31. Bölüm

(27.Bölüm) BİRLİK OLMAK

Elisa Türkoğlu
elisa_turkoglu

(Herkes tüm dikkatiyle müsabakaya odaklanmıştı,hepsinin gözlerinde büyük bir heyecan vardı,çünkü bu son atıştı,kimin katılacağını bu atışlar belirleyecekti,Selim bir yandan,Taner bir yandan hedefe kitlenmişti)

 

Ömer:Atııış serbest!

 

Selim:Yaaaa Haaak!

 

(Oklar hedefle buluşur,herkes şaşkınca hedefe bakıyordur)

 

Erva:Yok artık!

 

Yiğit:Nasıl ya

 

(Her ikiside 10 atmıştı)

 

Akın:Şimdi nolucak

 

Yiğit:Şimdi her iki takımda mı katılıcak

 

Aymira:Saçmalama,muhtemelen tekrar atış yapılıcak

 

Ömer:Harika atışlar,aferim size.Şimdi bakalım kim kazanmış

 

Nil:Nasıl bakıcaklar ki

 

(Selim ve Taner gergindir,ne olacağını merak ediyorlardır,Asaf gelir)

 

Selim:Hocam şimdi nolucak

 

Asaf:Tamam tamam sakin olun

 

(Asaf bi yanına Taner'i,bir yanına Selim'i alır.Bir elini Selim'in ensesinden geçirip omuzuna koyarken aynı şekilde diğer elinide Taner'in omuzuna koyar)

 

Taner:Hocam ne olucak şimdi,atışlar mı tekrarlanacak

 

Asaf:Bekleyin biraz anlarız şimdi

 

(Ömer,iki görevliyle birlikte hedef ölçümü yapar,hangi ok 10 a daha yakınsa kazanan takın o olacaktır.

İlk ölçüm Selim'in atışı için yapılır.Ömer ve görevliler kendi aralarında ölçer,biçer ve tartışır)

 

Ömer:Güzel

 

1.görevli:Maşallah

 

(Taner'in kini ölçmeye giderler,bir kaç dakika sonra)

 

Ömer:Buda güzel

 

1.görevli:O zamaan...

 

(2.görevli başını olumlu bir şekilde sallar sonra yerlerine geçer,Ömer kazananı açıklayacaktır)

 

Ömer:Her iki gencimizde çok iyi atışlar yapmış her ikisinide tebrik ederim.Ancak bildiğiniz gibi tek bir kazananımız olacaktı fakat öğrencilerimizin ikiside on attı bu durumda ölçüm yapmamız gerekiyordu.Yaptığımız ölçümlere görede öğrencilerimizden birisi hedeften bir santim aşağıda vururken diğeri hedefin tam ortasından vurmuş.Hedefi tam on ikiden vurmak diye ben buna derim.Yani kazanan takıım

 

(Bir kaç dakika duraksar) Sekiz köşeeee

 

(Alkış sesleri yükselir,Sekiz köşe büyük bir coşkuyla sevinir,hoplayıp,zıplayıp sevinçle birbirlerine sarılırken efsane ise üzgündür,Ayaz sinirle bağırır)

 

Ayaz:Kahretsin

 

Aymira:Of ya kaybettik mi şimdi

 

Ayaz:Kazanmışa mı benziyoruz Aymira...

 

(Sekiz köşe birbirlerine sarıldıktan sonra ellerini üst üste koyarlar)

 

Sekiz köşe:Oooo,şşş 1-2-3 se-kiz kö-şe

 

(Daha sonra kendi aralarında alkışlarlar)

 

Asaf:Tebrik ederim çocuklar çok iyidiniz

 

Selim:Sayenizde hocam

 

(Selim gidip,Asaf'ın elini öpüp alnına koyar,Asaf duygulanırken diğerleride gelip sırayla öpüp,başlarına koyarlar elini)

 

Erva:İyi ki varsın baba

 

Eren:İyi ki

 

Nil:Sizin sayenizde geldik bu günlere

 

Lema:Ben sizi biraz geç tanıdım hocam ama kısa zamanda çok şey kattınız hayatıma,çok sağolun

 

Asaf:Sizde sağolun çocuklar

 

(Taner bir yandan üzülürken,bir yandanda seviniyordur)

 

Ayaz:Daha iyi atabilirdin

 

Derya:Pardonda daha napıcaktı 10 attı çocuk

 

Taner:Derya tamam bu gün kaybeden biz olduk.Sadece müsabakaya katılmayı değil aynı zamanda birliğimizi kaybettik,birlik olmayı beceremedik onlar daha takımca hareket etti.İşte bizde bu yüzden kaybettik.

 

Ayaz:Haklısın galiba ben fazla hırs yaptım

 

Derya:Söylemiştim size,umarım bu hepimize bir ders olur

 

(Konuşulanları Selim ve Asaf duymuştur ikiside yaklaşır)

 

Asaf:Bir yarışta kaybeden olmaz ya kazanırsınız ya da öğrenirsiniz aslında kaybetmediniz aksine kazandınız

 

Aymira:Pardon hocam ama neyi kazandık?

 

Asaf:Birlik olmanın öneminin farkına vardığınız için kazanmış oldunuz.Buda size bir ders oldu hatta sadece size değil salonda bulunan herkese büyük bir ders verdiniz.Baştan beri çok dikkatimi çektiniz yarışmadan mıdır bilmem Taner hariç hepiniz fazla hırslı ve gergindiniz o takımı toparlamaya çalışırken siz birbirinize girdiniz tamda bu yüzden yani arkadaşınızı yalnız bıraktığınız için kaybettiniz ama üzülmeyin birdahaki sefere daha dikkatli olursunuz değil mi?

