19. Bölüm

PSİKOPAT 17. BÖLÜM

Dilan🖤🌛
dilan234

Ya katildim, ya da hiç değildim, ya melektim, ya da şeytandım. Ya tutsaktım, ya da özgür bir kuştum. Ama bunlardan hiç biri umurumda değildi.

O kadar ağlamaktan sonra, gözlerim o kadar yorulmuş olmalı ki, uyuyakalmıştım. Resmen, bir günüm burada geçmişti.

Sevgi bazen, anlamsız bir arayıştır. Bazense çok anlamlıdır. Ve ben, Yiğit'i çok seviyordum, bu kadar şey yaşamama rağmen, beni asla yalnız bırakmayan ve hep güvenen Yiğit'e aşığım. Her zaman, ona olan bu hayranlığımı burada ilk kez bu kadar farketmiştim, iliklerime kadar farkına varmıştım.

" Sana diyorum kalk !" Uyku mahrumu gözlerimle, karşımda ki gardiyana baktım. Sonra, kendime geldim.

" N...noluyor?" Hakikaten ne oluyordu ?

" Seni çok seven biri, gelmen için sabahtan beri bağırıyor, sen gel diye !" Uyku mahrumu gözlerim, şok içinde açıldı. Önümde ki gardiyana baktım, şok bir ifadeyle.

" Kim ? (!)"

Bana aptalmışım gibi baktı. " Ben nereden bilebilirim ?"

Pes ederek. " Tamam geliyorum, sakin ol !"

Kendime gelip, heyecanla gardiyan kolumu tuttu. Ve beni, ziyaretçi odasına sürükledi. Başta kimse yoktu, ama sonra onu gördüm, Yiğit'imi gördüm, gözleri kan çanağına dönmüştü. Beni görünce, koşarak bana sıkıca sarıldı. Elleri titriyordu, titreyen elleri beni sardı, ilk kez, biri bana bu kadar duygulu sarılıyordu, ve bu çok anlam ifade ediyordu.

Dudakları kırmızı yanaklarımı buldu, elleri vücudumu bırakmak istermemişcesine sardı, okyanusa benzer gözleri ölü bir toprağı andıran gözlerimi buldu.

Korku ve özlem dolu sesiyle; " İyi misin ? Seni çok merak ettim...."

Duygusallaşmış ben, ona iyi olduğumu göstermek için gülümsedim. " Burada nasıl olabilirim ?"

Anlamaz gözlerle, kaşlarını çattı. " Yani, mükemmelimmm!"

Bana başta duygusallaşarak baktı, sonra ise elleri ellerimi tuttu ve öptü. Hayranlıkla onu izliyordum. O ise, aşkla bakıyordu, aşkını belli eder bir ifadeyle.

" Ne oldu ?" Dedi.

Anlamaz gözlerim onun tekrardan gözleriyle buluşmuştu, ama bu bildiğiniz buluşmalardan değildi. Bu gözlerin buluşması, çok daha farklıydı. Biz en tutkulusunu yaşıyorduk.

" Efendim ? (!)" Dedim şaşkın sesimle.

" Niye buradasın ?(!)" Beni Pelda şikayet etmişti, yoksa bunu bilmiyor muydu ? Ama nasıl bilmezdi ? Pelda bize bir oyun oynuyordu.

" Toprak, sadece sana bir soru sormak istiyorum..." Bana ne sorabilirdi ki ? Yani Pelda'nın beni oyun olduğu için, şikayet ettiğini biliyordu.

Başımı salladım, hazırdım en fazla ne sorabilirdi ki ?

" Naz ve Duru'yu sen mi öldürdün?" Nasıl yani gerçekten bunu mu soruyordu ? Bunu bana nasıl sorabilirdi ? Yoksa Pelda'nın bana iftira attığına inanmıyor muydu ? Gerçekten o da beni suçluyor muydu ?

" Ne ?(!)" Gözlerimin içine bakamıyordu.

" Yani, emin olmak için sordum." Şok içindeydim, bana inanmıyordu. Yiğit bana inanmıyordu, Pelda'ya inanıyordu. Gerçekten artık kimse beni sevmiyordu, kimse bana inanmıyordu.

" Yiğit, sen iyi misin ? Bunu bana nasıl sorabilirsin ?"

" Toprak.." dediğinde sözünü kestim.

Sesim ağlamaklı çıkıyordu. " Öyle, bana inanmıyorsun, onları öldürdüğümü düşünüyorsun."

Yiğit, bir şey anlatmak istermişcesine bana baktı. Ben de ona hayal kırıklığıyla bakıyordum.

