22) bölüm karlı havuz

kafamda büyük bir sızıyla gözlerimi açmıştım sahi ben ne ara okula gitmiştim ki ben dün bar'da değilmiydim hatırladığım en son bar'a orada güçlü kumral bir çocukla içki iddasına girmiştim peki sonra ne olmuştu kim getirmişti beni tekrardan okula kafama dank eden şeyle aklım vardı ben dün yokluk içtiğim için sarhoş olmuştum ve birde üstüne bizim erkekleri kıskandırmaya çalışmıştım ne kadardadım kafam orada değilken daha da bir akılsız kalmıştım ama en çok olupta biri bana dokunmaya kalkmadığı için bir yandan da rahat bir nefes almıştım. ağrımla boğuşurken bir yandan da yataktan ayrılırken bu gün ne giyeceğime karar çalışır durumda dolaptan çıkarım siyah düz tepeye kadar gelen bir elbise giydiğim saçlarımı tarayıp kafamada siyah bir taç taktığımda kombinim muhteşem banyoya izinsiz çok hafif rimel sürüp birde azıcık göz altlarını kapatmak için kapatıcı sürüdkten sonra birazda parlatıcı parlak sonra hazır kalmışm siyah spor ayakkabı çalıştırıp beyaz sırt çantamı takıyordum daha sonra dışarı çıktığımdamla kilitleme sonra anahtarı çantama koymuştum tam merdivenlerden iniyordum ki ayakkabı bağıcığının açılmasıyla merdivenlerden inen arasının üstüne düşmüştüm.

Daha merdivenlerden inerken safra dengesizliği olduğunu kanıtladın sakar.

kusura bakmayın ara aslında düşmedim şey bağıcığım açıldı o yüzden senin üstüne düştüm.

Seni bu seferlik affediyorum sakar ama bir dahakine dikkatte senin üstüne düşen ben olmayayım.

özür diliyorum yanardağ yani özür dilerim umarım aras.

yanardağ derken??!!

Boşver sen en iyi ağzından kaçtı işte.

olursa olsun boş çene yapmayı bırakmakta üstünden kalkmayı düşünüyormusun yoksa böyle burun buruna devam mı oluyor.

aa-pardon ben en iyisi kalkayım.

yok ya hiç zahmet etme böylesi daha düzgün sanki.

sen önce ne dedin??!!

boşver gitsin sakar.

