4. Bölüm

3.Sende kimsin

Derya....
deliserce1

 

 

Yorgunluktan gözlerim kapanıyor ama inatla açık tutuyordum.Akşam üstü Amarika'dan gelen ünlü çiftle ilgilendikten sonra kolumdaki saate baktım hala çıkmama vardı.İşe başlayalı bir ay oldu ne hikmetse üç gün üst üste gece mesaisinde çalışıyordum.Özel bir davet varmış o yüzden herkes benim gibi çalışacakmış. Ne hikmetse benim saatlerim fazlaydı.

Neden böyle olduğunu bildiğim için aklıma geldikçe sakince nefes almaya çalışıyordum. Aysima'nın demesine göre Mine denilen kadın bilerek beni zorluyordu diğerlerinden fazla çalışıyordum kendi isteğimle işten çıkmamı istiyordu.Galiba benden önce çalışan kızları çıkardıklarıyla göze batmıştı.Ama onunda bilmediği ben bu zamana kadar ne zorluklar görmüştüm bunamı yenilecektim daha çok beklerdi.

"Nazar gelen çifti gördünmü?Ay adamın yürüyüşünde bile karizma akıyordu..."

Evet.. bizim şıp sevdi ile yine başlıyorduk ben kendime çılgın derdim ama benden beterleri varmış.

"Sumru fark ettiysen adamın yanında sevgilisi vardı..."

Ne var gibisinden omzunu silkti.

 

"Olsun ben aşkımı kalbimde yaşarım.Ah hayat çok acımasız Nazar, adam gide gide kimle sevgili olmuş gördünmü?Kızın yüzü mahkeme duvarı gibi ama adam öylemi gözlerinin içi gülüyordu iki güne ruhunu emer onun. Ah ben olacaktım yanında,sen o zaman görecektin aramızdaki aurayı herkesin parmağıyla gösterdiği unutulmaz bir çift olurduk sonra iki kız bir oğlumuz olurdu mutlu yuvamız ne güzel..."

Şuan yanımda bir silah olsaydı bu işkenceyi çekeceğime tetiği çekip kendimi vururdum vallahi.Yorgunluğum yetmezmiş gibi yanımda yakışıklı birini görse "Ben aşık oldum" diyen sonra evlilik hayali kuran bir arkadaşla uğraşıyordum.Kesin beni bilerek Sumru'yla çalıştırıyorlardı.

"He Sumru he!Sen devam et böyle.Dikkat ette birgün bir kadının elinde kalma azönce gördün adamın yanında olan kadının bakışlarını.O bile anladı senin sevgilisini cilveli hareketlerini."

"Aman ne anladı Allahını seversen, o kesin adamın banka hesabını hesaplıyordur aklında görmedin mi aynı kokuş kadınlar gibi takıp tanıştırmış.Hem biz sadece hayran olduğumuz adama baktık suç işlemedik sanki..."

Şimdi bu kız çoğul kelimeler kullandı yoksa bana mı öyle geldi?

"Biz derken?Şahsen ben işimle ilgilendim hiç adama bakamadım bile.Eğer sen eğilip kulağıma fısıldamasan Nazar bu Amerika'dan Daniel Vartel'in oğlu demesen ben hiç bakmayacaktım bile adama. Banane milyonerli Daniel'in oğlundan.

Hem dediğin kadar yakışıklı değil bence..."Dediğimde Sumru bana sen gercekmisin der gibi bana bakıyordu."Tamam boyu posu yerinde hakkını yiyemem birde sarışın ve gözleri güzel olabilir ama bu kadar fazlası yok..." Dediğimde Sumru benim sözlerimi duyunca sinsice gülümsedi.

"Ay aman bu bakmadığın halin buysa kimbilir dikkatli baksan ne diyecektin adama.Gerçi o bizim gibi alt sınıf kızlara bakmaz böyle adamlar bende hal dünyasında avutuyorum kendimi işte."Dedi azönce ki kız gitmiş yerine gerçekleri dile getiren kız gelmişti.Ben boşuna demiyorum şıp sevdi şimdi ise eski moduna geri döndü. Ben nasıl baktıysam sözlerine devam etti. "Bakma bana öyle,sende işten sonra sana azabı yaşatacak bir eve gitsen seni kurtaracak zengin bir prens hayali kurarsın benimde o hesap.Senin gibi bende gerçeğin ne olduğunu bende çok biliyorum.Onlar hep yanlarında ya ünlü veya zengin kızlar gezdirir.Hem haklısın, adam fazla sarışındı tipim değil.Esmerler daha çok tercihim." Dedikten sonra gülmeye başladı deliydi bu kız.Her nekadar mutlu görünsede gülüşünün altında çok şey vardı.Ne kadar merak etsemde halinden anlatamayacağını biliyordum. Belki zamanla anlatırdı.Çatlak matlak ama iyi kızdı.

...........