" Hani, halüsinasyon görmüştün. Sonra, bir tane not bulmuştuk. Üstüne Yiğit'e yazıyordu, onu okudum ve özel numara bana senin unutkanlık hastalığı'nın olduğunu söyledi. Başta dikkate almadım, ama bir şeyler unuttuğunu fark edince..."

Hala hayal kırıklığıyla onu dinliyordum.

" İnandın, hasta olduğuma inandın ! Seni inandırmaya çalıştılar ve inandın ! Bana inanmadın, onlara inandın ! Bana da senin katil olduğunu söylüyorlardı, ama ben onlara inanmadım ! Sana inandım, buraya kadardı demek, aşkın buraya kadardı ! Benim hasta olduğumu ve Naz'ı ve Duru'yu öldürdüğümü düşünüyorsun ! Artık bu yolda yalnızım, sen git onlara inan ! Zaten kim bana inanır ki? Aptal, hasta, katil de mi ? (!)"

O kadar sinirlenmiştim ki gözlerimden yaşlar boşalıyordu. Polis'in yanına doğru ilerledim. Gözyaşlarımı silmiyordum, Yiğitten ses gelmedi. Polis, kelepçeli ellerimi sıkıca kavradı. Ve bu sefer, tek kalmıyordum. Bir sürü mahkumla aynı yerde kalacaktım. Polis beni oraya götürdü. Hala ağlıyordum. Herkes bana bakıyordu.

Sinirimden önümde ki kızı göremeyerek, kıza sert bir biçimde çarptım.

Kız; kahverengi saçlı, kahverengi gözlü, uzun ve zayıftı. Gözleri'nin içi parlıyordu, çok masumdu. Ona dikkat ettikten, sonra kendimi yatağıma attım, yastığıma sarılıp ağlamaya başladım. Ürkekçe sesimi kıstım duysunlar istemiyordum, ağlamam kesildiğinde polis içeri girdi, gözleriyle etrafa baktı. Sonra gözleri gözlerimi buldu.

Sert bir biçimde bana bakıyordu. " Toprak Akarsu sen misin?"

Yastığa koyduğum başımı kaldırıp, kendimi dikleştirdim. " Evet, benim."

Elleriyle bana gel işareti yaptı. " Ziyaretçin var."

Allah Allah kim olabilirdi ki ? Merakımı dindirmek için, yataktan kalktım. Ve polise doğru yaklaştım. Ellerimi tuttu, ve beni odadan çıkardı. Ziyaretçi odasına doğru ilerledik, ve orada bana tek inanan ablamı gördüm. Canımı gördüm, Cemremi.

Gözleri dolu dolu etrafı izlerken, beni gördü. Hızlıca koşarak kolları sıkıca beni sardı. Ağlıyordum o da ağlıyordu.

5 dakikalık bir sarılma sonrasında, oturduk. " Toprak, sen niye buradasın ?(!)"

" Bilmiyorum abla."

" Sen yapmadın, biliyorum ama sen niye buradasın ?"

" İftira abla, her şey bir iftiradan ibaret..."

" Kim yaptı ?"

" Pelda.."

" Amacı neydi ?(!)"

"Bilmiyorum tek bildiğim kendimi hiç iyi hissetmediğim."

" Bulacağım ablacım, bir avukat bulacağım. Seni buradan çıkaracağım."

Gardiyan bize döndü. " Görüşme süreniz bitmiştir."

Duygu dolu, ablama sarıldım. Ondan ayrılmak istemiyordum. O da aynı şekilde, benden ayrılmak istemiyordu. Sonunda ayrılma süremiz gelmişti, gidiyordum. Tekrardan odaya girdim, herkes uyumuştu. Halsiz bir biçimde, yatağıma girdim. Tam uyuyacakken, masa'nın üzerinde bir not gördüm. Üstünde KIZIL OLAN KIZA yazıyordu. Alıp anında okudum.

Üstünde bir söz yazıyordu; " Kimse hiçbir yeri geri dönmek üzere terk etmez..."

Söz çok hoştu, etrafıma baktım. Bu notu kim yazmış olabilirdi ki ? Sonra çok düşünmeden, uyuyakalmıştım.

Sabah mis gibi çay kokularıyla uyandım, sıcak çay kokusu geliyordu. Sonra karşımda o dün çarptığım kızı gördüm. Korkuyla irkildim, ona anlamaz gözlerle baktım.....

"Sen....senin burada ne işin var ?(!)"

Yüz hatlarımı inceliyordu. " Sadece, bakmak istedim..."

 

​​​​​​Son ( Arkadaşlar, uzun bir süre aktif olmayacağım, gerçekten elimden gelen bir durum değil, kendinize iyi bakın, sizi seviyorum :)💙

 

 

 

 

 

Bölüm : 21.01.2025 17:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...