 

(Efsane evet manasında başını sallarken sekiz köşede yaklaşır,Asaf hepsine hitap eden bir konuşma yapar)

 

Asaf:Sakın unutmayın çocuklar zorlukların,mücadelelerin üstesinden ancak birlik olursanız gelirsiniz.Her zaman kazanan sizler olursunuz.Birlik olmaktan daha güzel ne olabilir ki (efsaneye döner) Aslında sizi takdir ettim müsabakanın sonuçlarının neden böyle olduğunun farkına vardığınız için aferim size🙂

 

(Taner tebessüm eder sonra Selim,Taner'e elini uzatır)

 

Selim:Tebrik ederim Taner atışlarda gerçekten çok iyidiniz

 

Taner:Bende sizi tebrik ederim geçen sene biz katılmıştık müsabakaya ama bu sene sizin nasibiniz oldu,Turnuvada başarılar dilerim.

 

Selim:Sağol

 

(Yiğit ve Eren de el sıkışıp birbirlerini tebrik ederler aynı şekilde Erva ve Tuğçe'de... El sıkışmayan sadece Akın,Ayaz,Nil ve Aymira kalmıştır)

 

Asaf:Siz el sıkışmıyıcak mısınız?

 

(Akın hem sinirli,hem üzgündür,Asaf'a bakar,Asaf hadi anlamında başıyla işaret verirken Akın olumsuz bir şekilde başını sallar.Ayaz pişmanlıkla elini uzatır ama Akın tutmaz sadece öylesine tebrik eder)

 

Akın:Tebrik ederim (sekiz köşeye döner) nerede buluşacağımızı biliyorsunuz

 

(Akın giderken,Alperen seslenir)

 

Alperen:Amcaoğlu (burnundan derin bir nefes verir olumsuz bir şekilde başını sallar) kime diyiyorsam (sinirle Ayaz'a döner) bende tebrik ederim insanları kullanmakta bir numarasın (oda gider ardından Nil'de göz devirip gidecekken Ayaz seslenir)

 

Ayaz:Nil (Nil durur ve birden döner)

 

Nil:Yağmur'un neden gelmediğini sorup duruyordun ya ben söyliyim hastanede o yüzden gelemedi

 

Ayaz,Aymira:Hastane mi (biraz yumuşarlar ama çok geçtir,Nil evet manasında başını sallar ve oda gider)

 

Ayaz:Bilmiyorduk özürdileriz

 

(Sekiz köşe birşey demez,Asaf tebessüm ederek araya girer ve tam bi eğitmen gibi anlayış gösterir)

 

Asaf:Olan oldu bu saaten sonra üzülmenin bir manası yok bundan sonra daha dikkatli olursunuz tamam mı?

 

(Ayaz ve Aymira tamam manasında başını sallar,Asaf Ayaz'ın başını okşar sonra sekiz köşeye döner)

 

Asaf:Çocuklar siz gidin benim ufak bir işim var heme gelicem.Yetişirim size)

 

(Sekiz köşe tamam manasında başını sallar ve Asaf gider)

 

Selim:Hadi gidelim.(Taner'e döner)Yarın görüşürüz.

 

(Selim tam gidecekken,Taner kolundan tutup durdurur)

 

Taner:Selim (Selim,Taner'e döner)

 

Selim:Efendim

 

Taner:Akınla kısmen aramızı düzeltmiş olsakta size ayrıca bi özür borcum var.

 

Selim:Estağfurullah özürdiliyicek birşey yok.

 

Taner:Var!Bu güne kadar yaptıklarım görmezden gelinecek şeyler değil hepinizden özürdilerim en çokta senden

 

Selim:Önemli değil hepsi geçmişte kaldı bundan sonra önümüze bakıcaz🙂

 

(Erva Taner'in bu özründen pek tatmin olmaz,Selim hemen affetiği için ona ufak bi ters bakış atar.Taner ise,Selim'in cevabı karşısında tebessüm eder)

 

Selim:Müsadenizle biz artık gidelim

 

(Taner tabi manasında başını sallar ve sekiz köşe gider)

 

Tuğçe:Napıyorsun birde sarılsaydın

 

Taner:Doğru söylüyorsun keşke sarılsaydım

 

Tuğçe:Saçmalama istersen,onlar bizim rakibimiz Taner

 

Aymira:Tuğçe haklı ufak bi el sıkıştık diye hemen dost mu olucaz yani

 

Taner:Onlar bizim düşmanımız değil sadece rakibimiz ama rakip olmak dost olmaya engel değil.O takımda benim çocukluğumun geçtiği dostlarım var.Akın var bir kez daha aynı hatayı yapmıyıcam ben.

 

Yiğit:Taner haklı eski dosttan düşman olmaz arkadaşlar

 

Ayaz:Ben asla onlarla dost olmam

 

Derya:Hani pişmandınız siz

 

Ayaz:Evet öyleydik kızlara yaptığımız şeylerden dolayıda hâlâ öyleyiz ama bu onlarla birlik olacağımız anlamına gelmiyor.

 

Aymira:O kadar yakınlık kurmaya çalıştık,defalarca özürdiledik,kimse yüzümüze bakmadı

 

Taner:Sizde eski halimize dönelim o zaman dediniz öyle mi?

 

Ayaz:Tabikide hayır sadece tekrar yakınlık kurmak istemiyoruz.Rakipten düşman olmaz evet ama bana göre dosta olmaz.

