Yazar Anlatımıyla…
Güneş gün yüzüne çıkarken Asel uykusundan çoktan uyanmıştı. Bayramın yaklaşması yüzünden heyecanlı olan küçük kız yatağından dikkatlice indi. Hedefi hep olduğu gibi belliydi. Her sabah ailesinden özellikle erken uyandığında gittiği tek kişiye gidecekti. İkizinin hâlâ daha uyduğunu gördüğünde gülümseyerek ona yaklaştı, yanağından öperek açılmış üstünü küçük elleriyle örtmeye çalıştı. “İyi uykular ikizim.” Arkasını dönerek kapıya yürüdü. Kapının kolunun uzaklığı yüzünden zıplatarak açabilirdi ama o zaman ikizi uyanabilirdi. Odada gözlerini gezdirdiğinde küçük sandalyesini gördü. Yüzünde güzel gülümsemesiyle ona nazaran ağır olan sandalyeyi taşımaya başladı. Bir yandan da sessizce söyleniyordu. “Çok ağır!” Sonunda sandalyesini kapıya taşıdığında üstüne çıkarak açtı. Kapıyı açmayı başardığında ellerini çırptı. “Başardım!” İkizinin homurdanma seslerini duymasıyla ellerini dudaklarına kapattı. Daha sessiz “Başardım…” sandalyeden indiğinde kapıyı aralık bırakarak çıktı. Merdivenlerin olduğu bölüme hızla koştu. Arada arkasına bakıştır kimse var mı diye kontrol ediyordu. Merdivenin korkuluğunu sıkıca tutarak yavaş adımlarla indi. Düşmek istemiyordu.
Sonunda merdivenler bittiğinde küçük bacakları oldukça yorulmuştu. Ama önemi yoktu sonuçta buna değerdi. Evin kapısı hep kilitli olurdu. Camlar ise özenle kilit takılmış bir şekilde durdurdu. Evden nasıl çıkacağını bilmeyen Asel gözüne dışa çıkan sürgülü kapı çarptı. Şansını deneyerek açmaya çalıştığında açılmasıyla sevinçten havalara uçmuştu. Gözler bahçede dolaşırken gitmek istediği yere çıplak ayaklarıyla koştu. Sonunda büyük ağaç evinin önüne geldiğinde tırmanmaya başladı. Küçük bir kız olabilirdi ama tırmanma konusunda oldukça iyiydi. Kafasının üstündeki kapıyı ittirerek açtığında içeri baktı. “Ben geldim!” Neşeyle şakıdığında içerisinin boş olması onun moralini bozmuştu. Yine de pes etmeyerek içeri girdi. Emindi ki gelecekti.
Küçük erkek çocuğu ailesinden gizli evden çıkmak için an kolluyordu. Babasının asker olmasından dolayı işi oldukça zordu. Sessizce odasından çıktığında etrafı kolaçan etmeyi unutmuyordu. Aşağı kata indiğinde dış kapıyı görmesiyle yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. Hızla kapıya giderek araladığında ailesinden gizli çıkabilmenin tatlı gururunu yaşıyordu ki… Ağabeyinin bir anda arkasında belirerek yanındaki duvara yaslanmış olduğunu bilmiyordu. “Nereye kardeşim?”
Alpaslan alaylı ifadesiyle erkek kardeşine bakıyordu. Kollarını çiçek yapmış, omzunu duvara yaslamıştı.
Demir Ege arkasını dönerek ağabeyine baktı. “Ağabey?”
Alpaslan kahkahalarla gülmek istediği kardeşinin şaşkın ifadesinde ciddi olmaya çalıştı. “Demir?” Yaslandığı yerinden omzunu geri çekti. Kardeşine doğru adım attığında, aralık kapıya dokundu. “Çekilsene Demir.”
Demir Ege kapıdan birkaç adım uzaklaşmasıyla Alpaslan kapıyı sonuna kadar açtı. “Hadi babam uyanmadan git yoksa dalga konusu olursun.”
Demir Ege ilk ağabeyinin yaptığına şaşırsa da içten bir gülümsemeyle koşarak uzaklaşmaya başladı.
Alpaslan kardeşinin arkasından gülümseyerek bakıyordu. Ama bu sonra ona kız kardeşi gibi gördüğü kızın yanına gittiği için kızmayacağı anlamına gelmiyordu. Ne kadar Demir Ege’nin ağabeyi olsa da Asel hepsinin gözdesiydi.