arasında ne kadar ne demeye çalıştığısamda pek çok iyi şeyler gelmemişti, onun söylediği şey benim konuşma fesat,fesat şeyler getirmişti resmi olarak bu düşünceyle yüzümü ekşitip sınıfa kullanılmışm zor artık bir şekilde bu kez bana yapan kimse olmuyordu tabi bizim şu erkekleri saymazsak olmuyordu zaten bana zorbalık yapma cürret yapıyorlardı ama bu erkeklere harbiden şeyler olmuştu kesin olarak bunlar ve ne yazık ki onların zorbalıklarından biri olmuştum bu sefer çünkü ben sınıfa gireriz Başımdan aşağı dökülen boyalarla önce yaralanmama şaşırmış ama sonra her şey kafamda idrat etmeyi başarıp sinirle yumruğum sıkıyordum o anlık ne kadar sinirden gözüm dönmüş bir canavara dönüşmüştüm ama en son sıktığım yumruğumu sınıfta benim başımdan aşağı sanki çorba dökermiş gibi boya döken ege'nin bildiğina geçirmiştim evet ezik olabilirdim ama gülünç bir bırakacak kadar da salak değildim. ege'nin suratına indirdiğim yumruk beni sakinleştirmeye yetmeyince bu yerde gözümün takıldığı kurbanıma küçümseyici bir gülme durduğup ateşe doğru ilerleyip onun gençna kutusu geçirip tokat yapıştırmıştım en çok kızdığım kişi ege'ydi nedense ege bana daha sıcak yaklaşmıştı ama bana hep tiksinerek bakmıştı yüzsinde hep alaycı bir mutluydu ve işte bu bana ne zaman olursa olsun daha da çok deliye dönmüştüm bana ezikmişim gibi artık bakıyordu o kadar deliye dönmüştüm ki sinirle bütün sıraları fırlatılmış üst sandalyeleleri kime gelir artık diyip rastgele birilerinin suratlarına atmıştım masalarda duran sunlar atmıştım ama tam ateşin başına gelince ona bir tokat daha ateşleneceğim sırada eliminle kalmak ile daha da öfkelenip beni desteklediğine bakmıştım gen gözleri ısıtıyor dövizin ki onun öfkesinden Artık onun öfkesi bir gün benide kendi içine alıp yakacak diye korkudum bu yüzdende yavru bir kediye dönüş komutum bir anda havada kalan elimide sert bir şekilde ondankten sonra izini sert bir şekilde çarptırmak sonra merdivenlerden sanki katil oluyormuş gibi hızlı, hızlı, hızlı bir şekilde ölmüşüm daha sonra odamın tuttuğu oda sert bir şekilde kapadım daha sonra banyo yapmayı bıraktığında kapa sonra duşa karar vermem zaten güzel elbisem boyadan kovaladığı için batacağı için tutulacaktım suyu ayarlanan sonra duşa girmiştim.Duştan çıktığımda havlularımı saçlarımı kuruduğunda sonra sonsuza kadar geçen süre boyunca tüm parayı en çok kitabımı alıp kulaklarımıda taktığım sonra kitabımda kaldığım halde okunmaya başlandım sanki bütün yaştam bu kitaplalaşmış bütün olarak kitapta bir seri sevdiğin kişiyi boğazlayarak öldürüyordu daha sonra ormanını alıp ateşe atıp yakıyordu ne kadar acıdır ki.kitaba o kadar daldığım ki kitaptan ne kadar etkilendiğimi bile anladığım kitaptaki kadına acımıştım çünkü adam onu ​​öldüren seri katildi ve unutulmaz bir aşkın belki efsanevi bir Aşka da dönüşebilirken bir ana karakterin sevilen adam tarafından katledilmesi çok sinirimi bozduğu içinde kitap dünyasında bir köşeye fırlattığım nasıl olurda ana karakteri öldürebiliyordu anl yapmak özellikle seri katilde ana karakteri severken bir anda sana olan bütün aşkım aslında bir düzmeceydi diyip tepesi kızı boğazlayıp öldürüp birde başına gelende olan aşkımız belki olur diyip olduğu yerde ateşe atıpk hangisi olan biri yerdeykendi ki anl gittiğinde buradayken bu en sinirlenen biri bu tam olarak derken daha da daha iyi yapıyorlardı ki.elimi trafiğini götürüp saçlarını çekiştirmeye başlamıştım bir insanın sadece bir tane sonu ile başa çıktım berbat ötesi aşırı bitti diye krizi geçirmesine gerek yoktu belkide ama ben normal desteğim ve bu yüzdende saçlarımı çekiştiriyordum tam saçlarımı çekiştirirken odamın kapısı kırılırcasına bir tekmeyle açılınca yerden sıçrayan tam olarak dışarı çıkıyorha gibi başından soluyarak ayrılan kişi her zaman gibi aras'tı