 

Taner:Ne haliniz varsa görün o zaman. Ama sizin aranızda problemler var diye benimde aramda problem olmak zorunda değil.Bunu anlayışla karşılarsınız diye umuyorum

 

Ayaz:Merak etme saygımız sonsuz

 

Taner:Peki tamam.Dost olun diye zorlamıyıcam sizi Ayaz ama düşmanda olmayın.Ve unutma Akın benim için ne ise,Selim de senin için oydu zamanında yarın öbürgün bir derdin olduğunda ve yanında kimse olmadığında ilk yardımına koşucak kişi Selim

 

(Ayaz başını öne eğer)

 

Taner:Hadi eyvallah (Taner gider hemen peşinden Derya da gider)

 

Derya:Taner bekle bende geliyorum (Taner okulun çıkış kapısına kadar gelmiştir,Derya seslenince durup onu bekler ve gelince giderler)

 

Yiğit:Ayaz atışta bazı şeyleri saymazsak gerçekten çok iyidin sana ilk başta kızmış olsamda arkadaşımsın sonuçta, geçti kızgınlığım.Sana bir sır vereyim mi eğer istersen kimseyle uğraşmaya gerek kalmadan daima 10 atabilecek potansiyel var sende (tebessüm eder,Ayaz'da karşılık verir)

 

Yiğit:Hadi görüşürüz (Yiğit gider,bir tek Tuğçe kalır)

 

Tuğçe:Bende sekiz köşeyle birlik olmak istemiyorum bu konuda size hak veriyorum ama zarar vermek isterseniz buna katılmıyorum

 

(Aymira biraz sesini yükseltir)

 

Aymira:Sadece mesafe koyucaz dedik ya neyiz biz canavar mı?

 

Tuğçe:Öyle demek istemedim,neyse bende gidiyim artık (tam gidecekken...)

 

Ayaz:Tuğçe! (Tuğçe,Ayaz'a döner)

 

Tuğçe:Efendim

 

Ayaz:Kusura bakma

 

Tuğçe:Yoo,kusurluk birşey yok!Hadi görüşürüz (Tuğçe gider)

 

Ayaz:Abicim niye bağırıyorsun kıza

 

Aymira:Oda canavarmışız gibi muamele etmesin o zaman

 

Ayaz:Of Aymira kimse öyle muamele etmedi sen anlamak istediğin gibi anlıyorsun sadece

 

Aymira:Of tamam ya birdaha yapmam öyle olur biter hem o zaman benim yanımda olursun belki

 

Ayaz:O ne demek şimdi

 

Aymira:Kardeşinim demek hani sen benim abimsin ya herkese destek oluyorsun beni unutuyorsun hep

 

(Ayaz güler)

 

Aymira:Ne gülüyorsun be deli

 

Ayaz:Sen abinimi kıskandın

 

(Aymira göz bebeklerini kaçırır)

 

Aymira:Yoo,ne âlakası var

 

Ayaz:Kıskandın sen kıskandın...

 

(Aymira hafif sesini yükseltir)

 

Aymira:Kıskanmadım Ayaz belki biraz kırılmış olabilirim,sabahtan beri tersliyorsun beni hayır yani naptığımıda bilmiyorum ki ama sen arkadaşlarını benden daha çok seviyorsun galiba

 

(Ayaz tekrar güler)

 

Aymira:Of gülüp durma ya

 

(Ayaz,Aymira'ya yaklaşır,Aymira'nın yüzünü avuçlarının arasına alır)

 

Ayaz:Abicim sence öyle birşey mümkün mü,benim bu hayatta senden başka kimim var haa güzelim,sen benim biriciğimsin unuttun mu?Sen bana annemden kalan tek hatırasın.(Aymira'nın gözleri dolar) Farkındayım bu gün seni biraz tersledim ama çok gergindim ondan oldu herşey.Hem sadece seni değil herkesi tersledim ama birdaha olmayacak söz,Özürdilerim.

 

(Aymira abisine sarılır)

 

Aymira:İyi ki benim abim sensin başkası olsun istemezdim

 

Ayaz:İyi ki sende benim kardeşimsin

 

(Başından öper,bir kaç dakika sarıldıktan sonra)

 

Ayaz:Hadi gidelim,tek biz kaldık...

 

Aymira:Tamam

 

(Ayaz,tek eliyle Aymira ya arkadan sarılır ve elini omuzuna koyar o şekilde giderler)

 

YARIM SAAT SONRA HASTANE

 

(Yağmur sedyede oturmuştu ve hiç keyfi yoktu.Üzerinde ise hastanenin vermiş olduğu düz ve mavi renkte bir pijama vardı,saçları ise açıktı Yanında sadece Tahir vardı)

 

Yağmur:Annem nerede baba

 

Tahir:Anneni eve yolladım biraz zor oldu ama gitti.

 

Yağmur:Zaten burada durması anlamsızdı birazdan bizde gidicez iyi ki önden yollamışsın onu...

 

Tahir:Kızım sana bi haberim var

 

(Yağmur üzgünce cevap verir)

 

Yağmur:Biliyorum baba fazla zamanım kalmadı değil mi?

