaç dakika önce , sekiz köşe yine bir aradaydı)

 

Lema:Arkadaşlar yeri ve zamanımı bilmiyorum ama içimden geldi söylemezsem rahat edemiyicem

 

Selim:Neyi Lema? (Diğerleride ne diyicek diye meraklı gözlerle ona bakıyordu)

 

Lema:Hepiniz iyi ki varsınız.

 

(Eren'in içine bir sıkıntı düşmüştü)

 

Eren:Sende iyi ki varsında durupdururken nereden çıktı bu

 

Lema:Bilmem içimden geldi söylemek istedim

 

(Bir anda Erva'ya sarılmıştı sonra sırayla Yağmur ve Nil'e sarıldı ve diğerlerine bakarak...)

 

Lema:İyi ki tanıdım sizi,en zor zamanımızda kol kanat gerdiniz bize,,çok sağolun,hepinizi çok seviyorum.

 

Eren:Bizde seni çok seviyoruz

 

Erva:Evet (Hep birlikte tebessüm ettiler,daha sonra...)

 

Selim:O zamaaan (Selim elini ortaya koymuştu ve sırayla diğerleride koydu)

 

Sekiz köşe:Oooo,şşş 1-2-3 se-kiz-kö-şe

 

FLASBELLEK BİTTİ

 

(Hepsinin gözleri dolmuştu,Selim burukça bir tebessüm ederek araya girdi)

 

Selim:O son kez hep birlikte çektiğimiz sekiz köşeymiş demek ki

 

(Alperen hariç hepsi başını öne eğip bir süre sessizleştiler,sonra sessizliği Alperen bozdu)

 

Alperen:O başlar birdaha yere eğilmiyicek dik durucaksınız anladınız mı? Susmıyıcaz o şe××××izler bizden can parçalarımızı aldı. Vakti gelince hepsinin burnundan fitil fitil getiricez...

 

Selim:Haklısın Erva onlar yüzünden o halde kaybettiklerimizi onlar yüzünden kaybettik hele bi o zaman gelsinde o başlarındaki ×ti ben geberticem,dünyaya geldiklerine pişman edicem onları...

 

(Selim bunları söylerken Akın'da gelmiş ve Selim'in söylediği herşeyi oda duymuştu,koşarak yanlarına geldi ve hemen Alperen'in yanında boş duran sandalyeye oturdu,enerji dolu sesiyle...)

 

Akın:Noluyor amcaoğlu,savaş mı var kimi gebertiyoruz ben varım...

 

(Hepsi kahkaha atar daha sonra)

 

Yağmur:Akın ya sende olmasan...

 

Alperen:Eee abicim

 

Akın:😳

 

Yağmur:Y-yani şey

 

(Yağmur'un yüzü kızarmıştı,Alperen ise kardeşinin o halini tebessüm ederek izliyordu... Seviyordu onlarla uğraşmayı,Akın o anda kulağına fısıldadı)

 

Akın:Ayarsızsın amcaoğlu ayarsız,sussan iki dakka olmaz demi

 

Alperen:Olmaz (sesli söylemişti bunu)

 

Selim:Ne olmaz amcaoğlu

 

Alperen:Hiç ya şey,Akın birşey dedide...

 

(Yağmur tatlı bir panik olur)

 

Yağmur:N- ne dedin ki Akın

 

Akın:Hiç ya birşey demedim

 

Alperen:Neyse ne...Akın amcaoğlu ölmüşlerinin hayrına bir çay kapıp gelsene bana

 

Akın:Niye ben

 

Alperen:Bilmem niye sen (imalı söylemişti bunu)

 

Akın:T- tabi alıyim amcaoğlu

 

Akın'ın iç sesi:Ulan amcaoğlu ödeşicez seninle

 

Akın:Hepinize alıyorum öğlen arası bitmeden içelim birer bardak...

 

Selim:Olur amcaoğlu zahmet olucak ama

 

Akın:Yok canım niye olsun bu gün ben alırım,başka bir günde Alperen alır. Demi amcaoğlu? (Bastırarak söylemişti bunu)

 

Alperen:😳

 

(Alperen boğazını temizledi)

 

Selim:Tabi canım tabi (bunu dedikten sonra gülmüştü)

 

Nil:Be-bende gidiyimde yardım ediyim Selim

 

Selim:Olur git,hızlı olun ama

 

Akın,Nil:Tamam

 

(Gittiler)

 

~~~

 

15 DAKİKA SONRA TAHİRGİLİN EV

 

(Hifa öğretmeni bu gün izin olduğu için evdeydi,Tahir'de dersi olmadığı için gitmemişti bu gün okula Hifayla birlikte mutfakta kek yapacaklardı malzemelerin hepsi tezgahın üzerinde hazırdı,Tahir kolaylık olsun doye hepsini bir yere koymuştu)

 

Tahir:Şefim hazır mısınız?

 

(Hifa sevinçle,olumlu bir şekilde başını salladı)

 

Tahir:O zamaan sizi şöyle alalım

 

(Kucaklayıp tezgaha oturttu)

 

Tahir:Evet şefim yumurta lütfen

 

(Hifa hemen yanında bulunan malzemeler arasından yumurtaları verdi Tahir'e...Tahir ilk önce yumurtaları kırdı sonra su bardağına şeker tozu döktü)

 

Tahir:Şefim şeker tozumuzu siz dökmek ister misiniz?

 

(Hifa yine tebessüm ederek olumlu bir şekilde başını sallayıp,bardakta bulunan şeker tozunu yumurtaların üzerine boşalttı)

 

Tahir:Teşekkür ederim şefim

 

(Tam o anda zil çalmıştı,Tahir ellerini yıkayıp önlüğü çözdü)

 

Tahir:Prensesim sen bekle kapıyı açıp geliyorum

 

(Hifa tamam anlamında başını salladı Tahir ise açmak için kapıya doğru gitneye başladı ve bir kere daha zil çaldı)

 

Tahir:Geldim geldim

 

(Tahir kapıyı açtı,gördüğü isim karşısında gözleri kocaman olmuştu,hem mutluluk hemde şaşkınlık vardı bakışlarında...)

 

 

BÖLÜM SONU

 

 

1:Sizce kim geldi?

 

2:Taner müzik yarışmasını kazanabilecek mi?

 

3:Erva ne zaman okula dönecek?

 

(Gibi sorularınızın ve daha fazlasının cevabı yeni bölümde sizlerle olacak,takipte kalın)

 

☆Bu arada bölüm nasıldı?

 

☆En çok hangi sahneyi beğendiniz?

 

☆En çok hangi sahnede duygulandınız?

 

☆Koca Yusuf ve Zeyd'i sevdiniz mi?

 

☆Erva'nın uyandığı sahne nasıldı?Erva'nın gördüğü rüya birşey ifade ediyor olabilir mi,yoksa psikolojik mi?

 

☆Taner ve Akın sahnesi nasıldı?

 

 

Bölüm : 11.03.2025 01:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...