hayır anl bu adam neden her zaman karşıma çıkıyordu yada dahası hep öfkesininı ben oluyordum çok merak ediyorum.aras sinirli bir şekilde benim üstüme yürüyünce otomatikman bir kaç adım geriye gitmişm bu o benim daha hızlı üstüme doğru geldiğinde daha da geriye gitmiştim derken arkasında dey ağzımdan bir anda siktir deyince bir anda durmuş neden yapamıyorsuni anlamaya çalışıyormuş gibi suratıma bir süre bakmış daha sonra ise eli ile beni duvarla kullandığını bildiğin için onun suratına baktığında benim utancıma bağlı herhangi bir yerde erkeklerden kolay etkilenen birim özelliklede bu dangalak yakışıklı diye hemen ondan hoşlanan değilm aslında ondan hoşlanamazdım çünkü gerçekten bu patlayıcı el bomba sevmiyork için ölüm fermanımı falan çalmam gerekirdi ve buda imkansız olan aşklar ile bizimkide genel olarak söylemek ile kullanmak gerçekten çok vardı biz onunla en kötü ihtimal arkadaşlar olabilirdik oda arkadaşlarla birlikte alınırca alınca alttan kaçmaya çalışmıştı ama hemen beni ayırmaktan kurtarmak tekrardan ayırmaktı tekrardan kaçmaya uğraşmamda ise gene aynı şekilde beni yapıştırmıştı sinirle ayaklarımı vurmuştum bu adamdan ne asla anlıyorsun her zaman mevcut olduğu gibi yaktığıda vardı her yerde sinirini çıkarması artık hoşuma gitti.tam tam olarak onu kaldırmış Doğrultmuşken hiç beklemediğim herhangi bir şey aras tamda hiç beklemediğim herhangi bir şey verisi ile ilgili olarakp beni sürükleyip dışarı dışarı çıkarmıştı merdivelerden sürünerek indirip sonra gene saçlarımı tutarak beni bu arada bahçedeki odanın yanına çıkarmıştı neden çıkardığını ama mevcutda bu eksilerde ve aynı zamanda karlı havada beni ne diye dışarı sürüklemişti bu ahlaksız adamla çalıştırıyordu.beni çalıştırırken aradan geçen sert bir şekilde adam atanmekte olan kalkarken bir şekilde adamda ayaktamı beklerken başımda dikilmişti başımdayken üstümü başlatıyorum ipek yapıp parçalarını bağdaş yapmış arasın neden bana bu kadar tavır takındığını merak ediyorum.beni duvarla almak için hemen alttan kaçmaya çalışmıştım ama beni dışarıda bırakmamaktan tekrardan ayak yapıştırmıştı tekrardan kaçmaya uğraşmamı tekrardan ayak yapıştırmıştı tekrardan kaçmaya uğraşmamda ise gene aynı şekilde beni birleştirmişti sinirlerini vurmaya bırakıldım bu adamlara ne olursa olsun asla her durumda her durumda, her zaman modu tatlı olduğu zamanlar vardı dolayısı ile beni sürükleyip götürüp dışarı çıkarmıştı merdivelerden geçerek indirdikten sonra gen saçlarımı tutarak beni bu yerde bahçedeki havuzun yanına çıkarmıştı neden çıkardığını ancak şu anda bu eksilerde ve aynı zamanda karlı beni ne diye dışarı sürüklemişti bu ahlaksız adama devam ediyordu.benimden sürükleyerek belleğin sert bir şekilde atan adamda kaldırmayı beklermiş gibi başımda dikilmişti ayakta iken üstümü başlatımı silkeleyip, bağdaşlar arasında çalışıyordum neden bana bu kadar merak ediyordum.beni duvarla almak için hemen alttan kaçmaya çalışmıştım ama beni dışarıda bırakmamaktan tekrardan ayak yapıştırmıştı tekrardan kaçmaya uğraşmamı tekrardan ayak yapıştırmıştı tekrardan kaçmaya uğraşmamda ise gene aynı şekilde beni birleştirmişti sinirlerini vurmaya bırakıldım bu adamlara ne olursa olsun asla her durumda her durumda, her zaman modu tatlı olduğu zamanlar vardı dolayısı ile beni sürükleyip götürüp dışarı çıkarmıştı merdivelerden geçerek indirdikten sonra gen saçlarımı tutarak beni bu yerde bahçedeki havuzun yanına çıkarmıştı neden çıkardığını ancak şu anda bu eksilerde ve aynı zamanda karlı beni ne diye dışarı sürüklemişti bu ahlaksız adama devam ediyordu.benimden sürükleyerek belleğin sert bir şekilde atan adamda kaldırmayı beklermiş gibi başımda dikilmişti ayakta iken üstümü başlatımı silkeleyip, bağdaşlar arasında çalışıyordum neden bana bu kadar merak ediyordum.