 

(Tahir'in gözleri dolar ve ağzı birşey söyleyecekmiş gibi olur tam o anda kapı çalar,Tahir birden ayağa kalkar)

 

Tahir:Gelebilirsiniz

 

(İçeriye giren sekiz köşe ve Asaf ustadır,Erva hemen koşarak Yağmur'a sarılır)

 

Erva:Yağmur,nasılsın çok korkuttun bizi iyi'misin

 

(Yağmur,Erva'nın sırtını sıvazlar)

 

Yağmur:İyim korkmayın

 

(Erva hâlâ sarılmaya devam ediyordur)

 

Nil:Ervişkom diyiyorum acaba bizede mi izin versen,bizde mi sarılsak acaba güzel olmaz mı?

 

Erva:Tamam tamam bir bırakmıyorsunuz ki ağız tadıyla sarılalım

 

Eren:Sana kalsa bütün gün sarılıcan 5 dakika oldu yaa

 

Erva:Sizene ya istediğim kadar sarılırım

 

(Erva ile sarılmayı bırakırlar,ardından Nil sarılır sonra Lema sarılır,sonra Asaf gelir onunlada sarılır)

 

Asaf:Güzel kızım benim (başını okşayıp öper,sonra sarılmayı bırakırlar)

 

Asaf:İyisin demi

 

Yağmur:İyim hocam merak etmeyin. Şeey,abimle,Akın niye gelmedi

 

(Tam o anda ikiside içeriye girer)

 

(Akın'ın elinde papatya ve mor menekşe ile dolu bi çiçek buketi vardı ama ikisininde yüzü korku ve hüzün doluydu)

 

Yağmur:Abi!

 

Alperen:Abim (Alperen ve Yağmur sımsıkıca sarılır bir kaç dakika sonra bırakırlar,Akın telaş ve hüzünlü bir ses tonuyka sorar)

 

Akın:Yağmur,iyi misin?

 

(Yağmur tebessüm eder)

 

Yağmur:İyim korkma.(Tebessüm eder) O çiçekler benim için mi?

 

Alperen:Yok güzelim bizim bi Ahmetlerin,Mehmet vardıda...

 

Yağmur:Ne!Onlar kim?

 

(Alperen ve Akın güler)

 

Akın:Kimse değil,abin şaka yapıyor yine,tabikide senin için başka kimin için olucak boncuk😉

 

(Yağmur tebessüm ederek karşılık verir Bir kaç saniye sonra Alperen uyarırcasına boğazını temizler,ikiside birden irkilir)

 

Akın:Ee b-ben şöyle veriyim çiçeklerini...

 

(Akın,Yağmur'a doğru uzattığı anda Alperen birden elinden alır)

 

Alperen:Alıyim ben onu,ben veririm bacımın çiçeklerini

 

(Akın göz devirir ve hafifce mırıldanır)

 

Akın:La hevlaa

 

Alperen:Birşey mi dedin amcaoğlu

 

Akın:Şey diyiyorum tabi sen ver diyiyorum

 

(Sekiz köşe arasında gülüşür)

 

Alperen:Al bakalım abicim.Bu arada ben sadece papatyaları çok sevdiğini sanıyordum ama sen mor menekşeyide çok seviyor muşsun,Akın söyledi

 

Yağmur:Evet abi

 

Alperen:Güzel ama benim niye haberim yok.Neden bilmiyorum ben

 

Yağmur:Bilmem

 

Akın:Tabiki bilmezsin senden önce ben vardım yanında,sonuçta...

 

(Alperen,Akın'a hafif sinirle bakıp öksürür)

 

Akın:Yani şey diyiyiyorum,nediyorum biliyorsundur yani belki Yağmur söylemiştir ama sen unutmuşsundur...

 

(Alperen kaşlarını çatarak bir bakış daha atar)

 

Akın:Durmudur unutmuşmusundur öylemidir acaba...

 

(Selim yaklaşıp bi elini,Akın'ın omuzuna koyar tam o anda Akın susar)

 

Selim:Amcaoğlum sen sus istersen gel,gel bizim yanımıza

 

(Alperen başını sola doğru çevirir)

 

Alperen:Töğbeestağfurullah

 

Yağmur:Of abi ya bilmiyorsan bizim suçumuz mu insan kardeşinin en sevdiği çiçekleri bilmez mi?

 

Alperen:Biliyordum sadece mor menekşeyi yeni öğrendim hem sen hiç bahsetmedin ki nereden biliyim ben

 

Yağmur:Nediyim abi durupdururken abi biliyor musun ben mor menekşeyide çok seviyorum mu diyim on ya öyle çocuk gibi

 

Alperen:De!Akın'a demişsin

 

Yağmur:Akın'a ben demedim ki?(Akın'a döner) Sahi sen nereden biliyorsun benim mor menekşeyide çok sevdiğimi

 

Alperen:Haaa

 

Akın:B ben mi şeyden (Sağında duran Erva ya bakar) n-nerden biliyorum ben Erva?

 

Erva:Eeeee...

 

Akın:Vallaha bende nereden bildiğimi unuttum ya (Herkes,Akın'a ne anlatıyorsun sen bakışı atar)

 

Tahir:Neyse ne ya uzatmayın,güzel haberi versenize Yağmur'a

 

Yağmur:Güzel haber mi,ne haberi?

 

(Sekiz köşe kendi arasında konuşurken Akın çaktırmadan yan yana duran Asaf ve Tahir'e yaklaşır ve sessizce Tahir'e mırıldanır)

 

Akın:Sağol amcam ya senin bu oğlun var ya (Akın biraz duraksar,nediyeceğini bilemez) ne biçim oğlun var ya

 

(Tahir kahkaha atar,Asaf'ta güler daha sonra Tahir,Akın'ın başını okşar,Akın'da tebessüm eder ve diğerlerinin yanına yaklaşır)

 

Yağmur:Nee!Müsabakayı kazandık mı gerçekten

 

Selim:Evet zor bir rekabetti ama kazandık

 

Erva:Hemde senin için,seninle birlikte büyük turnuvaya katılmak için

 

(Yağmur'un yüzü düşer)

 

Yağmur:Katılabileceğimi sanmıyorum

 

Nil:Niyeymiş o?

