*Kitap ve bölüm tamamen kurgudan ibaret olup ülke, güvenlik ve polislik hakkında gerçekçi bir durum söz konusu değildir. Olaylar ve kişiler hayal ürünüdür.*
İyi okumalar... <3
| SAKIZ |
-3. Bölüm: Uyarmıştım.-
~~~
Sabah için alarm kurmuş ama gece hem geç hem yarım yamalak uyuduğum, bir uyuyup bir uyandığım için alarma kalkamamıştım. Önceki gün olanlar bilinçaltımda yer edinmişti, kendimce halledebileceğim.
Çevreme ve kendime yaşantımda olanlardan pek etkilenmemiş gibi yapıp, kenara atardım her zaman. Bu yaptığım pek sağlıklı olmasa da umursamazdım. Bir şeyleri ne kadar derin ve bağlı düşünürsem zamanı o kadar yediğimi hisseder, keyfini süremiyor zannederdim. Hayat çok kısaydı üzülmek için. İsyan ederek yaşayacağım hazları erteleyemezdim, Rabia Annem böyle derdi. Ona benziyordum.
Saate baktığımda bir buçuktu. Oturduğum bar taburesinden kalkıp odama yöneldim. Gece çok düşünmüştüm, şikayet konusunu. Bunu yapmakta karar kılmıştım, olanları anlatmak için ifade vermeye gittim.
Önümdeki Memur Bey'e eksiksiz olan biten her şeyi anlattığımda benden telefon numarasını aldı. Üzerine kayıtlı kişinin Araf Tekin olduğunu görmüştü. Soyismini bilmediğim için ismini onayladım ve fotoğrafını telefonundan gösterdiğinde onu da onaylamıştım.
"Tamamdır hanımefendi. Biz şikayetinizle ilgileneceğiz."
"Bu kadar mı? Bir şey falan imzalamayacak mıyım?"
"Gerek yok, konuyla ilgili eksik bir şeyde biz size ulaşırız. Şimdi gidebilirsiniz."
Bu kadar kısa süreceğini tahmin etmiyordum ama ben üzerime düşeni yapmıştım. Eve geçtiğimde temizlik yapmak istemiştim. Rabia annem temiz bir kadındı, yaşı ileri olmasına rağmen kendi ve evinin temizliğine çok dikkat ederdi. Şimdi burada olsaydı, evini her zaman yepyeni tuttuğum için benimle gurur duyardı. Oldukça da süslüydü, küçüklüğümden beri ona özenir, onun gibi bol bol süslenirdim. Her şeyimle kendine benzetmişti beni de. Bazen düşünüyordum, annem büyütseydi yine böyle mi olurdum diye. Sonra Rabia annemin cümleleri geliyordu aklıma, dağıtıyordum bu düşüncelerimi.
———
Elimdeki yemek kaşığını bırakıp ellerimi yıkadım ve kurulayıp çalan telefonu elime aldım. Bu, o adamın numarasıydı, **ktir.
Anında reddettim, birkaç dakika sonra tekrar çalınca bir daha kapattım. Duymuş olamazdı, bu kadar da olamazdı. Bildirim sesi gelen telefonuma yöneldi tekrar bakışlarım. Mesaj atmıştı.
Araf: Uyarmıştım?
Nevra: Anlamadım?
Araf: Anlaştığımızı düşünmüştüm Küçük Hanım.
Araf: Çocuklar alakayı eksik etmemişlerdir umarım. Gerçi Taner ilgili çocuktur.
Bahsettiği Taner, bugün karakolda olan Memur Bey Taner değildir diye umsam da fotoğrafını telefondan göstermeler, imzasız iş yapmalar... baştan anlamalıydım, ondan bahsettiğine emindim.
Nevra: Hangi Taner
Araf: Bak kızım, benim çoluk çocukla uğraşacak zamanım yok. Küçücük kızdır, iki oldu görmezden geleyim dedim ama sabrımı sınama.
Araf: Belli ki farkında değilsin daha, olacaksan da benim tarafımdan olmak istemezsin.
Araf: Umarım yeterince açık olmuşumdur.