Eğilmiş bilgisayarda kalan odaları kontrol ettiğimde hemen hemen hepsi dolmuştu sadece iki kral suudi ve beş oda boştu onlarda hepsi rezerve edilmiş odalardı.Aniden çalan zil ile yerimden sıçradım.

"Ciao, puoi darmi una stanza?"

(Selam,bir oda verebilirmisiniz?)

Bana sırıtarak bakan adam İtalyanca olduğunu anladığım dilden birşeyler söylediği için anlamamıştım.Etrafıma baktığımda Sumru'nun hala lavabodan gelmediğini görünce adama gülümseyerek bakıp konuştum.

"Sorry sir, I don't know Italian."

(Üzgünüm efendim,İtalyanca bilmiyorum.)

Gözlerindeki gözlükleri çıkarttıp dik dik bana baktı.Bende birşey görmüş yada dediklerimden ne aladıysa halime dahada sırıtması yayılmıştı.Ama şimdi ben bu adamı döverim.

"Se conosci l'inglese o il tedesco posso aiutarti. Altrimenti ti chiedo di aspettare un po'. Il mio amico che parla italiano verrà presto."

("Eğer İngilizce veya Almanca biliyorsanız yardımcı olabilirim yoksa biraz beklemenizi rica ediyorum İtalyanca bilen arkadaşım birazdan gelecektir.)

Dediklerime rağmen hala öylece bana bakıp sırıtan adama şuradan bir kafa atma isteği çık aklımdan. Dikkatlice bakınca üstündeki buruşuk gömlek ve dizleri yırtık pantolon ve tek koluna taktığı çanta ile pek ünlü veya zengin tiplere benzemiyordu?Normal bir turiste benziyordu.

"Alors, tu ne connais pas le français ?"

("Peki Fransızca bilmiyormusun?")

Neden böyle şeyler benim karşıma çıkıyordu.Şimdide Fransızca konuşuyordu.Azda olsa hakimdim bu dile ama çok değildim ceviremiyordum. Aklıma not etmem gerekiyordu kısa zamanda Fransızca dersleri almam şart oldu!Adama bakıp kibar şekilde gülümsedim.

"No sir."

"Hayır efendim."

"Jaha, vet du inte om Sverige, söta tjej?"

("Peki İsveçce'demi bilmiyorsun tatlı kız?")

Beni vurun ne olur beni vurun!Adam her dili biliyor, ama nedense herkesin ana dili gibi kullandığı şu İngilizce'yi bilmiyormuydu?Gergince adama bakıp başımı iki yana salladım.

"Znači, nisi razumio nijedan moj jezik. Kako je čovjeku poput Kutaya, koji je opsjednut svim detaljima, ovo promaklo?"

(Demek sen benim hiçbir dilimden anlamadın. Kutay gibi adam bunu nasıl gözden kaçırdı?")

Karşımdaki adam yine anlamadığım başka dilden konuşunca şaşkınca ona baktım yahu bu adam kaç dil biliyordu?Şaşırdığım ikinci konu ise Kutay ismini duymamla oldu Adam demek ki tanıyordu Kutay beyi.Bana bakıp tam konuşacağı sırada arkasından gelen sesle hemen o yöne döndü.

"Prirodno je da ne razumije, gospodine Suhan, koliko ljudi zna bosanski jezik? Osim toga, gospodin Kutay je pažljiva osoba, kao i uvijek. I zaposlenici koje bira su različiti."

"(Anlamaması doğal Suhan Bey, sonuçta kaç kişi Boşnak dilini bilir ki?Hem Kutay bey herzaman olduğunu gibi dikkatli bir insandır.Bu titizliği seçtiği çalışanlardanda belli!)

Aysima'nın cevabı ile yabancı adam aradığını bulmuş gibi bakıyordu bakışlarından ona tanıdığını anlamıştım.Aysima ise son derece soğuk ve bir okadar mesafeli bir şekilde adama bakıyordu tıpkı yabancı biriymiş gibi. Bu olay dışarıdan bakan birine normal görünsede aslında güç gösterisi gibiydi.Sanki aralarında başka birşey vardı?

"Ooo bende bizim asi Aysima nerde diyordum. Bi'an sevindim biliyomusun seni burda görmeyince sonunda Kutay'ın aklı başına gelmiş seni işten attı sanmıştım sevincim kursağımda kaldı."Demesiyle Aysima yapmacık gülümsemeyle gibi yaparak adama dik dik baktı."Hayallerinizi yıktıysam çok sevindim Suhan bey,ben hep burda olacağım alışsanız iyi edersiniz."

Durun bir dakika bu adam türkçe biliyordu.Sinirle adama baktım.

"Siz Türkçe biliyormuydunuz?"

Sinirle adama bakınca sanki normal şey sormuşum gibi bana bakıp gülmesiyle adama sinir oldum.

"Evet biliyorum,sorsaydın söylerdim tatlı kız."Dedikten sonra göz kırptı.Yok ben bu adamı kesin öldürürüm resmen dalga geçiyor benimle.Tam cevap vereceğim sırada Aysima bana hayır anlamında başını salladı.