 

Yağmur:Hepiniz biliyorsunuz niye olduğunu

 

Akın:Bilmiyoruz sen bu hastalığı daha önce nasıl yendiysen yine yeniceksin

 

Yağmur:Sahi siz hastalığımı bildiğinizi neden benden sakladınız?

 

Eren:Sende bizden sakladın ama,biz sonradan öğrendik.

 

Yağmur:Ben üzülmeyin diye...

 

Lema:Haah!İşte bizde bu yüzden sakladık.Hem niye üzülüyoruz ki onun yerine neden birlikte bu günleri değerlendirmiyoruz.Daha önce birlikte atlatmadınız mı bu zor günleri,yine öyle yapabiliriz.

 

Akın:Lema haklı bana geçenlerde yorulduğunu söylemiştin madem öyle bırak bize kendini,biz yükünü omuzlarız,birlikte atlatırız.

 

Yağmur:Bu sefer öyle değil Akın.(Akın ne demek bu anlamında bakış atar,Yağmur yutkunur ve gözleri dolar)

-Babamla Levent amca konuşurken duydum geçirdiğim en büyük ataklardan biriymiş (hepsinin gözleri dolar Yağmur'da bir kere daha yutkunur)dediğine göre fazla zamanım kalmamış.

 

(Tam o anda Akın'ın gözyaşından bir damla akar ama Akın Yağmur üzülmesin diye hemen gözyaşını siler)

 

Akın:Yalnış duymuşsundur sen,iyi olucaksın.Bizi bırakmazsın kolay kolay biliyorum ben

 

Akın'ın iç sesi:Bırakmazsın demi Yağmur🥺

 

Yağmur:Yalnış duymadım

 

(Tahir'in gözlerindende yaş akıyordu)

 

Tahir:Yalnış duydun kızım yani doğru ama devamını bilmiyorsun

 

Asaf:Evet,bir dinle babanı

 

Yağmur:Deva mı mı...

 

(Tahir burukça bir tebessümle evet manasında başını sallar sonra Yağmur'a yaklaşır)

 

Tahir:Levent amcan kemik ilik nakli olarak bu hastalıktan kurtulabileceğini söyledi

 

Sekiz köşe:Nee!

 

(Sekiz köşe önce şaşırır sonra tebessüm eder)

 

Yağmur:Gerçekten mi

 

(Tahir evet anlamında başını sallar)

 

Alperen:Hani yoktu tedavisi

 

Tahir:Yeni gelişen bir yöntem uygun donör bulabilirsek Yağmur iyileşicek

 

(Bunu duyan sekiz köşe bir sevinçle bağırır)

 

Erva:İşte bu be

 

Selim:Olley be

 

(Sırayla birbirlerine sarılırlar,hepsi o kadar mutlu olur ki gülüşleri koridorda yankılanır,biraz sonra,Akın,Yağmur'a yanına yaklaşır)

 

Akın:Bak gördün mü?Var işte bir tedavisi yüzün gülsün nolur?Bizim için sabret,bizim için dik dur bırakma mücadeleyi eski Yağmur gibi (sonra sırayla arkadaşlarına bakar) ve eski biz gibi...(Yağmur tebessüm eder) Biz her zaman senin yanındayız küçükken bu hastalığı nasıl hep birlikte atlattıysak yine öyle atlatıcaz tamam mı?

 

(Yağmur tekrar güler ve Akın ile birden sarılırlar sonra hepsi gelir ve sekiz köşe olarak birlikte sarılırlar)

 

.....

 

AKŞAM OLUR

 

(Asafgilin ev)

 

(Erva kulağına kulaklık takmış koltuklardan birinde oturuyordu)

 

Asaf:Erva,Ervaa,kızıım

 

(Erva nihayet duyar ve kulaklığını çıkarır)

 

Erva:Efendim baba,kusura bakma duymadım

 

Asaf:Önemli değil kızım (tebessüm eder)

Birazdan abinler gelicek

 

Erva:Abimler

 

Asaf:Buğra abin

 

(Erva yüzünü asar)

 

Erva:Haaa

 

(Asaf,Erva'nın yanına oturur ve başını okşayarak konuşur)

 

Asaf:Kızım kızmakta haklısın ama sebebini öğrendin ya hak vermedin mi abine

 

Erva:Vermiş olsam bile bütün bunlar bana çok saçma geliyor baba.Bende senin gibi sarılmak istiyorum ona ama yapamıyorum,affedemiyorum işte.Ben senin gibi hemen affedemem baba hemen abim diyemem,hemen kabul edemem onu

 

Asaf:Tamam kızım,sen ne zaman hazır hissedersen o zaman kabul edersin acelesi yok ama en azından ters davranma olur mu?Bak çocuklarıyla beraber gelicek ikiside çok küçük en azından onlar için

 

Erva:Tamam baba dikkat ederim.

 

(Erva tebessüm eder,Asaf'ta tebessüm edip alnından öper ve sarılırlar)

 

SELİMGİLİN EV

 

(Ayşe ve Nil sofrayı hazırlarken Fatih,Selim ve Umut salonda koltuklarda oturuyordu.Fatih tekli koltukta Selim ve Umut ise ikili koltukta yanyana oturuyordu)

 

Umut:Abi birşey sorabilir miyim?