Nevra: Evet gittim polise
Nevra: Oh iyi yapmışım
Nevra: Bu mesajlardan sonra daha da çok iyi yaptığımı görüyorum
Nevra: Manyak mısın nesin
Nevra: Kabadayıcılık oynamayı bırakın bence
Nevra: Umarım o polisler bir an önce bulur da seni görürsün açık olmayı
Araf: Sen düşündüğümden de küçükmüşsün
Nevra: Hıı
Nevra: Aynen
Nevra: Altına
Nevra: Aldıkların da
Nevra: Öyle
Nevra: Derdi
Araf yazıyor...
Çevrimiçi.
Yazıyor...
Çevrimiçi.
Araf: Öyle diyemediklerini gösterirdim de dua et yaşın el vermiyor.
Araf: Ama senin gibi bir kızdan beklenmez.
Araf: Beklemediğim yerden vurduğun için görmezden geliyorum.
Nevra: Eee
Nevra: Sana küçük olmadığımı
Nevra: Söylemiştim
Nevra: [Bir çıkartma gönderdin.]
Nevra: O izbandut gibi gövdelere de vurunca işliyormuş
Nevra: Görmüş olduk 💃🏻
Araf:?
Nevra: Ay
Nevra: Şey
Nevra: Profili diyodum
Araf: Neyse, uslu dur.
Nevra: Merak etme
Nevra: Üstüme düşen vazifeyi
Nevra: Yerine getirdim
Nevra: Bundan sonra yokum
Nevra: [Bir çıkartma gönderdin.]
Görüldü attıktan sonra çevrimdışı olmuştu. Ukala tavırları sinir kat sayımı artırıyordu. Şu çıkartmalarla konuşma işini sadece Yağmur'a yapsaydım iyiydi.
Sohbetten çıkıp iki geceden beri mesajlarına dönmediğim Yağmur'la olan konuşmalarıma girdim. Dün akşam çok yorgun olduğum için ona yazamamıştım.
Her hafta bir gün bende kalır eğlenirdik. Bu hafta erkenden gelse iyi olurdu, olanları anlattığımda ilgisini çekeceğine emindim. Monoton hayatımıza her zaman bir hareket, eğlence katmak isteyen bir kızdı. Rabia annemden aldığı tek huyu buydu sanırım, babaannesi olsa da pek benzemiyorlardı.
Nevra: Acil gelmelisin acilll
🔁Yağmur: Nerdesin yine uyuya mı kaldın
Nevra: Ya iki geceden
Nevre: Bu saate kadar
Nevra: Nasıl
Nevra: Uyuya kalabilirim
Nevra: Tamqm on saat uyuyoruz da
Nevra: O kadar sa değil
Nevra: Neyse onu bunu geç
Nevra: Yazamıyorum da
Nevra: Bi gecede neler yaşanabilirse
Nevra: Yaşanabilirse değil yaşanmaz
Nevra: Meyse gel anlatırım
Yağmur: Kampüsteyim telefon g*tümde titriyor yanımda çocuk vardı kıpırdayıp arkaya atamadım da elimi salak
Yağmur: Noluyo noluyoooo
Yağmur: Nasıl geleyim karşıdan orayaaaa
Yağmur: Yarın dersim var hem olmasa gelir kalırdımmm
Yağmur: Burdan anlat bişi olmaz
Nevra: Yok
Nevra: Buradan ***sen anlatmam
Nevra: Yarın ders çıkışı gel
Yağmur: İstemesen de öyle yapçam
Yağmur: Cumartesi gecesi kulübe gidicez Kıvanç'ı da ayarttımm
Yağmur: İtiraz yok bu hafta teslim ettin işini bir hafta boşsun biliyorum 😋
Nevra: Ok
Nevra: Sen gel bakarız
Yağmur: Okitokİ
&&&&& Bölüm Sonu &&&&&
Ah Araf... rahat dur kelimesini çok yanlış kişiye kullandın. Sizce bu sefer ne çıkaracak Nevra? Burnunu bir şeylere sokmadan rahat duramayan biri.
Araf size nasıl bir ön izlenim veriyor?
Değinmek istediğiniz noktalar oluyorsa en sonda koyacağım nokta bölümünde belirtin lütfen, orada olacağım <3
Çok konuştum kaçıyorum, çok öpüldünüz <3
•
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
22.19k Okunma |
1.01k Oy |
0 Takip |
38 Bölümlü Kitap |