Demir Ege bahçeye çıktığında koşarak aradaki çitlerin altından geçti. Azat amcası kızından uzak durmasını istediği için araya çit koymuştu. Demir Ege bunu sorun etmeyerek ya üstünden tırmanarak atlıyor ya da zorda olsa altından sürünerek geçiyordu. Bazen çit yüzünden canı acısa da gün sonunda Asel’in güneş saçan gülümsemesi onu her şeyi yapabilmesine değeceğini gösteriyordu.
Ağaç evin olduğu yere geldiğinde hız kesmeden tırmandı. Daha küçük yaştan eğitimlere başladığından bu onun için çocuk oyuncağıydı. Babaları her bir çocuğunun kendilerini koruyacak kadar eğitim veriyordu. Hem Demirhan ailesi hem de Soylu ailesinin kesin olması gerekendi. Ve Asel’de eğitim alıyordu. Gerçi o henüz çok küçük olduğundan pek fazla bir şey yapamıyordu.
Tırmandığı ağaç evin kapısını açtığında içeriye göz attı. Çiçek kızının arkasını dönmüş oyuncaklarına küskünce bir yere vurarak bir şeyler anlattığını duydu. “Bak gelmedi. Ama o gelince siyah saçlarını yolacağım! Hatta siyah gözüken gözlerini de oyacağım!” Tekrar ayağını yere vurduğunda, kollarını da birbirine bağlamıştı.
Demir Ege bu görüntüye daha fazla dayanamayarak kahkaha attı. Asel sesi duymasıyla ardına döndüğünde küçük kahraman askerini gördü. “Demiy Eye!”
Demir içeriye kendisini sokarak kapıyı ardından kapattı. Yüzündeki alaylı ifadeye sarı saçlı, çiçek kokulu minik kıza baktı. “Az önce gayet iyi konuşuyordunuz Çiçek hanım?” Tek kaşını kaldırmış olsa da yüzündeki ifadeden eğlendiği oldukça belliydi.
Asel, Demir Ege’nin tek kaşını kaldırmasıyla küçük ayaklarını onun yanına doğru gitmesini sağladı. Önünde durduğunda kendisinden uzun olması canını sıkmıştı. Demir Ege’nin yüzünü eğmesi için eliyle işaret verdi.
Demir Ege merakla yüzünü eğdiğinde küçük kızın parmağını kaşlarına koymasıyla şaşırdı. “Bana da öğret Ege. Bende yapmak istiyorum.”
Demir Ege gülümseyerek Asel’i kucağıma aldı. Sıcak bakan gözleriyle dudaklarında eşsiz bir gülümseme belirdi. “Söz öğreteceğim Çiçek kızım.”
Asel bu cevabı sevmişti. Ama bu az öncekinin intikamını almayacak demek değildi. Hızla Demir Ege’nin siyah saçlarına yapıştı. Kendisine doğru çekmesiyle Demir Ege’den acı bir ses dâhil çıkmadı. Sadece sahte bir bağırış çıktı. Demir Ege artık alıştığından mıdır yoksa ona Asel’in minik çekişlerinin canını acıtmamasından mıdır sesi hiç çıkmazdı. Sadece sahte bir acı sesi çıkartırdı. “Çiçek dur artık!” Asel onu dinlemeyerek daha çok çekti elindeki saçları.
Demir Ege bunun böyle olmayacağını anlayarak Asel’i küçük koltuğa yatırarak gıdıklamaya başladı. Asel gıdıklanma yüzünden kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Bunun sonucunda hiç istemese de saçlarını bırakmıştı. “Ege yeter!”
Demir Ege kahkahalarla gülen kıza içi giderek baktı. Öyle seviyordu ki bu kızı canı yansa canı yanar, canını yaksa başım üstüne derdi. Asel onun en değerli arkadaşıydı.
Bölümün devamı Demir Ege’ye düşmekle geçecek :). Onun utangaç, düşünceli, korkusunu, koruma iç güdüsünü göreceğiz.
Kesit hakkında düşünceleriniz?
Bölüm nerdeyse bittiği için dayanamadım ve kesit attım.
Bu özel bölümden sonra Demir Ege’yi hemen isteyeceğinizi düşünüyorum ama Aslan konusu bitmeden gelemeyecek ne yazık ki.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
372.98k Okunma |
19.86k Oy |
0 Takip |
82 Bölümlü Kitap |