 

Selim:Sor paşam.

 

Umut:Sizin takımınızın adı neden sekiz köşe,sekiz kişi olduğunuz için mi?

 

(Selim sesli bir tebessüm eder)

 

Selim:Oda sayılabilir ama asıl anlamı o değil

 

Umut:Ne peki

 

Selim:Adımızı sekiz köşeli yıldızdan alıyoruz abicim,Takımımızın anlatan simge bu olurdu ancak.Eskiden Selçuklu Devletide kullanırdı bu simgeyi oradan düşündük aslında.

 

Umut:Ne anlama geliyor ki bu simge?

 

Selim:Anlamı... Bir köşesi merhameti anlatır,rakibinde olsa merhametli olmamız gerektiğini hatırlatır,yani sadece rakibine değil her daim merhametli olmamız gerektiğini gösterir.

 

(Umut tebessüm ederek dinlemeye devam eder)

 

Selim:Bir köşesi sadakati anlatır birbirimize daima sadık olmamız gerektiğini hatırlatır.Bir köşesi sabrı anlatır ,bir köşesi şükretmeyi,daima şükretmemiz gerektiğini hatırlatır.

 

Umut:Diğer dört köşesi ne anlama geliyor peki?

 

(Selim tebessüm eder)

 

Selim:Sabırlı oool anlatıyorum işte

 

Umut:Tamaam

 

Selim:Bir köşesi doğruluğu anlatır Allah'ın elif gibi dosdoğru ol sırrınca asla birbirimize yalan söylememiz gerektiğini hatırlatır.Ne birbirimize,nede hiç kimseye...Bir köşesi sır tutmaktır,bir köşesi cömertliktir,bir köşeside şefkati temsil eder.

 

Umut:Selçuklu Devletinde de bu anlamamı geliyormuş peki?

 

Selim:Evet,o zaman Devlet in simgelerinden biriymiş,bizde o simgeyi takımımıza vermek istedik

 

Umut:Neden peki?

 

Selim:Asaf usta bir takım olmak,bir Devlet olmanın küçük bir örneğidir demişti zamanında.Gerçek bir takım daima birbirine sadık olur,asla birbirine yalan söylemez,rakibine şefkatli ve merhametli olur,ve her zaman cömert olur ve daima birbirlerinin sırlarını saklarlar demişti.Haa birde Asaf usta bize eğitim verirken iyi bir okçu olabilmemiz için sabretmemiz gerektiğini söylemişti ve birbirinize sahip olduğunuz için daima şükretmelisiniz demişti...

 

(Araya Ayşe girer)

 

Ayşe:Asaf usta çok güzel şeyler söylemişte birazda sonra mı devam etseniz oğlum,yemek hazır

 

Fatih:Sorma Ayşem sorma çeneleri bir düşmüş ki hiç sorma,hadi hadi kalkın çok acıktım ben

 

Selim,Umut:Tamaam

 

(İkiside kalkar ve hep birlikte sofraya geçerler)

 

...

 

ERVAGİLİN EV

 

(Sarp ve çocuklar gelmişti hep birlikte sofrada oturmuş yemek yiyiyorlardı Hafize yine Sarp'ın yanında yanaklarını mıncırıyordu.Onun o haline Erva ufak bir tebessüm ederken diğerleri kahkaha atıyordu)

 

Hafize:Oy kara kuzum benim,kınalı kuzum,oy paşam benim

 

(Sarp tatlı bi ses tonuyla konuşur)

 

Sarp:Babaannem vallahi yanaklarım çökecek senin yüzünden,suyu çıkacak maazallah

 

Oğuzhan:Yanakta su olmaz ki baba

 

Sarp (Buğra):Oğlum karıştırma şimdi orasını mecazi anlamda şey yapıyorum ben

 

Oğuzhan:Mecaz ne demek abla

 

Ceren:Sonra anlatırım ablacım

 

(Erva,Ceren'in olgun haline anlık tebessüm eder ve hemen başını öne eğer.Hafize ise mıncırmaya devam ediyordur)

 

Hafize:Oy kuzuum!

 

Asaf:Anacım tamam sonra seversin torununu bırakta yemeğini yesin çocuk

 

Hafize:Sen kıskandın mı bakim

 

Asaf:Yok anacım daha neler

 

Hafize:Gel senide mıncırayım bi

 

(Hafize,diğer yanında oturan Asaf'ın yanaklarını mıncırmaya çalışır ama Asaf başını geriye doğru çeker)

 

Asaf:Yok anacım yok vallaha dur ya kaç yaşında adamım ben

 

Hafize:Aman iyi bende Buğra mı mıncırmaya devam ederim.

 

(Hafize,Buğra ya döner tam tekrar mıncıracakken,Buğra'da başını geriye doğru çeker)

 

Sarp (Buğra):Babannem vallaha çok açım ya birazda yemek yedikten sonra sevsen olur mu?

 

Hafize:Tamam hadi tamam,babası kılıklı

 

(Yemeğe devam ederler,Sarp sağ kolunu kullanmayı dener ama kolu titrer diğerleri görünce hafif burkulur ama Ceren ortamı yumuşatır)

 

Ceren:Bak baba titremesi azalmış eğer sol elinle yemek zor oluyorsa ben yedirebilirim istersen

 

Sarp (Buğra):Yok babacım ben sol elimlede yiyebiliyorum zaten,denedim sadece acaba kullanabilir miyim sağ elimi diye

 

Erva:Eğer özel değilse niye kullanamıyorsun sorabilir miyim?