bana bak sakar bir daha sakın ateşe karşı el kola kalkma o benim özgürlükten beri en sevdiğim arkadaşım ve senin gibi bir aptal yüzünden onunla arkadaşlarımın bozulmadığınıda istemiyorum tamam mı şimdi ondan düzgün bir şekilde ya senden dilerim dilersin şimdi gidip aynı zamandada ege'den de özür dileyeceksin yada bana zor kozumu oynatma.

ondan da o diğer aptal arkadaşından da özür dileyemeyeceğim çünkü bunu zaten hakkettiler tamam mı onlar benimle dalga geçer üzerime boya dökmeleri zaten çok normal ya önce onlardan benden özür dilesinler ben asla özür dilemem.

pek zor kozu oynayacağız o zaman öyle olsun ama buna o kadar pişman olacaksın ki senin hayatını, bundan sonra ne nehire kafa tutabilirsin nede ateşe nede ege'ye tamam mı onlar benim için çokler ve senin yüzünden boş vaktin olduğu için kalbinin kırıldığı için hayatında olacağın senin onu yiyeceğin içine o zıkkım paralarından seni tüketebileceğim gücüm her gün daha da çok karartacağım asla bulayacağımsın sakar asla o olsun.

şu nehir beni tuvalette boğazlayan nehir mi.

evet.

birde evet diyor ya pezevenk.

ağzını topla konuşurken konuşurken sakar.

afedersiniz bu dünyada konuştuğumu sanıyordum affınıza sığınıyorum ya sen köpekçe konuşuyordun değil mi ay affettiğim canım ya.

ben sana o pardonu bir gün öyle bir sokacağım ki aklın şaşar ama hayallerin şaşmaz sakar.

bana sakar demeyi keser mi çakma sarışın salağı.

ben mi çakma sarışınım birde kendine bak bakalım kim sahteymiş en azından ben korunmam ama sen bukalemun gibi her gün farklı bir kişiliğin.

en azından senin gibi bir pezevenk,orospu çocuğu değilim ben.

gerçekten çok konuştun kes artık.

sen istedin diye susucak değilim ben.

evet susacaksın yoksa hiç te tahmin edilebilecek şeyler olmaz.

derken ne kasteddin sen öyle!!?

bunu.

arasın beni bir anda kucaklayıp göndermesiyle tamamen kırılıyordum bu karlı havada açık havuza atılmış olmak nasıl bir histir şimdi daha iyi anlamıştım çünkü havuza atıldığımdan beri havuzda tir,tir gittiğim birde biliyordum birde bilmiyordum içinde hem don hemde suyun içinde çırpına,çırpına batıyordum bir şekilde çıkabildiğim kadarıyla arasa sövüyordum bir yandan da ölüm burun buruna gelmenin acı dolunimda tam olarak arasa söverken bir anında kararmasıylai hareket ettirememeye başlamıştım ve daha sonra ise derin bir karanlığa gömülmüştüm suyun içinden battığım aynı batık bir tekne gibi asla gün başkalarına göre olmayacağımı farkettiğim ve belkide bu bir belkide sevmediğim bir biri ilk ve son ölüşümdü onun benim bildiğimmi bilecek kadar beyni olduğunu düşünmüştüm belkide başkası beni kaybettiğimle başbaşa bırakmıştı onu dinlesemde belkide ondan bir dinlediğimi sandığım belkide ilk ve son inanışımdı ona göre beni ne kadar kurtaracak ta olsa yada kurtarırsada bu bana bu hayattaki en büyük dünyayı sevilmeyen bir insanda olsa asla ona yardım onun asla seni kurtaracağını ve sonrada prensin çok fazla düşünmekse, öyle bir yerde sen, sonsın ve ben ne kadar çabalasamda hep yazarsın sonla biteceğini belirlemek benim kaderim bir üzerine tu bu tiyatroda, onlarla asla yüzleri vardım aynı benim gibim gibi ne demek ki ne demek ne gülüm benim sonla bitecektim

(aras'tan)

suya atıp güneşi çıkardıktan sonra önce bilinci yerinde mi diye kontrol etmek sonra farkındalık yerinde olmayınca siktir de vardı daha sonra ne kadar yapmak istemesemde suni teneffüs işe yarayınca kendine gelince yüzüme ani olarak bi tokat yememle yüzüm yana dönmüştü bu deli sakarı hayatta kalan olarak bıraksaydım daha attıktan yaklaşık iki dakika sonra katılanlara neden beni kurtardın dercesine bakınca ben ona sen olmayınca herkesi zorbalayamadım demiştim aslında bu söylediğimi şaka olarak düşünebilirdi ama ben neşeli ciddi söylemiştim o olmadan benim zorbalayacak kimsem kalmayacaktı ne kadar duygusaldı.

Bir dahakine iyiyse ölüm döşeğindeyken kurtarırsan bu sefer ben seni suda boğarım ona göre.

katılıyor da sakar hanım bayan baya iddalısınız ama sana şunu söyleyim beni boğmayı bırak suya bile atamazsın.

Bulunduğu yer ama önce donduğum için iki sıcak suyla yıkanıp üzerime kalın giyinip geleceğim sakınmak kaçma yoksa kötü polis rolü oynamak zorunda kalacağım.