"Nazar 3091 nolu anahtarı Suhan beye verirmisin?Uzak yoldan geldi şuan yorgun olmalı kendisi..."Dedi.Ben daha ne olduğunu anlamadığım için Aysima'nın dediğini yaptım. Anahtarı adama uzattığımda tuhaf bakışlarını Aysima'dan çekmemişti.Boğazımı temizler gibi yapınca bakışları beni buldu.

"Teşekkürler tatlı kız.Birde azönceki olanları burdaki yeni çalışan herkese yaparım,sakın üstüne alınma."Dediğinde bense sinirle dudaklarımı kemirdim. Eğer şimdi sinirle bu adamın üstüne atlarsam kesin işten kovulurdum ama içimdeki canavar bu senin hakkından gibi atla o özlenle kestiği saçları yol diyordu. Derin nefes alarak umarım dışarıda karşılaşmam bu adamla dedim yoksa şimdiki gibi tutamazdım kendimi.

"Emin olun eğer iş yerimde olmasaydım ve bu işe ihtiyacım olmasaydı sizin şu takındığınız lakayt hallerinize çok güzel cevap verirdim emin olun.Ama şansınıza iş yerindeyiz bence çok şanslısınız beyefendi birdaha görüşmemek üzere iyi günler." Ona bakıp verdiğim cevabı beklemiyormuş gibi şokla bana baktı. Ne sandı önemli değil dememi acaba?

"Vaow! Aysima'nın akrabası olmalısın onun gibi sivri dilisin. Küçücük bir şakayı çok abartıyorsu ."

"Aysima benim sadece arkadaşım.Sizin küçük şaka dediğinize bizim oralarda eşek şakası derler Suhan bey!Aysima'nın dediği gibi çok yorgun görünüyorsunuz iyi dinlenmeler size."Yalandan gülümser şekilde karşımdaki adama baktım. Biraz olsa bozduğunu için rahatlamıştım. Aysima ise dumura uğrayan adama bakıp gülmemeye çalışıyordu.

Adam hiç birşey demeden bize kısa bir bakış atıp gitmesiyle Aysima tuttuğu kahkahasını bıraktı.Bu halini görünce bende gülmeye başladım.Azönce sinirden ağlanacak durumuma gülüyordum.

"Çok iyi laf soktun Suhan beye..."

"Suhan bey kim Aysima? İkide bir bey diyorsun adama?"

"Buranın %25 ortağı ve Kutay beyinde kuzeni olur kendisi."Aysima'nın sözleri ile şokla ona baktım. Şimdi ben patronamı diklenmiştim. Yok ben burda herkesi kendime düşman edeceğim belli oldu ya beni kovarsa?. Aysima düşen yüzümle bana baktı. "Ne oldu?" Dedi bana bakıp. "Ben resmen patrona restmi çektim.Ya beni işten atarsa o zaman ne ederim off ki ne of."Düşünmek bile istemiyordum tam herşey yoluna giriyor derken şimdide bu.

"Korkma Suhan bey seni işten çıkarmaz."

"Nasıl emin oluyorsun azönce resmen adama eşek muamelesi yaptım.

"Kendimden biliyorum canım.Eğer bu zamana kadar beni işten çıkarmadıysa senide çıkarmaz.Hem korkma oda biliyor haksız olduğunu takma artık.Hadi senin mesain bitti eve git artık uyku akıyor gözlerinden."Dedi. Biraz olsun rahatlasada yinede bir yerlerimde korku vardı. Aysima'ya baktığımda gayet rahat görünüyordu demek ki işten açılmayacağımdan emindi.

Soyunma odasına doğru ilerlerken yangın merdiveninden gelen seslerle adımlarım durdu. Sesin olduğu tarafa doğru ilerleyerek arkası dönük telefonda konuşan adamla paniklediği halinden belli oluyordu gerginliği sesinden bile belli oluyordu.

"Sana söyledim bu çok zor hem ya yakalanırsam Kutay bey beni bu dünyadan siler!"

İçimden bir ses hiç olmayacak yerde hiç duymamam gereken birşey duymuşum gibime geliyordu.

"Tamam dediğin gibi olsun bu akşam bitiyor bu iş! Ondan sonra ben şehir dışına kaçıyorum anladın mı sakın bana bulaşmayın birdaha?"

Ne yapmayı düşünüyordu bu adam duyduklarımı hemen Aysima'ya söylemem gerekiyordu içimden bir ses hiç iyi şeyler olmayacağı çok belliydi.Tam geri adım atıp uzakşacağım sırada arkasına dönen adam beni fark etmişti.

"Sende kimsin!"

🗝🗝🗝🗝

Bölümlere başlamadan önce kısaca kitaptaki karakterleri ekleyerek ilerliyorum. Kalıcı olanlar ve gidici olanlar olacak ama şunu söylemem gerekiyor Aysima ve Suhan beyimiz kitapta bulunacak ve emin olun seveceğiniz ve kılacağız bir çift olacak...

 

Bölüm : 27.12.2024 20:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...