 

Sarp (Buğra):Şey ufak bir kaza

 

Eren:Ne kazası?

 

Oğuzhan:Kötü adamlar yüzünden babam vuruldu,o zamandan beri kolunu kullanamıyor Doktor amcalar birdaha sil...

 

(Ceren boğazını temizleyerek araya girer)

 

Ceren:Ablacım hadi sen yemeğini ye.Hem birdaha kullanamıyıcak diye birşey yok fizik tedavi görüyo bitince iyileşicek inşallah demi baba

 

(Sarp umutsuzca geviştirir)

 

Sarp (Buğra):Hıhı

 

(Asaf ses tonundan ümidini kaybettiğini anlayınca araya girer)

 

Asaf:İyileşir tabi,Ceren'in dediğine göre titremesi biraz azalmış demek ki işe yarıyor

 

(Sarp bir an refleksle elindeki çatalı masaya bırakır,hafif sert bir ses tonuyla konuşur)

 

Sarp (Buğra):Ama hâlâ silah tutamıyorum baba

 

(Masadaki herkes hafif üzülür,Sarp bunu fark edince durumu toparlamak ister.Bir kaç saniye sonra konuşur)

 

Sarp (Buğra):Afedersiniz,baba kusura bakma istemeden oldu.

 

Asaf:Sorun değil oğlum merak etme hiç bir tedavi boşa çıkmaz.Eminim tekrar alıcaksın silahını eline,tekrar operasyonlara katılıcaksın,ben elimden geleni yapıcam merak etme

 

Sarp (Buğra):Napabilirsin ki baba

 

Asaf:Sen orasını bana bırak

 

(Asaf güven dolu bir tebessüm eder,Sarp'ta karşılık verir)

 

Asaf:Hadi devam edelim

 

Oğuzhan:Hayaa ekmeği uzatıy mısın?

 

(Erva biranda sinirlenir ve istemeden bağırır)

 

Erva:Yeter,ne halası ya!

 

(Herkes sessizleşir,Oğuzhan'ın gözleri dolar)

 

Erva:Afedersin ufaklık,istemeden oldu.(Diğerlerine bakar) Kusura bakmayın

(Ve sofradan kalkıp,odasına çıkar.Oğuzhan iki dudağını birbirine bastırıp yanında bulunan ablasına bakar)

 

Oğuzhan:Abya hayam bizi semedi mi?

 

Ceren:Hayır,çok sevdi yani sever biraz zamana ihtiyacı var ablacım,onun için büyük birşey bir anda abisinin iki çocukla gelmesi,üstelik öldü biliyordu o yüzden üzülme,hem dedi ya istemeden oldu diye,tamam mı?

 

(Oğuzhan,olumlu bir şekilde başını sallar sonra Ceren başından öper,gergin ortamı neşe dolu sesiyle Eren bozar)

 

Eren:Yine konuştu ninem

 

Ceren:Sensin o

 

(Hepsi kahkaha atar)

 

Eren:Bana bak ufaklık sen yedi buçuk yaşında olduğuna emin misin

 

Ceren:Benim adım Ceren,ufaklık deme birdaha

 

Eren:Pardon ninecim unutmuşum

 

(Ceren,Buğra'ya döner)

 

Ceren:Ya baba yaa,birşey de

 

(Buğra gülünce,Ceren Asaf'a döner)

 

Ceren:Dedee!

 

Asaf:Ereen uğraşma çocukla

 

Eren:Tamam ya yemin ediyorum Erva'da böyleydi huyları hep aynı,delirtirdi beni bu eve iki Erva fazla...

 

(Hepsi kahkaha atar)

 

....

 

1 GÜN SONRA KARAKOL

 

(Ali,Barış,Buğra bir aradadır)

 

Barış:Eee amcaoğlu naptın o işi

 

Ali Batur:Hangi işi?

 

Sarp (Buğra):Yaa oğlum Hanne mevzusunu diyiyor anlattın mı,konuştun mu babanla

 

Ali Batur:Haaa,ş-şey evet babam konuşacaktı Cahit başkanla,olur mu bilmiyorum ama bakalım

 

Barış:Olur olur (Barış şehadet parmağını diline değdirip masaya sürer)

Ahada şuraya yazdım

 

Sarp (Buğra):Barış,iğrençsin

 

Barış:Sensin iğrenç Allah Allah!Olur oğlum bu iş güven bana

 

Ali Batur:İnşallah amcaoğlum inşallah!

 

...

 

YARIM SAAT SONRA KOLEJ-BAHÇE

 

(Taner tek başına keyifsiz ve dalgın bir şekilde banklardan birinde oturuyordur tam o anda Akın gelir)

 

Akın:Taner!

 

(Seslenmesiyle,Taner birden ikilir)

 

Taner:Akın ne zaman geldin ya

 

Akın:Şimdi (yanına oturur) neyin var senin?

 

Taner:Birşeyim yok ya öyle dalmışım

 

Akın:Taneeer!Ben kardeşi mi gözünden tanırım anlat işte (Taner tebessüm eder)

 

Taner:Gerçekten kardeşinmiyim l×× hâlâ?

 

Akın:Tabi,ne sandın,anlat hadi naz yapma.😄

 

(Taner biraz sesini yükseltir)

 

Taner:Ya ne naz yapıcam Allah Allah!

 

Akın:İyi anlat hadi...