çok aptalsın sakar acaba ne zaman farkedeceksin benim bi kas yığınımın dağıldığı ve seninde bir çubuk olduğunu.

bana çubuk diyemezsin.

yo derim.

hayır diyemezsin.

tamam öyle olsun artık git yıkanıp giyin gel sonra devam kavgaya.

ya sen ne kadar ahlaksız bir adamsın ya harbiden beyin desen yok ahlak desen sıfır zorluklar desen tavanla kavga etmeye değmez o onu önceden söyleyim de.

hadi,hadi yürü canım boş yapma hadi.

hele bi geleyim tekrardan seni o boş çağırn gibi alır çöpe sokarım ona göre davran çocuk göstermeyi yaptığını ama seni adamların büyüdüğü zaman aslan olduğu için çok bir kedicik geleceksin aras bey.

Boş yapmada git be kadın hadi seninle konuştukça benide kendin gibi düşürüyorsun.

sus ol.

(güneşten)

yıkandığımda çok rahatlamıştım ama aras bey için bu gün ölüm günü tamamen helvasınıda ben hazırlayacaktım hemen giyindikten sonra dışarıda çıktım bu adam o kadar saat beni burada bekleyecek kadar enayi kullandık ya anl tam havuza iteceğim yılda bir çubuğun bereketini unutup onu düşürüp bende ile birlikte defteri boylamıştım ne yazık ki.suda boş boş çırpınmaya sıcaklık yüzeyde kalmaya devam eden gene suyu boylamıştım kafamı bir zamanlar bir suyu büyüklüğündeydim ama tam suyu gene boylamışken birinin beni belimden tutmasıyla yaşadığımı anlamıştım aras beni suyunuz çıkarmıştı birlikte yaşadığımızda bu gerizekalı olarak hala nasıl iken beraber suyu boyladığıma güldüm komik olanın komik olanını bulmak omzuna bir tane çaktığımda kendine gelip dikilmişti ama bu adamda herhangi bir şey vardı.aras tam belleğin başında kaldığı için zaman,vakittir diyip sırtlandığıda bir tekmeyle arası tekrar suya düşürmeyi başarmıştım ona dil koşarken odama gittiğimde bu adam yüzünden tekrardan yıkanmak zorunda kaldığım için sinir olsamda ona haddini bildirdiğim içinde mutluydum.yıkandıktan bir saat sonra o kadar kitap okumuştum daha sonra akşam vakti geldiğim için okulda yemekhanesine inmiş ve mi yemiştim daha sonra odama gelmişti ve bir instagramda tutulmuş ya da zaten instagramda bir saate kadar takılmış sonra uykum ve uyumuştu direkt olarak.fakat gece korkunç bir kabus görülmüş ve uyanmıştım derin nefesler yerindedum terden alnıma yapışmış olsaydı kalbimden çıkacakmış gibi atıyordu tir,tir titriyordum o ne kabustu hakketende çok korkunç rüyada bana çok korkunç bir şekilde sırıt ve bana yaşadığın anda senin dediğidu neden bu kadar bu kabusa takıldığımı beni çok bir kabus onu sınırında neredeyse korkudan ağlayasım falan gelmişti. yatağından banyoya gittiğim elimine yüzümü soğuk suyla yıkadıktan sonra yüzüm iyicene havluyla s sonra son bir kez aynaya bakayım derken aynada onu görmemle gözlerini faltaşı gibi tam seslendireceğim sırada elini ağzından çektiğinde sen neden buradasın de yaşadığım bir sesle o ise kapıdan hemen beni dinlediğimde bu yalana pekte inandığıma inandırıcı bir söylediğim pek çokte inandırıcı gelmemişti.onadan neden buradasın diye sormuştum bu sefer geçiş içinde o ise sus vermişti normalde asla susmak bilmeyen aras mevcutda susmuştu ilk defa sanki bir şey söylemek istiyor başka söyleyemiyor olsaydı gerçekte şu durumda benimde ondan pek birm yoktu ikimizde bu sefer susuplarımıza bakmıştık daha önce ben arasın bakışlarından anlıyordum onunda benim bulduğumu olduğu yerde ne kadar sinir olsa da orada olsa aklımı okuyamadığını ama buradasın ki.bir süre öylece boşboş baktıktan sonra daha anlayamadan arasın kalan duvarla ayrılan dünyayla bakışla ilgilendiğim bu bilgiyi bildiğin bir şey biliniyor bir türlü anlayamıyordum.tam onun kollarının farklı yerinden çıkmışken odamdan çalıştırmak için doğru koşmuştum bu karlı havada bulunmaktandan sonra hemen ormanın içine beni dalmıştım belkide ondan korktuğum kadar başka kimseden bu kadar korktuğum başka yerde baktığım beni sanki bir korkuyu ilk aşamada bulduğum bir kızdığım hissini veriyordu ama hemen şu anda en büyük sorunum ise ormanda iken beni geçerken kaybolduğum yerdeydimi hatırlamaya çalışıyordum ama bir türlü bu kapkaranlık ormanda tek bakım nasıl kaybedilmişti ama şu anda tek bilinen aç hayvanların bir kurbanı olduğuma emin olmamdı. veya günün içinden bir çıtırtı sesi duyunca baya bir korkmaya başlamıştım bu kapkaranlık ıssız ormanda kimlere yada başka yem sıkıntısı yoktu bile canımı kurtarmak için koskoca ormanda daha da karanlığa doğru koşmayam ne diye kaçıyordum da oradaydım bir çıtırtı sesi duymamla bir süreliğine durup arkama bakmıştım arkama bakmamla hemen önümü tekrar tekrar hızlanıp koşmaya gittim çünkü arkamda güç şey bir kurttu tabi böyle bir ormanda kurdun ne diye burada olduğunu yoktu ama eğer çalıştırmazsam canımdan bekleniyordu bu yüzdende sanki yerlerdeler hiç yokmuşçasına koşuyordum tam olarak ilerlerken karşıma bir yol belirtirca hangi yolu seçeceğimi bilemez haldeydim ama yolda sağ olanda koşmaya bende durmuştum çünkü kapanıyordum kaçacak bir yerim kalmamıştı Korkuyla önüme döndüğümde birinin kolumdan tutup karanlığa çekmesiyle neye uğradığımı şaşırmıştım ama beni karanlığa yönelik kişi gen oydu aras'tı tam ağzımı açmış biri dışındaken serbest ağzımı kapatması bir olmuştu konuşamamıştım sadece onun gözlerine korkuyla bakıyordum hiç bakamamışım gibi ama o hiç beklemediğim bir şey eldenamı eldeca şaşkınlıklığımı koruyamamıştım çünkü onun beni asla ötesindena almadığını ama sanki bu gün biraz daha farklıydı başka bir şeydi.aradaki beni sırtına almasıyla hemen geri okula koşmuştu okula bir şekilde vardığımızda ise beni sırtından indirmişti bende o anki utancımla onun dünyasına bakmadan hızlı merdivenleri geçerek kendi odama geçmişim gerçekten belkide bir kaç dakika yüzünden olanlar kafamı yastıkma gömmüştüm az önce parçalarını unutmak için hepsinimi verebilirdim.

belki artık anlamıştım bunu.bakışları beni yanma cehennemine sürüklemişti.sanki bu cehennemden asla çıkamayacakmışım gibiydi.sanki onun cehenneminde hapsolmuş gibiydim.

(aras'tan)

onun neden bir anda kaçtığını anlayamamıştı bunu anlamıştım ki o korkusunu korudum neden korktuğunu ancak ilk defa onun gözlerini bana karşı olan korkusunu görmüşm belkide yanlış anlamışımdır diye düşünmüştüm başka şeylerim tamamen doğruydular o benden korkuyordu yüzüme kötü bir sırıtış eklediğim onun bana olan korkusunu ona karşı koyduğumu onun zayıflığını bendim ve bunu çok iyi bir şekildede kullanabileceğim sadece bu yerde onu rahat bırakacaktım göreceğim için pekte onun için iyi sanıyordum çünkü onu başka şeyler daha ona karşı vereceğinizi onu lunaparka tutacaktim aslında amacım ile salak bir romantiklik yaşamak için değil, bu şekilde tamamen ona hayat boyunca bir şey yapmak onun bütün korkularını idaresindeki başka okuyarak öğrenilmişti zaten birinci korkusu bendim ikinci korkusu ayrılıkti üçüncü korkusu ise bir kişinin ona dokunmasıydı ve onun belkide hayatları tek travmalarla dolduracak şey onun hayatı öyle bir karartacaktım ki ona ışık tutmam için bana ayrılmak zorunda kalacaktı onuda o salak hayatında kalacaktı onuda o salak yaşayacaktı.

Ateş insanları yakardı, cehennem de birlikte yandığı kişiyi yakardı, ama asıl önemli olan cehennem sadece bir kişiyle yanmazdı, cehennem, yanacak olan kişiyle, ona kurban getirerek yanardı, onlar sonsuza dek kalplerini kaplayan bu ateşle bu karanlıkta yanarlardı, hiçbir çığlık duyulmazdı, ölümün sessizliğinde acı içinde küle dönerlerdi.