 

(Taner anlatmaya başlar)

 

Taner:Şu müzik yarışması vardı ya geleceğin sesleri

 

Akın:Evet üç ay sonra

 

Taner:Aynen!Aslı öğretmen tutturdu sende katılmalısın diye

 

Akın:Doğru demiş,katıl oğlum en büyük hayalin

 

Taner:Akııın,sende biliyorsun eskidendi o.(biraz duraksar ve duygu dolu sesiyle devam eder)babam (Taner yutkunamaz) gitarı sırtımda parçalamadan önceydi...

 

(Taner'in Gözleri dolar,Akın'da duygulanır ve elini Taner'in sırtına koyar)

 

Akın:Kardeşim baban yüzünden hayallerinden vaz geçme.O gün çaldın sınıfta babanın o davranışı senden birşey kaybettirmemiş ki hâlâ eskisi gibi çok güzel çalıyorsun,çok güzel söylüyorsun inat etme gel katıl şu yarışmaya...

 

Taner:Birşey kaybettirmemiş mi?Hayalimi,tramvaya dönüştürdü,ne zaman gitarı elime alsam o güne gidiyorum,nasıl birşey kaybettirmemiş hayallerimi çalmış işte daha ne olsun.

 

Akın:Yenebilirsin kardeşim.Bak ben okçuluğa nasıl devam ediyorum babama rağmen ben ne zaman yayı gersem babamın sesi kulağımda çınlıyor yapamazsın,edemezsin bırak bu işleri oysa benim hayalim vaz geçmiyicem hayallerimin peşinden koşucam

 

Taner:Nasıl devam ettirebiliyorsun peki

 

Akın:Sevdiğim birini düşünüyorum,hayallerimi düşünüyorum onun için yapıcam diyiyorum ve yapıyorumda.Sende yapabilirsin pes etme,en azından bir dene haa!

 

Taner:Bilmiyorum neyse kapatsak bu konuyu

 

Akın:Peki tamam

 

Taner:Madem hayallerinin peşinden koş dedin sana bir soru sorucam sen futbolada yazılmak istiyordun o niye olmadı peki?

 

Akın:Babam izin vermiyor her zaman ki şeyleri söylüyor ama ben napıp edip o kursa yazılıcam,yani inşallah

 

Taner:Bende sana barışmadan önce bunu sorucaktım. Hatırlıyor musun,bir kere kantinde oturuyordunuz yanınıza geldim sana birşey diyicektim sonra vaz geçtim.

 

(Hatırlamayanlar 6 ve 12.bölümlere bakabilir)

 

Akın:Aaa evet sahi sen ne diyicektin.

 

Taner:Futbol kursuna yazılalım mı diyicektim

 

Akın:Birlikte hemde o zaman

 

Taner:Evet o zaman.Niyetim başkaydı tabiide güya intikam alacaktım,sen beni yarı yolda bıraktın diye bende aynısını yapıp son anda cayacaktım bir nevi hayallerinlede oynamış olucaktım ama sonradan vaz geçtim.

 

Akın:Ben seni hiç bir zaman yarıyolda bırakmadım Taner,ihanet filan etmedim.

 

Taner:Biliyorum Emre yüzünden olmuş herşey. Takımdan ayrıldıktan sonra telefonla aradı beni anlattı herşeyi pişman olduğunu filan söyledi bende o yüzden yumuşamıştım sana karşı sen gerçekten beni hiç bir zaman yarı yolda bırakmamışsın ben boş yere seni suçlamışım,özürdilerim.

 

Akın:Tamam ya geride kaldı artık özürdilemene gerek yok.Bende özürdilerim yalnış anladım herşeyi

 

Taner:Önemli değil.Bak nediyicem sana bu sefer gerçekten birlikte futbol kursuna yazılalım mı?

 

Akın:Sen ciddi misin?

 

Taner:Bence şaka yapar gibi bi halim yok.

 

(Akın güler)

 

Akın:Olabilir,ayarlayabilirsem olabilir.

 

Taner:Anıl abi halleder bence ona anlat madem hayallerinden vaz geçme diyiyorsun,sende geçme.

 

Akın:Sen geçicek misin?

 

Taner:Henüz bilmiyorum.

 

Akın:O zaman bende henüz bilmiyorum.

 

(Gülerler ve daha sonra yıllardır birbirini göremeyen iki dost gibi sımsıkıca sarılırlar)

 

.....

 

BÖLÜM SONU

 

(Yeni yıla girmeden önce güzel bir bölüm olsun dedim ve burada bitirmek istedim,bu mutlu sonu bozmayalım değil mi?😉)

 

☆.Bölüm nasıldı,beğendiniz mi?

 

☆.En beğendiğiniz sahne hangisiydi?

 

☆.Sekiz köşenin anlamını beğendiniz mi?Nasıldı o sahne?

 

☆.Sizce yeni bölümde bizi neler bekliyor olacak?

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

 

1:Ali ve Hanne evlenebilecek mi?

 

2:Akın ve Taner futbol kursuna yazılacak mı?

 

3:Taner tramvasını atlatabilecek mi?

 

4:Yağmur iyileşecek mi?

 

(Gibi sorularınızın ve daha fazlasının cevabı çok yakında yeni bölümde...Kendinize iyi bakın ve hoşçakalın🤗)

 

 

-Bu arada bölüm başlığını birlik olmak yaptım ama nasıl olmuş sizce? Böyle mi kalsın yoksa sekiz köşeli yıldız diye değiştireyim mi? Veya başka ne olabilir?

 

 

Bölüm : 27.12.2024 23:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...